…rü’yet kelimesiyle “Allah” lafzından meydana gelen bir terkiptir.…
…dünyada Allah’ı görme ve peygamberlerden Allah’ı…
…fesat çıkaran Firavun, veziri Hâmân’a Mûsâ’nın kendisinden…
…(el-Mü’min 40/36-37). Mûsâ ve Hârûn’un uzun mücadelelerden…
…Mekke döneminin ortalarında ve sonlarında nâzil olan…
…Allah’ı görmedikçe veya Allah ile melekler yanlarına…
…konusu olduğunu söyler ( er-Red ʿale’z-zenâdıḳa…
…söyler ( er-Red ʿale’z-zenâdıḳa ve’l-Cehmiyye , s. 59).…
…söyler ( er-Red ʿale’z-zenâdıḳa ve’l-Cehmiyye , s. 59).…
…( er-Red ʿale’z-zenâdıḳa ve’l-Cehmiyye , s. 59). Âhireti…
…( er-Red ʿale’z-zenâdıḳa ve’l-Cehmiyye , s. 59). Âhireti tasvir…
…“Mevâḳīt”, 16; Müslim, “Zühd”, 16). Sahih hadislerde…
…günün öğle vaktinde güneşi ve bulutsuz bir gecede dolunayı…
…24; Müslim, “Îmân”, 299, “Zühd”, 16). Diğer bazı rivayetlere…
…da, “Nurdur, nasıl göreyim?” veya, “Sadece bir nur gördüm”…
…bir nur gördüm” cevabını vermiş (Müslim, “Îmân”, 291-292),…
…dünyada Allah’ı görmediğini ve gözlerin Allah’ı idrak…
…Allah’ı rüyada gördüğü ve rabbini rüyada gören…
…biridir. Ahmed b. Hanbel’in verdiği bilgiye göre, Sümeniyye ile…
…te’vile tâbi tutmuştur ( er-Red ʿale’z-zenâdıḳa…
...

…insanlar, soy, fazilet ve ilim bağlamında önce gelip…
…Selef, terim olarak ilim ve fazilet açısından…
…önderleri sayılan ashap ve tâbiîn için kullanılır.…
…210-214). “Sahâbe ve tâbiîn mezhebinde bulunan…
…mezhebinde bulunan fakih ve muhaddislerin yolu” şeklinde…
…“ehlü’s-sünne, ehlü’l-hadîs ve’s-sünne, ehlü’l-hak” gibi…
…Hz. Peygamber’in vefatından sonra Arabistan…
…yaşayan, farklı din, mezhep ve düşüncelere sahip insanlar…
…sahip insanlar benimsemek veya eleştirmek amacıyla…
…başlarından itibaren Cehmiyye-Mu‘tezile mensupları İslâm’ı…
…mücadelelerde bulunurken zaman zaman onların anlayabileceği…
…bulunurken zaman zaman onların anlayabileceği üslûp…
…onların anlayabileceği üslûp ve ifadeler kullanmış,…
…diyen bazı âlimler, ashap ve tâbiînin meşgul olmadığı bu…
…bu konuların tartışılmasını ve bunları tartışırken…
…bid‘at saymış, bu alanda reddiyeler yazmıştır. Bir kısmını Ali…
…kısmını Ali Sâmî en-Neşşâr ve Ammâr C. et-Tâlibî’nin…
…derleyip yayımladığı reddiyelerin ( ʿAḳāʾidü’s-selef ,…
…âlimler “ashâbü’l-hadîs” veya “selef-i sâlihîn” adıyla bu…
…eserlerini daha çok reddiyeler halinde kaleme almaları ve…
...

…“bir varlığın nitelik, hal ve özelliklerini belirtmek”…
…belirtmek” anlamında masdar ve “bir varlığın tanınmasını…
…tanınmasını sağlayan hal ve nitelik” mânasında isim olan…
…sağlayan nitelik” veya “Allah’ın zâtına nisbet…
…nitelik” veya “Allah’ın zâtına nisbet edilen mâna ve…
…zâtına nisbet edilen mâna ve mefhum” diye tanımlanır.…
…diye tanımlanır. Normal zihnî yetenekteki insanlar, kendi…
…insanlar, kendi fizyolojik ve psikolojik yapılarından…
…ettikleri fevkalâde kuruluş ve işleyişe bakarak bunların…
…bir yaratıcı, düzenleyici ve yöneticinin varlığına işaret…
…ifadelendirirler. İslâm literatüründe Allah’a nisbet edilen bu…
…edilen bu mâna, mefhum ve kavramlara isim veya sıfat…
…mefhum ve kavramlara isim veya sıfat denilir. Bazı…
…( Fahreddin er-Râzî, Levâmiʿu’l-beyyinât , s. 10-18) İbn…
…( el-Faṣl , II, 283). İsim ve sıfat terimlerinin kullanımı…
…yazılmaya başlanan “el-esmâ’ ve’s-sıfât” adlı eserlerde…
…en özlü tarif “Allah’ın zâtına nisbet edilen mâna”…
…mâna” şeklindedir. Bu mâna ve muhtevanın kelime çeşidi…
…bakımından isim, fiil, sıfat veya zarf olması konunun özünü…
…isim, fiil, sıfat veya zarf olması konunun özünü…
...

…kişi hakkında kâfir hükmü vermek” demektir. Aynı kökten gelen…
…çerçevesinde Kur’an’da ve hadislerde “günahları…
…el-Müfredât , “kfr” md.; Lisânü’l-ʿArab , “kfr” md.). Terim…
…münafık gibi değişik inanç ve telakkileri benimseyen bütün…
…yükleyip terimi, itaat ve isyan türünden amellerden…
…umulmadığı haber verilmiş (Âl-i İmrân 3/90),…
…Allah’ın varlığını ve birliğini, peygamberlerden…
…birini, ilâhî kitapları veya Kur’an’ın bazı hükümlerini,…
…ölümden sonra dirilmeyi ve âhiret âlemini inkâr…
…sonra dirilmeyi ve âhiret âlemini inkâr edenler; Allah’a ortak…
…inanmayanlar, Allah’a ve Hz. Muhammed’e karşı…
…peygamberleriyle, âyetleri ve emirleriyle alay edenler,…
…Kur’an’da kâfir hükmü verilmiştir ( M. F. Abdülbâkī,…
…bir işareti olarak selâm veren birine, “Sen mümin değilsin”…
…değilsin” şeklinde karşılık verilmemesi emredilmiş (en-Nisâ 4/94),…
…başka ilâh bulunmadığına ve kendisinin nübüvvetine…
…söyleyenlerin kanlarının ve mallarının koruma altına…
…yönelip namaz kılanların ve müslümanların kestiği…
…etini yiyenlerin Allah’ın ve resulünün güvencesini…
…küfre gireceğini haber vermiştir ( Müsned , II, 18; Buhârî,…
...

…teşbîh “benzetmek, benzeri ve dengi olduğunu söylemek”…
…değildir. Teşbihte iki şeyi lafız ve mâna bakımından birbirine…
…Teşbihte iki şeyi lafız ve mâna bakımından birbirine…
…söz konusu iken temsilde zat ve sıfatlarda mahiyet…
…söz konusu iken temsilde zat ve sıfatlarda mahiyet açısından…
…herhangi bir sıfatı gerek lafız gerek mâna itibariyle…
…mi gerçekleştirdikleri ve bu sebeple yaratma fiilinde…
…rakibi, ortağı, benzeri ve denginin bulunmadığı “nid,…
…, VI, 36, 199; Müslim, “Libâs”, 91-92). Kaynaklar,…
…edilir. Bunlara göre Allah zâtı itibariyle insan gibi…
…İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî ve Ebü’l-Muîn en-Nesefî gibi…
…Buna, müteşâbih naslara zâhirî mânalar yükleyip onların…
…kavramak için akla ve dil ilimlerine başvurmanın…
…mevcut varlıklar, diriler ve âlimler gibi değil” (…
…bu görüşü benimsemiş ve teşbihe düşmeden ilâhî…
…te’vile tâbi tutmadıkları veya Allah’a cihet nisbet…
…aşırılıktan kaynaklanan ve Allah’ın yaratıklar içinde…
…Teşbih keyfiyet ve mahiyet itibariyle Allah’ın…
…niteliğini belirtir. Varlığı zorunlu ve tek olduğundan Allah’ın…
…belirtir. Varlığı zorunlu ve tek olduğundan Allah’ın…
...

…Hz. Peygamber’in vefatından sonra müslümanlar arasında…
…başlamış, Cemel Vak‘ası ve Sıffîn Savaşı’nın ardından…
…bağlarken Gaylân ed-Dımaşkī ve Ma‘bed el-Cühenî’nin temsil…
…dolayısıyla tevhid ilkesinin zedelenmesi söz konusudur. Ca‘d b.…
…ilâhî adalet esasını zedelemiştir. Kaynaklarda II. (VIII.)…
…bazı eserlerin adları zikredilir (İbnü’n-Nedîm, s. 227, 234,…
…227, 234, 256). Allah’ın zâtı ile sıfatları arasındaki…
…sıfat nisbet edilmesi ve tevhidin korunması şeklinde…
…ikincisinde ilâhî zâtı sıfatlardan tecrit etme…
…endişe edilmiştir. Zât-sıfat münasebetine dair…
…tevhid ilkesine ağırlık verip Allah’ın hariçte (zihnin…
…tarafından tekfir edilmiş ve bir kısım Mu‘tezilîler’ce de…
…Onlar Kur’an’da yer alan ve genellikle sıfat kalıbında…
…(mânevî sıfatlar) zât-ı ilâhîye nisbetinde tereddüt…
…Mu‘tezile, tevhid ilkesini zedelemekten kaçınmak amacıyla…
…amacıyla rü’yetullah ve halku’l-Kur’ân gibi…
…III. (IX.) yüzyılda Kur’an’a ve Sünnet’e dayalı Selef…
…çıkma gayretiyle daha çok reddiye türünde eserler kaleme alan…
…kaleme alan ehl-i hadîs Cehmiyye’den başlayarak Mu‘tezile’ye…
…Mu‘tezile’ye karşı ilk reddiyelerini yazmıştır. Ahmed b.…
...

…şan, şeref, yücelik ve kudret sahibi olmak”…
…nisbet edilen şirk anlayışı reddedilirken Cenâb-ı Hakk’ın bu tür…
…yakıştırmalardan münezzeh ve yüce olduğu ifade…
…türeyen alî, a‘lâ, müteâlî ve teâlâ kelimeleriyle zât-ı…
…ve teâlâ kelimeleriyle zât-ı ilâhiyye yirmi yedi âyette…
…bulunma” (Tâhâ 20/5) ve “kullarının üstünde olma”…
…O’na izâfe edilmiştir. Alî ve müteâlînin esmâ-i hüsnâdan…
…olduğu bilinmekte, teâlâ ve a‘lâ kelimeleri de çeşitli…
…s. 169). Nitekim Zehebî, “fevkıyye” (fevka’l-arş)…
…, s. 50). Cehm b. Safvân ve ona tâbi olanların kanaatine…
…kanaatine göre ulüv Allah’ın zâtıyla arşta bulunduğu anlamına…
…alanına hükümran olması aynı zamanda Allah’ın her yerde…
…ifade eder (Dârimî, s. 268; Zehebî, s. 107,143). İslâm…
…âlimler Cenâb-ı Hakk’ın zamandan ve mekândan münezzeh olduğu…
…Cenâb-ı Hakk’ın zamandan ve mekândan münezzeh olduğu…
…mekândan daha büyük veya daha küçük olması gibi…
…birlikte naslarda yer alan ve zâhirî mânalarıyla mekâna…
…naslarda yer alan ve zâhirî mânalarıyla mekâna işaret…
…mevcuttur. Başta ashap ve tâbiîn olmak üzere te’vili…
…âlimler, söz konusu nasları zâhirî-beşerî mânalarına almaksızın…
...

…Pehlevî dilinde zendîk , orta dönem Farsça’sında…
…, orta dönem Farsça’sında zendîg şeklinde geçer. Kelime,…
…Budist, Brahmanist, yahudi ve hıristiyan gibi din…
…gibi din mensuplarına ve zendiklere uyguladıkları…
…gibi din mensuplarına ve zendiklere uyguladıkları baskı…
…en yüksek dereceli Zerdüştî din büyüğü kabul edilen…
…(Ph. Gignoux, s. 60). Zındık bu dönemde nur ve zulmet…
…60). Zındık bu dönemde nur ve zulmet ilâhlarına inanan…
…Zındık bu dönemde nur ve zulmet ilâhlarına inanan…
…mensup kimse” anlamında zendik kelimesini kullanmış ve…
…zendik kelimesini kullanmış ve kelime orta dönem Farsça’sı…
…dönem Farsça’sı ile yazılan Zerdüştî din kitaplarında yer…
…Arapça’ya geçen kelime zindîḳ şeklinde telaffuz edilmiş,…
…telaffuz edilmiş, çoğulu zenâdıka , masdarı zendeka olarak…
…telaffuz edilmiş, çoğulu zenâdıka , masdarı zendeka olarak…
…çoğulu zenâdıka , masdarı zendeka olarak tesbit edilmiştir.…
…mânalarda yorumlanmıştır ( Lisânü’l-ʿArab , “zndḳ” md.).…
…( Lisânü’l-ʿArab , “zndḳ” md.). Arapça sözlüklerde…
…md.). Arapça sözlüklerde zindîkın aslının “zendigiray” (âlemin…
…zindîkın aslının “zendigiray” (âlemin ebedîliğine inanan…
...

…el-İdrîsî’den Arap dili ve edebiyatı, Mâlikî fıkhı,…
…usulü, hadis, tefsir, mantık ve kelâm dersleri aldı. 1950’de…
…Mescid-i Harâm’da akaid ve hadis dersleri verdi.…
…akaid ve hadis dersleri verdi. 1955’te Riyad’da…
…kendi mescidinde ders vermesi için onu seçti ve…
…ders vermesi için onu seçti ve dârüliftâda sorulan önemli…
…tayin etti (1962). Onun vefatından sonra oğlu İbrâhim b.…
…b. Muhammed Âlü’ş-Şeyh ve ardından Abdülazîz b. Bâz…
…ve ardından Abdülazîz b. Bâz zamanında da emekliye ayrılıncaya…
…4 Nisan 1997’de Riyad’da vefat etti. İsmâil el-Ensârî’nin…
…et-Tüveycirî el-Vâilî, Zekeriyyâ b. Abdullah el-Câvî…
…müftüsü Ahmed b. Muhammed Zebâre el-Hüseynî el-Medenî,…
…hocası Ensârî’nin ders ve icâzet aldığı otuz altı…
…aldığı otuz altı âlimi ve onların hocalarını zikreder…
…âlimi ve onların hocalarını zikreder ( Hedyü’s-sârî , s. 67-68,…
…Mâlikî fıkhı tahsil etmek ve Hanbelî fıkhının uygulandığı…
…taklidi benimsemediği ve belli bir mezhebe…
…adıyla birer eser hazırlamış ve sağlığında kendisine…
…etmektedir. 4. Tenbîhü’l-lâhî ʿalâ taḥrîmi’l-melâḥî…
…İbn Hazm’ın el-Muḥallâ ’da ve el-Ġınâʾü’l-mülḥî adlı…
...

…Abduh ile arkadaş olan ve onunla bir süre aynı evde…
…tahsilini yarıda bırakmak zorunda kalmış, köyünde tefsir ve…
…kalmış, köyünde tefsir ve hadis okumuştur. Muhammed…
…Hanefî, Şeybe’nin Şâfiî ve Hâmid’in Hanbelî fıkhı…
…Altıncı sınıfta hadis ve tefsir dersleri okuduğu…
…Hacer el-Askalânî, Şâtıbî ve Muhammed b. Abdülvehhâb gibi…
…olduğunu düşündüğü bid‘at ve hurafelere karşı çıkmaya…
…benimsemeye çağırdı ve henüz genç yaşta iken…
…Bunlardan Çerkes (Şerkes) ve Hedâre mescidlerinde uzun…
…Mescidi’ndeki görevine son verilince Matbaatü’l-Menâr’da…
…çevrelerinden gelen baskı ve tehditler neticesinde,…
…neticesinde, Selefî-Vehhâbî faaliyetleri sebebiyle…
…bulundu. Mescid-i Harâm’da verilen derslerin murakabe heyetine…
…neşriyat şubesi başkanlığı ve Mekke’deki…
…getirildi. Mescid-i Harâm ve Mescid-i Hayf’ta ders…
…yayımlanan ilk dergi olan ve on beş günde bir neşredilen…
…Reşîd Rızâ’nın 1935’te vefatının ardından onun yayımladığı…
…çıkarmaya başladı (1936), vefatına kadar bu derginin yazı…
…kurdu. Kendisinden ders alan veya kurduğu cemiyetin…
…düşüncelerini yayan talebe ve bağlıları arasında…
...