…aynıdır; bu sebeple âlem “lâ şey’”den ( لا شيء ), yani…
…söz eden âyetlerde adem ve “lâ şey’” kavramları…
…adem yerine leyse ( ليس ) tabiri…
…kelâmcıları gibi ma‘dûmu “lâ şey’” diye tanımlamaktadır.…
…heyûlânın Allah tarafından “lâ an şey’”den yaratıldığı…
…varlıkların adem durumundan vücûd durumuna geçmelerinin ancak…
…bulunmayan tek varlık, Vâcibü’l-vücûd’dur; onun dışındaki…
…tek varlık, Vâcibü’l-vücûd’dur; onun dışındaki bütün…
…geliştirerek vahdet-i vücûd fikrine ulaşmıştır. Ademi,…
…(nşr. A. Guillaume), London 1934, s. 152-153.…
…263. E. Kant, Critique de la raison pure (trc. A. Treme…
…s. 288. J.-P. Sartre, L’être et le néant , Paris 1943,…
…J.-P. Sartre, L’être et le néant , Paris 1943, s. 58…
…Bedevî, ez-Zamânü’l-vücûdî , Beyrut 1973, 222-239.…

…hemzesi kaldırılmış, lâmlar birleştirilmiş (idgam) ve…
…fevkinde olmak” anlamındaki lâhe-yelîhu kökünden leyh ⟶…
…lâhe-yelîhu kökünden leyh ⟶ lâh kelimesinden…
…kökünden leyh ⟶ lâh kelimesinden türemiş olup…
…ötesinde bulunan” demektir. Lâh kelimesinin başına harf-i…
…harf-i ta‘rif getirilerek lâmlar birleştirilmiş ve Allah…
…bir temayüle göre Allah lafzı, Câhiliye Arapları’nın…
…putlarından olan el-Lât ( اللات ) veya Ârâmîce…
…yaklaştığı kaydedilen (bk. Lisânü’l-ʿArab ve Tâcü’l-ʿarûs…
…Kerîm olmak üzere İslâm literatürünün sunduğu Allah anlayışı…
…mânalı ve Arapça asıllı ilâh lafzından türemiş olduğu kanaati ağır…
…olan ve bütün övgülere lâyık bulunan zâtın adıdır” ( الله…
…olduğunu; “bütün övgülere lâyık bulunan” kaydı ise yetkinlik…
…Arap dilinde gerekse bu lafzı kullanan diğer müslüman…
…olan, göklerde ikamet eden, lutufkâr ve ezelî bir tanrı…
…birlikte içinde bulunan Lât ve benzeri put isimlerinin…
…edebî metinler içinde Allah lafzının yanında azımsanmayacak…
…yerleştirilmesinin lafız ve mâna âhengi bakımından…
…eder (söz konusu âyetlerin listesi için bk. Topaloğlu,…
…benzeyen ispatlar yapar ( el-Lümaʿ , s. 6-7). Kitâbü’t-Tevḥîd…
...

…mevcut olan el-Maḳāletü’l-vücûdiyye başlıklı, hayli eksik ve…
…el-Büd olduğunu, bunun da “lâ büdde li’l-ârif minhü” (ârif…
…olduğunu, bunun da “lâ büdde li’l-ârif minhü” (ârif için…
…ederek bunu Fransızca’ya “le noviciat de soufi” diye…
…kendisine bağlı bulunduğu vâcibü’l-vücûd” anlamında…
…bağlı bulunduğu vâcibü’l-vücûd” anlamında kullanılmıştır.…
…sözü edilen el-Maḳāletü’l-vücûdiyye adlı yazmanın Tüsterî…
…1978). BİBLİYOGRAFYA: Lisânü’l-ʿArab , “bdd” md. İbn…

