İBN DİHYE el-KELBÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

İBN DİHYE el-KELBÎ

ابن دحية الكلبي
Müellif: MEHMET ÖZDEMİR
İBN DİHYE el-KELBÎ
Müellif: MEHMET ÖZDEMİR
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1999
Erişim Tarihi: 02.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-dihye-el-kelbi
MEHMET ÖZDEMİR, "İBN DİHYE el-KELBÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-dihye-el-kelbi (02.11.2024).
Kopyalama metni

1 Zilkade 544’te (2 Mart 1150) Belensiye (Valencia) veya Dâniye’de (Denia) dünyaya geldi. Doğum tarihiyle ilgili olarak 542’den (1147) 548’e (1153) kadar farklı rivayetler de mevcuttur. Büyük dedesi Muhammed el-Cümeyyil’e nisbetle İbnü’l-Cümeyyil diye de bilinir. Kendisinin verdiği bilgiye göre nesebi, baba tarafından Hz. Peygamber’in Herakleios’a elçi olarak gönderdiği sahâbî Dihye b. Halîfe el-Kelbî’ye, anne tarafından ise Hz. Hüseyin’e dayanmaktadır. Bundan dolayı kendisini “Zü’n-nesebeyn (Zü’n-nisbeteyn), İbn Dihye ve’l-Hüseyn, Zü’n-nisbeteyn beyne Dihye ve’l-Hüseyn” şeklinde tanıtırdı. Ancak bazı müellifler, Dihye’nin çocuk sahibi olmadığını ileri sürerek onun nesebini bu sahâbîye dayandırmasını doğru bulmamaktadır. Buna karşılık bir kısım tarihçiler, Dihye’nin soyunun devam ettiğini ve Emevî Halifesi III. Yezîd’in Irak valiliğine onun ahfadından Abdülazîz b. Hârûn’u tayin ettiğini (Taberî, VII, 270) belirterek bu görüşü reddederler.

İbn Dihye tahsil hayatına Belensiye’de başladı; daha sonraki çalışmalarını özellikle hadis alanında yoğunlaştırdı. Endülüs ve Mağrib’in ilim merkezlerini dolaşarak çok sayıda âlimden faydalandı. Hocaları arasında İbn Beşküvâl, İbn Hayr ve İbn Medâ gibi meşhur âlimler vardır. Çok kuvvetli bir hâfızaya sahip olmasına rağmen gördüğü ve duyduğu her şeyi yazarak kayıt altına almayı ihmal etmezdi. İki defa Dâniye kadılığını üstlendiyse de hoş görülmeyen bir tutumundan dolayı bu görevden azledildi. Hadis hâfızı olan İbn Dihye 595’te (1199) Tunus’ta Ṣaḥîḥ-i Müslim’i şerhederek okuttu. Ardından hac farîzasını eda etmek amacıyla Mekke’ye gitti. Daha sonra hadis bilgisini genişletmek ve dönemin meşhur muhaddisleriyle görüşmek üzere Mısır, Şam, Irak ve Horasan’a seyahatlerde bulundu.

Bir süre sonra döndüğü Mısır’da Eyyûbî Sultanı el-Melikü’l-Âdil (1200-1218) tarafından, el-Melikü’l-Kâmil unvanıyla tahta geçecek olan oğlu Muhammed’i yetiştirmesi için görevlendirildi. Böylece Eyyûbî sarayında çok önemli bir yer edinmiş oldu. el-Melikü’l-Kâmil sultan olduğunda itibarı daha da arttı; nitekim sultan onun için Kahire’de bir dârülhadis (Dârü’l-hadîsi’l-Kâmiliyye) inşa ettirdi ve idaresini ona verdi. Ancak el-Melikü’l-Kâmil hadis naklinde titiz davranmaması, asılsız şeyleri rivayet etmeye başlaması sebebiyle onu dârülhadisteki görevinden daha sonra azletti. İbn Dihye hadis yanında fıkıh, eyyâmü’l-Arab, şiir, nahiv ve lugat sahasında da meşhur bir âlim ve aynı zamanda hattattı. 14 Rebîülevvel 633’te (27 Kasım 1235) Kahire’de vefat etti.

İbn Dihye daha çok Doğulu âlimler ve münekkitler tarafından hadis uydurmak, tedlîs yapmak, asılsız şeyleri gerçekmiş gibi söylemek, hadis imamlarına dil uzatmakla itham edilmiştir. Bu tenkitlerin çekememezlikten ve onun Zâhirî mezhebine mensup oluşundan kaynaklandığı da söylenmiştir. Nitekim Makkarî gibi Endülüslü âlimler İbn Dihye’nin kendisini tenkit edenlerden daha üstün olduğunu söylerler.

Eserleri. 1. el-Muṭrib fî eşʿâri ehli’l-Maġrib. Müellifin Sultan el-Melikü’l-Kâmil’in isteği üzerine kaleme aldığı bu antolojide Endülüslü ve Kuzey Afrikalı şairlere, bunların seçme şiirlerine, edebî tenkitlere ve lisanla alâkalı şerhlere yer verilmiştir. Kitapta yer alan bilgilerden ve bazı ifadelerden, onun Endülüslü olmakla iftihar ettiği ve Mağribli edipleri küçük gören özellikle Iraklı edipleri tenkit ederek Endülüslü şairlerin onlardan daha üstün olduğunu ispatlamaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Eser İbrâhim el-Ebyârî, H. Abdülmecîd, Ahmed Bedevî (Kahire 1954) ve Mustafa İvaz el-Kerîm (Hartum 1958) tarafından neşredilmiştir.

2. en-Nibrâs fî devleti Beni’l-ʿAbbâs (en-Nibrâs fî târîḫi ḫulefâʾi Beni’l-ʿAbbâs). 613’te (1216-17) tamamlayıp o sırada Eyyûbîler’in veliaht şehzadesi olan el-Melikü’l-Kâmil Muhammed’e takdim ettiği bu eserinin mukaddimesinde müellif tarihi bütün ilimlerin aslı olarak tavsif eder; ilim, sanat, edebiyat, din ve siyaset gibi ilimlerin tarihten istifade etmesinin gerekli olduğunu belirtir ve daha sonra Abbâsî Devleti’nin tarihini ele alır. Eser, bugüne ulaşmayanlar da dahil olmak üzere çok sayıda kitaptan faydalanılarak hazırlanmış olup bilhassa Moğol istilâsından önceki dönem için önemli bir kaynaktır. Bir nüshası Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde bulunan eseri (nr. 3116) Abbas el-Azzâvî neşretmiştir (Bağdad 1365/1946).

3. el-İbtihâc fî eḥâdîs̱i’l-miʿrâc. Müellif bu eserinde, İsrâ ve mi‘racla ilgili olarak meşhur hadis kitaplarında ve özellikle Ṣaḥîḥayn’da yer alan hadisleri ele alıp inceler ve sahih olanları tesbit etmeye çalışır. Eser Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib tarafından yayımlanmıştır (Kahire 1417/1996).

4. et-Tenvîr fî mevlidi’s-sirâci’l-münîr. İbn Dihye, 604’te (1207) Erbil’e uğradığı sırada Hz. Peygamber’in doğumunun büyük törenlerle kutlandığına şahit olmuş ve Erbil Atabegleri’nden (Begteginliler) Muzafferüddin Kökböri için bu eseri telif etmiştir. Müellif bu eserinden dolayı Kökböri tarafından 1000 dinarla ödüllendirilmiştir. Eserin yazma nüshaları Bibliothèque Nationale’de bulunmaktadır (nr. 1476, 3141).

5. Vehcü’l-cemr fî taḥrîmi’l-ḫamr. Bir nüshası Medine Mahmûdiye Kütüphanesi’nde (Hadis, nr. 218) bulunan eser üzerinde Muhammed Zaferullah Atâullah bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (1403, Riyad, Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye Külliyyetü usûli’d-dîn).

6. Edâʾü mâ vecebe fî vażʿi’l-vażżâʿîn fî Receb. Muhammed b. Süleyman el-Fevzân tarafından eser üzerinde yüksek lisans çalışması yapılmıştır (1405, Câmiatü İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye Külliyyetü usûli’d-dîn).

