…Sözlükte “büyük ihtiyaç, savuşturulamaz…
…ihlâl etmekle karşı karşıya bırakan ve ancak bu şekilde…
…karşıya bırakan ve ancak bu şekilde savuşturulabilen…
…durumunda hayat hakkı başta olmak üzere zarûriyyât…
…üzere zarûriyyât denilen beş temel haktan birinin tamamen…
…denilen beş temel haktan birinin tamamen ortadan kalkması ya…
…Zaruretle karşı karşıya bulunan kişiye ise muztar denir.…
…zaruret kelimesi fiil olarak beş âyette sözlük ve terim…
…ve terim anlamıyla geçmiş, bunlardan birinde Allah’ın bunalan,…
…anlamıyla geçmiş, bunlardan birinde Allah’ın bunalan, darda…
…bunlardan birinde Allah’ın bunalan, darda kalan kişinin…
…ilgili temel haramlar belirtildikten sonra zaruret hallerinde,…
…içerisinde kalmak şartıyla bu haramlardan tüketilmesinde…
…haramlardan tüketilmesinde bir sakınca olmadığı…
…bir sakınca olmadığı belirtilmiştir (el-Bakara 2/173; el-Mâide…
…olmadığı belirtilmiştir (el-Bakara 2/173; el-Mâide 5/3;…
…kelimesi yer almamakla birlikte bu duruma işaretle Allah’ı…
…yer almamakla birlikte bu duruma işaretle Allah’ı…
…kalben tasdiklerinde bir tereddüt bulunmaması…
…tasdiklerinde bir tereddüt bulunmaması kaydıyla bu tehdidi…
...

…yanında aklî ilimlerde “bir şeyin kendisi (nefsi), aynı,…
…(nefsi), aynı, cevheri, bir şeyi kendisi yapan mahiyeti…
…daha özel olarak “varlığı başkasına bağımlı olmayan, niteleyen…
…olarak “varlığı başkasına bağımlı olmayan, niteleyen değil…
…çoğunlukla aynı anlamda ve birbirinin yerine kullanılır. “Kendi…
…varlığını sürdürmesi için başka bir şeye dayanmayan”…
…sürdürmesi için başka bir şeye dayanmayan” şeklindeki…
…gelir. Nitekim Fârâbî, “Biz cevherle bir şeyin zâtını ve…
…Fârâbî, “Biz cevherle bir şeyin zâtını ve kendisini…
…kelâmcılar cevherin başlangıçta varlığını tayin eden…
…varlığını tayin eden belirleyici bir güce ihtiyaç duyması ve…
…tayin eden belirleyici bir güce ihtiyaç duyması ve…
…cevher denmesini uygun bulmazlar (Cüveynî, s. 33, 44).…
…s. 33, 44). Cevhere bağlı olan araz, yine ancak bir…
…bağlı olan araz, yine ancak bir varlıkta bulunabilen sıfat…
…yine ancak bir varlıkta bulunabilen sıfat zât diye nitelenemez.…
…sıfat zât diye nitelenemez. Bu yönüyle zât “başka bir şeyin…
…nitelenemez. Bu yönüyle zât “başka bir şeyin kendisi sayesinde…
…Bu yönüyle zât “başka bir şeyin kendisi sayesinde var…
…var olduğu gerçeklik” biçiminde de tanımlanmıştır. Fârâbî…
...

…Suriye Valisi Muâviye b. Ebû Süfyân ve Mısır Valisi…
…Ebû Süfyân ve Mısır Valisi Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh sahil…
…ve Mısır Valisi Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh sahil…
…Valisi Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh sahil şehirlerini…
…toprakları korumak, Bizanslılar’ın Akdeniz’deki gücünü kırmak…
…çıkmak için güçlü bir donanma inşa ettiler. 28…
…28 (649) yılında Kıbrıs’a başarılı bir sefer düzenlendi.…
…yılında Kıbrıs’a başarılı bir sefer düzenlendi.…
…Doğu Akdeniz’deki Bizans üslerine karşı yaptığı…
…giderek güçlenmesi Bizans İmparatorluğu’nu…
…kendilerine katılanlarla beraber şehirde birçok kişiyi…
…katılanlarla beraber şehirde birçok kişiyi öldürüp buradaki…
…birçok kişiyi öldürüp buradaki filoyu yaktıktan sonra…
…filoyu yaktıktan sonra Bizans’a sığınmıştı (Theophanes, s.…
…445; Ebü’l-Ferec, s. 181). Bu süreçte Bizanslılar, Doğu…
…s. 181). Bu süreçte Bizanslılar, Doğu Akdeniz’de müslüman…
…yerleri tekrar kazanmak ve bölgede yeniden üstünlük kurmak…
…üstünlük kurmak amacıyla büyük hazırlıklara giriştiler…
…s. 1334). Muâviye güçlü bir filo oluşturmak için Mısır…
…oluşturmak için Mısır Valisi Abdullah b. Sa‘d b. Ebû Serh ile iş…
...

…gerekli özelliklerden en az birini taşımayan, dolayısıyla hasen…
…denir. Râviler hakkında ise bu kelime cerh ifade eden bir…
…bu kelime cerh ifade eden bir sıfat olarak kullanılır.…
…ve hasen kategorisinin bilinmediğine dair yaygın bir kanaat varsa…
…bilinmediğine dair yaygın bir kanaat varsa da terimi…
…eden Tirmizî’den önce Mâlik b. Enes, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel…
…Mâlik b. Enes, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve Buhârî gibi…
…Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve Buhârî gibi hadisçilerin zayıf…
…95; Keşmîrî, I, 57) bu kanaatin gerçeği tam…
…erken dönem muhaddislerinden bazılarının hasen karşılığında yer…
…taşımayan” yahut daha genel bir ifadeyle “kabul şartlarından…
…ifadeyle “kabul şartlarından birini taşımayan hadis” şeklinde…
…veya hasen olma şartlarından birine veya birkaçına sahip…
…şartlarından birine veya birkaçına sahip olmamasını dikkate…
…alt gruplara ayırmışlar ve bunların her biri için farklı bir…
…ayırmışlar ve bunların her biri için farklı bir terim…
…her biri için farklı bir terim belirlemişlerdir.…
…biri için farklı bir terim belirlemişlerdir. Meselâ Hattâbî zayıf…
…hadisleri en zayıfından başlamak üzere mevzû, maklûb ve…
…98). Mevzû hadisler muhteva bakımından değerlendirildiğinde…
...

…verimli vadiden almıştır. Burası önceleri Eş‘arîler’den…
…Eş‘arîler’den Husayb b. Abdüşems’e izâfeten Husayb…
…izâfeten Husayb adıyla bilinmekte ve birkaç köyden meydana…
…Husayb adıyla bilinmekte ve birkaç köyden meydana gelmekteydi.…
…köyden meydana gelmekteydi. Bölgede yaşayan Eş‘ar (Eşâire)…
…Ebû Mûsâ el-Eş‘arî’nin de bulunduğu bir heyet 7 (628) yılında…
…el-Eş‘arî’nin de bulunduğu bir heyet 7 (628) yılında…
…yılında müslüman olduklarını bildirmek üzere Medine’ye doğru yola…
…doğru yola çıkmış, ancak bindikleri gemi fırtına yüzünden…
…sahiline sürüklenince buradaki muhacirlere katılmışlardı.…
…Hz. Peygamber’in bölgeye vali tayin ettiği Tâhir b.…
…vali tayin ettiği Tâhir b. Ebû Hâle ile Ebû Mûsâ…
…sonlarında (VIII. yüzyıl başları) Tihâme bölgesinde yaşayan…
…yüzyıl başları) Tihâme bölgesinde yaşayan Benî Ak ve Eş‘ar…
…Tihâme bölgesinde yaşayan Benî Ak ve Eş‘ar kabilelerinin…
…Abbâsî yönetimine baş kaldırması üzerine Abbâsî…
…Me’mûn 203’te (818) Muhammed b. Abdullah b. Ziyâd…
…203’te (818) Muhammed b. Abdullah b. Ziyâd kumandasındaki bir…
…(818) Muhammed b. Abdullah b. Ziyâd kumandasındaki bir…
…b. Ziyâd kumandasındaki bir orduyu bölgeye gönderdi.…
...

…doğduğu da zikredilmekle birlikte 812 (1409) yılı tercih…
…Kızıldeniz sahilindeki Şerce bölgesinden gelip Zebîd’e yerleşmişti.…
…kendisi doğmadan vefat eden babası Ahmed’in adını almıştır.…
…Ahmed’in adını almıştır. Babası ile dedesi Sirâcüddin…
…dedesi Sirâcüddin Abdüllatîf b. Ebû Bekir, İbn Hacer…
…Sirâcüddin Abdüllatîf b. Ebû Bekir, İbn Hacer el-Askalânî’nin…
…devrin ileri gelen Hanefî âlimlerindendi. Hadis öğrenimine erken…
…öğrenimine erken yaşlarda başlayan Zebîdî 823’te (1420)…
…823’te (1420) kardeşiyle birlikte Taiz’de Nefîsüddin Ebû Rebî‘…
…Ebû Rebî‘ Süleyman b. İbrâhim el-Alevî’den…
…b. İbrâhim el-Alevî’den Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ ’ini…
…aldığı hocaları arasında Ebû Bekir b. Hüseyin el-Medenî ve oğlu…
…hocaları arasında Ebû Bekir b. Hüseyin el-Medenî ve oğlu…
…ve oğlu Ebü’l-Feth Muhammed b. Ebû Bekir el-Medenî,…
…Ebü’l-Feth Muhammed b. Ebû Bekir el-Medenî, Kādılkudât…
…Mecdüddin Muhammed b. Ya‘kūb eş-Şîrâzî,…
…İbnü’l-Hayyât, Mâlikî âlimlerinden Takıyyüddin el-Fâsî gibi…
…gelen İbnü’l-Cezerî’den Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ ’ini,…
…adlı eseriyle bunun muhtasarı el-ʿUdde ’yi,…
…gelen Zeynüddin Abdurrahman b. Muhammed el-Birşekî’den 829…
...

…25 km.) uzaklıktaki Bilgram kasabasında doğdu. Bilgram…
…Bilgram kasabasında doğdu. Bilgram Seyyidleri diye anılan…
…olup soylarını, Hülâgû’nun Bağdat’ı istilâsından (656/1258)…
…Hindistan’a göç eden Hz. Ali neslinden Ebü’l-Ferrâh…
…Zebîdî’nin Vâsıtî nisbesi buradan gelir. Kendisi de verdiği…
…şeceresini Hz. Ali’ye kadar sayar ve nesebini Hz.…
…Hz. Hüseyin’in torunu Zeyd b. Ali Zeynelâbidîn’e…
…Hüseyin’in torunu Zeyd b. Ali Zeynelâbidîn’e ulaştırır. Bu…
…Zeynelâbidîn’e ulaştırır. Bu sebeple Hüseynî, Alevî,…
…açısından Zebîdî, mezhep bakımından Hanefî, akîde bakımından…
…bakımından Hanefî, akîde bakımından Eş‘arî, irtibaten Kādirî,…
…, I, 527). Evlâdı bulunmamakla birlikte hepsi övgü ve…
…I, 527). Evlâdı bulunmamakla birlikte hepsi övgü ve takdir ifade…
…Ebü’l-Envâr İbn Vefâ’ya bağlılığından dolayı Vefâî nisbesini de…
…1182’de (27 Aralık 1768) bu şeyhi vermiştir.…
…yaşadığı Hindistan’da ilk bilgileri Bilgram’da aldı, daha sonra…
…Hindistan’da ilk bilgileri Bilgram’da aldı, daha sonra tahsil…
…el-Hayrâbâdî, Ahmed b. Ali es-Sendîlî, Muhammed…
…el-Hayrâbâdî, Ahmed b. Ali es-Sendîlî, Muhammed Fâhir…
…es-Sendîlî, Muhammed Fâhir b. Yahyâ ez-Zâir el-İlâhâbâdî,…
...

…Müslüman âlimlere göre zebûr kelimesinin…
…md.). Zebûr ismi herhangi bir kitabı, genellikle de…
…hüküm içermeyen kitapları ve bilhassa Dâvûd peygambere indirilen…
…el-Müfredât , “zbr” md.). Bir başka görüşe göre yazısı…
…, “zbr” md.). Bir başka görüşe göre yazısı ağır olan…
…kelimesinin Arapça zebr ile bağlantılı olmakla birlikte, Mezmûrlar…
…zebr ile bağlantılı olmakla birlikte, Mezmûrlar (Psalter) için…
…veya hıristiyan kaynaklı bir kelimenin bozulmuş hali…
…kaynaklı bir kelimenin bozulmuş hali olması gerektiğini…
…s. 148-149). Jeffrey ayrıca bazı şarkiyatçılar tarafından öne…
…sefer (kitap) kelimelerinin bozulmuş şekli olduğu tezlerine…
…kullanıma sahip olmasının, bu kelimenin mazmor (mizmor)…
…dayandığı görüşünü zayıf bir ihtimal haline getirdiğini…
…ihtimal haline getirdiğini belirtmiştir ( a.g.e. , a.y.). Arapça’da…
…, a.y.). Arapça’da zebûrdan başka mizmâr / mezmûr (çoğulu…
…(çoğulu mezâmîr ) kelimesi bulunmakta, bu da “üflemeli çalgı,…
…) kelimesi bulunmakta, bu da “üflemeli çalgı, kaval”…
…kaval” mânasına gelmektedir. Bir hadisinde Resûl-i Ekrem’in…
…okuyuşunu kaval sesine benzeterek, güzel sesli olan Ebû Mûsâ…
…“Sana Dâvûd’un kavallarından biri verilmiş” dediği…
...

…(855) veya 230 (844) yılında Bağdat’ta doğdu ve burada yaşadı.…
…yılında Bağdat’ta doğdu ve burada yaşadı. Küçüklüğünden beri…
…burada yaşadı. Küçüklüğünden beri cam işleriyle uğraştığı için…
…İlme olan hevesi dolayısıyla Bağdat’taki ilim meclislerine gidip…
…meclislerine gidip gelmeye başladı. Başlangıçta Kûfe mektebinin…
…gidip gelmeye başladı. Başlangıçta Kûfe mektebinin önde gelen…
…arasında yer aldı. Bir süre sonra Basra mektebi…
…yer aldı. Bir süre sonra Basra mektebi lideri Müberred…
…mektebi lideri Müberred Bağdat’a gelince hocası Sa‘leb,…
…Günlük 1,5 dirhem geliri bulunan Zeccâc, Müberred’e kendisini…
…dirhem vermeyi vaad etti ve bu vaadini yerine getirdi.…
…ve hocası ile arasında güçlü bir bağ meydana geldi. Müberred…
…ile arasında güçlü bir bağ meydana geldi. Müberred de…
…üstün tutuyor, onun hazır bulunmadığı meclislerde ders yapmıyordu…
…Zeccâc’ın hocası ile olan bu ilişkisi ona büyük faydalar…
…ile olan bu ilişkisi ona büyük faydalar sağladı, hocasının…
…ders okuttuğu öğrencilerden bol miktarda gelir elde etti.…
…vasıtasıyla Vezir Ubeydullah b. Süleyman’ın oğlu Kāsım’a…
…vezirlik makamına yükselen bu öğrencisinden 20.000…
…20.000 dinarlık büyük bir servet edindi (Hatîb,…
...

…doğdu ve Nihâvend’de büyüdü. Kaynaklarda anılan soy…
…anılan soy zincirinin babasından ileriye geçmemesi Fars…
…Fars asıllı oluşuna bağlanmıştır. Uzun süre hocası Ebû İshak…
…“Zeccâcî” nisbesini almış ve bununla şöhret kazanmıştır.…
…ilerletmek amacıyla Bağdat’a giden Zeccâcî burada dil ve…
…Bağdat’a giden Zeccâcî burada dil ve edebiyat âlimlerinden…
…burada dil ve edebiyat âlimlerinden ders aldı. Hocaları arasında…
…ders aldı. Hocaları arasında başta Zeccâc olmak üzere İbn…
…olmak üzere İbn Keysân, Ebû Bekir İbn Şükayr, İbn Rüstem…
…Rüstem et-Taberî, Muhammed b. Ahmed İbnü’l-Hayyât,…
…Ahfeş el-Asgar, Ebû Bekir İbnü’l-Enbârî, Niftaveyh,…
…Niftaveyh, İbn Düreyd, Ebû Abdullah Muhammed b. Abbas el-Yezîdî,…
…Ebû Abdullah Muhammed b. Abbas el-Yezîdî, Ebû Bekir…
…b. Abbas el-Yezîdî, Ebû Bekir es-Sûlî, Ebü’l-Alâ İbn…
…İbn Şükayr ve Ca‘fer b. Kudâme sayılır. Zeccâcî…
…Zeccâc’ın ölümünden sonra Bağdat’tan Halep’e gitti, ardından…
…ve telifle meşgul oldu. Bir ara Mekke’de bulundu,…
…oldu. Bir ara Mekke’de bulundu, el-Cümel ’ini orada yazdı,…
…Öğrencilerinden Muhammed b. Sâbika en-Nahvî ed-Dımaşkī,…
…ed-Dımaşkī, Abdurrahman b. Muhammed Ebû Nasr…
...