https://islamansiklopedisi.org.tr/turkiye-maarif-tarihi
Türk eğitim tarihi konusunda yazılmış en kapsamlı eser olma özelliğini taşır. Sadece eğitim ve maarif tarihiyle değil aynı zamanda Türk çağdaşlaşma düşüncesi ve kültür tarihiyle ilgili önemli bilgiler içerir. Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümünde (1933) Cumhuriyet ve İstanbul Mahallî İdaresi adlı eserini yayımlayan ve aynı dönemde Dahiliye Vekâleti’nin isteğiyle İstanbul Vilâyeti İdare Coğrafyası başlıklı çalışmasını hazırlayan Osman Nuri Ergin bu çerçevede İstanbul Mektepleri ve İrfan Müesseseleri’ni yazmış, ancak yayımlama fırsatı bulamamıştır. Bu durumun farkına varan dönemin Maarif Vekâleti şube müdürlerinden Hıfzırrahman Raşit (Öymen) eserin tamamlanmasına ve genişletilerek bir maarif tarihi haline getirilmesine ön ayak olmuştur.
Türkiye Maarif Tarihi’ni beş cilt olarak düzenleyen Osman Nuri Ergin, eserini çeşitli dönemler halinde tasnif ederken kendisinden sonra eğitim tarihi konusunda yazılan pek çok eserdeki dönemlendirmenin şekillenmesinde etkili olmuştur. Ergin eserinde hemen hemen her dönemi ayrı bir ciltte tartışmaktadır. Her ciltte önce dönemin genel özelliklerini “Devrin İzahı” başlığı altında ele alır; birinci ciltte Osmanlı Beyliği’nin kuruluşuyla başlayarak III. Selim zamanına kadar geçen uzun dönemi “Araplaşma ve Skolastik Tedris Devri” başlığı altında inceler. Bu kısımda genel hatlarıyla çeşitli mektep ve medreselerle bunların dışındaki eğitim ortamları (mescid, zâviye, dergâh, meclisler vb.) hakkında bilgi verirken zaman zaman müfredatlarını da kaydeder. III. Selim’den II. Mahmud döneminin sonuna kadar ilk askerî mekteplerle sivil mekteplerde gerçekleştirilen eğitim girişimlerini “Garplılaşma ve Yenilik Devri” başlığıyla, Tanzimat’tan I. Meşrutiyet’in ilânına kadar çeşitli alanlardaki okullaşmayı “Gelişme ve Genişleme Seneleri” şeklinde ikinci ciltte ele alır. Temel eğitimdeki ilk yapılanmaların yanı sıra yüksek eğitimdeki gelişmelere, özel ihtisas mekteplerine yer verdiği bu ciltte aynı zamanda “Azlık ve Yabancı Mektepleri” başlığıyla yabancı okulları inceler. Eserin üçüncü cildi “I. Meşrutiyet yahut Yayılma ve İlerleme Seneleri” başlığını taşır. Müellif burada askerî mektepler, idâdîler ve hususi mektepler şeklinde bir tasnif yapar. Yine “Azlık Mektepleri” ve “Yabancı Mektepler” başlıklarıyla yüksek eğitim okullarına, çeşitli meslek ve ihtisas mekteplerine geçer. Dördüncü cilt II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar olan dönemi kapsar. Bu dönem okullaşmada “Bocalama ve Duraklama Seneleri” başlığıyla ele alınır. Osman Nuri Ergin beşinci cildi Cumhuriyet dönemine ayırır. Müellif yaşadığı bu dönemdeki okullaşmayı ve eğitim girişimlerini 1930’lu yılların sonuna kadar getirerek “Değişme ve Yükselme Seneleri yahut İnkılâp Devri” başlığı altında ayrıntılı biçimde inceler. Her cildin sonunda konu fihristi verilmiş, beşinci cildin sonuna mektep adları, hâşiyeler ve şahıs isimlerine dair üç ayrı fihrist eklenmiştir.
Uzun yıllar İstanbul Şehremaneti’nin çeşitli birimlerinde çalışan, aynı zamanda 6000’den fazla sokağın adının belirlenme sürecinde bizzat yer alan Osman Nuri Ergin İstanbul’u sokak sokak gezmiş, daha sonra Türkiye Maarif Tarihi’nde yer vereceği pek çok mektebin âdeta ön araştırmasını ve hazırlık çalışmalarını o yıllarda yapmıştır. Kitabında öne sürdüğü görüşlerin sağlamasını çeşitli açılardan yapmayı ihmal etmemiş, gerektiğinde önemli belgelere yer vermiş, zaman zaman basmakalıp fikirleri sorgulamaktan geri durmamıştır. Bir konuda ilk defa yazılan eserlerde görüldüğü gibi Ergin’in bu çalışması da eksiksiz değildir ve bazan hatalı bilgilere rastlanmaktadır. Yer yer indî mütalaalara yer veren müellif, divan edebiyatının Türkler’in saf ve temiz ahlâkını bozduğu gibi aceleci genellemeler ve değerlendirmeler yapmaktan kendini kurtaramamıştır. Ergin çalışmasında ulaşılması güç özel arşivlerden topladığı bilgileri kullandığı gibi son dönem Osmanlı mektepli-medreseli entelektüelleriyle yaptığı konuşmalardan derlediği bilgileri de kaydetmiştir. Dönemin olayları ve siyasetçileriyle ilgili, yer yer Avrupa ile karşılaştırdığı gözlemlerini bazan metin içinde, bazan metin sonunda dipnot şeklinde uzunca ele almıştır. Meselâ yalnız bir dipnotta verdiği bilgiler dokuz sayfayı bulur. Eser siyasal otorite ve okul müfredatı ilişkilerinden şehir hayatına ve dinî hizmetlere, siyasî düşünceden sanat ve kültür yaşamına, yayın faaliyetlerine kadar hem yaşanılan dönemi hem bir dönem öncesine ait evrak, belge ve anlatıları değerlendirmesi açısından ayrıca önemlidir. Muallim Cevdet’in ifade ettiği gibi Türk tarihiyle alâkalı birçok temel eserin henüz yazılmadığı bir devirde Osman Nuri Ergin’in Türkiye Maarif Tarihi çok önemli bir kalem denemesi olmuştur. Bazı değerlendirmeleri, yer verdiği ya da dışarıda bıraktığı malzemesi bakımından bugün yoğun biçimde tartışılsa, bazan sorgulansa bile eser XIX ve XX. yüzyıl Türk maarif ve okullaşma tarihinde büyük bir boşluğu doldurmuştur. Kitap önce her yıl bir cildi neşredilmek suretiyle 1939’dan itibaren yayımlanmış, V. cildin yayımı 1943’te tamamlanmıştır. Ayrıca ikinci baskısı yapılmıştır (I-V, İstanbul 1977).
BİBLİYOGRAFYA
Orhan Okay, Silik Fotoğraflar, İstanbul 2001.
Ali İmer, “Millî Kütüphanemize Mühim Zenginlik Veren Bir Eser: Türkiye Maarif Tarihi Cilt: 2”, Konya, sy. 38, Konya 1941, s. 58-62.
Ahmed Güner Sayar, “Osman Nuri Ergin”, DİA, XI, 297-298.
Azmi Özcan, “Mecelle-i Umûr-ı Belediyye”, a.e., XXVIII, 235-236.