…Irak, Horasan ve çevresinde Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Ebû…
…ve çevresinde Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Ebû Müslim…
…çevresinde Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Ebû Müslim el-Keccî,…
…Ebû Müslim el-Keccî, Osman b. Saîd ed-Dârimî, Muhammed b.…
…b. Saîd ed-Dârimî, Muhammed b. İbrâhim el-Bûşencî, Ali b.…
…Muhammed b. İbrâhim el-Bûşencî, Ali b. Abdülazîz el-Begavî…
…b. İbrâhim el-Bûşencî, Ali b. Abdülazîz el-Begavî ve…
…b. İbrâhim el-Bûşencî, Ali b. Abdülazîz el-Begavî ve İbn…
…Ali b. Abdülazîz el-Begavî ve İbn Huzeyme gibi…
…ve İbn Huzeyme gibi âlimlerden hadis tahsil etti.…
…de Dârekutnî, İbn Şâzân el-Bağdâdî, Ebû İshak el-İsferâyînî ve…
…ve Hâkim en-Nîsâbûrî gibi âlimler rivayette bulundular.…
…gibi âlimler rivayette bulundular. Da‘lec bir süre Mekke’de…
…bulundular. Da‘lec bir süre Mekke’de kaldı. Fakat…
…Mekke’de kaldı. Fakat üç bedevînin onu, “Horasanlı bir hemşerin…
…üç bedevînin onu, “Horasanlı bir hemşerin bizim kardeşimizi…
…onu, “Horasanlı bir hemşerin bizim kardeşimizi öldürdü, biz de…
…bizim kardeşimizi öldürdü, biz de seni öldüreceğiz” diye…
…üzerine Mekke’yi terkederek Bağdat’a yerleşti. Çok zengin ve…
…Çok zengin ve hayır sever bir kimse olan Da‘lec Mekke,…
...

…Sâlis” unvanıyla şöhret buldu. Babası Şemseddin Muhammed,…
…unvanıyla şöhret buldu. Babası Şemseddin Muhammed,…
…Sânî” unvanıyla anılan Ali b. Hüseyin el-Kerekî’nin…
…Sânî” unvanıyla anılan Ali b. Hüseyin el-Kerekî’nin kızı…
…lakabıyla tanınmıştı. Babasından sonra oğlu Muhammed Bâkır da…
…sonra oğlu Muhammed Bâkır da Dâmâd, Dâmâdî, Mîr Dâmâd…
…Meşhed’de dayısı Abdülalî b. Ali ve İzzeddin Hüseyin b.…
…Meşhed’de dayısı Abdülalî b. Ali ve İzzeddin Hüseyin b.…
…b. Ali ve İzzeddin Hüseyin b. Abdüssamed el-Âmilî gibi…
…hocaların nezaretinde iyi bir tahsil gördü. Aklî ve naklî…
…naklî ilimleri öğrenmek için büyük gayret sarfetti. Daha…
…ve el-İşârât ’ı gibi birçok felsefî eseri okuyup…
…eseri okuyup öğrendi. Bundan sonra bir müddet Kazvin ve…
…okuyup öğrendi. Bundan sonra bir müddet Kazvin ve Kâşân’da…
…ilmî faaliyetlerini burada sürdürdü. Şah I. Abbas ve…
…olan müelliflerden İskender Bey Münşî, 1025 (1616) yılında…
…fıkıh, tefsir ve hadis gibi birçok ilimde başarılı olduğunu…
…ve hadis gibi birçok ilimde başarılı olduğunu kaydederek telif…
…yer verilmiştir (bk. bibl.). En büyük hayranlarından…
…verilmiştir (bk. bibl.). En büyük hayranlarından biri, Maḥmûd…
...

…Asıl adı Mehmed Ferid olup babası devlet şûrası üyelerinden…
…dairesinde memuriyete başlayan Mehmed Ferid Paris, Berlin,…
…başlayan Mehmed Ferid Paris, Berlin, Petersburg ve Londra…
…de hanımı vasıtasıyla Londra büyükelçiliğine tayin isteği II. Abdülhamid…
…padişaha gücenerek uzunca bir süre hanımının…
…uzunca bir süre hanımının Baltalimanı’ndaki yalısında münzevi bir hayat…
…yalısında münzevi bir hayat yaşadı. II.…
…eski devri kötülemeye başladı. Fakat İttihatçılar’dan…
…Fakat İttihatçılar’dan beklediği karşılığı göremeyince…
…Osmanlı ülkesi için zararlı bulduğunu ve yasama meclisine…
…âyan ve mebusan arasında bölüştürülmesi gerektiğini belirtti. Bu…
…bölüştürülmesi gerektiğini belirtti. Bu önerge Meclis-i A‘yân’da…
…gerektiğini belirtti. Bu önerge Meclis-i A‘yân’da…
…de (22 Şubat 1910) kendisi bir anda İttihat ve Terakkî…
…Çeşitli muhalif grupların birleşmesiyle ortaya çıkan Hürriyet ve…
…ve İtilâf Fırkası genel başkanlığına seçildi (25 Kasım 1911);…
…etti (3 Haziran 1912). Bundan sonra Meclis-i A‘yân üyesi…
…Meclis-i A‘yân üyesi olarak, bilhassa 1913-1918 yılları arasında…
…eski İttihatçı Ahmed Rızâ Bey ile birlikte bir muhalefet…
…İttihatçı Ahmed Rızâ Bey ile birlikte bir muhalefet partisi kadar…
...

…Râsih Efendi’nin oğludur. Babası Şeyhülislâm Minkārîzâde…
…lakabıyla tanınır. Babasından ve devrinin tanınmış…
…ve devrinin tanınmış âlimlerinden tahsilini tamamladı. Çeşitli…
…kadılık mesleğine geçti. Birçok şehirde kadı olarak bulundu.…
…Birçok şehirde kadı olarak bulundu. Selânik kadılığından mâzul…
…mâzul iken 1700’de Bursa kadısı, 1706’da İstanbul…
…İstanbul kadısı, 1710’da on beş ay süreyle Anadolu…
…Anadolu kazaskeri Hâmidzâde Abdullah Efendi’yi rakip olarak gören…
…sunulan imzasız manzum bir arzuhalin tesiriyle görevden…
…tesiriyle görevden alındı. Bu arzuhalin kaleme alınmasında…
…kendisine Maraş, Menemen ve Bayındır kazaları arpalık olarak…
…meşveret meclislerinde sert bir tavır takınan ve Sadrazam…
…ve Sadrazam Osman Paşa ile birlikte padişahın İran siyasetine…
…karşı çıkan Paşmakçızâde Abdullah Efendi’nin azli üzerine 27…
…oldu (Subhî, vr. 39 b -40 a ). Şeyhülislâmlığı…
…dönemine rastladığı için bu konu ile ilgili olarak…
…İstanbul’da I. Mahmud’un başkanlığında toplanan meşveret…
…katıldı (Subhî, vr. 40 b , 41 a-b , 42 a , 43 b , 45…
…40 b , 41 a-b , 42 a , 43 b , 45 b ; Şem‘dânîzâde, I,…
…, 41 a-b , 42 a , 43 b , 45 b ; Şem‘dânîzâde, I, 28).…
...

…Aynı nisbeyle tanınan diğer âlimlerden ayrılması için “el-Kebîr”…
…sonra Nîşâbur’a gitti. Burada kaldığı dört ay zarfında…
…zarfında kadı Ebü’l-Alâ Sâid b. Muhammed’den ders aldı. Daha…
…ders aldı. Daha sonra Bağdat’a geçerek (26 Ramazan 419 /…
…18 Ekim 1028) devrin meşhur âlimleri Kudûrî, Hatîb el-Bağdâdî,…
…âlimleri Kudûrî, Hatîb el-Bağdâdî, Hüseyin b. Ali es-Saymerî…
…Hatîb el-Bağdâdî, Hüseyin b. Ali es-Saymerî ve Muhammed…
…Hatîb el-Bağdâdî, Hüseyin b. Ali es-Saymerî ve Muhammed b.…
…Ali es-Saymerî ve Muhammed b. Abdullah es-Sûrî’den fıkıh…
…es-Saymerî ve Muhammed b. Abdullah es-Sûrî’den fıkıh ve hadis…
…sebebiyle tahsil hayatı boyunca büyük sıkıntılara katlanmak…
…tahsil hayatı boyunca büyük sıkıntılara katlanmak…
…katlanmak zorunda kaldı ve bir süre gece bekçiliği yaptı.…
…kaldı ve bir süre gece bekçiliği yaptı. Bir yandan görevini…
…süre gece bekçiliği yaptı. Bir yandan görevini yaparken bir…
…Bir yandan görevini yaparken bir yandan da sokak fenerinin…
…ve Şâfiî fıkhını çok iyi bilen Dâmegānî, aralarında Enmâtî…
…İbn Akīl ez-Zaferî gibi büyük âlimlerin de bulunduğu pek…
…Akīl ez-Zaferî gibi büyük âlimlerin de bulunduğu pek çok talebe…
…gibi büyük âlimlerin de bulunduğu pek çok talebe…
...

