…ve soyları Sâsânî Hükümdarı Behrâm-ı Gûr’a kadar uzanan…
…ailesindendir. Dedesinin babası Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed…
…Dedesinin babası Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Yûsuf 325’te…
…babası Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Yûsuf 325’te…
…Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Yûsuf 325’te (937) Basra…
…b. Yûsuf 325’te (937) Basra civarında çıkan Berîdîler…
…(937) Basra civarında çıkan Berîdîler isyanı sırasında buradan…
…Berîdîler isyanı sırasında buradan Bağdat’a göç ederek…
…isyanı sırasında buradan Bağdat’a göç ederek…
…diye tanınmış, aile de bu nisbeyle anılmıştır. Annesi…
…müellifi Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim…
…Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim en-Nu‘mânî’nin…
…, VI, 112). Dedesi Hüseyin b. Ali Abbâsîler, İhşîdîler ve…
…VI, 112). Dedesi Hüseyin b. Ali Abbâsîler, İhşîdîler ve…
…İhşîdîler ve Hamdânîler, babası Ebü’l-Hasan Ali Hamdânîler…
…babası Ebü’l-Hasan Ali Hamdânîler ve Fâtımîler…
…). Vezîr el-Mağribî, babasının 381’de (991) Mısır’a giderek…
…giderek Fâtımî Halifesi Azîz-Billâh’ın hizmetine girmesinden bir…
…hizmetine girmesinden bir süre sonra ailesiyle…
…bir süre sonra ailesiyle birlikte Halep’ten Mısır’a gitti ve…
...

…Hasan’ın torunlarından İmrân b. Yezîd b. Abdullah’a ulaşır.…
…torunlarından İmrân b. Yezîd b. Abdullah’a ulaşır. Vezzân’da…
…İmrân b. Yezîd b. Abdullah’a ulaşır. Vezzân’da…
…Abdullah’a ulaşır. Vezzân’da babasından, Muhammed et-Tıtvânî ve…
…Muhammed et-Tıtvânî ve Ahmed b. Arabî el-Küreftî’den kıraat…
…Muhammed Abdüsselâm, Ahmed b. Hassûn el-İmrânî ve Muhammed…
…Faslı hocası Ebû Sâlim Abdullah el-Bekrâvî’den tamamlayıp…
…hocası Ebû Sâlim Abdullah el-Bekrâvî’den tamamlayıp icâzet aldı.…
…icâzet aldı. Daha sonra Abdullah b. İdrîs el-Vedgīrî…
…aldı. Daha sonra Abdullah b. İdrîs el-Vedgīrî el-Bedrâvî,…
…b. İdrîs el-Vedgīrî el-Bedrâvî, Muhammed b. Medenî Gennûn,…
…el-Bedrâvî, Muhammed b. Medenî Gennûn, Muhammed b.…
…b. Medenî Gennûn, Muhammed b. Abdurrahman el-Alevî…
…el-Alevî el-Hasenî, Mehdî b. Muhammed İbnü’l-Hâc…
…es-Sülemî, Muhammed b. Muhammed el-Makkarî…
…ez-Zemahşerî, Muhammed b. Abdülvâhid İbn Sûde…
…Fas Kadısı Muhammed Hamîd b. Muhammed b. Bennânî, Ca‘fer…
…Muhammed Hamîd b. Muhammed b. Bennânî, Ca‘fer b. İdrîs…
…Hamîd b. Muhammed b. Bennânî, Ca‘fer b. İdrîs el-Kettânî,…
…Muhammed b. Bennânî, Ca‘fer b. İdrîs el-Kettânî, Muhammed…
...

…Sözlükte “bulmak” anlamına gelen vicâde…
…hadis terimi olarak “bir râvinin bizzat ulaşamadığı…
…terimi olarak “bir râvinin bizzat ulaşamadığı yahut ulaşmış…
…vb. yetkiler de almadığı bir hocanın hattıyla yazılmış…
…kaydedildiği metinleri bulması veya bunları satın alma gibi…
…metinleri bulması veya bunları satın alma gibi yollarla…
…hadis semâ ettiği bir hocaya ait olup ondan bizzat…
…bir hocaya ait olup ondan bizzat duymadığı hadislerin…
…bizzat duymadığı hadislerin bulunduğu metinlere ulaşması da vicâde…
…sahâbe devrine kadar gider. Abdullah b. Ömer, Hz. Ömer’den…
…kadar gider. Abdullah b. Ömer, Hz. Ömer’den…
…onun kılıcının kabzasında bulduğu zekâtla ilgili bir metni…
…bulduğu zekâtla ilgili bir metni vicâde yoluyla rivayet…
…rivayet etmiş (Hatîb el-Bağdâdî, s. 353-354), aynı metni…
…23). Tâbiînden Hasan-ı Basrî, Sâbit el-Bünânî, Katâde b.…
…Hasan-ı Basrî, Sâbit el-Bünânî, Katâde b. Diâme ve Mutarrif…
…Sâbit el-Bünânî, Katâde b. Diâme ve Mutarrif b.…
…Katâde b. Diâme ve Mutarrif b. Abdullah gibi isimler de…
…b. Diâme ve Mutarrif b. Abdullah gibi isimler de vicâde…
…etmişlerdir (Hatîb el-Bağdâdî, s. 354). Vicâdenin çokça…
...

…Sözlükte “bulmak, zenginleşmek, sevmek,…
…, cide gibi kelimeler “bolluk, rahatlık, zenginlik”, vecd…
…olarak vicdan insanın içinde bulunan ahlâkî otorite, ahlâkî…
…vicdan kelimesinin benimsenmesi muhtemelen bu kullanımdan…
…benimsenmesi muhtemelen bu kullanımdan ileri gelmiştir.…
…Cumhuriyet döneminde Batı ahlâk felsefesine dair…
…morale” için “hiss-i bâtın, vicdan, hayrı şerden temyiz…
…gelen sürur” şeklinde zengin bir tanım yapmıştır. Abdülhalim…
…Azapları (İstanbul 1308), Ali Naîmâ’nın Ta‘lîm-i Vicdân…
…1325) adlı kitaplarıyla Ali Fuad’ın Tolstoy’dan…
…(İstanbul 1343) gibi eser başlıklarında da bunu görmek mümkündür.…
…gibi eser başlıklarında da bunu görmek mümkündür. Sâlih…
…Sâlih Zeki’nin Alexis Bertrand’dan tercüme ettiği Felsefe-i…
…adlı kitabın (İstanbul 1333) bir bölümü (s. 32-47) “Vicdan ve…
…kitabın (İstanbul 1333) bir bölümü (s. 32-47) “Vicdan ve…
…Ahlâkî”, Ferit Kam’ın Emile Boirac’tan çevirdiği Mebâdi-i…
…Ahlâk ’ın (Ankara 1339-1341) bir bölümü de (s. 17-36)…
…’ın (Ankara 1339-1341) bir bölümü de (s. 17-36) “Vicdân-ı…
…(s. 17-36) “Vicdân-ı Ahlâkî” başlığını taşır. Leon Marillie’nin…
…vicdan özgürlüğüyle ilgili bir kitabı Türkçe’ye…
...

…Kısaca el-Viḳāye olarak bilinen Viḳāyetü’r-rivâye fî…
…ulaşan nüshalarında gerekse biyografik/bibliyografik kaynaklarda farklı…
…kaynaklarda farklı bilgilerin yer alması sebebiyle çok…
…Çelebi ve Leknevî müellifin Burhânüşşerîa Mahmûd b. Sadrüşşerîa…
…Burhânüşşerîa Mahmûd b. Sadrüşşerîa el-Evvel (ö.…
…105-106; vefat tarihi için bk. Fasîh-i Hâfî, III, 42).…
…Hâfî, III, 42). Diğer bazı müellifler ise eseri…
…bazı müellifler ise eseri Burhânüşşerîa Mahmûd’un kardeşi,…
…Tâcüşşerîa Ömer b. Sadrüşşerîa el-Evvel’e…
…nisbet etmektedir. Bu iki kardeş biyografi…
…etmektedir. Bu iki kardeş biyografi eserlerinde genellikle…
…izâfe edilmiştir (Mahmûd b. Süleyman el-Kefevî, vr. 273…
…Tâcüşşerîa’nın oğlu Mes‘ûd Burhânüşşerîa’nın kızıyla evlenmiş ve bu…
…kızıyla evlenmiş ve bu evlilikten el-Viḳāye ’nin…
…es-Sânî Ubeydullah b. Mes‘ûd dünyaya gelmiştir.…
…b. Mes‘ûd dünyaya gelmiştir. Burhânüşşerîa el-Viḳāye ’nin…
…yanında fıkıhta da bir metin ezberlemesini…
…kendisini tatmin edecek bir metin bulamadığından bu…
…tatmin edecek bir metin bulamadığından bu eseri kaleme aldığını…
…bir metin bulamadığından bu eseri kaleme aldığını söyler…
...

…Sözlükte vitr / vetr bir, üç, beş gibi tek sayı…
…vitr / vetr bir, üç, beş gibi tek sayı anlamına…
…de (Müslim, “Ẕikir”, 5) vitr bu anlamdadır. Vitr arefe…
…Kur’an’da sözlük anlamıyla bir âyette (el-Fecr 89/3) “şef’”…
…“şef’” (çift) kelimesiyle birlikte vetr şeklinde geçer. Resûl-i…
…“Allah -ziyade olarak- size bir namaz verdi; o sizin için…
…sonuncusu olarak vitrin birden on bire kadar tek rek‘atlı…
…olarak vitrin birden on bire kadar tek rek‘atlı kılınması…
…namazları, sona eklenen bir rek‘atla tek rek‘atlı hale…
…rek‘atlı hale getirdiği için bu isimle anılmıştır (Buhârî,…
…de kaleme alınmıştır (bk. bibl.). Hükmü. Vitrin hükmü…
…arasında hayli tartışmalı bir konudur. Vitir namazı Ebû…
…Muhammed’in de aralarında bulunduğu fakihlerin çoğunluğuna göre…
…Kaynaklarda sahâbeden Abdullah b. Mes‘ûd ve Huzeyfe b.…
…sahâbeden Abdullah b. Mes‘ûd ve Huzeyfe b. Yemân,…
…b. Mes‘ûd ve Huzeyfe b. Yemân, tâbiînden İbrâhim…
…İbrâhim en-Nehaî, Saîd b. Müseyyeb ve Mücâhid b. Cebr…
…Saîd b. Müseyyeb ve Mücâhid b. Cebr gibi âlimlerin ve…
…ve Mücâhid b. Cebr gibi âlimlerin ve Hanbelîler’den Ebû Bekir…
…ve Hanbelîler’den Ebû Bekir el-Hallâl’in de vitir…
...

…Tuna’nın sağ kıyısına yakın bir yerde, buraya dökülen Wien…
…kıyısına yakın bir yerde, buraya dökülen Wien nehrinin iki…
…nehrinin iki tarafında düz bir alanda kurulmuş olup…
…m. yüksekliktedir. Macarca Bécs, Boşnak, Sırp ve Hırvat…
…Macarca Bécs, Boşnak, Sırp ve Hırvat dilinde Beč…
…Sırp ve Hırvat dilinde Beč olarak geçer. Slovence Dunaj…
…Tuna nehrine işaret eden bir tanımlamadır. Çekçe Viden,…
…Macarca’dan alınan Beç ve XIX. yüzyıldan itibaren…
…adını verdiklerini yazmakla birlikte bunun kelimenin etimolojik…
…yazmakla birlikte bunun kelimenin etimolojik…
…anlaşılmaktadır. Gerçekten Beç “şehrin/hisarın dışında”…
…dışında” (varoşta) gibi bir anlama sahiptir ve Macarca…
…şeklinde tercüme edilir ki bu da şehrin o zamanlar ne…
…o zamanlar ne kadar önemsiz bir yer görüldüğüne işaret eder.…
…işaret eder. Viyana bölgesel konumu itibariyle çeşitli…
…fevkalâde elçi sıfatıyla burada bulunan Ebûbekir Râtib…
…elçi sıfatıyla burada bulunan Ebûbekir Râtib Efendi şehrin…
…Ebûbekir Râtib Efendi şehrin bu konumunu şöyle tarif…
…şöyle tarif etmektedir: “Beç şehri Avrupa memleketlerinin…
…Ebubekir Ratib Efendi’nin “Büyük Layiha”sı , s. 321). Bu…
...

…(Ege Makedonyası) idarî birimlerinden (nomos) biri olan Pella…
…idarî birimlerinden (nomos) biri olan Pella nomosunun…
…320 m. yükseklikteki bir plato üzerinde yer alır.…
…sonunda 70 m. yükseklikte bir şelâle oluşturur.…
…Via Egnatia yolu üzerinde bulunur. Antik dönemden VII. yüzyılın…
…kadar Edessa adıyla anıldı; bu ad Slav hâkimiyetinde…
…tekrar eski adını aldı. Burası antik Makedonya’nın ilk…
…devamı gibi düşünülmüşse de Büyük İskender’in babası II.…
…de Büyük İskender’in babası II. Filip’in mezarı yanında…
…ortaya çıkarılmasından sonra bu teori bütünüyle…
…sonra bu teori bütünüyle reddedilmiştir. Edessa antik…
…ve yeşil ovada kurulmuştu. Buraya ait kalıntılar yapılan yoğun…
…sonraki pek çok tamiratla birlikte milâttan önce IV. yüzyıldan…
…erken döneme ait hıristiyan bazilikasının bulunması ovadaki bu şehrin…
…ait hıristiyan bazilikasının bulunması ovadaki bu şehrin o dönemde…
…bulunması ovadaki bu şehrin o dönemde varlığını…
…Literatürde, uzun zamandan beri platoda yer alan bugünkü…
…beri platoda yer alan bugünkü şehrin olduğu mevkide antik…
…dönemden kalma herhangi bir kalıntıya rastlanmadığı…
…Ancak yeni kazılar sırasında Bizans şehrinin doğrudan Helenistik…
...

…vücûh , fıkıhta sermayesi bulunmayan iki veya daha çok kişinin…
…ve itibarlarını öne çıkarıp belli bir işi yapmak üzere…
…öne çıkarıp belli bir işi yapmak üzere kurdukları…
…yanında üçüncü bir türü oluşturur. Bu ortaklığa…
…üçüncü bir türü oluşturur. Bu ortaklığa vücûh denilmesinin…
…sermayesi olmayan, ticarî bilgi, beceri ve itibar sahibi…
…olmayan, ticarî bilgi, beceri ve itibar sahibi kişilerin…
…dolayı vadeli mal alarak işe başlamalarıdır. Buna aynı zamanda “mefâlîs…
…alarak işe başlamalarıdır. Buna aynı zamanda “mefâlîs…
…uygunluğu ve kâr oranının belirlenmesi gibi hükümler vücûh şirketi…
…Zâhirî ve Ca‘ferîler’e göre bâtıldır. Vücûhu meşrû kabul edenler…
…Vücûhu meşrû kabul edenler bu hususta yasaklayıcı bir…
…bu hususta yasaklayıcı bir nassın bulunmadığı sürece…
…yasaklayıcı bir nassın bulunmadığı sürece aslî ibâhanın geçerli…
…ibâhanın geçerli olduğunu, böyle bir ortaklığa ihtiyaç…
…geçerli olduğunu, böyle bir ortaklığa ihtiyaç…
…duyulduğunu ve eskiden beri bu türdeki ortaklıklara…
…duyulduğunu ve eskiden beri bu türdeki ortaklıklara…
…vermesi sahih görüldüğünden böyle bir ortaklığın kurulmasında…
…sahih görüldüğünden böyle bir ortaklığın kurulmasında bir…
...

…Sözlükte vücûh “yüz, bir nesnenin karşısında olan…
…kelimesinin, nezâir ise “bir şeyin dengi, benzeri,…
…ise “bir şeyin dengi, benzeri, aynısı” anlamındaki nazîre…
…üstünlükleriyle birbirine benzeyenlere de nezâir…
…üstünlükleriyle birbirine benzeyenlere de nezâir denir. Hz.…
…okuduğu yirmi kısa sûreyi Abdullah b. Mes‘ûd’un nezâir diye…
…yirmi kısa sûreyi Abdullah b. Mes‘ûd’un nezâir diye…
…anlamıyla ilgili görülmüş ve bu sûrelerin uzunluk bakımından…
…ve bu sûrelerin uzunluk bakımından birbirine yakın olmasıyla…
…sûrelerin uzunluk bakımından birbirine yakın olmasıyla…
…öncülerinden olan Mukātil b. Süleyman (ö. 150/767) ve…
…(ö. 150/767) ve Yahyâ b. Sellâm ile (ö. 200/815)…
…izleyen Hîrî ve Hüseyin b. Muhammed ed-Dâmegānî’nin…
…ed-Dâmegānî’nin eserlerinde bu terimler tarif edilmemişse…
…tarif edilmemişse de verilen bilgilerden Kur’an’da aynı lafzın farklı…
…kullanılmasına vücûh, bir lafzın anlamlarından sadece…
…lafzın anlamlarından sadece birinin başka âyetlerde…
…anlamlarından sadece birinin başka âyetlerde tekrarlanmasına…
…denildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği kadarıyla vücûh ve nezâir…
…terimlerini ilk tanımlayan âlim olan Ebü’l-Ferec…
...