…Hz. Muhammed’in amcası Abbas b. Abdülmuttalib b. Hâşim’den…
…Abbas b. Abdülmuttalib b. Hâşim’den alan bu hânedana…
…b. Hâşim’den alan bu hânedana ilk atalarına…
…siyasî ve ilmî sahalarda çok büyük değişiklikler olmuş,…
…önemli dönüm noktalarından birini teşkil etmiştir.…
…ve öncülüğünü yaptığı yoğun bir propaganda ve teşkilâtlanan…
…propaganda ve teşkilâtlanan büyük bir kitlenin faaliyeti…
…ve teşkilâtlanan büyük bir kitlenin faaliyeti…
…Emevî halifelerinin bir asır kadar devam eden…
…devam eden idarelerinde benimsedikleri siyasî görüşler ve…
…uygulamalar, geniş bir sahaya yayılmış bulunan…
…geniş bir sahaya yayılmış bulunan İslâm toplumu içinde çeşitli…
…devrinde de devam eden bu fetihler sayesinde devletin…
…şartıyla eski dinlerine bağlı kalma hakkını tanıdıkları…
…tanıyorlardı. İslâm’ın bizzat kendi bünyesinde bulunan bu…
…İslâm’ın bizzat kendi bünyesinde bulunan bu düşüncenin…
…bizzat kendi bünyesinde bulunan bu düşüncenin Hulefâ-yi…
…kendi bünyesinde bulunan bu düşüncenin Hulefâ-yi Râşidîn…
…hükümdarlığı getirdiler; böylece cihanşümul İslâm devleti…
…yavaş etnik unsura dayalı bir devlet halini aldı. Emevîler…
...

…“güzellik ve temizlik” mânasına gelen vudû’ ( وضوء )…
…ifade edilir. Konuyla ilgili birçok hadiste zikredilen vudû’…
…türemiş olan kelimeler bazı yerlerde maddî temizlik…
…bazı yerlerde maddî temizlik mânasına gelirse de her iki kökün…
…kökün müştakları daha çok mânevî bir arınmayı ifade eder. Bu…
…müştakları daha çok mânevî bir arınmayı ifade eder. Bu dinî…
…bir arınmayı ifade eder. Bu dinî temizliği anlatmak için…
…oluşan ve “el suyu” mânasına gelen birleşik bir…
…ve “el suyu” mânasına gelen birleşik bir kelimedir. Fıkıhta,…
…mânasına gelen birleşik bir kelimedir. Fıkıhta, abdeste…
…dinlerinde, genellikle âyine bağlı ve sembolik yönleri ağır…
…ve sembolik yönleri ağır basan abdest benzeri bazı temizlik…
…yönleri ağır basan abdest benzeri bazı temizlik çeşitleri…
…ağır basan abdest benzeri bazı temizlik çeşitleri…
…çok din adamları tarafından belli gün, olay ve yortular…
…münasebetiyle yapılan bu dinî temizliklerdeki ortak…
…göre yer yer farklı olmakla birlikte, insan vücudunun ya…
…birlikte, insan vücudunun ya bütününün veya yalnız ellerin ve…
…yahut da âyinle ilgili bazı eşyanın temizlik ve takdis…
…için su, su ile tuz veya başka bir karışım, ayrıca kutsal…
...

…Tahsiline doğum yeri olan Bosna’da başladı, İstanbul’da devam…
…doğum yeri olan Bosna’da başladı, İstanbul’da devam etti.…
…ve kültür merkezlerinden biri olan Bursa’ya giderek orada…
…merkezlerinden biri olan Bursa’ya giderek orada Hasan…
…dönem Melâmîler’i olarak bilinen Bayramî Melâmîleri’nin önde…
…Melâmîler’i olarak bilinen Bayramî Melâmîleri’nin önde gelen…
…önde gelen temsilcilerinden biri olan Abdullah Bosnevî, Şeyh…
…biri olan Abdullah Bosnevî, Şeyh Abdülmecid Halvetî’den…
…hâkimiyeti sayesinde bir taraftan tasavvufî…
…öte yandan Melâmîliğin bu bölgelerde tanınıp…
…öte yandan Melâmîliğin bu bölgelerde tanınıp yayılmasında etkili…
…etkili oldu. Hac dönüşü bir müddet Şam’da kalarak burada…
…bir müddet Şam’da kalarak burada Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin…
…kabri yanında münzevi bir hayat sürdü. Daha sonra…
…defnedildi. Abdullah Bosnevî’nin tasavvufî düşünce açısından…
…şerhetmiş olmasıdır. Nitekim bu eser, kendisinin İslâm…
…sebep olmuştur. Kâtib Çelebi başta olmak üzere birçok âlim,…
…Çelebi başta olmak üzere birçok âlim, Fuṣûṣ şerhinden…
…Fuṣûṣ şerhinden övgüyle bahseder. Tecelliyâtü arâisi’n-nusûs…
…Tecelliyâtü arâisi’n-nusûs fî manassâti hikemi’l-Fusûs…
...

…önceki hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Babası, Abdullah b.…
…hakkında fazla bilgi yoktur. Babası, Abdullah b. Hâris b.…
…yoktur. Babası, Abdullah b. Hâris b. Zühre’nin halîfi…
…Babası, Abdullah b. Hâris b. Zühre’nin halîfi idi…
…idi (yeminli, muâhid). Bu sebeple o da Benî Zühre’nin…
…muâhid). Bu sebeple o da Benî Zühre’nin halîfi olarak…
…olarak tanınmıştır. Fakir bir ailenin çocuğu olduğu için…
…önce pek tanınmayan Abdullah b. Mes‘ûd, çocukluğunda Ukbe b.…
…b. Mes‘ûd, çocukluğunda Ukbe b. Ebû Muayt’ın sürülerine…
…kişi olduğu söyleniyorsa da bizzat kendisi, altıncı müslüman…
…olmaktan şeref duyduğunu belirtmektedir. Onun yeni dine girişini,…
…koyun sürülerini otlattığı bir sırada Hz. Peygamber’le…
…aralarında geçen olağan üstü bir hadiseye bağlayan haberler…
…olağan üstü bir hadiseye bağlayan haberler yanında,…
…Abdullah’ın annesi Ümmü Abd bint Abdüved ve kardeşi Ukbe de…
…de ilk müslümanlardandır. Babası hakkında fazla bir şey…
…Babası hakkında fazla bir şey bilinmediği için…
…hakkında fazla bir şey bilinmediği için kendisine sahâbî b.…
…için kendisine sahâbî b. sahâbiyye dendiği gibi, yine…
…azılı İslâm düşmanlarından biri olan Ukbe b. Ebû Muayt’ın…
...

…Babası Abdülmecid, annesi…
…tarihinde dünyaya geldi. On bir yaşında annesini kaybettiği…
…annesini kaybettiği için, babasının emriyle, hiç çocuğu olmayan…
…paşalarla Gardet adındaki bir Fransız’dan Fransızca,…
…sevgisinden mahrum oluşu, babasının kendisine karşı soğuk…
…etmiştir. Taht için uzak bir namzet oluşu dolayısıyla…
…Saray halkı ve devlet büyükleri zeki, fakat düşünce ve…
…Abdülhamid’i pek sevmezdi. Bu yüzden herkesin uzak kaldığı…
…yüzden herkesin uzak kaldığı bu akıllı şehzade, ancak…
…Abdülaziz, onun serbest bir ortamda yetişmesine imkân…
…işleriyle meşgul oldu. Burada koyun besledi, üstübeç…
…meşgul oldu. Burada koyun besledi, üstübeç madenleri işletti,…
…üstübeç madenleri işletti, borsa faaliyetlerine katılarak…
…Anayasaya dayalı meşrutî bir idare kurmak isteyen ve bu…
…bir idare kurmak isteyen ve bu yüzden Abdülaziz ile V.…
…Perşembe günü tahta çıktı. Bu sırada devlet en buhranlı…
…çıktı. Bu sırada devlet en buhranlı günlerini yaşıyordu.…
…Abdülaziz devrinde başlamış olan Bosna-Hersek ve Bulgar…
…devrinde başlamış olan Bosna-Hersek ve Bulgar…
…olan Bosna-Hersek ve Bulgar ayaklanmalarına V. Murad…
...

…Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin…
…Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 365’te (975) ölen…
…kesin olarak bilinmemekle birlikte, 365’te (975) ölen Ebû Bekir…
…365’te (975) ölen Ebû Bekir b. Adî’den ders okuduğuna…
…365’te (975) ölen Ebû Bekir b. Adî’den ders okuduğuna göre…
…söylenebilir. İlk tahsiline Bağdat fakihlerinden biri olan…
…Bağdat fakihlerinden biri olan babasından başladı.…
…fakihlerinden biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük…
…biri olan babasından başladı. Öğreniminin büyük bir…
…başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen…
…başladı. Öğreniminin büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta…
…büyük bir kısmını muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b.…
…muhtemelen Bağdat’ta Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer,…
…Amr b. Saîd, Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî…
…Muhammed b. Ca‘fer, Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b.…
…Ebû Bekir el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin…
…el-İsmâilî ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında…
…ve Ebû Bekir b. Adî gibi bilginlerin yanında yaptıktan sonra…
…yanında yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nîşâbur’a giderek…
…yaptıktan sonra babasıyla birlikte Nîşâbur’a giderek tahsiline…
...

…genellikle “Acâibü’l-büldân”, “Acâibü’l-Hind”,…
…gibi isimler verilirdi. Buradaki acâib kelimesi “hârikalar,…
…anlamına gelmektedir. Bu çeşit eserlerden, Ebû Hâmid…
…yazdığı Kitâbü’l-Muġrib ʿan baʿżı ʿacâʾibi’l-Maġrib ile…
…ile Tuḥfetü’l-elbâb ve nuḫbetü’l-aʿcâb adlı eserler sadece…
…adlı eserler sadece birer seyahat ve coğrafya kitabı…
…çok “acâib”i ve mitolojik bilgileri de ihtiva ederler.…
…ise kendi türü içinde çok beğenilmiş, kısaltılarak veya aynen…
…veya aynen tercüme edilerek, bazan da ilâvelerle İran ve Türk…
…kazandırılmıştır. Ne var ki bu konu Kazvînî’den önce de…
…değişik veya aynı adlarla bazı eserler yazılmıştı. Meselâ…
…Arapça eseri ile Kazvînî’den bir asır önce Muhammed b. Mahmûd…
…bir asır önce Muhammed b. Mahmûd et-Tûsî…
…aynı adı taşıyan eser buna örnek gösterilebilir (bk.…
…“mukaddime”, iki “makale” ve bir “hâtime” üzerine tertip…
…etmiştir. Mukaddimelerin birincisinde acâibin izahı , ikincisinde…
…garîb kelimesinin mânaları , dördüncüsünde ise…
…ise mevcûdatın taksimi bulunmaktadır. Dört mukaddimeden sonra asıl…
…asıl konuya giren Kazvînî, birinci makalede ulviyyât ile (ay…
…ile (ay üstü âlemi) ilgili bilgiler verir. Bu bilgiler…
...

…‘şirk koşmak’)” gibi mânalara gelen bir masdar-isimdir.…
…gibi mânalara gelen bir masdar-isimdir. Yine aynı…
…Yine aynı kökten bir masdar-isim olan ve “orta…
…ve “orta yol, istikamet, eş, benzer, misil, bir şeyin karşılığı”…
…eş, benzer, misil, bir şeyin karşılığı” gibi…
…bir şeyin karşılığı” gibi mânalara gelen adl kelimesi, sıfat…
…( esmâ-i hüsnâ ) biridir (bk. ADL ). Adâlet,…
…ifade edilmektedir. Başka âyetlerde de insanın ruhî ve…
…âyetlerde de insanın ruhî ve mânevî yapısında bulunan ve İslâm…
…ruhî ve mânevî yapısında bulunan ve İslâm filozoflarınca…
…Şûrâ sûresinin on beşinci âyetinde, Hz. Peygamber’in…
…görevini yerine getirmesi, bu konuda insanların keyfî…
…daha önceki kitaplarda bildirdiği ebedî gerçeklere inanması…
…gerçeklere inanması şartına bağlanmıştır. Buna göre adâlet,…
…şartına bağlanmıştır. Buna göre adâlet, başkalarının…
…Buna göre adâlet, başkalarının gelişigüzel istek ve…
…etkilenmeyen istikrarlı bir doğruluk ve ahlâk kanununa…
…ifade ettikleri (aş.bk.) bu denge ve kemalin oluşmasıyla…
…Kerîm’de İslâm toplumunun bir niteliği olarak geçen “vasat…
…geçen “vasat ümmet” (bk. el-Bakara 2/143) tabirindeki vasat…
...

…adem, felsefe kaynaklı bir kavramdır. Kur’an’da yer…
…Antikçağ Yunan felsefesinde başlayan varlık-yokluk tartışmasında…
…filozoflar, yokluktan bir şeyin meydana gelemeyeceği…
…hareketle yokluğun reel bir varlığı bulunmadığını,…
…yokluğun reel bir varlığı bulunmadığını, yokluk fikrinin bir…
…yokluk fikrinin bir kuruntudan ibaret olduğunu,…
…olduğunu savunmuşlardır. Buna karşılık Eflâtun yokluğu,…
…açıklamak suretiyle ona reel bir varlık tanımıştır. Daha…
…ya da var oluşun yokluğu” mânasında kullanan Aristo, bunu madde…
…mânasında kullanan Aristo, bunu madde (hyle) ve form ile…
…madde (hyle) ve form ile birlikte varlığın üçüncü bir ilkesi…
…ile birlikte varlığın üçüncü bir ilkesi farzederek varlık…
…farzederek varlık teorisini bu faraziye üzerine kurmuştur.…
…ve yokluk iki zıt ilke olup bir dayanağa muhtaçtırlar. İşte…
…dayanağa muhtaçtırlar. İşte bu zıtların kendisinde yer…
…dayanak, maddedir. Yokluk, bir keyfiyetin maddede…
…bir keyfiyetin maddede bulunmaması halidir. Mutlak bir oluş…
…bulunmaması halidir. Mutlak bir oluş yoktur; her oluş, nisbî…
…oluş, nisbî veya potansiyel bir gayri mevcudun (no-existant,…
…varlık haline dönüşmesidir. Bu durumda, Aristo’da hakiki…
...

…düzen” ve “cümbüş, eğlence” mânalarına gelen âhenk (âheng) kelimesi…
…geçmiştir. Eski Yunan’dan beri filozoflar ve sanat…
…ilgi kurmaya çalışmışlar, bunun için de öncelikle sanatta…
…kaynağını, mahiyetini ve boyutlarını araştırarak bu konuda…
…ve boyutlarını araştırarak bu konuda çeşitli teoriler…
…fikrî güzellikler ve mânevî güzellikler gibi…
…sorusunu ilk defa felsefî bir tarzda cevaplamaya ve…
…güzel olandan veya maddî ve bedenî güzellikten mutlak ve…
…Âlem ve âlemdeki varlıklarda bulunan güzelliklerin temel…
…Ruh gibi âhenk de mutlak bir idedir; bu sebeple azlık,…
…âhenk de mutlak bir idedir; bu sebeple azlık, çokluk,…
…bu sebeple azlık, çokluk, büyüklük, küçüklük vb. nicelikler…
…ve ahlâkî melekeler arasında bir denge ve âhenk kurulmasıyla…
…zamanda ahlâk güzelliğidir. Böylece “güzel” ve “iyi”,…
…nitelikleri dolayısıyla bir bakıma aynı anlamı ifade…
…nitelikleri dolayısıyla bir bakıma aynı anlamı ifade ederler.…
…ederler. Çünkü “kötülük bir âhenk yokluğu, erdem ise bir…
…bir âhenk yokluğu, erdem ise bir âhenktir” (Eflâtun, Phaidon…
…katılmamışsa da güzelliğin bir bütünün unsurları arasındaki…
…da güzelliğin bir bütünün unsurları arasındaki…
...