https://islamansiklopedisi.org.tr/mezrui
Meşhur bir ulemâ ailesinden olup 24 Şubat 1933’te Kenya’nın Hint Okyanusu kıyısında yer alan liman şehri Mombasa’da doğdu. Babası Şeyh Emîn b. Ali önceleri İbâzî/Hâricî iken sonradan Sünnî/Şâfiî olmaya karar veren, yerel İslâm âlimlerinin teşkil ettiği bir aileye mensuptur. Annesi Safiyye Süleyman Mezrûî de babasının kabilesinden birçok âlimin yetiştiği bir ailedendir. Mezrûîler, Zengibar Uman Sultanı Seyyid Saîd b. Sultân el-Bû Saîdî’nin yerel temsilcileri iken ondan ayrılmaya karar verdiler. Mezrûî ailesi aslen XVII. yüzyılda Uman’dan gelip Doğu Afrika’ya göç etmiş, Mombasa’nın kuzeyinde ve güneyinde iki köy olan Takaungu ve Gasi’ye yerleşmiştir. Kenya’nın başkadılığını da yapan baba Mezrûî 1947’de vefat etmiştir. Oğlunun Ezher’de okuyarak kendisi gibi İslâmî ilimleri tahsil etmesini istemişse de Ali el-Mezrûî modern sosyal bilimle uğraşan bir entelektüel olmayı tercih etmiştir.
Mezrûî, babasından aldığı medrese tahsilinin ardından sömürge idaresine bağlı Arap ortaokulunu ve lisesini bitirdi. Katıldığı Cambridge Overseas School Certificate Examination’da (Cambridge denizaşırı ülkeler için sertifika sınavı) aldığı puan üniversiteye girmesine yetmeyince birkaç yıl Mombasa İslâmî Eğitim Enstitüsü’nün erkekler yurdunda hizmetli olarak çalıştı. Kenya’nın sömürge valisi Sir Phillip Mitchell’in enstitüye yaptığı ziyarette ona eşlik eden Mezrûî çok parlak bir genç olarak valinin dikkatini çekti. Vali üniversiteye girmek için yüksek öğretim sınavına katılmasını önerdi; sınava hazırlanmak üzere bir burs elde edeceği mülâkata girmek için başşehir Nairobi’ye gitmesini sağladı. Mülâkatta başarılı olan Mezrûî, aldığı bursla Manchester Polytechnic Üniversitesi’ne girerek iki yıl İngiliz dili ve edebiyatı okudu, siyaset bilimi ve tarih dersleri aldı. Ardından girdiği sınavda başarılı olunca University of Manchester’da siyaset bilimi dalına kabul edildi. Burada üç yıllık eğitimden sonra 1960 yılında mezun oldu. 1961’de Rockefeller bursu kazanarak Amerika’da Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı. Ardından, Doğu Afrika’nın köklü üniversitelerinden olan Makerere Üniversitesi’nin Kampala Kampüsü’nde ders vermek üzere teklif aldı. Teklifi kabul eden Ali el-Mezrûî burada ders okuturken aynı zamanda Oxford Üniversitesi Nuffield Koleji’nde başladığı doktora çalışmasını 1966’da bitirdi. Doktorasına devam ettiği sırada siyaset bilimi profesörü olarak tayin edilince eşine ender rastlanacak bir başarı elde etti. Bu sırada Afrika siyaset düşüncesinde bir çığır açan çalışmaları The American Political Science Review, Foreign Affairs, Political Studies gibi prestijli dergilerde yayımlandı. Mezrûî’nin 1962’de başlayan Uganda hayatı, Milton Obote’nin başında bulunduğu demokratik yollarla seçilmiş hükümeti 1971’de bir darbeyle devirerek başa geçen General Îdülemîn Dada’nın (İdi Amin) baskıları sonucunda ülkeyi terketmesine kadar devam etti.
Ali el-Mezrûî, henüz Makerere’de iken (Uganda) sadece Afrika ile ilgili siyasî konularda görüş beyan eden bir siyaset bilimci olarak tanınmakla kalmadı, aynı zamanda yerel ve küresel meselelerde Afrika liderleriyle görüş alışverişinde bulunan bir entelektüel olarak uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti. Görüştüğü liderler arasında Uganda’dan Milton Obote, Kenya’dan Thomas Joseph Mboya ve diğer Doğu Afrika ülkelerinden liderler yer alıyordu. Makerere’de iken Bangladeş asıllı Ugandalı entelektüel Rajat Neogy’nin çıkarmaya başladığı Transition dergisinde yazı yazmaya başladı ve dergi, Doğu Afrika için öncelikli konularda ve küresel siyasî mevzularda görüşlerini yayımladığı önemli bir yayın haline geldi. Postkolonyal yeni Afrika yönetimlerinin politikalarını sorguladığı, Afrika siyasetine dair konularda geniş ilgi gören makalelerini bu dergide yayımladı. Tanzanya’nın ilk devlet başkanı olan Julius Kambarage Nyerere’nin Batılı idealist entelektüeller tarafından desteklenen Afrika sosyalizmi üzerine ileri sürdüğü ütopik fikirlerini eleştirdiği “Tanzaphilia” başlıklı makalesi de bu dergide çıktı. Bu fikirleri Afrika’nın kendi kendini köleleştirmesine giden yol olarak gören Mezrûî, “Nkrumah the Leninist Czar” başlıklı makalesinde Gana’nın kurucusu Kwame Nkrumah’nın otoriter politikalarının önü alınamaz bir diktatörlüğe doğru gittiğine dair kaygılarını dile getirdi. Mezrûî sadece yazılarıyla siyasî tartışmaların halka açılmasını sağlamakla kalmadı, aynı zamanda halk ile iç içe Afrika’nın öncü halk aydını olarak tanındı. Dünya çapında en iyi konuşan entelektüellerden biri olarak kabul edilen Mezrûî, James Baldwin, Richard Falk gibi aydınlar ve siyasetçilerle aynı kategoride değerlendirildi. Nitekim çoğu zaman onun hitabetiyle büyülenen Richard Falk, Mezrûî’yi şöyle övmektedir: “Hârika hitabet kabiliyeti, öğretici mukabeleleri ve engin düşünce dünyasının yanı sıra Ali benim için gece geç saatlere kadar süren, derin konularda sohbetler ettiğimiz bir dost olarak hâlâ canlı... Onun yeteneğini ve hayal gücünü karşılaştırmam gerekirse aklıma bir tek, kendisinde de Ali Mezrûî’deki büyüleyici aklî ve kalbî nitelikleri takdir edebildiğim James Baldwin geliyor. Onunla ilgili bendeki en önemli hâtıra, Ali’yi dinlerken sadece Afrika’da otorite olan bir ismi değil aynı zamanda insanlığın evrensel sesini dinlemekte olduğumu farketmemdir.” Kenyalı romancı ve entelektüel Ngugi wa Thiong’o ise konuşmalarını binlerce kişinin dinlemesinden dolayı Mezrûî’yi “akademik bir rock yıldızı” diye tanımlar.
Çeşitli dallarda yazılar kaleme alan Mezrûî özellikle gençlik yıllarında doymaz bir iştahla kitap okudu, böylece Afrika’yı dünyanın geri kalanına, dünyayı da Afrika’ya bağlamış oldu. Afrika birliği, uluslararası diplomasi, ırk ve ırklar arası ilişkiler, doğaya dair meseleler, cinsiyet eşitliği ve İslâmcı aşırı grupların yükselişi gibi hemen her konuda makaleler yazdı. En önemli gördüğü mesele ise küresel düzeyde ilişkilerin belirlenmesinde kültürün merkezî rolünün göz ardı edilmesidir. Samuel Huntington’ın “medeniyetler çatışması” tezini ortaya atmasından çok önce kültürel fay hatlarının siyasal fay hatlarına dönüştüğünü ileri sürerek kültürü uluslararası diplomasinin merkezine koyan ilk siyaset bilimci ve uluslararası ilişkiler teorisyeni oldu. Bu düşüncelerle Binghamton Üniversitesi’nde Albert Schweitzer kürsüsü başkanlığı yaptığı sırada Institute of Global Cultural Studies’i kurdu.