…diye anılmakta iken uzunca bir süre yaşadığı Dâniye’ye…
…hayatına on dört yaşında başladı. Kurtuba, İstice (Ecija),…
…Kurtuba, İstice (Ecija), Beccâne (Pechina), Sarakusta…
…pek çok hocadan ders aldı. Babasının vefatından dört yıl sonra…
…Doğu ülkelerindeki âlimlerden faydalanmak üzere…
…üzere seyahatlere başladı. Kayrevan, Mısır, Mekke ve…
…Mısır, Mekke ve Medine’de birçok hocadan kıraat, tefsir,…
…fıkıh vb. ilimleri okudu. Bu arada hac görevini de yerine…
…403 (1012) yılına kadar burada yaşadı. O yıllarda sürüp…
…giden saltanat kavgaları ve Berberîler’in halka olan baskıları…
…ve Berberîler’in halka olan baskıları yüzünden memleketinden…
…(Majorka) geçti ve burada sekiz yıl kaldı. 417 (1026)…
…İspanya’nın doğusunda Belensiye (Valencia) eyaletine bağlı…
…(Valencia) eyaletine bağlı bir liman şehri olan…
…(Valencia) eyaletine bağlı bir liman şehri olan Dâniye’ye…
…yerleşti ve vefatına kadar bu şehirde yaşadı. Burada âlim…
…kadar bu şehirde yaşadı. Burada âlim dostu Emîr Mücâhid b.…
…bu şehirde yaşadı. Burada âlim dostu Emîr Mücâhid b.…
…âlim dostu Emîr Mücâhid b. Yûsuf’un, onun vefatından…
…sonra da yerine geçen oğlu Ali b. Mücâhid’in yakın ilgi ve…
...

…“Bilgili, ilim sahibi” anlamına gelen…
…anlamına gelen Farsça bir kelime (dâniş-mend) olup…
…bir kelime (dâniş-mend) olup başta Sahn-ı Semân (Fâtih) ve…
…medreseleri olmak üzere büyük medreselerin özellikle…
…gelmiş talebelerine bu isim verilirdi. Bunlar…
…bu isim verilirdi. Bunlar medresede oda sahibi idiler…
…kelimesinin yer alması, bu iki kelimenin o dönemlerde…
…medrese talebeleri dışında, bazı kaynaklarda kadılık,…
…müderrislik mesleğinde bulunan ilim erbabı da dânişmend…
…de içine alan vakfiyelerde belirlenmiştir. Fâtih vakfiyesine göre…
…Semân medreselerinin her birinde on beş dânişmend bulunuyor…
…her birinde on beş dânişmend bulunuyor ve…
…her birinde on beş dânişmend bulunuyor ve kendilerine 2’şer akçe…
…her medresede derslerinde başarılı on beş öğrencinin dânişmend…
…derslerinde başarılı on beş öğrencinin dânişmend olması…
…dânişmend olması ve bunlara vakıftan 2’şer akçe yevmiye…
…verme yetkisi de tanınmıştı. Böylece kendileri bir taraftan…
…Böylece kendileri bir taraftan müderrislerden ders…
…müderrislerden ders alırken bir taraftan da ders vermek…
…ilgili olarak zaman zaman bazı önemli problemlerin ortaya…
...

