en-NÂSİH ve’l-MENSÛH - TDV İslâm Ansiklopedisi

en-NÂSİH ve’l-MENSÛH

الناسخ و المنسوخ
Müellif:
en-NÂSİH ve’l-MENSÛH
Müellif: MURAT SÜLÜN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2006
Erişim Tarihi: 19.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/en-nasih-vel-mensuh
MURAT SÜLÜN, "en-NÂSİH ve’l-MENSÛH", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/en-nasih-vel-mensuh (19.04.2024).
Kopyalama metni

Tam adı en-Nâsiḫ ve’l-mensûḫ fi’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîz ve mâ fîhi mine’l-ferâʾiż ve’s-sünen’dir. Bilinen tek tam nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde kayıtlı olup (III. Ahmed, nr. 143) Fuat Sezgin tarafından tıpkıbasımı yapılmıştır (Frankfurt 1985). Metnin yer yer okunamaması bir yana neşrin sonuna kullanımı kolaylaştıracak hiçbir bilgi de konmamıştır. John Burton’ın, neshe ilişkin değerlendirmelerini içeren geniş bir girişle yaptığı neşir de (Cambridge 1987) tahkik ve tahrîcdeki zafiyet sebebiyle kitabı yeterince kullanışlı hale getirememiştir (Rubin, LXX/1 [1993], s. 167). Buna karşılık Muhammed b. Sâlih el-Müdeyfir’in yayımı (Riyad 1411/1990) birçok bilgi ve teknik açıklama içermesi sebebiyle eserden yararlanmayı kolaylaştırmaktadır. Ancak her üç neşirde de İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde bulunan (nr. ŞE 7892) alt tarafı yırtık dört sayfalık nüshadan faydalanılmamıştır. Fuat Sezgin’in de haberdar olduğu anlaşılan bu nüsha (GAS, VIII, 7, 85) ilim dünyasına ilk defa Janine Sourdel Thomine ve Dominique Sourdel tarafından 1964 yılında tanıtılmıştır (bk. bibl.). III. Ahmed nüshasındaki 67b’nin altından başlayıp 75a’nın üstüne kadar devam eden yere karşı geldiği ve tam nüsha ile arasındaki farkların çok ciddi olmadığı görülen bu yazmadaki her rivayette “ahberenâ Ali kāle haddesenâ Ebû Ubeyd kāle” ibaresi yer almaktadır.

Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm kitabında Katâde b. Diâme, İbn Şihâb ez-Zührî ve Atâ b. Ebû Müslim el-Horasânî gibi şahısların görüşlerine dayanmakla birlikte âyetleri kendine has bir tertibe göre incelemiş, neshi meşhur tanımının aksine istisna, âmmın tahsisi, mutlakın takyidi, mücmelin tebyini, nastan murat edilmediği halde zihne takılan bir mefhumun iptali şeklinde anlamıştır. İsnadlara özen gösterilen kitapta yer yer nâsih-mensuh ile alâkası bulunmayan konulara temas edilmiş, ayrıca sünnette nesih meselesine yer verilmiştir. İhtilâflı hususlar umumi görüşlere başvurularak halledilmiş, tercihe şayan bulunan görüşler delilleriyle birlikte zikredilmiş, bu arada herhangi bir tercihin yapılmadığı da olmuştur. Âyetlerin incelenmesinde fıkhî tasnifin esas alındığı kitap fıkıh konuları çerçevesinde tertip edilmiş ve hakkında nesih iddiası bulunan âyetler şu otuz başlık altında ele alınmıştır: Giriş, namaz, zekât, oruç, nikâh, talâk, hudûd, şahitlik, Ehl-i kitabın şahitliği, hac menâsiki, cihad, esirler, ganimetler, istîzan, miras, vasiyet, yetimler, zimmîler arasında hükmetme, yeme, içme, sarhoşluk, gece namazı, necvâ, takvâ, ölüm esnasında yapılan tövbe, öldürülürken yapılan tövbe, kulların düşünceleri yüzünden sorgulanması, dinde zorlama, müşrikler için istiğfarda bulunma, emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker.

Girişte nâsih-mensuh ilminin tefsirdeki yeri ve önemi üzerinde durulduktan sonra nesih âyeti (el-Bakara 2/106) hakkındaki yorumlar kıraat farkları ile birlikte ortaya konularak neshin mahiyeti incelenmiş, âyette işaret edilen neshin evvelki şeriatlarla mı yoksa Kur’an âyetleriyle mi ilgili olduğu konusu ele alınmıştır (s. 11-14). Her konu başlığı altında hangi âyetin hangi âyeti neshettiği gösterilmiş, bu arada bazı konuların tekrar edildiği olmuştur. Meselâ ganimet ve esirler bahsi cihad başlığı altında işlendiği halde bunlar için ayrı başlıklar açılmıştır. Eserin nâşirlerinden Müdeyfir’in de belirttiği gibi bunun müstensihlerin ya da râvilerden birinin tasarrufu olması muhtemeldir. Burton esirler bölümünü cihadın, vasiyet bölümünü mirasın alt başlığı olarak vermiş, böylece eserin başlıklarını yirmi altıya düşürmüştür (Rubin, LXX/1 [1993], s. 167-168; krş. Wansbrough, s. 198).

Eserde Ebû Ubeyd’in konuları sıralamada başarılı olduğu ve ilk bakışta çeliştiği düşünülen bazı âyetleri ustalıkla uzlaştırdığı görülür. Daha önceki müellifler neshi sadece Kur’an’la ilişkilendirip nesih âyetlerini mushaf sırasına göre ele alırken Ebû Ubeyd neshi hadis malzemesine de uygulamış ve âyetleri fıkıh başlıklarına göre sıralayarak ilk asırlarda gelişen nesih çalışmalarının vardığı noktayı ortaya koymuştur.


BİBLİYOGRAFYA

Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, en-Nâsiḫ ve’l-mensûḫ (nşr. Muhammed b. Sâlih el-Müdeyfir), Riyad 1411/1990, s. 11-14.

, II, 1921.

, VIII, 7, 85.

J. Wansbrough, Qur’anic Studies, Oxford 1977, s. 198.

J. Sourdel Thomine – D. Sourdel, “Nouveaux documents sur l’histoire religieuse et sociale de Damas au moyen âge”, , XXXII (1964), s. 16.

A. Rippin, “Notes and Communications: Abū ‘Ubaid’s Kitāb al-Nāsik̲h̲ wa’l-Mansūk̲h̲”, , LIII/2 (1990), s. 319-320.

U. Rubin, “Abū Ubayd al-Qāsim b. Sallām’s K. al-Nāsik̲h̲ wa’l-Mansūk̲h̲”, , LXX/1 (1993), s. 167-170.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 32. cildinde, 407-408 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER