BEHÎ, Muhammed Kâmil - TDV İslâm Ansiklopedisi

BEHÎ, Muhammed Kâmil

محمّد كامل البهي
BEHÎ, Muhammed Kâmil
Müellif: MUHAMMED MASUM ŞENBURÇ
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2020
Erişim Tarihi: 27.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/behi-muhammed-kamil
MUHAMMED MASUM ŞENBURÇ, "BEHÎ, Muhammed Kâmil", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/behi-muhammed-kamil (27.04.2024).
Kopyalama metni

3 Ağustos 1905’te Mısır’ın Buhayre şehrine bağlı Şübrâhît kazasının Esmâniye köyünde doğdu. İlk öğrenimini ve hıfzını tamamladıktan sonra 1917’de Desûk’ta başladığı orta öğrenimini Tanta’da sürdürdü; ancak İngiliz işgaline karşı başlatılan genel boykot ve protestolar yüzünden Tanta’daki el-Ma‘hedü’d-dînî’de eğitim yapılamayınca İskenderiye’ye giderek Ma‘hedü’l-İskenderiyye’ye devam etti. Ardından kaydolduğu Ezher’in edebiyat bölümünü 1931’de bitirdi ve Buhayre Müdüriyet Meclisi tarafından felsefe alanında çalışma yapmak üzere Almanya’ya gönderildi. Berlin’de sekiz aylık bir Almanca öğreniminden sonra 1932 Ekiminde Hamburg Üniversitesi’ne girdi. Burada Ernst Cassirer’den felsefe, William Stern’den psikoloji dersleri aldı. Felsefe bölümüne kayıt yaptırabilmek için ön şart olan Latince’yi ve eski Yunanca’yı da öğrendi. H. Noack’ın danışmanlığında hazırladığı Muḥammed ʿAbduh: Eine Untersuchung seiner Erziehungsmethode zum Nationalbewusstsein und zur nationalen Erhebung in Ägypten adlı doktora tezini 1936 Mayısında tamamlayıp felsefe ve psikoloji doktoru oldu. İngilizce’sini de geliştiren Behî zaman zaman Mısır’a seyahatlerde bulunsa da çalışmalarını Almanya’da sürdürdü; II. Dünya Savaşı’nın başlamasından önce 1939 Ağustosunda ülkesine döndü ve Ezher Üniversitesi Usûlüddin Fakültesi’nde felsefe profesörü olarak göreve başladı. 1950’de Arap Dili Fakültesi’nde felsefe bölümü başkanlığını üstlendi, ayrıca üniversitenin çeşitli birimlerinde yöneticilik yaptı. 1961’de Ezher’le ilgili yapılan yeni yasal düzenlemeden sonra bu üniversitenin rektörü oldu. Öte yandan 1936 yılından itibaren savunduğu, Ezher’de eğitimin sadece dinî ilimlerle sınırlı kalmaması gerektiğine dair görüşünü rektörlüğü döneminde uygulama fırsatı buldu; böylece üniversitede din dışı alanlarda da fakülteler açılmaya başlandı.

29 Eylül 1962’de Evkaf ve Ezher İşleri bakanlığına getirilen Behî, 25 Mart 1964 tarihine kadar sürdürdüğü bu görevi esnasında Külliyyetü’l-benât’ta Genel Kültür Şubesi adıyla kadınlara ait bir bölüm kurmak istediyse de amacına ulaşamadı. Bakanlık sonrası ikinci defa Ezher’e rektör tayin edildi, ancak çok geçmeden istifa etti. Emekli oluncaya kadar Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İslâm felsefesi dersleri verdi. Bakanlar Kurulu tarafından hizmet süresinin beş yıl daha uzatılması kararına rağmen Ağustos 1965’te emekliye ayrıldı ve hayatının geri kalan kısmını telif faaliyetlerine hasretti. 10 Eylül 1982’de Kahire’de vefat etti. Ölümünden sonra kendisine, Ezher’in kuruluşunun 1000. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlenen törenle İlimler ve Sanatlar Yüksek nişanı verilmiş, kütüphanesi ailesi tarafından Kahire’deki Nûr Camii’ne bağışlanmıştır. Muhammed Kâmil el-Behî ilmî çalışma, yöneticilik ve devlet adamlığıyla geçen hayatında ulusal ve uluslararası birçok faaliyete katılmış, Sanat ve Edebiyat Yüksek Meclisi ve Ezher bünyesinde yer alan İslâm Araştırmaları Akademisi üyeliklerinde bulunmuş, 1950’de İskenderiye’de düzenlenen I. Arap Birliği Eğitim Kültür Konferansı’nda üye ve Kahire’deki İslâm Konferansı (Dünya İslâm İşbirliği) Teşkilâtı toplantısında danışman sıfatıyla bulunmuştur. 1955-1956’da Kanada’da McGill Üniversitesi’nde, 1961’de Rabat, 1968-1969’da Cezayir ve Kostantîne, 1979-1980’de Katar üniversitelerinde ve 1980-1981’de Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Ayn Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak çalışmıştır.

Cemâleddîn-i Efgānî’nin görüşlerinden etkilenen Muhammed Kâmil el-Behî eserlerini modern İslâm düşüncesi alanına yoğunlaştırmıştır. Ona göre İslâm davetten ibarettir; devrim yapma iddiası taşımadığı gibi askerî inkılâpları ve milliyetçilik politikalarını da onaylamaz. Eserlerinde bir taraftan İslâm düşünce tarihi, İslâm toplumu ve İslâm kültür ve medeniyeti gibi konuları incelerken diğer taraftan Batı merkezli materyalist fikirlere karşı bir söylem geliştirmiştir. Marksizm’in sosyal adaleti gerçekleştirmede başarısız olduğunu vurgulamış, müslümanların geri kalmasında temel etken olarak gördüğü Batı emperyalizmini eleştirmiştir. İbn Haldûn’un düşüncelerini Marksist bakış açısıyla yorumlamaya çalışan Rüşdî Sâlih’e karşı çıkmış, Ali Abdürrâzık ve Tâhâ Hüseyin gibi fikir adamlarının savundukları “tecdîd” düşüncesini Avrupa’yı körü körüne taklit şeklinde değerlendirmiştir. Bunun yerine Behî, dinî değerlere itibarlarını yeniden kazandırmayı merkeze alan dinî ıslah düşüncesini savunmuştur. Müslümanları içinde bulundukları durumdan kurtarmanın yolu, Doğu’da veya Batı’da üretilmiş reçetelere sarılmak yerine İslâm’ın kendi bünyesinden çözümler üretmektir. İslâm dünyası kendi içine kapanmayacak, diğer medeniyet havzalarında üretilen bilgi ve düşünce birikimine bîgâne kalmayacak, fakat bu birikim mutlaka eleştiri süzgecinden geçirilecektir. Hâlid Rahhâl es-Salâh, Melâmiḥu’l-ıṣlâḥ ve’t-tecdîd fî fikri’d-duktûr Muḥammed el-Behî adıyla bir eser kaleme almıştır (Kahire 2013).

Eserleri. 1. el-Cânibü’l-ilâhî mine’t-tefkîri’l-İslâmî (I-II, Kahire 1364-1366). Müslümanların etkileşim içerisinde bulunduğu Doğu ve Batı merkezli fikirlerle bilhassa Yunan felsefesiyle İslâm düşüncesinin ekoller ve kişiler üzerinden karşılaştırıldığı eserde varlık problemine büyük önem verilmiştir. Eserin birinci cildi İslâm Düşüncesinin İlâhi Tarafı ismiyle Fuat Sezgin (İstanbul 1948), tamamı İslâm Düşüncesinin İlâhî Yönü adıyla Sabri Hizmetli (Ankara 1992) tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.

2. el-Fikrü’l-İslâmiyyü’l-ḥadîs̱ ve ṣılatühû bi’l-istiʿmâri’l-ġarbî (Kahire 1376/1957; daha sonra genişletilerek birçok defa basılmıştır). Eserde öncelikle Batı emperyalizmi ve sömürgeciliği neticesinde İslâm düşüncesinde ortaya çıkan iki ana yöneliş ele alınmakta, ardından oryantalizme dair değerlendirmeler yapılmaktadır. İbrahim Sarmış’ın Türkçe’ye çevirdiği eserin birinci cildi önce Çağdaş İslâm Düşüncesinin Oluşumu ve Batı (İstanbul 1986), daha sonra İslâmî Direniş ve Islahat (İstanbul 1996), ikinci cildi ise İslâmî Düşüncede Oryantalist Etki (İstanbul 1996) adıyla basılmıştır.

3. Ṭabaḳıyyetü’l-müctemaʿi’l-Ûrubbî ve inʿikâsü âs̱ârihâ ʿale’l-müctemaʿi’l-İslâmiyyi’l-muʿâṣır (Beyrut 1390/1970). Bu eserde, kapitalist ve komünist sistemlerin adaletli ve sınıfsız bir toplum idealini gerçekleştiremedikleri halde çağdaş müslüman liderlerin, siyasal bağımsızlık hareketlerinden sonra İslâm’a yönelmek yerine bu sistemlere yönelmelerinin sebepleri incelenmektedir (trc. M. Sait Şimşek, Avrupa Toplumunda Sınıflaşma ve Çağdaş İslâm Toplumunda Etkileri, Ankara, ts.).

4. Reʾyü’d-dîn beyne’s-sâʾil ve’l-mücîb (I-II, Kahire 1391/1971; III, 1400/1980; IV, 1403/1983). İtikad ve dinî yükümlülüklerle aile, gelenek ve görenekler, iş ve servete dair konular, bireysel ilişkiler ve içinde bulunulan çağdan kaynaklanan problemlere dair 500 kadar soruya Behî’nin verdiği cevapları içermektedir.

5. Min Mefâhîmi’l-Ḳurʾân fi’l-ʿaḳīde ve’s-sülûk (Kahire 1393/1973). Üzerinden asırların geçmesiyle İslâmî kavramların yozlaştırıldığı ve buna bağlı olarak müslümanların uygulamalarında gevşemenin ortaya çıktığı düşüncesiyle kaleme alınmıştır (trc. Ali Turgut, İnanç ve Amelde Kur’ani Kavramlar, İstanbul 1988).

6. Menhecü’l-Ḳurʾân fî taṭvîri’l-müctemaʿ (Beyrut 1394/1974). Eserde İslâm’da neshin olamayacağı tezinden hareketle Medine’de nâzil olan bazı âyetler incelenmektedir (trc. Beşir Eryarsoy, Kur’an ve Toplum, İstanbul 1986).

7. Ḥayâtî fî riḥâbi’l-Ezher: Ṭâlib ve üstâẕ ve vezîr. Müellifin büyük ölçüde Ezher’i merkeze aldığı hâtıratı olup ölümünden sonra Vehbe Hasan Vehbe’nin bir mukaddimesiyle birlikte basılmıştır (Kahire 1403/1983).

Kur’an’a dair birçok eser yazmış olan Behî son yıllarında bir tefsir hazırlamaya başlamışsa da bitirmeye ömrü yetmemiş, ancak Kur’an’ın otuzuncu cüzünün, ayrıca yirmi üç Mekkî sûrenin tefsirini yapabilmiştir. Otuzuncu cüzün tefsiri et-Tefsîrü’l-mevżûʿî li’l-Ḳurʾâni’l-Kerîm: Tefsîru cüzʾi ʿAmme adıyla, Mekkî sûrelerden her birinin tefsiri de el-Ḳurʾân fî muvâceheti’l-mâddiyye üst başlığıyla müstakil olarak 1976-1980 yılları arasında Kahire’de basılmıştır. Müellifin et-Tefsîrü’l-mevżûʿî li’l-Ḳurʾâni’l-Kerîm: Tefsîru sûreti’n-Nisâʾ adlı bir çalışması daha vardır (Kahire 1976-1980).

Behî’nin diğer bazı eserleri de şunlardır: el-Ezher ve’l-fikrü’l-muʿâṣır (Kahire 1955), el-İslâm ve’l-felsefâtü’l-muʿâṣıra (Kahire 1378/1959), Muḥâḍarât fi’l-fikri’l-İslâmî fî merḥaletihi’s̱-s̱âniye (4. bs., Kahire 1381/1961), el-Ḳānûn ve’l-aḫlâḳ (Kahire 1383/1963), el-İştirâkiyyetü’l-ʿArabiyye (Kahire 1383/1963), el-Ezher târîḫuhû ve teṭavvürüh (Kahire 1383/1964), ed-Dîn ve’l-ḥaḍâretü’l-insâniyye (Kahire 1383/1964), el-Fikrü’l-İslâmî ve’l-müctemaʿu’l-muʿâṣır: Müşkilâtü’l-ḥükm ve’t-tevcîh (Kahire 1385/1965), el-İslâm ve nüẓumü’l-ḥükmi’l-muʿâṣır (Kahire 1385/1965), el-Fikrü’l-İslâmî ve’l-müctemaʿu’l-muʿâṣır: Müşkilâtü’l-üsre ve’t-tekâfül (Beyrut 1387/1967), el-İslâm fî ḥalli meşâkili’l-müctemaʿâti’l-İslâmiyyeti’l-muʿâṣıra (Beyrut 1393/1973), el-Ḳurʾân fî muvâceheti’l-mâddiyye (Kahire 1398/1978), el-İslâm ve’l-idâre: el-Ḥükûme (Kahire 1398/1978), el-İslâm daʿve ve leyse s̱evra (Kahire 1398/1978), et-Tefriḳatü’l-ʿunṣuriyye ve’l-İslâm (Kahire 1399/1979), el-ʿAlmâniyye ve taṭbîḳuhâ fi’l-İslâm (Kahire 1400/1980), el-İhâʾü’d-dînî ve mecmaʿu’l-edyân ve mevḳıfü’l-İslâm (Kahire 1401/1981), Müşkiletü’l-ulûhiyye beyne İbn Sînâ ve’l-mütekellimîn (Kahire 1401/1981), el-Ġazzâlî: Felsefetühü’l-aḫlâḳiyye ve’ṣ-ṣûfiyye (Kahire 1401/1981), el-İslâm ve itticâhu’l-merʾeti’l-müslimeti’l-muʿâṣıra (Kahire 1401/1981), el-Fârâbî el-muvaffıḳ ve’ş-şâriḥ (Kahire 1401/1981), Müstaḳbelü’l-İslâm ve’l-ḳarnü’l-ḫâmise ʿaşere’l-hicrî (Kahire 1402/1982).


BİBLİYOGRAFYA

Muhammed Kâmil el-Behî, Ḥayâtî fî riḥâbi’l-Ezher: Ṭâlib ve üstâẕ ve vezîr, Kahire 1403/1983, Vehbe Hasan Vehbe’nin girişi, s. 4-24.

B. Dodge, al-Azhar: A Millennium of Muslim Learning, Washington 1974, s. 167, 181, 186.

el-Ezher: Târîḫuh ve teṭavvürüh, Kahire 1403/1983, s. 158.

M. İzzet et-Tahtâvî, Mine’l-ʿUlemâʾi’r-ruvvâd fî riḥâbi’l-Ezher, Kahire 1990, s. 5-42.

M. Hayr Ramazan Yûsuf, Tetimmetü’l-Aʿlâm, Beyrut 1418/1998, II, 53-54.

Ahmed el-Alâvine, Ẕeylü’l-Aʿlâm, Cidde 1418/1998, s. 169-170.

a.mlf., et-Teẕyîl ve’l-istidrâk ʿalâ Muʿcemi’l-müʾellifîn, Cidde 1423/2002, s. 265.

Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâlih, İtmâmü’l-Aʿlâm, Beyrut 1999, s. 264.

Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, Nes̱rü’l-cevâhir ve’d-dürer fî ʿulemâʾi’l-ḳarni’r-râbiʿ ʿaşer, Beyrut 1427/2006, II, 2029-2031.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2020 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 2. basım) EK-1. cildinde, 176-178 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER