…vadîa , İslâm hukukunda bir malın alış fiyatı veya…
…veya maliyetinden daha düşük bir bedelle satılmasını ifade…
…maliyetinden daha düşük bir bedelle satılmasını ifade eder.…
…alış fiyatı veya maliyeti belirtilmeden pazarlık usulüyle…
…satıcının mebîin maliyetini beyan ederek ona göre satış…
…beyan ederek ona göre satış bedelini (semen) belirlemesi yoluyla…
…göre satış bedelini (semen) belirlemesi yoluyla da yapılabilir.…
…İkinci durumda malın belli bir kâr konularak satılması…
…İkinci durumda malın belli bir kâr konularak satılması…
…(vadîa) söz konusudur ve bunların her üçü de güvene dayalı…
…satım türlerini teşkil eder. Bu satışlar, satıcının malın…
…malın maliyeti konusundaki beyanına güvenildiği ve bu beyan esas…
…beyanına güvenildiği ve bu beyan esas alınıp semen…
…beyanına güvenildiği ve bu beyan esas alınıp semen…
…bu beyan esas alınıp semen belirlendiği için güvene dayalı satım…
…hatîta terimleri de geçer. Bir hadiste vadîa “ticarî zarar”…
…198). İlk dönemden itibaren bu kelimenin sahâbe ve tâbiîn…
…fakihleri tarafından yaygın biçimde kullanıldığı görülmektedir…
…satım, özellikle piyasayı bilmeyen ve satıcının beyanına…
…bilmeyen ve satıcının beyanına güvenmek durumunda kalan…
...

…doğdu. İbn Câbir olarak da bilinir. Aslen Endülüs’ün Gırnata…
…Aslen Endülüs’ün Gırnata bölgesindeki Vâdîâş (Guadix)…
…(Guadix) şehrindendir. Babası Muînüddin Câbir tanınmış bir…
…Muînüddin Câbir tanınmış bir âlim ve tâcir olup Alemüddin…
…Muînüddin Câbir tanınmış bir âlim ve tâcir olup Alemüddin…
…sekiz yıldan fazla süren bu ticaret ve ilim yolculuğunun…
…694’te (23 Ocak 1295) burada vefat etti. Meşhur seyyah…
…İlk derslerini babasından alan Vâdîâşî’nin on üçü…
…el-Lebîdî ve Ebü’l-Abbas el-Batarnî’den kıraat okudu. Hadis…
…hocaları Tunus Kadısı Ahmed b. Muhammed İbnü’l-Gammâz, İbn…
…et-Tâî ve Kādılcemâa İbrâhim b. Abdürrefî‘ et-Tûnisî’dir.…
…et-Tûnisî’dir. Tunuslu birçok âlimin yanı sıra Sebte’deki…
…Tunuslu birçok âlimin yanı sıra Sebte’deki…
…kâtibi Ebü’l-Kāsım Halef b. Abdülazîz el-Kabtevrî,…
…tarihçi Ebü’l-Abbas Ahmed b. Ahmed el-Gubrînî,…
…müellifi Abdurrahman b. Muhammed ed-Debbâğ, İbn…
…el-Abderî, Tücîbî ve Abdullah b. Muhammed et-Ticânî gibi…
…Tücîbî ve Abdullah b. Muhammed et-Ticânî gibi…
…gibi Tunus’a uğrayan âlimlerden ve seyyahlardan da istifade…
…Mağrib, Endülüs ve Meşrik âlimleriyle yazışarak onlardan icâzet…
...

…içinde yer almaktadır. Bölge ismini Medine’nin…
…halkı tarımla uğraşan birkaç köyün sıralandığı vadiden…
…zamanlarda çeşitli yerleşim birimlerinden hareketle yerini tarif…
…güneyinde, Hasan b. Abdullah el-İsfahânî’ye göre…
…güneyinde, Hasan b. Abdullah el-İsfahânî’ye göre…
…(günümüzdeki Ulâ) güneyinde bulunmaktadır. Medine’ye yedi, Teymâ’ya…
…Teymâ’ya üç-dört ve Hicr’e bir günlük uzaklıktadır. Bilinen…
…bir günlük uzaklıktadır. Bilinen en eski tarihi Âd ve Semûd…
…önce VI. yüzyıldan itibaren bölgede hüküm süren Dedân, Lihyân,…
…ve Nabatîler gibi devletlere bağlı şekilde gelişmişti; ziraata…
…ziraata elverişli bölge olmasının yanı sıra…
…giden eski ticaret yolunun belli başlı duraklarından biriydi…
…eski ticaret yolunun belli başlı duraklarından biriydi ve bu…
…belli başlı duraklarından biriydi ve bu sebeple ayrı bir önem…
…duraklarından biriydi ve bu sebeple ayrı bir önem…
…biriydi ve bu sebeple ayrı bir önem kazanmıştı. Günümüzde…
…Günümüzde aynı adlı idarî birimin (muhafaza) merkezi olan…
…yakınında Hıraybe diye bilinen Dedân’ın kalıntıları…
…arasındaki çok sayıda kitâbe bölgenin bir zamanlar gelişmiş…
…çok sayıda kitâbe bölgenin bir zamanlar gelişmiş olduğunu…
...

…Sözlükte “bir, yegâne, tek” anlamındaki…
…) kökünden türeyen yapma bir masdar olup “zâtında ve…
…ve sıfatlarında ortağı bulunmama, bir ve tek olma” demektir (…
…ortağı bulunmama, bir ve tek olma” demektir (…
…zâtına nisbet edilmeyen birçok selbî (tenzihî) sıfat…
…kaleme alınan eserlerde bu gruba giren vücûd, kıdem,…
…bu gruba giren vücûd, kıdem, bekā, muhâlefetün li’l-havâdis,…
…li’l-havâdis, kıyâm bi-nefsihî, vahdâniyyet diye…
…sıfat zikredilir. Allah’ın bir ve tek olması sayı…
…gerçek varlığa sahip her bir parçanın ayrılmaz…
…ayrılmaz niteliğidir. Bu sebeple vahdâniyyet, Allah…
…vahdâniyyet, Allah hakkında bütün yönleriyle ulûhiyyetinin…
…ulûhiyyetinin gerçekliği bakımından dengi bulunmayan,…
…gerçekliği bakımından dengi bulunmayan, yaratıklara özgü nitelikten…
…unsurlardan teşekkül etmeyen bir varlık olduğunu ifade eder…
…kelimesi yer almamakla birlikte ahad, vâhid, vahdehû…
…ilâhiyyeye nisbet edilmiş, birçok âyette kelime-i tevhidin…
…kullanılmış, Allah’ın birliği gerçeğini insanlara tebliğ…
…insanlara tebliğ etmenin bütün peygamberlere emredildiği…
…haber verilmiştir. Bu durum peygamberlerle…
...

…ayrılmadan önce kendinde bir hakikat şeklinde ele alıp…
…izâfet ilişkisiyle birbirine bağlar. Böylece Tanrı-insan…
…izâfet ilişkisiyle birbirine bağlar. Böylece Tanrı-insan…
…birbirine bağlar. Böylece Tanrı-insan ilişkileri başta…
…Tanrı-insan ilişkileri başta olmak üzere birlik-çokluk…
…ilişkileri başta olmak üzere birlik-çokluk sorunu, insan iradesi…
…konuları ve çeşitli dinî bahisler hakkında kapsamlı ve…
…kapsamlı ve sistematik bir düşünce ortaya koyar. Bu…
…bir düşünce ortaya koyar. Bu düşünceyi kabul edenlere…
…vahdet (birlik), bazı metinlerde ahadiyyet yahut…
…yahut vahdâniyyetle birlikte zikredilerek…
…şeklinde yer alır. Bulmak, bilmek anlamındaki vcd…
…şeklinde yer alır. Bulmak, bilmek anlamındaki vcd (وجد)…
…kökten vecd ve tevâcüd ile bağlantılıdır. Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin…
…320, 347) vücûd terimindeki bu anlam bağlantısına işaret…
…vücûd terimindeki bu anlam bağlantısına işaret eder. Ehlü’l-keşf…
…hakikati keşf yoluyla bulan veya beşerîlikten…
…keşf yoluyla bulan veya beşerîlikten soyutlanarak bekā makamına…
…beşerîlikten soyutlanarak bekā makamına ulaşanlar…
…ulaşanlar kastedilir. Bunun anlamı, varlığın hakikatinin…
...

…Nîşâbur’da doğdu. Araplar’ın Benî Kudâa kabilesine mensuptur.…
…Vâhidî, önce Nîşâbur âlimlerinden Ebû Ömer Saîd b. Hibetullah…
…âlimlerinden Ebû Ömer Saîd b. Hibetullah el-Bistâmî’den…
…Ömer Saîd b. Hibetullah el-Bistâmî’den hüsn-i hat öğrendi ve…
…ezberledi. Daha sonra Ebû Bekir Ahmed b. Hasan el-Hîrî, Ebû…
…Daha sonra Ebû Bekir Ahmed b. Hasan el-Hîrî, Ebû Tâhir…
…el-Hîrî, Ebû Tâhir Muhammed b. Muhammed b. Mahmiş ez-Ziyâdî…
…Tâhir Muhammed b. Muhammed b. Mahmiş ez-Ziyâdî ve Hasan b.…
…b. Mahmiş ez-Ziyâdî ve Hasan b. Muhammed el-Herevî’den…
…hadis; Ebû Osman Saîd b. Muhammed el-Hîrî,…
…el-Hîrî, Ebü’l-Kāsım Ali b. Ahmed el-Büstî ve…
…el-Hîrî, Ebü’l-Kāsım Ali b. Ahmed el-Büstî ve…
…Ebü’l-Kāsım Ali b. Ahmed el-Büstî ve Ebü’l-Hasan Ali b.…
…el-Büstî ve Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Fârisî’den…
…el-Büstî ve Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Fârisî’den…
…edebiyatı Ebü’l-Hasan İmrân b. Mûsâ el-Mağribî, Ebü’l-Hasan…
…Mûsâ el-Mağribî, Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Kuhendîzî…
…el-Mağribî, Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Kuhendîzî…
…ed-Darîr, Ebü’l-Fazl Ahmed b. Muhammed el-Arûzî gibi…
…ilmî seyahatlerde bulunduğu belirtiliyorsa da nerelere…
...

…Sözlükte “hızlı bir şekilde ve gizlice söylemek,…
…) terim olarak “Allah’ın bir emri, bir hükmü veya bilgiyi…
…olarak “Allah’ın bir emri, bir hükmü veya bilgiyi…
…bir emri, bir hükmü veya bilgiyi peygamberine gizli olarak…
…peygamberine gizli olarak bildirmesi” demektir ( Lisânü’l-ʿArab…
…de “vahy” şeklinde geçer ve bu âyetlerin çoğunda Allah’a,…
…âyetlerin çoğunda Allah’a, bunun dışında şeytana ve…
…için gizlice telkinde bulunmasını ifade eder (el-En‘âm 6/112,…
…eder (el-En‘âm 6/112, 121). Bazı âyetlerde (en-Nahl 16/2;…
…mânada ölüm demek olan bilgisizlik ve imansızlıktan kurtarıp…
…kurtarıp onların gerçeği bulmasına yardım etmesi hikmetine…
…yardım etmesi hikmetine bağlıdır. Özellikle Kur’an vahyine,…
…kaynağını teşkil eden unsura benzetilerek mecazi anlamda ruh…
…ve elçi gönderip sözlerini bildirme şeklinde üçe ayrılır…
…1. Vahiy yoluyla konuşma, bir elçi bulunmadan peygamberin…
…yoluyla konuşma, bir elçi bulunmadan peygamberin kalbine gizli…
…peygamberin kalbine gizli bir işaretle ilâhî kelâmın…
…bir işaretle ilâhî kelâmın bırakılıp öğretilmesiyle gerçekleşir.…
…öğretilmesiyle gerçekleşir. Bu tür vahiyde peygamber ilâhî…
…ilâhî kelâmı uyanıkken ruhî bir tecrübe yaşayarak alır.…
...

…yaklaşık yirmi üç yıllık bir süre içinde parça parça…
…ilgilidir. Nitekim onun başta gelen isimlerinden biri…
…başta gelen isimlerinden biri Kur’an, diğeri kitâbdır; her…
…kökünde “toplamak” anlamı bulunur; ilkinde Kur’an’ın harf ve…
…sesli, diğerinde yazılı biçimde bir araya getirilmesi söz…
…diğerinde yazılı biçimde bir araya getirilmesi söz…
…Resûlullah, nübüvvet hayatı boyunca nâzil olan âyetleri bir…
…boyunca nâzil olan âyetleri bir yandan tebliğ ederek ve…
…sağlamış, diğer yandan bu âyetleri yazıyla tesbit…
…denilmiştir. Tamamı bir nüsha haline getirilmemiş ve…
…getirilmemiş ve sûreleri bugünkü tertibe göre sıralanmamış…
…yoktur (İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî , X, 15). Kur’an’ın Resûl-i…
…Resûl-i Ekrem döneminde bir kitap haline gelmemesi, onun…
…onun vefatından kısa bir zaman öncesine kadar vahyin…
…yazıldığına dair açık bilgi yoksa da bazı işaretler…
…dair açık bilgi yoksa da bazı işaretler bulunmaktadır.…
…yoksa da bazı işaretler bulunmaktadır. Bunlardan biri, müşriklerin…
…işaretler bulunmaktadır. Bunlardan biri, müşriklerin Hz.…
…bulunmaktadır. Bunlardan biri, müşriklerin Hz. Muhammed’in…
…okuduğu Kur’an’ın başkalarına yazdırdığı eskilere ait…
...

…Yezd ile Kirman arasındaki Bâfk kasabasında doğdu. Bundan…
…Bâfk kasabasında doğdu. Bundan dolayı Yezdî ve Kirmânî…
…dair kaynaklarda açık bilgi yoktur. Gençlik yıllarını…
…doğduğu yerde geçirdi. Bu süre içinde “Murâdî-i Bâfkī”…
…Bu süre içinde “Murâdî-i Bâfkī” mahlasıyla şiir yazan ve…
…mahlasıyla şiir yazan ve âlim bir zat olduğu anlaşılan…
…şiir yazan ve âlim bir zat olduğu anlaşılan ağabeyi…
…şairlerinden Şerefeddin Alî-i Bâfkī’den edebiyatta ve…
…Şerefeddin Alî-i Bâfkī’den edebiyatta ve çeşitli…
…ve yöneticilik yaptı. Bir müddet sonra Yezd’e döndü ve…
…döndü ve ölümüne kadar burada yaşadı. Klasik nazım…
…için methiyeler yazdı. Bunlar arasında kendisini himaye…
…Gıyâseddin Mîr-i Mîrân başta olmak üzere Şah…
…yöneten aileye mensup beylerden Bektaş Big Efşâr ve…
…aileye mensup beylerden Bektaş Big Efşâr ve İ‘timâdüddevle…
…mensup beylerden Bektaş Big Efşâr ve İ‘timâdüddevle…
…Big Efşâr ve İ‘timâdüddevle Abdullah Han anılabilir. Yezd…
…öldürüldüğüne dair bazı kaynaklarda yer alan…
…bazı kaynaklarda yer alan bilgiler tarihî gerçeklerle…
…bilgiler tarihî gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Vahşî, itibar kazanmak…
...

…ve Kureyş eşrafından Cübeyr b. Mut‘im’in kölesidir. Hâris…
…Mut‘im’in kölesidir. Hâris b. Âmir’in, Tuayme b. Adî veya…
…Hâris b. Âmir’in, Tuayme b. Adî veya kardeşi Mut‘im’in…
…Mekke’ye nasıl geldiği bilinmemektedir. Cübeyr b. Mut‘im Uhud Savaşı…
…bilinmemektedir. Cübeyr b. Mut‘im Uhud Savaşı…
…sırasında Vahşî’ye, Bedir’de amcası Tuayme’yi öldüren…
…vaad etmişti. Bedir’de katledilen Hâris b. Âmir’in…
…Bedir’de katledilen Hâris b. Âmir’in kızı da Vahşî’nin…
…edilmesi için Hz. Muhammed, Ali veya Hamza’dan birini…
…Muhammed, Ali veya Hamza’dan birini öldürmesini istiyordu…
…Ebû Süfyân’ın karısı Hind bint Utbe ise Bedir’de babasını,…
…karısı Hind bint Utbe ise Bedir’de babasını, kardeşini ve…
…Hind bint Utbe ise Bedir’de babasını, kardeşini ve amcasını…
…ortadan kaldıracak kişiye bütün takılarıyla birlikte on…
…kişiye bütün takılarıyla birlikte on altın vereceğini…
…birlikte on altın vereceğini bildirdi. Vahşî, Uhud Savaşı için…
…Savaşı için müşrik ordusuyla birlikte Mekke’den yola çıktı. Kureyş…
…I, 230). Uhud’da çatışmalar başladıktan sonra Vahşî bazan bir…
…başladıktan sonra Vahşî bazan bir kayanın, bazan bir…
…sonra Vahşî bazan bir kayanın, bazan bir ağacın…
...