…1898’de İstanbul’a geldi; Ma‘lûmât gazetesinin idare ve yazı…
…ve yazı işlerinde çalıştı. Bu gazetede yayımladığı yazılar…
…karşı İngilizler’i tuttuğu bilindiği için, Şam Valisi Nâzım Paşa…
…önce el-Münîr adlı bir gazete çıkardı. Humus’ta…
…çıkardı. Humus’ta gizlice basılıp Suriye’de dağıtılan bu…
…basılıp Suriye’de dağıtılan bu gazetedeki yazılarında, II.…
…Arap öğrencilere yardım maksadıyla kurulan bu cemiyetin asıl…
…yardım maksadıyla kurulan bu cemiyetin asıl amacı,…
…gören Arap gençlerini bir araya toplamak, bunlara…
…bir araya toplamak, bunlara milliyetçilik ve bağımsızlık…
…bunlara milliyetçilik ve bağımsızlık fikirlerini aşılamaktı.…
…Hatta İstanbul’a gelen bütün öğrencilerin bu cemiyete…
…gelen bütün öğrencilerin bu cemiyete girmeleri ve…
…tarafından okunması için bazı tedbirler bile alındı.…
…okunması için bazı tedbirler bile alındı. Zehrâvî ayrıca,…
…arasında da yer aldı. Arap bağımsızlığı amacına, halifeliğin…
…geçmesi şartını da ekleyen bu gizli teşkilât el-Fetât…
…el-Ahd (1913) ve el-Lâ-merkeziyye (1912) gibi ihtilâlci…
…arkadaşları daha çok adem-i merkeziyetçi muhalefet partilerine…
…yakınlık gösterdiler. Bu yüzden Zehrâvî, 1911’de…
...

…Varlıkların birer sembolü demek olan adların…
…Âdem’e öğretildiği (bk. el-Bakara 2/33) bilinmektedir. İlk…
…(bk. el-Bakara 2/33) bilinmektedir. İlk yaratılan şeyleri…
…tesbite çalışan müfessirler, bu arada adı da söz konusu…
…olmalarının ve tabiatta bazı varlıklara tapınmalarının…
…tapınmalarının etkisi ile, başlangıçtaki Türk isimleri yırtıcı…
…ve dış tesirlere dayanıklı maddelerden seçilmiş, çocuklara Bozkurt,…
…seçilmiş, çocuklara Bozkurt, Arslan, Şahin, Doğan, Timur…
…gibi adlar verilmiştir. Bu adlar çocukluk ve gençlik…
…ardından çocuğa ad verilmez, bir yaşına girdikten sonra, Türk…
…sonra, Türk âdetlerine göre büyük bir şölen (toy) yapılır ve…
…Türk âdetlerine göre büyük bir şölen (toy) yapılır ve bu…
…bir şölen (toy) yapılır ve bu şölene katılanların en…
…alınan adlar, gösterilen bir kahramanlıktan sonra,…
…sonra, hazırlanan bir toy merasiminde ve ileri…
…sonra, hazırlanan bir toy merasiminde ve ileri gelen şahsiyetler…
…tarafından verilirdi. Bu durum Dede Korkut Kitabı…
…Dede Korkut Kitabı ’nda, “Bir oğlan baş kesmese kan…
…Kitabı ’nda, “Bir oğlan baş kesmese kan dökmese ad…
…(I, 118, 120). Yine burada belirtildiğine göre Bayındır…
...

…Boğaziçi’nin Anadolu yakasında,…
…yakasında, Kandilli’nin Boğaz’a en hâkim yerlerinden biri…
…Boğaz’a en hâkim yerlerinden biri olan bu noktada evvelce…
…hâkim yerlerinden biri olan bu noktada evvelce Tophane…
…Rifat Paşa’nın (ö. 1856) bir köşkü bulunuyordu. Sultan…
…Paşa’nın (ö. 1856) bir köşkü bulunuyordu. Sultan Abdülmecid, kız…
…Sultan (1826-1899) için 31 Mart 1856’da bu köşkü satın aldı.…
…için 31 Mart 1856’da bu köşkü satın aldı. Sultan…
…köşkü yıktırarak yerine çok büyük ölçüde kâgir bir saray…
…çok büyük ölçüde kâgir bir saray yaptırdı. Mimarının…
…yaptırdı. Mimarının Sarkis Balyan olduğu söylenir. Gerçekten…
…olduğu söylenir. Gerçekten bu mimarın eserleri listesinde…
…Sarayı” olarak anılan bir yapı vardır. Ayrıca…
…Kandilli’deki ile beş tane olan bu saray ve…
…ile beş tane olan bu saray ve köşklerden…
…ayrıca araştırılması gereken bir konudur. Fakat yazları…
…kabul edilmektedir. Dr. Cemil Topuzlu’nun (1866-1958)…
…yazdığına göre, Ahmed Rızâ Bey, kızlara mahsus bir yatılı…
…Ahmed Rızâ Bey, kızlara mahsus bir yatılı okul yapılmak…
…Rızâ Bey, kızlara mahsus bir yatılı okul yapılmak üzere…
...

…Uttar Pradeş eyaletinin Ray Bereylî ( راي بريلي - Rai Bareilly)…
…Bereylî ( راي بريلي - Rai Bareilly) şehrinde doğdu. İlk…
…doğdu. İlk öğrenimini burada gördü. Gençlik yıllarında…
…ders almaya karar verdi ve bu maksatla Delhi’ye giderek…
…almaya karar verdi ve bu maksatla Delhi’ye giderek ondan…
…tamamladıktan sonra Ray Bereylî’ye döndü (1809). Daha sonra…
…ordusuna katıldı. Altı yıl boyunca onun emrinde çalıştı. Ancak…
…Muhammediyye adıyla bilinen cihad harekâtını başlattı.…
…bilinen cihad harekâtını başlattı. Selef akîdesini ihya…
…akîdesini ihya gayesiyle başlatılmış olan bu hareket daha sonra…
…gayesiyle başlatılmış olan bu hareket daha sonra…
…daha sonra sosyopolitik bir karakter kazandı. Mensupları…
…toplumdaki şirk ve bid‘atların temizlenmesi, ictihad…
…gibi gayelerle çok geniş bir sahada faaliyet gösterdiler.…
…ilgiyle karşılandı; etrafına binlerce mürid toplandı. İki önemli…
…ve arkadaşı Abdülhay b. Hibetullah ile Şah İsmâil b.…
…b. Hibetullah ile Şah İsmâil b. Abdülganî ed-Dihlevî…
…İslâmiyet’i yaymak üzere ona biat ederek hareketin…
…Seyyid Ahmed Ağustos 1821’de birçok müridi ile birlikte hacca…
…1821’de birçok müridi ile birlikte hacca gitmek üzere yola…
...

…Akaid, “düğümlemek” mânasındaki akd kökünden türemiş…
…akd kökünden türemiş bulunan akîde kelimesinin…
…ise “düğüm atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak,…
…atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak,…
…gönülden inanmak, gönülden benimsemek” demektir. Bu durumda akîde…
…benimsemek” demektir. Bu durumda akîde “gönülden…
…Bu durumda akîde “gönülden bağlanılan şey” anlamına gelir; bir…
…şey” anlamına gelir; bir terim olarak da “inanılması…
…ilke” (iman esası, mü’menün bih) diye tarif edilebilir. Buna…
…bih) diye tarif edilebilir. Buna göre akaid, “İslâm dininin…
…inanılması zaruri hükümleri” mânasına gelir. Bu temel kaidelerden…
…hükümleri” mânasına gelir. Bu temel kaidelerden bahseden…
…gelir. Bu temel kaidelerden bahseden ilme de akaid ilmi…
…akîdesi, âhiret akîdesi gibi belli bir inanç esası için…
…âhiret akîdesi gibi belli bir inanç esası için…
…esası için kullanıldığı gibi belli bir mezhebin veya bir…
…için kullanıldığı gibi belli bir mezhebin veya bir mezhebi…
…gibi belli bir mezhebin veya bir mezhebi temsil eden kişinin…
…etmek üzere de kullanılır; Mâtürîdî’nin sıfâtullah akîdesi,…
…iman konularını ihtiva eden bazı risâlelerin de adı olmuştur;…
...

…Sözlükte masdar olarak “menetmek,…
…engellemek, alıkoymak, bağlamak” gibi anlamlara gelen akıl…
…kelimesi, felsefe ve mantık terimi olarak “varlığın…
…hakikatini idrak eden, maddî olmayan, fakat maddeye tesir…
…eden, maddî olmayan, fakat maddeye tesir eden basit bir cevher;…
…fakat maddeye tesir eden basit bir cevher; maddeden…
…maddeye tesir eden basit bir cevher; maddeden şekilleri…
…tesir eden basit bir cevher; maddeden şekilleri soyutlayarak…
…ilişki kurarak önermelerde bulunan, kıyas yapabilen güç”…
…yapabilen güç” demektir. Bu anlamıyla akıl sadece meleke…
…gibi akıl ilkelerinin bütün fonksiyonlarını belirleyen…
…bütün fonksiyonlarını belirleyen bir terimdir. İnsanın her…
…fonksiyonlarını belirleyen bir terimdir. İnsanın her çeşit…
…ve güzeli çirkinden ayıran bir güç olarak akıl, ahlâkî,…
…siyasî ve estetik değerleri belirlemede en önemli fonksiyonu…
…Kur’an’da akıl kelimesi biri geçmiş, diğerleri geniş…
…fiil şeklinde geçmektedir. Bu âyetlerde genellikle…
…terminolojisinde akıl “bilgi edinmeye yarayan bir güç” ve…
…akıl “bilgi edinmeye yarayan bir güç” ve “bu güç ile elde…
…yarayan bir güç” ve “bu güç ile elde edilen bilgi”…
...

…Uzunçarşı’da bulunan ve halk arasında Ali Dovla…
…Dovla Camii adıyla anılan bina, Evliya Çelebi’nin verdiği…
…Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiye göre Dulkadıroğlu Alâüddevle…
…göre Dulkadıroğlu Alâüddevle Bozkurt Bey (1479-1515) tarafından…
…Alâüddevle Bozkurt Bey (1479-1515) tarafından…
…da sağır nişler biçimindeki taş levhalar dikkati…
…Avlu döşemelerinde siyah beyaz taş dizileri ile iç içe…
…kapısı önünde de kırmızı mermer ve siyah taşlar…
…Son cemaat yeri bulunmayan binanın tromplarla geçişi…
…Son cemaat yeri bulunmayan binanın tromplarla geçişi sağlanan…
…ile cami arasında küçük bir aralık mevcuttur. Harap…
…Harap durumda olan cami, beş yıl süren imeceyle, her…
…beş yıl süren imeceyle, her mahalle halkının birer gün çalışması…
…her mahalle halkının birer gün çalışması sonucu 1901…
…edilecek hale getirilmiş ve bu münasebetle mihrap üzerine,…
…Edib Efendi’ye ait olan bir kitâbe konulmuştur.…
…minber ve vâiz kürsüsü de bu dönemde yenilenmiştir.…
…bu dönemde yenilenmiştir. BİBLİYOGRAFYA: Evliya Çelebi, Seyahatnâme…
…, Gaziantep 1958. Cemil Cahit Güzelbey, Gaziantep…

…Saray) diye adlandırılan ve bugün yanlış olarak Topkapı Sarayı…
…Topkapı Sarayı adıyla anılan büyük saray manzumesini çeviren…
…adıyla anılan büyük saray manzumesini çeviren Sûr-ı Sultânî’nin…
…Divanyolu caddesine bakan köşesindeki burcun üstünde…
…caddesine bakan köşesindeki burcun üstünde inşa edilmiştir.…
…Sokullu Mehmed Paşa Kapısı bulunmaktadır. Karşı tarafında ise XVIII.…
…ise XVIII. yüzyıldan beri sadâret makamı olan…
…yüzyıldan beri sadâret makamı olan Bâbıâli’nin evvelce…
…beri sadâret makamı olan Bâbıâli’nin evvelce yalnız…
…girip çıkmalarına mahsus ve şimdiki biçimini XIX.…
…mahsus ve şimdiki biçimini XIX. yüzyılın ilk yarısında…
…saçaklı girişi, Paşa Kapısı bulunmaktadır. Alay Köşkü’nün az ilerisinde…
…Alay Köşkü’nün az ilerisinde bugün Gülhane Parkı’nın girişi…
…ise 1913’te Operatör Cemil Paşa’nın şehreminliği…
…Alay Köşkü’nün yerinde ahşap bir köşk bulunuyordu. Fakat…
…yerinde ahşap bir köşk bulunuyordu. Fakat şehrin ana caddesi…
…saray surunun 90 derecelik bir dirsek teşkil ettiği yerde…
…dirsek teşkil ettiği yerde bulunan bu burcun diğer burçlardan…
…teşkil ettiği yerde bulunan bu burcun diğer burçlardan daha…
…ettiği yerde bulunan bu burcun diğer burçlardan daha…
...

…“alâmet ve nişan koymak” mânasındaki alm veya “bilmek”…
…mânasındaki alm veya “bilmek” anlamındaki ilm kökünden…
…eden, onun mevcudiyetinin bilinmesini sağlayan demektir. İnsanlar,…
…, diğer varlıkları belirtmek için de avâlim şeklinde…
…şeklinde çoğulu kullanılır. Birinci şekliyle canlı cansız bütün…
…şekliyle canlı cansız bütün varlıkları anlatması da…
…nisbet edilen ve insanın tek başına bütün âlemleri temsil…
…edilen ve insanın tek başına bütün âlemleri temsil ettiğini…
…âlemleri temsil ettiğini benimseyen görüşe dayanılarak âlem…
…dayanılarak âlem kelimesinin bazan sadece insan için…
…teriminin kapsamlı tarifi maddî veya mânevî olan varlıkların…
…kapsamlı tarifi maddî veya mânevî olan varlıkların hepsini…
…üç defa kullanılmıştır. Bunların kırk ikisinde…
…Allah Teâlâ’nın canlı cansız bütün varlıkların ilâhı olduğu…
…ilâhı olduğu vurgulanmıştır. Bunun yanında gelmiş geçmiş bütün…
…Bunun yanında gelmiş geçmiş bütün insan türü anlamında (bk.…
…kıldığımı hatırlayın” (el-Bakara 2/47) meâlindeki âyette…
…“çağın insan toplulukları” mânasında da kullanılmıştır. Hz.…
…“âlemîn” kelimesiyle bütün yaratıkların kastedildiği…
…kastedildiği yolunda umumi bir kanaat vardır. Kur’an’da…
...

…sağlayan, fakir fakat dürüst bir adam olan Hüseyin Ağa’nın…
…ne zaman, nerede ve nasıl başladığı kesin olarak bilinmemekle…
…nasıl başladığı kesin olarak bilinmemekle beraber Ulûm gazetesinde…
…kesin olarak bilinmemekle beraber Ulûm gazetesinde bir kısmı…
…beraber Ulûm gazetesinde bir kısmı yayımlanan “Yeni…
…adlı hâtıratında verdiği bilgilere göre Dâvud Paşa Rüşdiyesi’ni…
…göre Dâvud Paşa Rüşdiyesi’ni bitirdikten sonra Bâb-ı Seraskerî’de…
…bitirdikten sonra Bâb-ı Seraskerî’de Dersaadet…
…Yoklama Kalemi’ne girdi ve burada iki üç yıl kadar kâtip…
…çalıştı. Âdet olduğu üzere bu sırada cami derslerine de…
…Muhtemelen Sâmi Paşa’nın Maarif nâzırlığı sırasında açılan…
…nâzırlığı sırasında açılan bir imtihanı kazanarak Bursa…
…bir imtihanı kazanarak Bursa Rüşdiyesi’ne muallim oldu…
…muallim oldu (1856). Fakat bazı uygunsuz davranışları…
…halkın şikâyeti üzerine bir yıl sonra buradan ayrılmak…
…üzerine bir yıl sonra buradan ayrılmak zorunda kaldı. 1858…
…yaptı. Kendi ifadesine bakılırsa on sekiz yirmi yaşlarında…
…Sofya’da ticaret mahkemesi reisliği, Filibe’de rüşdiye…
…döndü. İstanbul’da bir yandan, başta Sâmi Paşa…
…İstanbul’da bir yandan, başta Sâmi Paşa olmak üzere şehrin…
...