https://islamansiklopedisi.org.tr/tipu-sultan
1163 (1750) yılında günümüzde Bangalur (Bangalore) bölgesindeki Devanahalli’de doğdu. Asıl adı Feth Ali olup Hindistan’ın güneybatısında kurulan müslüman Meysûr Sultanlığı’nın kurucusu Haydar Ali Han’ın oğludur. Bir Hindu racalığı olan Meysûr’u ele geçirip (1760) burada hâkimiyet tesis eden, XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Bâbürlü Sultanı Evrengzîb’in Güneybatı Hindistan’ı egemenliği altına alması üzerine onunla anlaşan ve bölgedeki en büyük rakibi Maratalar’a karşı ittifak oluşturan Haydar Ali, aynı zamanda Fransızlar’la anlaşarak bölgede ilerleyişine devam etmek isteyen İngilizler’e karşı direniyordu. Gençlik yılları bu mücadeleler içinde geçen Feth Ali iyi bir eğitim aldı. Arapça, Farsça, Urduca öğrendi; âlim, şair ve asker olarak yetişti. Daha on beş yaşında iken babasının yanında ilk Meysûr-İngiliz savaşına katıldı (1776). Şubat 1782’de cereyan eden İkinci Meysûr savaşında İngilizler’i mağlûp edince büyük ün kazandı. Aynı yılın sonunda babasının vefatı üzerine tahta geçti. Ardından bölgedeki küçük krallıkları ilhak etti, Maratalar ve Nizamlar üzerine üstünlük sağladı.
Tîpû Sultan bir taraftan İngilizler’e karşı Fransızlar’la iş birliğini devam ettirirken diğer taraftan Osmanlı Devleti ve Afgan Hanlığı ile ittifak girişiminde bulundu. Bu çerçevede 1786’da 700 kişilik bir elçilik heyetini İstanbul’a gönderdi. Heyet Muskat, Buşira, Basra ve Bağdat yoluyla bir buçuk yılda İstanbul’a ulaştı. İngilizler’e karşı askerî yardım, ayrıca ticarî ilişkilerin geliştirilmesini isteyen Tîpû Sultan’ın Osmanlı halifesinden bir hilâfet beratı talep ettiği kaynaklarda belirtilir. Osmanlılar’dan bu şekilde berat istenmesinin ilk ve tek örneği olan bu hadise Osmanlı hilâfetinin başka ülkelerdeki algılanışı bakımından önemlidir. Tîpû Sultan, I. Abdülhamid’e yazdığı mektupta İngilizler’in bölgede büyük tahribat yaptıklarını, insanları zorla hıristiyanlaştırdıklarını, bunlara karşı cihada devam edebilmesi için desteğe ihtiyacı bulunduğunu bildiriyor, ticarî iş birliğinin yanı sıra asker ve mühimmat istiyordu. Ancak Osmanlı Devleti bu sırada Rusya ile savaş halinde olduğundan İngiltere’yi karşısına almak istemiyordu. Tîpû Sultan’a gönderilen cevabî mektupta her şeye rağmen barışın korunması tavsiye edilmişti. İstanbul’dan bekledikleri desteği alamayan heyet mensupları benzer taleplerle Paris’e, ardından İngilizler’i krala şikâyet için Londra’ya gitmek üzere ayrıldılar. Bu arada İngiliz, Marata ve Haydarâbâd Nizamlığı askerlerinden oluşan müttefik güçlere karşı yenilgiye uğrayan Tîpû Sultan (1792) bu defa Fransızlar’la bir ittifak girişiminde bulununca İngilizler, III. Selim’e başvurup müslümanların önderi sıfatıyla düşmanlığı sona erdirmesi için Tîpû Sultan’a tavsiyede bulunmasını istediler. Bunun üzerine III. Selim, Tîpû Sultan’a Rebîülâhir 1213 (Eylül 1798) tarihinde bir mektup göndererek Fransızlar’ın Mısır’ı işgallerinden söz etti; asıl İslâm düşmanın Fransızlar olup amaçlarının İslâm âlemini işgal etmek olduğunu, kesinlikle Fransızlar’a inanılmaması gerektiğini söyledi ve ihtiyaç halinde ara buluculuk yapabileceğini bildirdi. Bu mektuba cevaben Tîpû Sultan, III. Selim’e Fransızlar’a karşı tedbirli davranacağını, ancak İngilizler’e de güvenilemeyeceğini belirten iki mektup daha gönderdiyse de bunlar İstanbul’a ulaşmadan Tîpû Sultan, Srirangapatam savaşında yenilerek hayatını kaybetti (29 Zilkade 1213/4 Mayıs 1799). Türbesi Srirangapatam’dadır; burada ayrıca Mescid-i Âlî ve büyük sarayı ile Derya Devlet adlı yazlık kasrı dikkat çeker. Onun ölümünden sonra İngilizler’in Güney Hindistan’da yayılışının önündeki en büyük engel olan Meysûr Sultanlığı toprakları İngiliz hâkimiyetine girdi.
Tîpû Sultan saltanatı sırasında tarımın gelişmesine büyük önem vermiş, imar faaliyetlerinde bulunmuş, barajlar, yollar ve limanlar yaptırmıştır. Sri Lanka, Afganistan, Fransa, Osmanlı ve İran gibi ülkelerle ticareti geliştirmiş, tüccar, âlim ve sanatkârların Meysûr’a gelmesini sağlamıştır. Kendi adına para bastırmış, yeni takvim, yeni ölçü tartı birimleri ve malî sistem oluşturmuştur. Tîpû Sultan ayrıca Hindistan askerî tarihinde roketin mûcidi olarak bilinir; bu roketlerden ikisi Londra’da bulunmaktadır (Royal Artillery Museum). İlme ve kitaplara meraklı olan Tîpû Sultan’ın kurduğu zengin kütüphanenin bir bölümü 1806’da İngilizler tarafından Londra’ya, bir bölümü de 1808’de Kalküta’daki Asiatic Society of Bengal’e nakledilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
BA, Nâme-i Hümâyun Defteri, IX, 178, 209-211.
Mir Hussain Ali Khan Kirmani, History of Tipu Sultan (trc. W. D. Miles), Lahore 1974.
G. P. Taylor, The Coins of Tipu Sultan, Oxford 1914.
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV/2, s. 156, 160, 161.
Mohibbul Hasan Khan, History of Tipu Sultan, Calcutta 1951.
a.mlf., Tipu Sultan’s Mission to Constantinople, Delhi 2005.
L. B. Bowring, Haidar Ali and Tipu Sultan and the Struggle with the Musalman Powers of the South, New Delhi 1974.
B. Sheikh Ali, Tipu Sultan: A Study in Diplomacy and Confrontation, Mysore 1982.
Azmi Özcan, Pan-İslamizm: Osmanlı Devleti, Hindistan Müslümanları ve İngiltere (1877-1924), Ankara 1997, s. 18-21.
N. B. Pande, Aurangzeb and Tipu Sultan: Evaluation of Their Religious Policies, Delhi 1997.
K. Brittlebank, Tipu Sultan’s Search for Legitimacy: Islam and Kingship in a Hindu Domain, Delhi 1997.
State and Diplomacy Under Tipu Sultan: Documents and Essays (ed. Irfan Habib), Delhi 2001.
Mohammad Ilyas Nadvi, Tipu Sultan-A Life History, Delhi 2004.
Hidayat Hosain, “The Library of Tipu Sultan”, IC, XV (1940), s. 139-167.
Yusuf Hikmet Bayur, “Tipu Sultan ile Osmanlı Padişahlarından I. Abdülhamid ve III. Selim Arasındaki Mektuplaşma”, TTK Belleten, XII/47 (1948), s. 617-654.