BELÂGAT البلاغةEdebiyat kaideleri ve edebî sanatlarla ilgili meânî, beyân ve bedîi içine alan ilim dalı.…sözlükte “sözün fasih ve açık seçik olması” anlamında…
…ilgili görüyorlarsa da bab ve masdar değişikliğinden…
…isabetli görülmemektedir. Terim olarak ise biri “meleke”,…
…fasih olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasıdır.…
…söyleyişle bir fikrin sözlü veya yazılı olarak yerinde,…
…olarak yerinde, yeterince ve zamanında ifade edilmesidir.…
…Kerîm’de, “O insanı yarattı ve ona beyânı (düşündüğünü…
…“O insanı yarattı ve ona beyânı (düşündüğünü açıklamayı)…
…meleke olarak şair, yazar ve hatiplerde hatta halkın…
…sonraları birer belâgat terimi kabul edilecek olan teşbih,…
…terimi kabul edilecek olan teşbih, mecaz, istiare, takdim,…
…olan teşbih, mecaz, istiare, takdim, tehir, cinas, mutabakat vb.…
…olan teşbih, mecaz, istiare, takdim, tehir, cinas, mutabakat vb.…
…mecaz, istiare, takdim, tehir, cinas, mutabakat vb. edebî…
…vb. edebî sanatlar her dil ve kültürde daima…
…edebiyatında, Kur’ân-ı Kerîm ve hadiste bu ilme dair birçok…
…b. Ca‘fer (ö. 337/948) ve Rummânî’ye (ö. 384/994)…
…sahip olduğu bir kabiliyet ve sanata olan yatkınlığı…
…kolay kolay söyleyemeyeceği tarzda söylemektir. Câhiz’e göre…
…kolay kolay söyleyemeyeceği tarzda söylemektir. Câhiz’e göre…
...