https://islamansiklopedisi.org.tr/mursidul-hayran
XIX. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi Mısır’da da kanunlaştırma hareketlerinin otaya çıktığı dönemdir. Aradaki siyasî ihtilâftan dolayı Osmanlı kanunlarını uygulamak istemeyen Mısır yönetimi Tanzimat sonrasında yaşananlara benzer süreçler yaşamıştır. Önce Fransız Medenî Kanunu’nun (Code civil) iktibası için çalışmalar yapılmıştır. Fransa’nın da etkisiyle yürütülen bu çalışmalar sırasında Hidiv İsmâil Paşa’nın tâlimatıyla Mahlûf el-Minyâvî tarafından Taṭbîḳu’l-ḳānûni’l-medenî ve’l-cinâʾi ʿalâ meẕhebi’l-İmâm Mâlik adıyla bir eser kaleme alınmış, Mâlikî mezhebinin görüşleriyle Fransız kanunu arasında benzer ve farklı yönler tesbit edilmiştir. Aynı tarihlerde Muhammed Kadri Paşa da Code civil’in Hanefî mezhebi çerçevesinde İslâm hukukuna uygunluğuna dair Taṭbîḳu mâ vücide fi’l-Ḳānûni’l-medenî muṭâbıḳan li-meẕhebi Ebî Ḥanîfe ismini taşıyan bir eser yazmıştır (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Kavânîn ve Ahkâm, nr. 80). Öte yandan Code civil’in kabulü yerine İslâm hukukunun tedvinini hedefleyen çalışmalar da yapılmış, Adalet bakanı olduğu sırada Kadri Paşa önce el-Aḥkâmü’ş-şerʿiyye fi’l-aḥvâli’ş-şaḫṣiyye adıyla kişiler, aile ve miras hukukunu düzenleyen bir kanun taslağı hazırlamıştır. Mısır hükümeti tarafından yayımlanan (1875) bu çalışma kanun metni olarak yürürlüğe girmese bile yarı resmî bir statüye sahip olmuştur. Kadri Paşa’nın eşya ve borçlar hukukuyla ilgili Mürşidü’l-ḥayrân ilâ maʿrifeti aḥvâli’l-insân fi’l-muʿâmelâti’ş-şerʿiyye ʿalâ meẕhebi’l-İmâm Ebî Ḥanîfe en-Nuʿmân isimli kitabı ise hükümetin tâlimatıyla hazırlanmaya başlanmış ve kanun şeklinde düzenlenmiş olmakla birlikte resmen bir kanun metni olarak kabul edilmemiş, müellifin vefatından sonra Mısır Maarif Vekâleti’nce bastırılıp medreselerde kullanılmasına karar verilmiştir.
Eserin ilk baskısının sonunda müellif nüshasıyla dikkatli bir mukabele yapılarak ihtiva ettiği dipnotlarla beraber basıldığı ifade edilmekte, dönemin Mısır müftüsü Muhammed Mehdî el-Abbâsî tarafından bakanlığa yazılan mektuptan -daha önce bu iş için görevlendirilen Şeyh Hasûne en-Nevâvî’nin yardımıyla- vârislerin bakanlığa sundukları müsvedde üzerinde bazı değişiklikler ve düzenlemeler yapıldığı anlaşılmaktadır (Mürşidü’l-ḥayrân [nşr. Selâhaddin Abdüllatîf en-Nâhî], neşredenin girişi, s. 3-4). Bununla birlikte Mürşidü’l-ḥayrân’ın mevcut şeklinde “kitab-bab-fasıl” tertibinin tutarlı olmadığı görülmekte, madde sayısı da baskıdan baskıya farklılıklar taşımaktadır. 1308 (1890) baskısında madde sayısı 941, 1983 baskısında 1045, 1987 baskısında 1049 olup bunlardan her biri diğerinde bulunmayan maddeler içermektedir; her üç nüshanın dipnotlarında bazı maddelerdeki hükümlerin bilgi kaynaklarıyla ilgili açıklamalar, ayrıca 1987 baskısında neşredenin bazı konularda izah ve değerlendirmeleri yer almaktadır. “Emvâl Hakkında” başlıklı birinci bölümde (kitab) aynî haklar incelenmekte, “Esbâbü’l-mülk” adını taşıyan ikinci bölümde mülkiyet sebebi olması yönüyle akidler, hibe, vasiyet ve miras konuları yer almaktadır. Diğer bölümler için sıra numarası verilmemiştir. Üçüncü sırada bulunan “şüf‘a” kitabından sonra zilyedlik ve istimlâk konuları ele alınmakta, ardından muhtemelen ayrı bir bölüm olarak düşünülen, borç ilişkisiyle ilgili değişik konuların işlendiği “Müdâyenât, Ukūd, Emânât, Zamânât Hakkında” genel başlığı gelmekte (1308 baskısında sadece başlık konmuş olup diğer baskıların bu kısmında bulunan doksan dört madde mevcut değildir), akidlere dair genel hükümleri içeren bölümden sonra sırasıyla, bey‘, icâre, müzâraa ve müsâkāt, şirket, âriyet, karz, vedîa, kefalet, havâle, vekâlet, rehin ve sulh hakkındaki bölümlere yer verilmektedir.