…olan sâlik kelime-i tevhidi “lâ ma‘bûde illallah”ın…
…sâlik ise kelime-i tevhidi “lâ matlûbe illallah” veya “lâ…
…“lâ matlûbe illallah” veya “lâ maksûde illallah” (Allah’tan…
…bir vasıta değilse o zaman “lâ mahbûbe illallah” (Allah’tan…
…olan sâlik ise tevhidin “lâ mevcûde illallah” (Allah’tan…
…Bu mertebede ilm-i ledün esrarı da zâhir olmaya…
…ermiş olarak mücâhedattan lezzet duymaya başlar ( Vâkıât…
…bu mertebeleri aşınca kendi vücudu ortadan kalkar, geriye…
…ortadan kalkar, geriye vâcibü’l-vücûd olan Hakk’ın vücudu…
…kalkar, geriye vâcibü’l-vücûd olan Hakk’ın vücudu kalır.…
…vâcibü’l-vücûd olan Hakk’ın vücudu kalır. Celvetî dervişi, bu…
…1314, s. 9. Hulvî, Lemezât-ı Hulviyye , Süleymaniye Ktp.,…
…Celvetiyye Tarikatı (yüksek lisans tezi, 1990), UÜ Sosyal…

…Maden devri, İskender devri, Lâle devri gibi itibarî…
…yokluğuna tercih edecek bir vâcibü’l-vücûda ihtiyacı ise…
…tercih edecek bir vâcibü’l-vücûda ihtiyacı ise açıktır.…
…BİBLİYOGRAFYA: Lisânü’l-ʿArab , “dvr” md.…
…İsmail Fenni [Ertuğrul], Lugatçe-i Felsefe , “cercle vicieux…

…incelendiği bu bölümde vâcibü’l-vücûdun ispatı, sıfatları,…
…bu bölümde vâcibü’l-vücûdun ispatı, sıfatları,…
…fi’l-hidâye (yüksek lisans tezi, 1406/1986,…

…künyesi ve Evhadüzzaman lakabıyla da tanınır. Eski ve yeni…
…filozof, “Allah yahudilere lânet etsin” ifadesini kullanmak…
…sonra Halife Müktefî-Liemrillâh’a (1136-1160) hizmet eden…
…onun İslâmî kaynak ve literatüre vukufunun, ayrıca Kur’an ve…
…çok daha sonra Descartes’ın “le bon sens”ı gibi…
…gramerin alanına giren “lafız” konusunun mantıktan…
…“varlık kitabı” (sahîfetü’l-vücûd) veya hakikatin asıl kaynağı…
…“varlık nüshası” (nüshatü’l-vücûd) dediği nesneler dünyasını…
…( Histoire de la philosophie islamique , s.…
…noktalardan biri “lafızlar”ın mantıkla ilgisine dairdir.…
…Sadece Ebü’l-Berekât, lafzın bir gramer meselesi olduğunu…
…kavramlara delâleti yönünden lafızlardır” şeklindeki geleneksel…
…Aristo tarifi hakikî, lafzî ve resmî olarak üçe ayırmış,…
…diye reddeder. Eğer Aristo lüzum görseydi müstakil bir eser…
…kabul edilen bir okun bu limiti de aşarak hareketine devam…
…olduğunu söyleyerek zamanın lafzını değiştirmişlerse de mânasını…
…Şu halde daha sonra Leibniz’in de belirttiği gibi (bk. A.…
…objektif bir gerçeklik (ayn vücûdiyye) olarak bilmekle onu…
…dille ifadesi olan lafızlar ve kinayeler hakkındaki…
…bilgisi (ilmü’l-a‘yâni’l-vücûdiyye), kavram bilgisi…
...

…memuriyet yaptığı kurumlar lağvedilince açıkta kaldı. Millî Mücadele…
…ve celî türünde çeşitli levhalar yazmıştır. Çoğu torunlarına…
…gerçek anlamını belirlemek, lafız ve mâna bakımından ilişkili…
…arasında bağlantı kurmak, lafızların yer aldığı metnin genel…
…hazırlarken vahdet-i vücûd konusunda yer yer tenkit…
…tarzında özetlenen vahdet-i vücûd nazariyesini Allah’ı yegâne…
…nazariyesini Allah’ı yegâne vâcibü’l-vücûd, mâsivâyı da ona…
…Allah’ı yegâne vâcibü’l-vücûd, mâsivâyı da ona bağlı olan…
…da eleştiren Elmalılı, onun vâcibü’l-vücûd kavramını tahlil…
…Elmalılı, onun vâcibü’l-vücûd kavramını tahlil ederken…
…illet yokluktan ibaret bir ‘lâşey’ olamaz” tarzında ifade…
…yazılan Histoire de la philosophie adlı eserin…
…“İbadet Dili”, Necati Lugal Armağanı , Ankara 1968, s.…
…de Paris Faculte des Lettres et Sciences Humaines.…