Mezrûî, otuzdan fazla kitabın yanı sıra Afrika ve dünya siyasetine dair neredeyse bütün önemli dergilerde 300’den fazla makale yayımladı. Oxford, Cambridge, Harvard, Jawaharlal University, New Delhi, University of Singapore, International Islamic University of Malaysia, University of London, Ankara Üniversitesi, Fatih Üniversitesi, University of Lagos, University of Nairobi, Stanford, Yale, University of California gibi üniversitelerin yer aldığı dünyanın pek çok üniversitesinde ders verdi. En uzun süreli görevlerini Afrika ve Afro-Amerika çalışmaları profesörü olarak University of Michigan, Cornell University ve Binghamton University’de yaptı; Binghamton University’den vefatından sadece bir ay önce 1 Eylül 2014 tarihinde ayrıldı. Çok sayıda üniversiteden fahrî doktora unvanlarına da sahip olan Mezrûî, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Dünya Bankası gibi kurumlarda danışmanlık yapmış, hatta bir zamanlar Birleşmiş Milletler genel sekreterliği için adı söylenir olmuştur. Mezrûî hiçbir tartışmadan kaçınmamış, birçok hassas konuda muhalif pozisyon alarak tartışmaların daha da kızışmasına yol açmıştır. Meselâ İsrail’in Filistin’e karşı politikalarında ateşli bir İsrail muhalifi olarak üçüncü dünyanın ve müslüman ülkelerin dışarıdan bir müdahale olmadan kendi geleceklerini belirleme haklarını savunmuştur. Eleştirilerini her zaman gerçek verilere dayandırmış, ideolojik taassupların ezelî düşmanı olmuştur. Çok çeşitli yerlerden konuşma teklifleri alan Mezrûî 1970’lerin sonlarında BBC Reith Lecture serisinde konuşmalar yapmış, ardından The Africans adıyla meşhur olan televizyon programına gelmiştir.
Eserleri. Mezrûî’nin çoğunluğu makale derlemelerinden meydana gelen önemli eserlerinden bir kısmı şunlardır: Towards a Pax Africana (doktora tezinin gözden geçirilerek yayımlanmış şeklidir), The Political Sociology of the English Language, The Trial of Christopher Okigbo, Africa’s International Relations, Political Values and the Educated Class in Africa, The Political Culture of Language: Swahili, Society, and the State, A World Federation of Cultures: An African Perspective, Cultural Forces in World Politics, Islam: Between Globalization and Counter Terrorism.
BİBLİYOGRAFYA
Ali A. Mazrui, Afrikalılar: Üç Farklı Kültürel Miras (trc. Yusuf Kaplan), İstanbul 1992.
a.mlf., The Power of Babel: Language and Governance in the African Experience, Oxford 1998.
a.mlf. – M. Tidy, Nationalism and New States in Africa: From About 1935 to the Present, London 1987.
a.mlf. – Alamin M. Mazrui, Swahili State and Society: The Political Economy of an African Language, Nairobi 1995.
Abdallah Saleh Farsy, Imam Shafi na Wanavyuoni wa Afrika ya Mashariki, Zanzibar 1947.
Ahmed Idha Salim, The Swahili Speaking Communities of Kenya’s Coast, 1895-1965, Nairobi 1973.
D. Frank, “Producing Ali A. Mazrui’s TV Series, The Africans: A Triple Heritage”, The Global African: A Portrait of Ali A. Mazrui (ed. Omari H. Kokole), Trenton 1998, s. 297-307.
Seifudien Adem, Paradigm Lost, Paradigm Regained: The Worldview of Ali A. Mazrui, New York 2002.
“How Ali Mazrui, the Global Kenyan, Charted my path”, Ngugi wa Thiong’o’ the Sunday Nation, Nairobi 15 October 2014.
İbrahim Oruko, Kenya: Tribute to Prof Ali Mazrui: One of the World’s most Influential Scholars, http://allafrica.com/stories/201410141203.html (11.03.2015).