Her iki eserde Hanefî fıkhının esas alındığı ve bu mezhebin kaynaklarına dayanıldığı göz önüne alınırsa Mürşidü’l-ḥayrân ile Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye arasında hükümler bakımından tam bir paralellik görülmesi tabiidir. Ancak Mecelle’de şartlara ve maslahat düşüncesine binaen yer yer Hanefî mezhebi içinde tercih edilen görüşün dışına çıkıldığı halde Mürşidü’l-ḥayrân’ın mezhepte üstün bulunan görüşler konusunda daha muhafazakâr olduğu görülmektedir. Meselâ Mecelle, şart muhayyerliğinde sürenin anlaşmayla tayin edilebileceği yönündeki İmâmeyn görüşünü benimserken (md. 300) Kadri Paşa, Ebû Hanîfe’nin bu sürenin üç günden fazla olamayacağı şeklindeki görüşünden ayrılmamıştır (md. 329). Nakit muhayyerliği konusunda da Mecelle İmam Muhammed’e ait sürenin sınırsız olması görüşünü esas aldığı halde (md. 313) Mürşid müellifi mezhepte tercih edilen bu sürenin üç günle sınırlandırılması görüşünü benimsemiştir (md. 426). Yine Mecelle, Ebû Yûsuf’un görüşünü zamana daha uygun bulduğundan kefaletin geçerliliği için kefilin icabını yeterli sayarken (md. 621) Kadri Paşa kabulü de gerekli gören mezhep içindeki muhtar görüşü esas almıştır (1983 neşri md. 823; 1987 neşri md. 840). Mecelle Cemiyeti ile şeyhülislâmlık arasında sorun teşkil eden havâle akdine dair bir hükümde Mecelle’nin İmam Züfer’in görüşünü tercih etmesine mukabil (md. 692) Kadri Paşa, Hanefî hukukçularının kuvvetli bulduğu görüşü benimsemiştir (1983 neşri md. 884; 1987 neşri md. 907). Mecelle, Ebû Yûsuf’un şüf‘a hakkı sahibinin müşteriyi araziye diktiği ağaçları sökmeye zorlayamayacağı yönündeki görüşünü benimserken (md. 1044) Mürşid müşterinin buna zorlanabileceği görüşünden ayrılmamıştır (md.130).
Birçok özelliğiyle Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye hukuk tarihinde çok seçkin bir yere sahip olmakla birlikte kanun tekniği bakımından Mürşidü’l-ḥayrân’ın Mecelle’ye nisbetle daha soyut ve şeklen modern Batı kanunlarına daha yakın olduğu söylenebilir. Bu çerçevede aralarında özellikle şu farklılıklar dikkat çekmektedir: Mecelle’nin başında yer alan genel kaideler Mürşidü’l-ḥayrân’da mevcut değildir. Mecelle’de her kitabın başında o konuya dair terimlerin açıklaması yapılmakta, böylece daha didaktik bir yöntem takip edilmekteyken Mürşidü’l-ḥayrân’da oldukça sınırlı sayıda tanıma, çoğu zaman sadece düzenlenen akdin tanımına yer verilmiştir. Mecelle’de maddelerin önemli bir kısmında görülen misallere Kadri Paşa’nın metninde rastlanmamaktadır. Bunun dışında müellif, Mecelle’de satım akdi içinde düzenlenen borçların genel hükümlerini ayrı bir bölüm halinde ve daha mücerret hükümler tarzında tertip etmiştir (ayrıca bk. MECELLE-i AHKÂM-ı ADLİYYE).
Eser ilk defa 1308’de (1890) Bulak Matbaası’nda basılmış ve ardından Kahire’de (1308, 1891, 1909, 1919, 1931, 1983), Şam’da (ts.) ve Amman’da (1407/1987) baskıları yapılmıştır. Kitabı Abdülazîz Kâhil Bey Fransızca’ya tercüme etmiştir (bk. bibl.). Eserin, Muhammed Zeyd el-İbyânî ve Muhammed Selâme es-Sincelfî tarafından hazırlanmış bir şerhi de vardır (Kahire 1908; Bağdat 1955).
BİBLİYOGRAFYA
Muhammed Kadri Paşa, Mürşidü’l-ḥayrân, Bulak 1308/1890; a.e., Kahire 1403/1983; a.e. (nşr. Selâhaddin Abdüllatîf en-Nâhî), Amman 1407/1987; ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 3-4.
a.mlf., Statut réel d’après le rite hanafite, mis en articles d’après le système des codes égyptiens par Mohammed Kadri Pacha (trc. Abdulaziz Kahil Bey), Caire 1893.
Mahlûf el-Minyâvî Muhammed Haseneyn b. Muhammed Mahlûf el-Adevî, Taṭbîḳu’l-ḳānûni’l-medenî ve’l-cinâʾî ʿalâ meẕhebi’l-İmâm Mâlik (nşr. Muhammed Ahmed Serrâc – Ali Cum‘a Muhammed), Kahire 1420/1999.
M. Zeyd el-İbyânî – M. Selâme es-Sincelfî, Şerḥu Mürşidi’l-ḥayrân ilâ maʿrifeti aḥvâli’l-insân fi’l-muʿâmelâti’ş-şerʿiyye ʿalâ meẕhebi’l-İmâmi’l-Aʿẓam Ebî Ḥanîfe en-Nuʿmân mülâʾimen li-sâʾiri’l-aḳṭâri’l-İslâmiyye, Bağdad 1955.
Farhat J. Ziadeh, Lawyers the Rule of Law and Liberalism in Modern Egypt, Stanford 1968, s. 20.
Chafik Chehata, Essai d’une théorie générale de l’obligation en droit musulman, Paris 1969, s. 268-270.
Sobhi Mahmassani, Falsafat al-Tashrī fi al-Islām (trc. Farhat J. Ziadeh), Leiden 1961, s. 52-53.
M. Hüseyin Heykel, Terâcimü Mıṣriyye ve Ġarbiyye, Kahire 1980, s. 96-103.
Muhammed ez-Zühaylî, Merciʿu’l-ʿulûmi’l-İslâmiyye, Dımaşk, ts. (Dârü’l-ma‘rife), s. 499.
Muhammad Yusuf Guraya, Islamic Jurisprudence in the Modern World, Lahore 1986, s. 48-49.
Ahmet Akgündüz, Mukayeseli İslâm ve Osmanlı Hukuku Külliyatı, Diyarbakır 1986, s. 368-369.
J. Schacht, İslâm Hukukuna Giriş (trc. Mehmet Dağ – Abdülkadir Şener), Ankara 1986, s. 108-109, 274.
Rahmi Yaran, Mahlûf el-Minyâvî (Hayatı-Eserleri) ve Tatbîku’l-kanûni’l-medenî alâ mezhebi’l-İmam Mâlik (yüksek lisans tezi, 1987), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 16-18.