…ve rahmet kavramlarıyla birlikte ve bunların karşıtı olarak…
…kavramlarıyla birlikte ve bunların karşıtı olarak elliden fazla…
…âyette geçen zarar kavramı bu âyetlerin bir kısmında,…
…zarar kavramı bu âyetlerin bir kısmında, Allah’tan başka…
…bir kısmında, Allah’tan başka tapınılan sözde tanrıların…
…tanrıların kendilerine de başkalarına da herhangi bir fayda veya…
…de başkalarına da herhangi bir fayda veya zararlarının…
…dokunamayacağını ifade eder. Bazı âyetlerde kimsenin Allah’a…
…şeklinde kullanılır. Bunların hemen hepsinde zararın…
…de zikredilmiştir. Diğer bazı âyetlerde, herhangi bir…
…bazı âyetlerde, herhangi bir şekilde insana dokunan…
…zararın Allah tarafından bertaraf edilmesinden (keşfü’d-durr)…
…her şeye gücü yeten Allah’ı bırakıp da fayda veya zarar…
…mantıksızlığını vurgulayan bir üslûp içinde kullanılmış…
…olan nef‘ vb. kelimelerle birlikte zikredilmesi, bu kavramın…
…birlikte zikredilmesi, bu kavramın mutlak mânada…
…gösterir. Nitekim bu kavram Kur’an’da sıfat…
…hadiste nâfi‘ ismiyle birlikte (İbn Mâce, “Duʿâʾ”, 10;…
…“Daʿavât”, 82), diğer bazı hadislerde de fiil şeklinde…
…“Aḳżıye”, 31; Tirmizî, “Birr”, 27). Bazı İslâm âlimleri…
...

…Doğum ve ölüm tarihleri belli değildir. Ancak eserlerinden…
…ile XII. (XVIII.) yüzyılın başları arasında yaşadığı…
…tamamladıktan sonra Şeyh Bahâî adıyla da tanınan Bahâeddin…
…Şeyh Bahâî adıyla da tanınan Bahâeddin Âmilî’den (ö. 1031/1622)…
…ve Medine’yi ziyaret etti; buralarda bazı hadis âlimlerinden…
…ziyaret etti; buralarda bazı hadis âlimlerinden hadis…
…etti; buralarda bazı hadis âlimlerinden hadis okudu. Daha sonra…
…hadis okudu. Daha sonra Basra yolu ile Hindistan’ın…
…ile Hindistan’ın Gucerât bölgesinde bir liman şehri olan Sûret’e…
…Gucerât bölgesinde bir liman şehri olan Sûret’e…
…gitti. 1062’de (1652) buradan ayrılıp Hindistan’ın iç…
…ayrılıp Hindistan’ın iç bölgelerini gezdi. 1067 (1656-57)…
…yılında İran’a döndüyse de bilinmeyen bir tarihte tekrar…
…döndüyse de bilinmeyen bir tarihte tekrar Hindistan’a…
…gitti. Dârâbî’nin bu ikinci seyahatinde…
…ne kadar kaldığı belli değildir. Ancak…
…(1665-66) Hindistan’da bulunduğu, bu tarihte orada kaleme…
…Hindistan’da bulunduğu, bu tarihte orada kaleme aldığı…
…İsfahan’a geldiğini ve bir tezkire yazmakla meşgul…
…kaydeder. Nasrâbâdî’nin bu ifadesi, Dârâbî’nin eserini…
...

…306’da (918) Bağdat’ın bir semti olan Dârülkutn’da…
…306’da (918) Bağdat’ın bir semti olan Dârülkutn’da…
…olan Dârülkutn’da doğdu. Babası da bir muhaddis olduğu için…
…doğdu. Babası da bir muhaddis olduğu için daha…
…çocukken ilim meclislerinde bulunmaya başladı ve hıfzını…
…ilim meclislerinde bulunmaya başladı ve hıfzını tamamladı.…
…ve hıfzını tamamladı. Bağdat, Basra, Kûfe ve Vâsıt gibi…
…hıfzını tamamladı. Bağdat, Basra, Kûfe ve Vâsıt gibi ilim…
…ilim merkezlerini dolaşarak bu yerlerdeki âlimlerden ders…
…dolaşarak bu yerlerdeki âlimlerden ders aldı. Hocaları arasında…
…arasında Ebü’l-Kāsım el-Begavî, İbn Ebû Dâvûd, Mehâmilî…
…devrin meşhur muhaddisleri bulunmaktadır. Ebû Saîd el-İstahrî’den…
…Şâfiî fıkhını, Ebû Bekir en-Nakkāş ve İbn Mücâhid’den…
…okudu. Çok küçük yaşta başladığı tahsil hayatını bir ömür…
…başladığı tahsil hayatını bir ömür boyu sürdürdü. 357’de…
…tahsil hayatını bir ömür boyu sürdürdü. 357’de (968) Şam…
…hem hadis okuttu, hem de buralardaki âlimlerden faydalandı.…
…okuttu, hem de buralardaki âlimlerden faydalandı. Dârekutnî’nin…
…tanınmış talebeleri arasında Bâkıllânî, Ebû Hâmid el-İsferâyînî,…
…Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Bekir el-Berkānî, Abdülganî…
...