…ism-i tafdîl sayılmıştır ( Lisânü’l-ʿArab , “ḥsn” md.;…
…huzur ve sükûn verir, lutuf ve rahmet ümidi telkin eder.…
…dört âyette yer alır. İslâm literatüründe genellikle kabul edilen…
…kesilmeyen hayır ve bereket lutfetmekte erişilmezlik ifade eden…
…itibaren akaid ve kelâm literatürünün “esmâ ve sıfât” bahislerinde…
…ilgili tartışma daha çok lafzîdir. Her dindar insanın mânevî…
…ve kulağın da katılması lâzımdır. Dil O’nun isimlerini…
…, “ṣıfat” md.) ve İslâm literatüründe Allah’a yaraşır bir muhteva…
…içinde sadece Allah lafzı için bir mâna aranmadığını,…
…geçen esmâ-i hüsnâ ya lafza-i celâli nitelemekte veya…
…Metindeki “ahṣâhâ” lafzı bazı rivayetlerde “ḥafiẓahâ”…
…dokuz isim ihtiva eden bir liste ikinci kısım olarak…
…de iki senedin birine isim listesini ilâve etmiştir (“Duʿâʾ”,…
…314, 427, 499, 503, 516) bu listeye yer vermemişlerdir.…
…Sünen ’inde kaydedilen liste lafza-i celâl ile başlayıp…
…Sünen ’inde kaydedilen liste lafza-i celâl ile başlayıp sabûr…
…İbn Mâce’nin rivayet ettiği listede ise bu düzen korunmadığı…
…Ebû Hüreyre hadisinde liste dışındaki kısmın mütevâtir…
…halde güvenilir bir isimler listesi ihtiva etmemesini gerekçe…
…açıklamak istemiştir ( Levâmiʿu’l-beyyinât , s. 77-78).…
...

…benimsemesi ve Eş‘arîler’in lânetlenmesini emretmesiyle bir süre ilmî…
…İbnü’l-Arabî’nin vahdet-i vücûd nazariyesini Eş‘ariyye…
…unsur olmaksızın (lâ şey, lâ an şey) yaratılmıştır…
…olduğu ve her mümkinin bir vâcibü’l-vücûda ihtiyacı bulunduğu…
…ve her mümkinin bir vâcibü’l-vücûda ihtiyacı bulunduğu…
…görüş birliği vardır. Kelâm lafzî ve nefsî kısımlarından…
…ibaret olup harf ve sesler lafzî kelâmı teşkil eder, nefsî…
…Kur’an Allah kelâmı olup lafzan mahlûktur, lafızların…
…olup lafzan mahlûktur, lafızların delâlet ettiği mânalar ise…
…İbn Dakīkul‘îd “teklîf-i mâ lâ yutâk”ı muhal saymışlardır…
…erken devir âlimleri ruhun latif bir cisim olduğuna…
…konusu da Eş‘arî kelâm literatürü içinde yer almıştır. Buna…
…teorisini benimsemişler, lafzî ve nefsî kelâm ayırımı…
…Bunların büyük bir kısmının lafız ihtilâfından ibaret olduğu,…
…fiilleri, teklîf-i mâ lâ yutâk ve hüsün-kubuh…
…Tehânevî, Keşşâf (nşr. Lütfî Abdülbedî‘), Kahire…
…Uṣûlü’d-dîn (nşr. H. Peter Linss), Kahire 1383/1963, s. 2, 3,…
…(nşr. A. Guillaume), London 1934, s. 11-12, 73-78,…