Müellifin, gerek kendi eserlerindeki kayıtlardan gerekse diğer müelliflerin verdikleri bilgilerden anlaşıldığına göre daha birçok eseri bulunmakta olup bunlardan bir kısmı şöyle sıralanabilir: el-ʿAlemü’l-meşhûr fî feżâʾili’l-eyyâm ve’ş-şühûr (San‘a İmam Yahyâ Ktp., Edeb, nr. 214); eṣ-Ṣârimü’l-Hindî fi’r-red ʿale’l-Kindî (Ebü’l-Yümn el-Kindî bu eser üzerine Netfü’l-liḥye min İbni Diḥye adıyla bir reddiye yazmıştır); Tenbîhü’l-beṣâʾir fî esmâʾi ümmi’l-kebâʾir; Kitâbü Silsileti’ẕ-ẕeheb fî nesebi seyyidi’l-ʿAcem ve’l-ʿArab; el-Âyâtü’l-beyyinât fî ẕikri mâ fî aʿżâʾi Resûlillâh mine’l-muʿcizât; Kitâbü Şerḥi esmâʾi’n-nebî (el-müstevfâ fî esmâʾi’l-Muṣṭafâ); Nihâyetü’s-sûl fî ḫaṣâʾiṣi’r-Resûl (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 19507 B, 21494 B; Berlin Staatsbibliothek, nr. 2567); el-İʿlâmü (en-Naṣṣü)’l-mübîn fi’l-mufâḍale beyne ehli Ṣıffîn (İʿlâmü [ʿİlmü]’n-naṣri’l-mübîn fi’l-mufâḍale beyne ehley Ṣıffîn); Delîlü’l-müteḫayyirîn; Meracü’l-baḥreyn fî fevâʾidi’l-meşriḳayn ve’l-maġribeyn (Leiden Ktp., nr. 903); Envârü’l-meşriḳayn fî tenḳīḥi’ṣ-ṣaḥîḥayn; Târîḫu’l-ümem fî ensâbi’l-ʿArab ve’l-ʿAcem; et-Taḥḳīḳ fî menâḳıbi Ebî Bekri’ṣ-Ṣıddîḳ; ʿİṣmetü’l-enbiyâʾ; Muṣannef fî ricâli’l-ḥadîs̱; Taʿlîḳ ʿalâ şihâbi’l-aḫbâr fi’l-ḥikem ve’l-ems̱âl mine’l-eḥâdîs̱i’n-nebeviyye. İbn Dihye ayrıca Ebû Bekir el-Beyhakī’nin Delâʾilü’n-nübüvve’sini Buġyetü’s-sâʾil ʿammâ ḥavâhü Kitâbü’d-Delâʾil adıyla ihtisar etmiştir (Abbas el-Azzâvî, s. 60; , I, 379-380; Suppl., I, 544-545; el-İbtihâc, neşredenin önsözü, s. 7-8; Muhammed Zaferullah Atâullah, XXI/3 [1986], s. 85-87).


BİBLİYOGRAFYA

İbn Dihye, el-Muṭrib (nşr. İbrâhim el-Ebyârî v.dğr.), Kahire 1954, İbrâhim el-Ebyârî’nin önsözü.

a.mlf., el-İbtihâc fî eḥâdîs̱i’l-miʿrâc (nşr. Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib), Kahire 1417/1996, neşredenin önsözü, s. 7-8.

, VII, 270.

İbnü’l-Ebbâr, et-Tekmile (nşr. F. Codera), Madrid 1887, II, 659 vd.

, III, 448-450.

, XXII, 389-395.

a.mlf., , III, 186-189.

Ahmed b. Aybek ed-Dimyâtî, el-Müstefâd min Ẕeyli Târîḫi Baġdâd (nşr. Kayser Ebû Ferah, Târîḫu Baġdâd içinde), Haydarâbâd 1399/1978, s. 205-209; a.e. (nşr. M. Mevlûd Halef – Beşşâr Avvâd Ma‘rûf), Beyrut 1406/1986, s. 360-365.

, I/1, s. 258 vd.

, IV, 292-298.

, VI, 258-295.

, Kahire 1908, s. 306.

, II, 301 vd.

, II, 1718.

, V, 160 vd.

F. Pons Boigues, Ensayo bio-bibliográfico sobre los historiadores y geógrafos arábigo-españoles, Madrid 1898, s. 281-283.

, I, 378-380; , I, 544-545.

A. González Palencia, Historia de la literatura Arábigo-Española, Barcelona 1945, s. 172-173, 197.

Abbas el-Azzâvî, et-Taʿrîf bi’l-müʾerriḫîn fî ʿahdi’l-Moġūl ve’t-Türkmân, Bağdad 1376/1957, I, 54-60.

, VII, 280-281.

, V, 44.

Mustafa Gāzî, “İbn Diḥye fi’l-Muṭrib”, Revista, I/1, Madrid 1953, s. 161-175.

Muhammed Zaferullah Atâullah, “Naẓra ʿâbire ʿalâ ḥayâti’l-imâm İbn Diḥye el-Kelbî ve âs̱âruh”, ed-Dirâsâtü’l-İslâmiyye, XXI/3, İslâmâbâd 1986, s. 79-88.

F. De La Granja, “Ibn Diḥya”, , III, 747.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1999 yılında İstanbul’da basılan 19. cildinde, 413-414 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER