TIRÂD ez-ZEYNEBÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

TIRÂD ez-ZEYNEBÎ

طراد الزينبي
Müellif:
TIRÂD ez-ZEYNEBÎ
Müellif: HALİT ÖZKAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2012
Erişim Tarihi: 24.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/tirad-ez-zeynebi
HALİT ÖZKAN, "TIRÂD ez-ZEYNEBÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/tirad-ez-zeynebi (24.04.2024).
Kopyalama metni

398 yılının Şevval ayında (Haziran 1008) doğdu. Ailesinin kökeni ikinci Abbâsî halifesi Ebû Ca‘fer el-Mansûr’un amcasının kızı ve aynı zamanda bir hadis âlimi olan Zeyneb bint Süleyman (ö. 218/833 [?]) vasıtasıyla Abdullah b. Abbas’a kadar uzanır. Aile bu büyük ninelerine nisbetle Zeynebîler olarak tanınmıştır. İlim ve fazilet sahibi, aynı zamanda birçok üyesi nakiblik ve vezirlik gibi idarî vazifeler üstlenmiş bu önemli Bağdatlı aileye mensup olan Tırâd, birçok alanda iyi yetişmiş kişilere verilen el-Kâmil lakabıyla anılır. Babası Ebü’l-Hasan Muhammed (ö. 427/1036) gibi kendisi ve kardeşleri de hadis tahsil etmişler ve uzun ömürlü oldukları için zamanla hadis rivayetlerindeki âlî isnadlarda isimleri öne çıkmıştır. Kardeşlerin en büyüğü Ebû Temmâm Muhammed, onun bir küçüğü Vezir Îsâ b. Ali’ye talebelik etmiş olan Ebû Mansûr Muhammed’dir (ö. 451/1059). Üçüncü kardeş Ebû Nasr Muhammed (ö. 479/1086) “müsnidü Bağdâd ve müsnidü’l-vakt” olarak tanınan bir zâhiddir. Sonra Tırâd, onun ardından Ebû Ya‘lâ Hamza (ö. 504/1110) gelir ki kendisinden Ebû Tâhir es-Silefî gibi âlimler rivayette bulunmuştur. En küçük kardeş Ebû Tâlib Nûrülhüdâ Hüseyin (ö. 512/1118) ise tanınmış bir Hanefî fakihidir. Nûrülhüdâ’nın bir özelliği de Ṣaḥîḥ-i Buḫârî’nin meşhur hanım râvisi Kerîme bint Ahmed el-Merveziyye’ye ait nüshanın kendi akranları içinde en son vefat eden râvisi olmasıdır.

Zeynebî ailesinin önemli bir özelliği de nakiblik görevini nesiller boyu üstlenmiş olmalarıdır. Tırâd’ın kendisi gibi dedesi Ali, babası Muhammed, kardeşi Nûrülhüdâ, oğulları Ebü’l-Kāsım Şerefeddin Ali (ö. 538/1144) ve Muhammed aile içinde bu görevi yürüten isimlerdir. Oğlu Ali aynı zamanda Halife Müsterşid-Billâh döneminin (512-529/1118-1135) önde gelen devlet adamlarından olup Halife Muktefî-Liemrillâh döneminde (530-555/1136-1160) vezirlik yapmıştır.

Tırâd ez-Zeynebî hadis alanında Ebû Nasr Ahmed b. Muhammed b. Ahmed İbn Hasnûn en-Nersî, Hüseyin b. Ömer el-Gazzâl, Hilâl b. Muhammed el-Haffâr, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Müslime, Ebü’l-Hasan İbn Rizkaveyh, Ebü’l-Hasan İbnü’l-Hammâmî ve İbn Bişrân diye tanınan Ebü’l-Hüseyin Ali b. Muhammed gibi birçok âlimden ders aldı. Yüz yıla yakın yaşayan Tırâd özellikle ömrünün son yıllarında bu âlimlerden birçoğunun rivayet ettiği hadislere en kısa yoldan (âlî isnad) ulaşmayı sağlayan tek râvi olarak kaldığından büyük rağbet gördü.

Güvenilir bir muhaddis olarak kabul edilen ve Hanefî mezhebi müntesibi olan Tırâd aynı zamanda Basra ve özellikle Bağdat’ta birçok idarî görev yaptı. Dönemin Abbâsî halifesi Muktedî-Biemrillâh (467-487/1075-1094) tarafından büyük saygı gördü. Divan kâtipliği ve halifeyi temsilen elçilik gibi vazifelerin yanı sıra esas vazifesi olan nakiblik görevini de yerine getirdi. Zaman zaman hac dönemlerinde Hicaz’a giden vezirlere vekâlet etti (bk. REBÎBÜDDEVLE). Bir aile geleneği olan nakiblik görevini küçük kardeşi Nûrülhüdâ’nın ardından 452 (1060) yılında üstlenen Tırâd’ın hem Basra’da hem Bağdat’ta yaptığı bu görevin sınırları zamanla genişlemiş ve nakībü’n-nükabâlığa kadar yükselmiştir. Oğulları Şerefeddin Ali ve Muhammed kendisinden sonra sırasıyla nakiblik yapmışlardır.

Tırâd’ın ilim tarihindeki önemi geniş katılımlı hadis meclislerinde verdiği derslerden kaynaklanır. Uzun ve sağlıklı bir ömür sürdüğü için son anına kadar talebenin kendisine olan rağbeti eksik olmamıştır. Hadis hocaları için en zor, ama aynı zamanda en prestijli derslerden olan imlâ meclislerini Bağdat, İsfahan, Mekke ve Medine’de defalarca icra etmiştir. Bağdat’ta özellikle Mansûr Camii’nde verdiği dersler diğer şehirlerdeki derslere göre daha düzenli olduğundan büyük ilgi görmüş, büyük hadis âlimlerinin geniş katılımlı hadis meclisleriyle kıyaslanmış, bazılarının kayıtları titizlikle tutulmuştur (İbn Hacer, s. 315). Bağdat’taki imlâ meclislerinde öğrencilerinden Ebû Ali Ahmed b. Muhammed el-Beredânî’nin (ö. 498/1105) müstemlî olarak görev yaptığı, sadece halkın değil Kādılkudât Ebû Abdullah ed-Dâmegānî gibi üst düzey devlet adamlarından birçok kişinin hazır bulunduğu bilinmektedir. Tırâd’ın birçok talebesi arasında kendisi gibi nakiblik yapmış olan oğulları Şerefeddin Ali ve Muhammed, ayrıca Ömer b. Abdullah el-Harbî, Bağdatlı meşhur hanım muhaddis Şühde el-Kâtibe, İbn Nâsır es-Selâmî, Ahmed b. Mukarreb, Yahyâ b. Sâbit b. Bündâr, Muhammed b. Abdülmelik el-Hemedânî, Kıvâmüssünne et-Teymî, Sıbtu’l-Hayyât, Kemâl bint Ebû Muhammed Abdullah b. Ahmed es-Semerkandî, Tecennî el-Vehbâniyye ve Hibetullah b. Tâvûs gibi âlimler vardır. Talebeleri içinde özellikle Musul hatibi Ebü’l-Fazl Abdullah b. Ali et-Tûsî ile Şühde el-Kâtibe çok uzun yaşamış ve onun rivayetlerini geç dönemlere ulaştırmışlardır.

Tırâd 491 yılı Şevval ayının son günü (29 Eylül 1098) vefat etti. İlk olarak Bağdat’ın Basra kapısı civarındaki evine defnedilen naaşı daha sonra Mekābirüşşühedâ’ya nakledilmiştir (Zilhicce 492 / Ekim-Kasım 1099).

Tırâd’a ait bazı eserlerin varlığı bilinmektedir. Bunlar içinde talebesi Ebû Ali Ahmed b. Muhammed el-Beredânî tarafından hazırlanan el-ʿAvâlî (İbn Hacer, s. 315; , II, 1178) ve el-Fevâʾid (Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1584/11, vr. 104a-117b) ile Feżâʾilü’ṣ-ṣaḥâbe (İbn Hacer, s. 121) ve el-Emâlî gibi eserler bulunmaktadır. Tırâd’ın Bağdat’taki Mansûr Camii’nde yaptığı meşhur imlâ meclislerinden yirmi beşinin kayıtlarını ihtiva eden bu son eseri dokuzuncu yüzyılda okunan ve bilinen bir metin (İbn Hacer, s. 315) olup bu kayıtlardan bazılarının yazmaları “meclis” veya “cüz” başlıklarıyla çeşitli kütüphanelerde bulunmaktadır. Nebîl Sa‘deddin Cerrâr bunlardan bir kısmını Mecmûʿun fîhi muṣannefâti Ṭırâd ez-Zeynebî adıyla neşretmiştir (Amman 1440/2019).


BİBLİYOGRAFYA

, VI, 345-347.

, X, 238; XIX, 37-39, 352-355; XX, 149-151.

a.mlf., , IV, 1228.

Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Cîze 1419/1998, XVI, 165.

, II, 281-282.

İbn Hacer el-Askalânî, el-Muʿcemü’l-müfehres (nşr. M. Şekkûr el-Meyâdînî), Beyrut 1418/1998, s. 121, 315.

İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü'z-zâhire, Kahire 1929, V, 162.

, II, 1178.

Kāsım Hasan Âlü Şâmân es-Sâmerrâî, “Ṭırâd b. Muḥammed ez-Zeynebî: Naḳībü’n-nüḳabâʾ ve müsnidü’l-vaḳt”, Mecelletü’t-Terbiyye ve’l-ʿilm, XIV/3, Musul 2007, s. 30-65.

Abdülkerim Özaydın, “Rebîbüddevle”, , XXXIV, 501.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 41. cildinde, 111-112 numaralı sayfalarda yer almıştır. Maddenin HALİT ÖZKAN tarafından kaleme alınan yeni dijital versiyonu 15.02.2024 tarihinde yayımlanmıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER