…İbn Bedrân lakabıyla da tanınır. Şam…
…ile de yakın ilişki içinde bulundu. Şam vilâyetinin matbaa ve…
…de ilgi duyan Abdülkādir Bedrân, gerek biyografi ve…
…Abdülkādir Bedrân, gerek biyografi ve bibliyografya alanında,…
…Bedrân, gerek biyografi ve bibliyografya alanında, gerekse tarihî…
…sahipti. Şam’da Emeviyye Camii ile Abdullah Paşa el-Azm…
…etmek üzere müftülük yaptı. Bu sırada birçok talebe…
…müftülük yaptı. Bu sırada birçok talebe yetiştirdi;…
…müellifi Ziriklî de bulunmaktadır. Ömrünün son günlerinde felç…
…Kendisi ancak ilk beş cildi neşredebilmiş (Dımaşk…
…yazma halinde bulunmaktadır. 2.…
…. İbn Kudâme’nin fıkıh usulüne dair…
…adlı eserinin şerhi olup basılmıştır (Kahire 1342, I-II). 3.…
…ilâ meẕhebi’l-İmâm Aḥmed . Bu eserde Ahmed b. Hanbel’in…
…Aḥmed . Bu eserde Ahmed b. Hanbel’in akaidle ilgili…
…kaynakları hakkında geniş bilgi verilmiştir. 4.…
…ve Ziriklî ailesine dair bir risâledir. Abdülkādir…
…bir risâledir. Abdülkādir Bedrân’ın bu basılmış eserlerinden…
…Abdülkādir Bedrân’ın bu basılmış eserlerinden başka…
…Abdülkādir Bedrân’ın bu basılmış eserlerinden başka diğer…
...

…Gîlân eyalet merkezine bağlı Neyf köyünde doğdu.…
…edilen nisbesiyle şöhret buldu. Babası Ebû Sâlih Mûsâ’nın…
…nisbesiyle şöhret buldu. Babası Ebû Sâlih Mûsâ’nın dindar…
…Ebû Sâlih Mûsâ’nın dindar bir kimse olduğu bilinmekte,…
…dindar bir kimse olduğu bilinmekte, ancak hakkında fazla bilgi…
…ancak hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Hz. Ali’ye…
…ancak hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Hz. Ali’ye ulaşan soy…
…Abdülkādir-i Geylânî b. Mûsâ b. Abdullah b. Yahyâ b.…
…Abdülkādir-i Geylânî b. Mûsâ b. Abdullah b. Yahyâ b.…
…Geylânî b. Mûsâ b. Abdullah b. Yahyâ b. Muhammed b. Mûsâ…
…b. Mûsâ b. Abdullah b. Yahyâ b. Muhammed b. Mûsâ el-Cevn b.…
…b. Yahyâ b. Muhammed b. Mûsâ el-Cevn b. Abdullah…
…b. Muhammed b. Mûsâ el-Cevn b. Abdullah el-Kâmil b. Hasan…
…el-Cevn b. Abdullah el-Kâmil b. Hasan el-Müsennâ b. Hasan b.…
…el-Kâmil b. Hasan el-Müsennâ b. Hasan b. Ali. Hz. Hasan…
…b. Hasan el-Müsennâ b. Hasan b. Ali. Hz. Hasan soyundan…
…verilen üç kola ayrılırlar. Babasının “Zengî-dost” (zenci dostu)…
…anılması ve kendisinin Bağdat’ta, a‘cemî (Arap olmayan,…
…tanınması gibi hususlar bahis konusu edilerek, Hz. Hasan’a…
…kabul edilir. Küçük yaşta babasını kaybeden Abdülkādir,…
...

…Sözlükte “belâ, musibet, hastalık, kusur,…
…gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de bulunmamakla birlikte hadislerde bu…
…Kerîm’de bulunmamakla birlikte hadislerde bu anlamlar…
…birlikte hadislerde bu anlamlar yanında “ölüm, bir…
…bu anlamlar yanında “ölüm, bir kabiliyet veya hasletin…
…insanın selim fıtratını bozduğu, ahlâkî kemale ulaşmayı…
…için İslâm ahlâkçıları bunlara çoğunlukla âfât (âfetler),…
…çoğunlukla âfât (âfetler), bazan da emrâz (hastalıklar)…
…adlı kitaplarına dayanan ve bunlardaki konuları yeniden…
…sistemleştiren sonraki bazı müelliflerin ahlâk ve…
…ve nasihat kitaplarında bu kötülükler, ârız oldukları…
…veya organlara göre sekiz bölümde incelenmiştir. Bunların ilki…
…sekiz bölümde incelenmiştir. Bunların ilki olan kalbin âfetleri,…
…ilki olan kalbin âfetleri, başta inkâr, şirk ve nifak olmak…
…yirmi maddede toplanmıştır. Bunlar yalan, gıybet, sövüp sayma…
…sövüp sayma gibi genellikle ferdin ahlâkî şahsiyetine, toplumun…
…eder. Son olarak, herhangi bir meleke ve organa nisbet…
…tutum ve davranışlar da “bedenin bir organa bağlı olmayan…
…ve davranışlar da “bedenin bir organa bağlı olmayan…
…da “bedenin bir organa bağlı olmayan âfetleri” başlığı…
...

…(sulta)” anlamı taşıyan bir kökten gelen sultân ,…
…, Arapça’da “hüccet, delil, burhan” mânasına geldiği gibi,…
…gibi, yönetimi elinde bulunduran kimseye de, yeryüzünde…
…veya hâkimiyeti elinde bulundurması sebebiyle sultan denir.…
…İslâm literatüründe devlet başkanı için halife, imam, emîr gibi…
…Kur’ân-ı Kerîm’de birçok âyette (bk. Hûd 11/96,…
…“hüccet” mânasında geçen bu kelime, “Cihadın en üstünü…
…idareci ve özellikle devlet başkanı anlamında kullanılmıştır.…
…anlamında kullanılmıştır. Bundan dolayı devlet başkanı,…
…Bundan dolayı devlet başkanı, devletin esas teşkilâtı,…
…dendiği gibi, bu terim, adı geçen konuları…
…alan hukuk dalına ve ilgili bazı eserlere de unvan olmuştur.…
…yer verilmediğinden. Batı hukukunda özel ve kamu…
…“ukūbât” (ceza hukuku) ana bölümleri altında veya tâli bölümler…
…bölümleri altında veya tâli bölümler halinde ele alınıp…
…ele alınıp incelenmiştir. Bununla birlikte, devletin esas…
…incelenmiştir. Bununla birlikte, devletin esas teşkilât ve…
…idaresiyle ilgili hükümler, birbirleriyle olan yakın ilişkileri ve…
…ihtiyaç sebebiyle sonraları beraber ele alınıp incelenmeye…
…ele alınıp incelenmeye başlanmış ve bu konuya dair müstakil…
...

…(veya Rebîülâhir) Bağdat’ta doğdu. Ailesi Merv’den…
…doğdu. Ailesi Merv’den Bağdat’a göç ederken annesi ona…
…dedelerinden Nizâr’la birleşerek Hz. İsmâil’e kadar uzanır.…
…kadar uzanır. Dedesi Hanbel b. Hilâl Emevîler devrinde…
…önemli görevler üstlenmiş, babası da Abbâsî ordusunda görev…
…görev almıştı. Ahmed b. Hanbel, babası otuz…
…almıştı. Ahmed b. Hanbel, babası otuz yaşlarında öldüğünden,…
…olan annesi Safiyye bint Meymûne’nin himayesinde…
…bint Meymûne’nin himayesinde büyüdü. Kur’ân-ı Kerîm’i…
…Kerîm’i ezberledikten ve Bağdatlı âlimlerden bir müddet gramer…
…ve Bağdatlı âlimlerden bir müddet gramer ve fıkıh…
…sonra hadis öğrenmeye başladı (795). İlk hocalarından…
…(795). İlk hocalarından biri, kendisinden pek çok hadis…
…tanınmış muhaddis Hüşeym b. Beşîr olup diğer hocaları…
…tanınmış muhaddis Hüşeym b. Beşîr olup diğer hocaları arasında…
…hocaları arasında Süfyân b. Uyeyne, Yahyâ b. Saîd…
…Süfyân b. Uyeyne, Yahyâ b. Saîd el-Kattân, Abdurrahman…
…Saîd el-Kattân, Abdurrahman b. Mehdî, İmam Şâfiî ve…
…İmam Şâfiî ve Abdürrezzâk b. Hemmâm gibi âlimler…
…b. Hemmâm gibi âlimler bulunmaktadır. En çok hadis yazdığı hocası…
...

…akd kökünden türemiş bulunan akîde kelimesinin…
…ise “düğüm atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak,…
…atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak,…
…gönülden inanmak, gönülden benimsemek” demektir. Bu durumda akîde…
…benimsemek” demektir. Bu durumda akîde “gönülden…
…Bu durumda akîde “gönülden bağlanılan şey” anlamına gelir; bir…
…şey” anlamına gelir; bir terim olarak da “inanılması…
…ilke” (iman esası, mü’menün bih) diye tarif edilebilir. Buna…
…bih) diye tarif edilebilir. Buna göre akaid, “İslâm dininin…
…hükümleri” mânasına gelir. Bu temel kaidelerden bahseden…
…gelir. Bu temel kaidelerden bahseden ilme de akaid ilmi…
…akîdesi, âhiret akîdesi gibi belli bir inanç esası için…
…âhiret akîdesi gibi belli bir inanç esası için…
…esası için kullanıldığı gibi belli bir mezhebin veya bir…
…için kullanıldığı gibi belli bir mezhebin veya bir mezhebi…
…gibi belli bir mezhebin veya bir mezhebi temsil eden kişinin…
…iman konularını ihtiva eden bazı risâlelerin de adı olmuştur;…
…Kur’ân-ı Kerîm’e göre bütün peygamberlerin tebliğ ettiği…
…ilâhî dinlerin akîdelerinde bazı tahrifler meydana gelmiştir.…
…önceki peygamberlerinkine benzer olduğu (bk. en-Nisâ 4/163)…
...

…Akid, borç kaynağı hukukî işlemlerin en…
…eski hukukî müesseselerden birini teşkil eden akid, İslâm’ın…
…İslâm’ın ilk muhatabı olan Câhiliye Arapları tarafından da…
…Arapları tarafından da bilinmekte ve kullanılmakta idi. Bu…
…ve kullanılmakta idi. Bu sebepledir ki Kur’ân-ı Kerîm…
…onu tarif etmeden zikretmiş, bilindiğini var saydığı bu hukukî…
…bilindiğini var saydığı bu hukukî tasarrufla ilgili…
…hukukunun ana kaynaklarından biri olan sünnet, “isimli…
…genellikle akid terimini, fert ile fert veya toplum…
…akid terimini, fert ile fert veya toplum arasındaki…
…Ebû Dâvûd, “İmâre”, 18, 38; Buhârî, “Kefâlet”, 4; Müsned ,…
…mânası ile zikredilmiştir. Bu sebeple âyetteki “akidler”…
…kendi aralarında yaptıkları bütün akidleri içine aldığı…
…(bk. Taberî, IV, 28; Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, II, 525).…
…II, 525). Vadeli borç doğuran akidlerle ilgili…
…“müdâyene âyeti” de (bk. el-Bakara 2/282) bu nevi akidlerin…
…de (bk. el-Bakara 2/282) bu nevi akidlerin tamamına…
…Zaten Kur’ân-ı Kerîm’in başlattığı bu küllî ve mücerret metot,…
…Kur’ân-ı Kerîm’in başlattığı bu küllî ve mücerret metot,…
…vererek hüküm koymak yerine bütün akidlere şâmil kaideler…
...

…işlenebilecek yumuşaklıkta bir madendir. Yeryüzünde…
…Yeryüzünde değerini büyük ölçüde düşürecek şekilde bol…
…ölçüde düşürecek şekilde bol miktarda mevcut değildir. Su…
…aranır madde olmasının bir başka sebebidir. Para olarak…
…aranır madde olmasının bir başka sebebidir. Para olarak…
…hazırlamıştır. Bu husus, Kur’an’da…
…yükselmesi veya yıkılmasında bazı tarihçiler tarafından…
…bazı tarihçiler tarafından başlıca âmil olarak açıklanmıştır.…
…doğuşu sırasında İran ile Bizans arasında ticaret yapan…
…gümüş dirhemlerini ve Bizans’ın altın dinarlarını…
…dinarlarını getiriyordu. Bunlardan İran yalnız gümüş para…
…İran yalnız gümüş para basıyor ve sadece gümüşü para olarak…
…ve sadece gümüşü para olarak biliyordu. Bizans’a ve Batı Avrupa’ya…
…para olarak biliyordu. Bizans’a ve Batı Avrupa’ya…
…biliyordu. Bizans’a ve Batı Avrupa’ya ulaştırdığı…
…ihraç ederek ipek, baharat ve başka kıymetli şeyleri…
…ederek ipek, baharat ve başka kıymetli şeyleri ithal…
…ediyordu. Ayrıca muhtemelen Batı’dan aldığı altının bir kısmını…
…Batı’dan aldığı altının bir kısmını da dışarıya…
…İran’da çok miktarda altın biriktiği, Kādisiye’de ve İran’ın…
...

…suretiyle görme kabiliyetini bütünüyle yitirmiş bulunan kişi”…
…bütünüyle yitirmiş bulunan kişi” mânasına gelen ve…
…kişi” mânasına gelen ve “basiretsiz, düşüncesiz, câhil” gibi…
…ve “basiretsiz, düşüncesiz, câhil” gibi mecazi anlamları da…
…Kur’an’da çoğu mânevî, bir kısmı da maddî körlük…
…üzere on üç defa tekil, yine bu son anlamda on defa da çoğul…
…ez-Zuhruf 43/40) geçer. Bundan başka, hepsi de “mânevî…
…43/40) geçer. Bundan başka, hepsi de “mânevî körlük,…
…kalp gözünün körlüğü, basiretsizlik, hakikat karşısında…
…dikkatleri çekmek ve bunlara gösterilmesi gereken ilgiyi…
…gösterilmesi gereken ilgiyi belirtmek üzere Abdullah b. Ümmü…
…belirtmek üzere Abdullah b. Ümmü Mektûm’dan adı…
…verilmeksizin “a‘mâ” diye bahsedilir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de bu…
…Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de bu kelime daha çok “basiret…
…Kerîm’de bu kelime daha çok “basiret körlüğü, düşünce kıtlığı”…
…anlamıyla kullanılarak bu tür körlüğün fertte ve…
…kullanılarak bu tür körlüğün fertte ve cemiyette meydana…
…çeşitli mukayeselerle onu bu önemli kabiliyetini…
…eder ve ebedî kurtuluşunun bu özelliğinden iyi bir şekilde…
…bu özelliğinden iyi bir şekilde faydalanmasına bağlı…
...

…Amerika ile İrlanda’nın bazı sahillerinde veya çevre…
…yüzünde görülür. En çok bulunduğu yer Bahama adalarının sahil…
…En çok bulunduğu yer Bahama adalarının sahil ve…
…gri siyah, kirli sarı yahut bunların karışımından oluşan damarlı…
…oluşan damarlı renklerde, bal mumu reçine kıvamında küçük…
…küçük topaklar veya nâdiren birkaç yüz kilograma varan birikmiş…
…birkaç yüz kilograma varan birikmiş kütleler halinde bulunur.…
…birikmiş kütleler halinde bulunur. Denizde durdukça sertleşir,…
…amber, eski devirlerden beri bazı önemli ihtiyarlık…
…amber, eski devirlerden beri bazı önemli ihtiyarlık…
…macunlarıyla aristokratların bazı yiyecek ve içeceklerine…
…yine eski devirlerden beri daha çok parfüm, krem ve…
…Tabiatta nâdir bulunan ve özellikle dünyaya…
…tarafından tanıtılan başka maddeler hakkında olduğu…
…kokan çeşitli maddelere de bu isim verildiği için…
…de bu isim verildiği için bilgilerin birbirlerine…
…verildiği için bilgilerin birbirlerine karıştırılmasına yol…
…İslâm kaynaklarında yer alan başlıca rivayetlere göre amber,…
…yüze çıkarak donan yağlı bir madde, bir deniz hayvanının…
…donan yağlı bir madde, bir deniz hayvanının kusmuk veya…
...