https://islamansiklopedisi.org.tr/abdulkerim-emrullah
10 Şubat 1879 tarihinde Batı Sumatra’nın Minangkabau bölgesindeki Sungai Batang’da doğdu. Babası Şeyh Muhammed Emrullah bir Nakşî şeyhi idi. Çocukluk ve gençlik yıllarında daha çok Muhammed Resûl adıyla anılırken hac dönüşünden sonra Hacı Resûl lakabıyla meşhur oldu. Sömürgeci Hollanda yönetimine tepki olarak diğer birçok ulemâ ailesinin çocukları gibi Abdülkerim Emrullah da modern öğretimin yapıldığı sömürge okulları yerine öğrenimini geleneksel dinî eğitim veren kurumlarda yaptı. Kur’ân-ı Kerîm, dinî dersler ve Arapça okudu. On beş yaşında tahsilini ilerletmek üzere Mekke’ye gitti. Minangkabau kökenli Muhammed Cemîl Cambek ve Muhammed Tâhir Celâleddin gibi, ileride Sumatra’da yenilikçi din anlayışını savunacak olan Endonezyalılar’la birlikte, o dönemde Mescid-i Harâm’ın imamlığını da yapan Minangkabaulu âlim Şeyh Ahmed Hatîb’in öğrencisi oldu. Bu arada Abdullah Câmiuddin (Jamiddin), Osman Saravâkî, Hamîd Ciddevî, Saîd Yemenî gibi Malay ve Arap kökenli hocalardan dersler aldı. 1901 yılında ülkesine dönmekle birlikte 1903’te tekrar Mekke’ye giderek Şâmiye’deki evinde hocalık yapmaya başladı. Talebeleri arasında İbrâhim b. Mûsâ Parabek ve Muhammed Zaîm Simabur gibi Endonezyalılar da vardı. Öğrencilerinin sayısı çoğalmaya başlayınca hocası Şeyh Ahmed Hatîb ondan Mescid-i Harâm’da ders okutmasını istedi. Ancak Mescid-i Harâm’ın Arap asıllı imamları buna karşı çıktılar. Bunun üzerine Abdülkerim, Mescid-i Harâm’ın yakınlarındaki bir evde öğretim faaliyetini sürdürdü. Bu sırada karısının ve yeni doğan çocuğunun ölümü üzüntüsünü daha da arttırdı. 1906’da haccını ifa ettikten sonra Sumatra’ya döndü; önce Maninjau’da, ardından Padang Panjang’daki Surau Jembatan Besi’de ders okuttu. Gelenekçi bir dinî eğitim kurumu olan Surau Jembatan Besi, Abdülkerim Emrullah’ın çalışmaları sayesinde modern bir eğitim kurumuna dönüştü. 1918 yılında Sumatra Thawalib adını alan okul Güney Tapanuli ve Açe’nin batı sahillerine kadar etkisini genişletti. Bu okul ve aynı adla kurulan öğrenci teşkilâtı sömürge döneminin sonuna kadar bölgede dinî ve siyasî gelişmelerde önemli rol oynadı.
Abdülkerim Emrullah, 1907’de babası öldükten sonra zamanla yozlaştırıldığını düşündüğü Nakşibendiyye tarikatını düzenlemek için uğraştı. Onun Cemâleddîn-i Efgānî, Muhammed Abduh ve M. Reşîd Rızâ gibi Mısırlı yenilikçi müslüman âlimlerin görüşlerinden haberdar olduğu kabul edilir. Ancak dinî görüşlerinin oluşmasında Mekke’deki hocası Şeyh Ahmed Hatîb’in daha çok etkisi vardır. Nitekim hocası gibi o da özellikle Minangkabau bölgesinde “âdât” denilen mahallî geleneklere karşı radikal bir tavır takındı ve Batı Sumatra’da etkili olan Nakşibendiyye tarikatının çeşitli uygulamalarına şiddetle karşı çıktı. Abdülkerim’in hayatında önemli rol oynayan diğer bir Minangkabau menşeli âlim de Şeyh Muhammed Tâhir Celâleddin’dir. Bu sebeple Şeyh Muhammed Tâhir’in öncülüğünde Singapur’da basılan ve yenilikçi çizgisiyle Malay dünyasının en önemli İslâmî yayın organı olan el-İmâm adlı derginin Sumatra’daki temsilcisi oldu. Cemâleddîn-i Efgānî ve Muhammed Abduh’un öncülüğünde yayımlanan el-ʿUrvetü’l-vüs̱ḳā ve el-Menâr gibi dergilerin çizgisinde yayın yapan bu dergi 1909 yılında kapanınca Abdülkerim Emrullah, dostu Hacı Abdullah Ahmed’le birlikte Padang’da 1 Nisan 1911 tarihinden itibaren aynı çizgide el-Münîr dergisini çıkarmaya başladı ve bunu tanıtmak için geziler yaptı. Bu dergi, Minangkabau bölgesinde eski nesil diye bilinen geleneksel ulemâ ile yeni nesil olarak tanınan genç ve yenilikçi ulemâ arasında açık bir tartışmaya yol açtı. Her iki grup Arap ve Latin harfleriyle kitap ve dergiler yayımladı, okullar açtı. el-Münîr dergisi kısa sürede Cava, Sumatra, Sulavesi, Kalimantan adalarıyla Singapur ve Malay yarımadası gibi yerlerde okuyucu kitlesi buldu; hatta Cava’da Muhammediyye teşkilâtının kurucusu Kiai Hacı Ahmed Dahlân, Yogyakarta’da el-Münîr’in temsilcisi oldu ve dağıtımını yaptı. Ancak dergi kaynak yetersizliği sebebiyle yayın hayatını 1915 yılına kadar sürdürebildi ve el-Münîr ismi sadece bir yayınevi olarak yaşatıldı. Abdülkerim Emrullah el-Münîr’i tekrar canlandırmak için 1916’da Malezya’ya, 1917’de Cava adasına giderek çeşitli ziyaretler yaptı. Fakat Malaylı yerel yetkililer onun dinî görüşlerini Ehl-i sünnet anlayışına aykırı bulduğu için bu ziyaretleri sonuçsuz kaldı. 1925’te Cava’ya yaptığı ikinci ziyaret sırasında Sarekat Islam’ın lideri Hacı Ömer Said Çokroaminoto ve Muhammediyye teşkilâtının lideri Kiai Hacı Ahmed Dahlân ile görüştü. Batı Sumatra’ya dönünce memleketi Sungai Batang’da Sandi Aman ismiyle bir dinî teşkilât oluşturdu. Daha sonra Muhammediyye teşkilâtının Batı Sumatra şubesine dönüştürdüğü bu kurum kısa sürede bölgenin en büyük ve en etkili dinî teşkilâtı haline geldi.
1919 yılında Abdülkerim Emrullah, Minangkabau’da arkadaşı Hacı Abdullah Ahmed’in öncülüğünde İslâm Din Öğretmenleri Birliği (Persatuan Guru-Guru Agama Islam) adıyla bir teşkilâtın kurulmasında aktif rol oynadı. 1926’da Abdullah Ahmed’le birlikte, hilâfet meselesini görüşmek üzere Kahire’de düzenlenen Dünya İslâm Kongresi’ne bu teşkilâtın temsilcisi sıfatıyla katıldı. Kongredeki konuşmaları ve açık fikirli oluşu takdir topladı. Kongrenin etkili liderlerinden Şeyh Abdülazîz es-Seâlibî’nin, Minangkabaulu bu iki âlimin hayatını ve etkilerini inceleyen bir çalışma yapmasından sonra, Seâlibî’nin yanında Filistin’den Şer‘î İstînaf Mahkemesi reisi Şeyh Halîl Hâlidî ve Irak’tan Bağdat Evkaf müdürü Atâullah Efendi’nin üyesi olduğu bir komisyonun teklifiyle kendilerine dinî ilimlerde doktora pâyesi verildi. Bu unvanla Batı Sumatra ve Endonezya’daki ulemâ çevrelerinde itibarı iyice artan Abdülkerim, Batı Sumatra’da diğer yeni nesil hocalarıyla birlikte Muhammediyye’yi geliştirmeye ve yenilikçi dinî görüşlerini yaymaya çalıştı. Ayrıca 1920’li yıllar boyunca, Minangkabau’da özellikle Sumatra Thawalib okulunda etkili olan komünizm ve sosyalizm taraftarlarına karşı mücadele verdiyse de kendi kurduğu bu okulun İslâm sosyalizmi fikrini destekleyen genç hocalarının karşı mücadelesinde başarı sağlayamadı.
Abdülkerim Emrullah, aktif siyasetten uzak durmakla birlikte sömürge hükümetinin eğitim alanındaki politikalarını eleştirerek Minangkabau’da modern özel eğitim kurumları açılmasını teşvik etti. 1931 yılında Padang’da Normal İslâm adlı yenilikçi bir İslâm kolejinin açılmasına destek verdi. 1925’te sömürge hükümetinin çıkarmaya çalıştığı, din öğretmenlerini mahallî otoritelerin denetimine veren kanunun çıkmasını engelledi. 1932’de yerel özel okulların faaliyetlerini denetim altına almaya çalışan ve “Korsan Okullar Kanunu” diye bilinen kanuna karşı oluşan muhalefet hareketine öncülük etti. Abdülkerim’in Batı Sumatra’daki nüfuzundan kaygılanan Hollanda sömürge hükümeti onu hükümet kanunlarına karşı çıktığı gerekçesiyle on iki defa sorguya çekti, birkaç defa tutukladı. Son olarak resmî otoriteyi zayıflattığı, halkı sivil itaatsizliğe teşvik ettiği ve Minangkabau’daki âdât uygulamasına karşı çıktığı gerekçesiyle 12 Ocak 1941 tarihinde tutuklanıp Batı Cava’daki Sukabumi’ye sürgün edildi. II. Dünya Savaşı sırasında Endonezya’nın Japon işgaline uğraması ve Hollanda sömürge yönetiminin yıkılması üzerine Japonlar tarafından serbest bırakılınca ailesiyle birlikte Cakarta’ya yerleşti. Onun nüfuzundan faydalanmak isteyen Japon yetkilileri kendisini yeni oluşturdukları ve Sukarno, Hatta, Dewantoro, Mas Mansur gibi Endonezyalı liderlerin yer aldığı Halkın Gücü Merkezi (Putera) ile Din İşleri Bürosu’na danışman ve Cava’da Endonezya Yüksek İslâm Konseyi organizatörlüğünde yürütülen ulemâ kurslarına eğitim görevlisi olarak tayin ettiler. Savaş yıllarında Japonlar’la iş birliği yapmasına rağmen onların “saikeirei” dedikleri, ayakta eğilerek yaptıkları saygı uygulamasına İslâm’daki rükûa benzediği gerekçesiyle karşı çıkması ve uygulamanın İslâmiyet’e aykırı olduğunu ispatlamak için “Hanna Allah” (sadece Allah’a) adıyla bir makale yazması ilgi topladı. Cava’daki İslâm İşleri Bürosu danışmanlığı görevini sürdürürken 2 Haziran 1945 tarihinde Cakarta’da öldü ve buradaki Pemakaman Umum Karet Mezarlığı’na defnedildi.
Yenilikçi olan Abdülkerim Emrullah, tasavvufun önemini kabul etmekle birlikte Minangkabau’da etkili olan Nakşibendiyye tarikatının çeşitli uygulamalarına karşı çıkmıştır. Özellikle râbıta uygulamasının İslâm’da yeri olmadığını, tarikat şeyhlerinin Allah ile insanlar arasında bir aracı olarak görülmesinin şirkle eşdeğer olduğunu, tasavvufa dair eserlerde birçok uydurma rivayet ve hurafeler bulunduğunu, Tenbîhü’l-ġāfilîn, Dürretü’l-vâʿiẓîn ve Nüzhetü’l-mecâlis gibi eserlerin bu tür asılsız bilgilerle dolu olduğunu ileri sürmüştür. Endonezya’da ilk devirlerde çok etkili olan vahdet-i vücûd çizgisindeki tasavvufî anlayışı da reddeden Abdülkerim, Gazzâlî’nin ılımlı tasavvuf anlayışını daha mâkul karşılamıştır. Öte yandan Minangkabau bölgesindeki sırf kız çocuklarına dayalı akrabalık bağı anlayışına ve sadece kız çocuklarının mirastan pay almasını öngören âdât uygulamasına da karşı çıkarak mirasın İslâm hukukundaki ferâiz kurallarına göre dağıtılmasını istemiş, geleneksel âdât hukukunun İslâm hukukuyla çatıştığı durumlarda âdât hukukunun uygulanamayacağını savunmuştur. Mezhep taassubunu ve taklitçiliği de eleştiren Abdülkerim Emrullah ictihad kapısının kıyamete kadar açık olduğunu söylemiş, taklitçiliğin müslümanları tembelliğe itip öğrenmeyi engellediğini belirtmiştir. Ayrıca muska takma, büyü yapma ve yaptırma, kabir üzerinde telkin uygulaması, hutbelerin sadece Arapça okunması, ölenlerin anısına ziyafet verilmesi gibi uygulamaları bid‘at olarak değerlendirmiştir. Bir Hollandalı hükümet görevlisi Abdülkerim’i modernist ulemâ arasında en radikali, fanatik ve muhalifleri tarafından korkulan biri şeklinde nitelerken biyografisini yazan oğlu Hamka babasının karakterini katı, onurlu, dik duran, çabuk öfkelenen, açık yürekli, tutucu ve inatçı olarak tanımlamıştır.
Eserleri. Abdülkerim Emrullah’ın yirmi yedi kitabından bazıları şunlardır:
1. İzḥâru esâṭîri’l-muḍillîn (Sungai Batang 1906). İlk kitabı olup şirke ve tasavvufa dair görüş ve eleştirilerini içerir. 1906’da Mekke dönüşünden hemen sonra yazılmıştır.
2. ʿUmdetü’l-enâm fî ʿilmi’l-kelâm (Sungai Batang 1908). Allah’ın yirmi sıfatı hakkında olup tevhidi ele alır.
3. Riḳābü’l-mülḥidîn (Sungai Batang 1910). Minangkabau bölgesindeki Nakşibendiyye tarikatının uygulamalarıyla ilgilidir.
4. Sülelü’l-uṣûl (Sungai Batang 1914). Usûl-i fıkıh hakkındadır.
5. el-İfṣâḥ (Sungai Batang 1919). Nikâha dairdir.
6. el-Burhân (Sungai Batang 1922). Amme cüzünün tefsiridir.
7. en-Nidâ (Sungai Batang 1922). Cemaatle namaz kılmanın fazileti hakkındadır.
8. el-Ḳavlü’ṣ-ṣaḥîḥ (2. bs., Djogjakarta 1926). Eserde sahih ve mevzû rivayetler ele alınır.
9. Cermin Terus (Sungai Batang 1929). Kadınlar hakkındaki görüşlerini içerir.
10. Kitab Cermin Terus: Berguna untuk Pengurus-Penglihat Jalan yang Lurus (Fort de Kock 1929-1930). Bir önceki eserin genişletilmiş şeklidir.
11. Sendi Aman Tiang Selamat (Sungai Batang 1930). Ahlâk ve dinî hayata dairdir.
12. el-Ferâʾiż (Sungai Batang 1932).
13. el-Beṣâʾir (Sungai Batang 1938). Müellif bu eserinde Cermin Terus ve Pelita adlı kitaplarındaki görüşleri savunur ve bazı çağdaşlarının eleştirilerine cevap verir.
14. el-Kevâkibü’d-dürriyye (1940). Endonezya dilinde cuma hutbesi okunmasını yasaklayan bir Bugili âlimin görüşü eleştirilir.
15. Pengantar Usul Fıqh (Jakarta 1966). Fıkıh usulüne dair en önemli eseri olup daha sonra oğlu Hamka tarafından yayımlanmıştır.
BİBLİYOGRAFYA
Hamka [Haji Abdul Malik Karim Amrullah], Ajahku: Riwayat Hidup Dr. H. Abdul Karim Amrullah dan Perjuangan Kaum Agama di Sumatera, Djakarta 1958.
H. J. Benda, The Crescent and the Rising Sun: Indonesian Islam under the Japanese Occupation (1942-1945), The Hague 1958, s. 76, 107, 123-124.
Taufik Abdullah, Schools and Politics: The Kaum Muda Movement in West Sumatra (1927-1933), Ithaca 1971, s. 34-35, 38-39, 72-73, 76, 113, 146, 220.
a.mlf., “Abdul Karim Amrullah”, The Encyclopaedia of Islam Three, Leiden 2007, fas. 1, s. 9-10.
D. Noer, The Modernist Muslim Movement in Indonesia: 1900-1942, Singapore 1973, s. 37-39, 44, 48-49, 77, 208-209, 264.
M. F. Laffan, Islamic Nationhood and Colonial Indonesia: The Umma below the Winds, London-New York 2003, s. 108-109, 171-174, 213-214.
Murni Jamal, “The Origin of the Islamic Reform Movement in Minangkabau: Life and Thought of Abdul Karim Amrullah”, Studia Islamika, V/3, Jakarta 1998, s. 1-45.
“Karim Amrullah, Haji Abdul”, Ensiklopedi Islam, Jakarta 1999, III, 15-18.