NAÎMÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

NAÎMÎ

نعيمي
NAÎMÎ
Müellif: ABDULHAMİT BİRIŞIK
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2006
Erişim Tarihi: 25.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/naimi
ABDULHAMİT BİRIŞIK, "NAÎMÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/naimi (25.04.2024).
Kopyalama metni

Aralık 1906’da Hindistan’ın Bedâûn şehrine yakın bir kasabada doğdu. Ailesi Patan (Peştu) soyundandır ve dedeleri Afganistan’dan gelip Hindistan’a yerleşmiştir. İlk eğitimini, bir camide imamlık ve küçük bir medresede hocalık yapan babası Muhammed Yâr’dan aldı. Daha sonra Bedâûn’daki Medrese-i Şemsü’l-ulûm’a kaydoldu ve burada üç yıl okudu (1916-1919). Hocaları arasında Mevlânâ Kadîrbahş Bedâûnî’nin adı bilhassa zikredilmelidir. Ardından Aligarh’a bağlı bir kasabadaki Medrese-i İslâmiyye’ye girdi. Oradan Muradâbâd’a geçti ve Birelvî ekolünün en önemli eğitim kurumlarından Medrese-i Encümen-i Ehl-i Sünnet’e (Câmia Naîmiyye) devam etti. Medresenin kurucusu ve rektörü Muradâbâdî’den özel ilgi gördü. Buradaki öğrenimini tamamladıktan sonra (1925) aynı yerde müderris olarak görev aldı (1926) ve fetva işlerini üstlendi. Bunun yanında yöredeki diğer bazı medreselerde de uzun yıllar çalıştı. 1933’te Gucrât’a (Pakistan) giderek Dârülulûm Huddâmü’s-sûfiyye’de on iki-on üç, Encümen-i Huddâmü’r-resûl Medresesi’nde on yıl görev yaptı. 1966 yılında kendi medresesi olan Câmia Gavsiyye Naîmiyye’yi kurdu ve geri kalan ömrünü burada öğretim ve telifle geçirdi (Abdünnebî Kevkeb, s. 37-42; M. Abdülhakîm Şeref Kādirî, I. 54-55). 24 Ekim 1971 tarihinde Gucrât’ta vefat etti ve burada defnedildi. Kurduğu eğitim kurumu oğlu İktidâr Ahmed Han’ın idaresinde halen faaliyetini sürdürmektedir.

Naîmî, Birelvî ekolünün ateşli savunucularındandır. Muhaliflerini tekfir konusunda onun da Ahmed Rızâ Han gibi olduğu kitaplarından anlaşılmaktadır. Asıl faaliyeti tefsir alanında olan Naîmî’ye göre Kur’an’ı re’y ile tefsir etmek haramdır. Bir âyetin tefsiri ancak başka bir âyet veya hadisle ya da sahâbe, tâbiîn ve tebeu’t-tâbiîn kavli ile yapılabilir. Bâtınî tefsir mümkün olmakla birlikte bâtınî yorumun zâhirle çelişmemesi gerekir. Yapılan yorum/tefsir İslâm akîdesine ve müfessirlerin icmâına ters düştüğü takdirde Kur’an mânevî tahrife uğratılmış olur; lafzî tahrif gibi mânevî tahrif de küfürdür (Tefsîr-i Naʿîmî, I, 26). Naîmî şiirle de ilgilenmiş ve şiirlerinde ahlâkî değerleri, İslâm’ın temel prensiplerini anlatmıştır (Nezîr Ahmed Naîmî, s. 14-15); Hindu mezhebi Arya Samâc, Kādiyânîlik, Ehl-i Hadîs ve diğer fırka ve cemaat mensupları ile münazaralar yapmıştır (a.g.e., s. 12-13). Kitaplarındaki aşırı ifadelere ve hakarete varan sözlerine rağmen Birelvî cemaati mensupları onun kerametlerini naklederler (meselâ bk. a.g.e., s. 18-25).

Eserleri. 1. Tefsîr-i Naʿîmî (Eşrefü’t-tefâsîr). Naîmî’nin 1944 yılında camide başladığı, on dokuz yıl süren Kur’an derslerinin öğrencileri tarafından tutulan notlarından oluşmaktadır (Abdünnebî Kevkeb, s. 53). Yûnus sûresinin 62. âyetine kadar yaptığı tefsiri on cilt halinde yayımlanmıştır (Gucrât 1363-1390/1944-1970). Eserin ikinci neşri, ilâvelerle birlikte on beş cilt olarak 1973-1996 yılları arasında Lahor’da gerçekleştirilmiştir. Geri kalan kısımlar oğlu İktidâr Ahmed Han tarafından tamamlanmakta ve peyderpey yayımlanmaktadır. Müellif eserin girişinde Urduca’da pek çok tefsir bulunduğundan bahsetmiş, fakat bunların tamamen bozuk inançların ürünü olduğunu iddia ederek Hindistanlı müfessirleri halkı aldatmakla suçlamıştır. Tefsirinin kaynakları İsmâil Hakkı Bursevî’nin Rûḥu’l-beyân’ı ile Fahreddin er-Râzî’nin Mefâtîḥu’l-ġayb’ı, Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin tefsiri ve Nesefî’nin Medârikü’t-tenzîl, Şah Abdülazîz ed-Dihlevî’nin Tefsîr-i ʿAzîzî, Ahmed Rızâ Han Birelvî’nin Kenzü’l-îmân fî tercemeti’l-Ḳurʾân, Muradâbâdî’nin Ḫazâʾinü’l-ʿirfân adlı eserleridir (Tefsîr-i Naʿîmî, I, 4).

2. Nûrü’l-ʿirfân fî ḥâşiyeti’l-Ḳurʾân (Lahor 1377/1957; Gucrât 1377/1958). Urduca olan eser, Ahmed Rızâ Han Birelvî’nin Kur’an tercümesi üzerine kaleme aldığı tefsirî hâşiyelerden meydana gelmekte olup onunla birlikte basılmaktadır. Eser Muḫtaṣar-ı Tefsîr-i Naʿîmî olarak da bilinir (Ahmed Han, s. 42, 43, 48).

3. ʿİlmü’l-Ḳurʾân li-tercümeti’l-furḳān (Gucrât, ts.). Naîmî’nin Kur’an, tefsir ve tercümeyle ilgili görüşlerini ortaya koyduğu bir eserdir. Oldukça sert bir üslûpta yazılan kitapta Ehl-i Hadîs, Diyûbendî ve Ehl-i Kur’ân (Kur’âniyyûn) ekollerine mensup âlimler için hakarete varan ifadeler kullanılmış ve ağır tenkitler yapılmıştır (ʿİlmü’l-Ḳurʾân, s. 4-5).

4. Naʿîmü’l-bârî fî inşirâḥi’l-Buḫârî (Lahor 1959). Arapça kısa bir şerh çalışmasıdır (Daudi, s. 345).

5. Mirʾâtü’l-menâhic Urdû Tercüme Mişkâtü’l-Meṣâbîḥ (I-VIII, Lahor 1378/1959). Hint alt kıtasında bir dönemde en çok okunan hadis kitabı olan Hatîb et-Tebrîzî’nin Mişkâtü’l-Meṣâbîḥ adlı eserinin kısa açıklamalı Urduca tercümesidir (a.g.e., s. 344).

6. Câʾe’l-ḥaḳ ve zeheḳa’l-bâṭıl (Gucrât, ts.; Lahor, ts.). Hint alt kıtasındaki cemaatler ve mezheplerle ilgili iki ciltlik bir polemik kitabı olup 1944 yılında tamamlanmış ve Birelvî cemaati arasında büyük rağbet görmüştür. Eserde başta Diyûbendîler olmak üzere Ehl-i Hadîs, Ehl-i Kur’ân, Şiîler ve Kādiyânîler itikadî ve amelî konulardaki çeşitli görüş ve uygulamaları sebebiyle ele alınmış ve haklarında aşırı ithamlar ileri sürülmüştür.

Müellifin tamamına yakını Gucrât’taki Naîmî Kütübhâne tarafından basılan (M. Abdülhakîm Şeref Kādirî, I, 57) diğer eserleri de şunlardır: el-Fetâva’n-Naʿîmiyye, Şânu ḥabîbi’r-raḥmân min âyâti’l-Ḳurʾân, Fihrisü’l-Ḳurʾân, İslâmî Zindegî, ʿİlmü’l-mîrâs̱, Esrârü’l-aḥkâm, Salṭanat-ı Muṣṭafâ, Mevâʿiẓ-i Naʿîmiyye, Neʾî Taḳrîreyn (vaaz ve sohbet), Risâle-i Nûr (Resûl-i Ekrem’in bir nur olduğu ile ilgili tartışmalar hakkındadır), Raḥmet-i Ḫudâ bi-Vesîle-i Evliyâʾ, Sefernâme-i Ḥicâz (eserleri hakkında geniş bilgi için bk. Abdünnebî Kevkeb, s. 59-61).


BİBLİYOGRAFYA

Naîmî, Tefsîr-i Naʿîmî, Lahor 1973, I, 3-4, 26; Lahor, ts. (Mektebe-i İslâmiyye), III, 457-466.

a.mlf., ʿİlmü’l-Ḳurʾân li-tercemeti’l-furḳān, Gucrât, ts. (Naîmî Kütübhâne), s. 4-5, 244-248.

Abdünnebî Kevkeb, Ḥayât-ı Sâlik Şeyḫu’t-tefsîr Müftî Aḥmed Yâr Ḫân, Gucrât 1971, s. 23-34, 37-42, 53, 58-61.

Nezîr Ahmed Naîmî, Sevâniḥ-i ʿÖmrî Ḥazret Ḥakîmü’l-ümmet Müftî Aḥmed Yâr Ḫân Naʿîmî Ḳādirî Bedâyünî, Gucrât, ts. (Naîmî Kütübhâne), s. 12-15, 18-25.

M. Abdülhakîm Şeref Kādirî, Teẕkire-i Ekâbir-i Ehl-i Sünnet: Pâkistan, Lahor 1976, I, 54-55, 57.

İhsân İlâhî Zahîr, el-Birelviyye: ʿAḳāʾid ve Târîḫ, Lahor 1404/1984 s. 53-54.

Ahmed Han, Ḳurʾân-ı Kerîm key Urdû Terâcim: Kitâbiyât, İslâmâbâd 1987, s. 42, 43, 48.

Târîḫsâz-ı Şaḫsiyât (haz. M. Sıddîk Hezârvî), Lahor 1992, s. 71-75.

Halid Zaferullah Daudi, Pakistan ve Hindistan’da Şâh Velîyullah ed-Dehlevî’den Günümüze Kadar Hadis Çalışmaları, İstanbul 1995, s. 344, 345.

Abdülhamit Birışık, Hind Altkıtası Düşünce ve Tefsir Ekolleri, İstanbul 2001, s. 204-213.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2006 yılında İstanbul’da basılan 32. cildinde, 318 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER