SEM‘ÂNÎ, Abdülkerîm b. Muhammed - TDV İslâm Ansiklopedisi

SEM‘ÂNÎ, Abdülkerîm b. Muhammed

عبد الكريم بن محمّد السمعاني
SEM‘ÂNÎ, Abdülkerîm b. Muhammed
Müellif: MEHMET EFENDİOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2009
Erişim Tarihi: 20.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/semani-abdulkerim-b-muhammed
MEHMET EFENDİOĞLU, "SEM‘ÂNÎ, Abdülkerîm b. Muhammed", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/semani-abdulkerim-b-muhammed (20.04.2024).
Kopyalama metni

21 Şâban 506 (10 Şubat 1113) tarihinde Merv’de doğdu. Temîm kabilesinden geldiği için Temîmî, atalarından Sem‘ân’a nisbetle Sem‘ânî, Merv’de doğduğundan Mervezî, Horasan bölgesine nisbetle Horasânî nisbesiyle anılmıştır. Babası Muhammed b. Mansûr, Horasan bölgesinin en tanınmış âlimlerindendi. Annesi Fâtıma bint Hasan ez-Zendehâniyye, Merv’in yönetiminde söz sahibi ailelerden birine mensuptu. Sem‘ânî birçok müfessir, muhaddis, fakih, tarihçi, edip, vâiz ve hatip yetiştiren bir aile içinde dünyaya geldi. Henüz dört yaşında iken babası onu Nîşâbur’a Abdülgaffâr b. Muhammed eş-Şîrûyî ve Ubeyd b. Muhammed el-Kuşeyrî gibi âlimlerin ders halkasına götürdü. Aynı yıl içinde ölen babasının vasiyeti gereği öğrenimiyle amcaları Hasan b. Mansûr ile Ahmed b. Mansûr ilgilendi. İlk eğitimini İbrâhim b. Ahmed el-Mervezî’den aldıktan sonra çeşitli derslere katılmaya başladı. Yirmi üç yaşından itibaren uzun süre devam edecek olan ilmî seyahatlere çıktı. 529’da (1135) başlayan ve altı yıl süren ilk seyahati sırasında Horasan, Irak, Suriye ve Hicaz bölgelerini ziyaret etti. 532’de (1138) Bağdat’a gitti ve 537 (1142) yılına kadar burada kaldı. Oğlu Abdürrahîm es-Sem‘ânî’nin eşlik ettiği ikinci seyahatini 540-546 (1145-1151) yılları arasında Nîşâbur, Herat, Belh ve Nesâ gibi merkezlere yaptı. 549’da (1154) çıktığı üçüncü seyahatinde Hârizm ile Semerkant, Buhara ve Nesef başta olmak üzere Mâverâünnehir bölgesindeki ilim merkezlerini gezdi. Gittiği yerlerde ilim meclislerine katılmanın yanında diğer âlimleri de ziyaret ederek onlardan faydalanmaya çalıştı. Bu seyahatler sırasında 100 civarında merkeze uğradığı ve görüştüğü hoca sayısının 7000’e ulaştığı rivayet edilmektedir (, IV, 1316). Bunlar arasında Muhammed b. Fazl el-Furâvî, Temîm b. Ebû Saîd el-Cürcânî, Hibetullah b. Sehl el-Bistâmî ve Ebû Bekir Muhammed b. Abdülbâkī el-Ensârî gibi isimler yanında çoğu İsfahan ve Nîşâburlu seksen civarında hanım hoca bulunmaktadır. 552 (1157) yılında tamamladığı son seyahatinin ardından Merv’e yerleşen Sem‘ânî vefatına kadar bütün zamanını Nizâmiye ve Amîdiye medreselerinde talebe okutarak, eser telif ederek ve vaaz vererek geçirdi. 1 Rebîülevvel 562 (26 Aralık 1166) tarihinde vefat etti ve Sencezân Kabristanı’na defnedildi. Hadiste imam, sika, hâfız, hüccet gibi sıfatlarla anılan ve güvenilirliğine işaret edilen Sem‘ânî ayrıca bir Şâfiî fakihi olarak meşhur olmuştur. Üstün ilmî birikimi akranlarını ve hocalarını bile kendisinden rivayete yönlendirmiştir (Sübkî, VII, 182). İbn Asâkir onun hakkında “Horasan bölgesinin üstadı”, Zehebî “Horasan’ın muhaddisi”, Sübkî “Şark’ın muhaddisi” ifadesini kullanmıştır. Çağdaşı İbnü’l-Cevzî ise kendisini ağır biçimde suçlamıştır (el-Muntaẓam, X, 224-225). Yapılan araştırmalarda İbnü’l-Cevzî’nin suçlamalarında haklılık payı bulunmadığı ve eleştirilerin mezhep taassubundan kaynaklandığı belirtilmiştir.

Eserleri. Sem‘ânî’nin eserlerinden çoğu Moğollar’ın Merv’i işgali sırasında kaybolmuş, sadece birkaçı günümüze ulaşmıştır.

1. el-Ensâb. Müellifin en meşhur eseridir. 550 (1155) yılında Semerkant’ta yazılmaya başlanmış, kabilelerin nesebi yanında şehir, belde, ülke, mezhep ve meslek gibi mensubiyetler esas alarak hazırlanmıştır. Eserde 5348 nisbe alfabetik olarak sıralanmıştır. el-Ensâb’ı ilk defa D. S. Margoliouth, Sem‘ânî ve eserleri hakkında bir giriş yazısıyla tıpkıbasım halinde yayımlamış (Leiden-London 1912 → Bağdat 1970), daha sonra ilk on cildini Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî neşre hazırlamış (Beyrut 1400/1980), son üç cildi de Pakistan’da yayımlanmıştır (Haydarâbâd 1980-1982). Eserin Abdullah Ömer el-Bârûdî tarafından yapılmış bir neşri daha vardır (I-V, Beyrut 1408/1988). İzzeddin İbnü’l-Esîr el-Ensâb’ı el-Lübâb fî tehẕîbi’l-Ensâb adıyla ihtisar etmiş (I-III, Kahire 1357-1369; Beyrut, ts.), Süyûtî de İbnü’l-Esîr’in çalışmasını Lübbü’l-lübâb fî taḥrîri’l-Ensâb adıyla özetlemiştir (nşr. P. J. Veth, I-II, Leiden 1841-1851; Bağdat 1963; nşr. Muhammed Ahmed Abdülazîz – Eşref Ahmed Abdülazîz, I-II, Beyrut 1411/1991). Abdullah b. Sâlih el-Berâk, el-Milel ve’n-niḥal el-vâride fî kitâbi’l-Ensâb li’s-Semʿânî isimli çalışmada el-Ensâb’da dinler ve mezhepler konusunda yer alan bilgileri derlemiş ve değerlendirmiştir (Riyad 1417/1996).

2. el-Muʿcemü’l-kebîr. Sem‘ânî, hocalarını tanıtmak amacıyla Muʿcemü’ş-şüyûḫ ismiyle de bilinen el-Muʿcemü’l-kebîr ve bunun ihtisarı olan et-Taḥbîr fi’l-Muʿcemi’l-kebîr adıyla iki eser kaleme almıştır. el-Muʿcemü’l-kebîr’in müellifin vefatından kısa bir süre sonra kaybolan asıl nüshasından yapılan ihtisarlardaki bazı farklılıklar günümüzde tartışmalara zemin hazırlamıştır (Sem‘ânî, el-Münteḫab, neşredenin girişi, I, 89-96). Başı ve sonu eksik bir nüshadan et-Taḥbîr fi’l-Muʿcemi’l-kebîr ismiyle neşredilen muhtasarda (I-II, Bağdat 1395/1975) Sem‘ânî’nin 1193 hocasının hayatı konu edilmektedir. Nâciye Abdullah İbrâhim, “el-Merʾetü fî menâhici’l-müʾerriḫîn” başlıklı makalesinde (Buḥûs̱, s. 534-559), Sem‘ânî’nin et-Taḥbîr adıyla yayımlanan eserinde hocaları olarak zikrettiği yetmiş civarında hanımı esas alarak o devrin ilim anlayışında kadının yerini tesbit etmeye çalışmıştır. el-Muʿcemü’l-kebîr’in muhtasarı olduğu anlaşılan, ancak Sem‘ânî tarafından mı yoksa bir başkası tarafından mı ihtisar edildiği belirlenemeyen başka bir nüshada (el-Münteḫab min Muʿcemi şüyûḫi Ebî Saʿd es-Semʿânî, nşr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdülkādir, I-IV, Riyad 1417/1996) müellifin 1445 hocası tanıtılmaktadır.

3. eẕ-Ẕeyl ʿalâ Târîḫi’l-Ḫaṭîb. 463-562 (1070-1167) yılları arasını kapsayan ve on beş ciltten oluşan eserde Bağdat ile bir şekilde alâkası bulunan çok sayıda kişinin biyografisine yer verildiği nakledilmektedir. Bu eser ve İbnü’n-Neccâr el-Bağdâdî tarafından yapılan muhtasarı günümüze intikal etmemiş, sadece asıl nüshanın XX. cildine tekabül ettiği anlaşılan X ve XI. ciltleriyle (, XXI, 169) Ahmed b. Aybek ed-Dimyâtî’nin bundan seçmeler yaparak 214 kişinin biyografisine yer verdiği el-Müstefâd min Ẕeyli Târîḫi Baġdâd isimli eser zamanımıza ulaşmıştır (nşr. Muhammed Mevlûd Halef – Beşşâr Avvâd Ma‘rûf, Beyrut 1406/1986). Kitap İbn Manzûr tarafından da ihtisar edilmiş, bu muhtasarın bir nüshası günümüze intikal etmiştir (Brockelmann, VI, 63-64).

4. Edebü’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ. İslâm eğitim tarihi açısından önemli bir eserdir (nşr. Max Weisweiler, Leiden 1952; Beyrut 1981, 1404/1984; nşr. Ahmed Muhammed Abdurrahman Muhammed Mahmûd, I-II, Cidde 1414/1993). Abdullah Aydınlı “İmlâ Usûlü ve es-Sem‘ânî’nin Edebü’l-İmlâ ve’l-istimlâı” (, sy. 5 [1982], s. 175-188), Mustafa Receb Beyyûmî “es-Semʿânî ve kitâbühû Edebü’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ” (ʿÂlemü’l-kütüb, XVII/2 [Riyad 1416/1996], s. 119-123) adlı makalelerinde eseri eğitimdeki önemi açısından incelemişlerdir. Ali Zey‘ûr, et-Terbiye ve’l-âdâbiyye ve’t-tevâṣul fî ḳıṭâʿi ehli’l-ḥadîs̱ ve’l-fıḳh ve’l-ʿibâre, kitâbü’s-Semʿânî: Edebü’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ adlı çalışmasında (Beyrut 1413/1993) Edebü’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾdan hareketle dinî ilimlerle meşgul olanların bilmesi gereken kuralları tesbit etmeye çalışmıştır.

5. Edebü’l-ḳāḍî. Medine’de (Brockelmann, VI, 66) ve Mısır’da yazmaları bulunmaktadır.

6. Feżâʾilü’ş-Şâm (nşr. Amr Ali Ömer, Beyrut 1412/1992; Dımaşk 1993).

7. Ṣalavâtü’n-nebî. Farsça tercümesinin bir nüshası Berlin’de bulunmaktadır (Königlichen Bibliothek, FY, nr. 53).

8. Câmiʿu’l-behî li-daʿavâti’n-nebî (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1588).

Sem‘ânî’nin günümüze ulaşmayan eserlerinden bazıları şunlardır: Ṭırâzü’ẕ-ẕeheb fî edebi’ṭ-ṭaleb (Edebü’ṭ-ṭaleb), Elf ḥadîs̱ ʿan miʾeti şeyḫ, Târîḫu Merv, Târîḫu’l-vefât li’l-müteʾehhirîn mine’r-ruvât, Farṭu’l-ġarâm ilâ sâkinî bilâdi’ş-Şâm, Muʿcemü’l-büldân, ed-Daʿavâtü’l-merviyye ʿani’l-ḥażreti’n-nebeviyye, el-Emâli’l-ḫams miʾe, el-İsfâr ʿani’l-esfâr, Refʿu’l-irtiyâb ʿan kitâbeti’l-kitâb, Maḳāmü’l-ʿulemâʾ beyne yedeyi’l-ümerâʾ, Tebyînü meʿâdini’l-meʿânî.

Sem‘ânî’nin eserleri ve fikirleri günümüzde birtakım çalışmalara konu olmuştur. Şefîk Muhammed Zey‘ûr, ʿAbdülkerîm b. Muḥammed es-Semʿânî fî kitâbihî “Edebi’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ” adlı eserinde (Beyrut 1404/1984), Abdülemîr Şemseddin, el-Fikrü’t-terbevî ʿinde ʿAbdilkerîm b. Muḥammed es-Semʿânî fî kitâbihî “Edebi’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ” isimli doktora tezinde (Beyrut 1404/1984; Beyrut, ts. [eş-Şeriketü’l-âlemiyye li’l-kitâb]) onun görüşlerini eğitim felsefesi açısından incelemişlerdir. Münîre Nâcî Sâlim, “el-Beytü’s-Semʿânî mine’l-büyûtâti’l-ʿArabiyye bi-Ḫorâsân” (el-Mevrid, V/4 [Bağdat 1397/1976], s. 29-58), Muhammed b. Süleyman b. Sâlih er-Râcihî “Cühûdü’s-Semʿâniyyîn fî meyâdîni’l-ḥayâti’l-ʿilmiyye fi’l-meşriḳı’l-İslâmî” (Mecelletü’l-İmâm Muḥammed b. Suʿûd el-İslâmiyye, XXXIV [1422/2001], s. 629-732) isimli makalelerinde Sem‘ânîler’in yetiştirdiği âlimleri, yaptıkları hizmetleri ve bıraktıkları eserleri ele almışlardır. Câsim Yâsîn ed-Dervîş ve İbrâhim Cedû‘ el-Bûsüveylim “Ebû Saʿd es-Semʿânî coġrâfiyyen” adıyla bir makale yazmışlardır (Mûte li’l-buḥûs̱ ve’d-dirâsât, XI/2 [Ürdün 1416/1996], s. 83-124).


BİBLİYOGRAFYA

Sem‘ânî, el-Ensâb (nşr. Abdurrahman b. Yahyâ el-Muallimî), neşredenin girişi, I, 5-34.

a.mlf., et-Taḥbîr fi’l-Muʿcemi’l-kebîr (nşr. Münîre Nâcî Sâlim), Bağdad 1395/1975, I, 19-65.

a.mlf., Edebü’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ (nşr. Ahmed M. Abdurrahman M. Mahmûd), Cidde 1414/1993, neşredenin girişi, I, 14-75.

a.mlf., el-Münteḫab min Muʿcemi şüyûḫi Ebî Saʿd es-Semʿânî (nşr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdülkādir), Riyad 1417/1996, neşredenin girişi, I, 9-98.

, XXXVI, 447-449.

, X, 224-225.

, I, 13-16.

, II, 209-212.

, IV, 1316-1319.

a.mlf., , XX, 456-465.

Ahmed b. Aybek ed-Dimyâtî, el-Müstefâd min Ẕeyli Târîḫi Baġdâd (nşr. M. Mevlûd Halef), Beyrut 1406/1986, s. 308-310.

, VII, 180-185.

, XIX, 88-92.

, II, 12-13.

, I, 288.

, VI, 63-66.

Nâciye Abdullah İbrâhim, “el-Merʾe fî menâhici’l-müʾerriḫîn”, Buḥûs̱ mühdât li’l-Üstâẕ Duktûr Seyyid Maḳbûl Aḥmed 1919-1998 (nşr. Fârûk Ömer Fevzî – Hind Gassân Ebü’ş-Şa‘r), Mefrak (Ürdün) 1420/1999, s. 534-559.

Ahmed Ramazan Ahmed, er-Riḥle ve’r-raḥḥâletü’l-müslimûn, Cidde, ts. (Dârü’l-beyâni’l-Arabî), s. 265-269.

Muhammed b. Süleyman b. Sâlih er-Râcihî, “Cühûdü’s-Semʿâniyyîn fî meyâdîni’l-ḥayâti’l-ʿilmiyye fi’l-meşriḳı’l-İslâmî (400-618/1009-1221)”, Mecelletü Câmiʿati’l-İmâm Muḥammed b. Suʿûd el-İslâmiyye, sy. 34, Riyad 1422/2001, s. 629, 632, 651, 676, 687, 706.

R. Sellheim, “al-Samʿānī”, , VIII, 1024-1025.

Sâmî es-Sakkār, “İbnü’n-Neccâr el-Bağdâdî”, , XXI, 169.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2009 yılında İstanbul’da basılan 36. cildinde, 461-462 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER