https://islamansiklopedisi.org.tr/abdurrahman-b-ebu-bekir
Annesi Ümmü Rûmân’dır. İslâmiyet’in ilk yıllarında müşrikler arasında yer aldı; Bedir ve Uhud savaşlarında onların safında bulundu. Hudeybiye Antlaşması sırasında veya daha yaygın bir rivayete göre Mekke’nin fethinden önce müslüman oldu. Asıl adı Abdülkâ‘be olup bu isim Hz. Peygamber tarafından Abdurrahman’a çevrildi. Hayber Gazvesi’ne ve daha sonraki savaşlara katıldı. Vedâ haccında Resûlullah tarafından Hz. Âişe’ye umre yaptırmakla görevlendirildi. Peygamber’in hastalığı sırasında da yanından hiç ayrılmayarak hizmetinde bulundu.
Ok atmadaki mahareti ve cesareti ile tanınan Abdurrahman, babasının halifeliği dönemindeki irtidad olaylarında Hâlid b. Velîd’in kumandasında, özellikle Benî Hanîfe kabilesine karşı yapılan savaşlarda büyük yararlıklar gösterdi. Hz. Ömer zamanında da Suriye’deki fetihlere katıldı. Cemel Vak‘ası’nda Âişe’nin safında yer aldı ve Ali’yi destekleyen Mısır valisi kardeşi Muhammed’in üzerine yürüdü. Kardeşinin Muâviye b. Hudeyc tarafından öldürülmesine müdahale etmedi. Muâviye b. Ebû Süfyân’ın, oğlu Yezîd’i veliaht tayin etmesine Hz. Hüseyin, Abdullah b. Zübeyr ve Abdullah b. Ömer’le birlikte karşı çıktı ve ona biat etmedi. Daha sonra Muâviye’nin, biat etmesi için gönderdiği 100.000 dirhemi de reddederek Mekke’ye döndü.
Kureyş’in en iyi ok atanlarından biri olan Abdurrahman, Mekke’ye 6 mil uzaklıkta bulunan Hubşî’de vefat etti. Cenazesi Mekke’ye getirilip orada defnedildi. Abdurrahman’dan sekiz kadar hadis rivayet edilmiş olup bunlardan üçü Buhârî ile Müslim’in Ṣaḥîḥ’lerinde, geri kalanlar ise Kütüb-i Sitte’nin diğer eserlerinde yer almıştır. Rivayetlerini Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde (I, 197-199) bir arada görmek mümkündür.
BİBLİYOGRAFYA
Vâkıdî, el-Meġāzî, I, 257; II, 695.
İbn Hişâm, es-Sîre², I, 638; II, 352, 602.
İbn Kuteybe, el-Maʿârif (Ukkâşe), s. 174.
Belâzürî, Ensâb, IV/1, s. 144-146.
Taberî, Târîḫ (de Goeje), I, 1751, 1940, 1943, 1947, 1950, 3405; II, 84, 176-177, 196-197.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), II, 824-826.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, III, 304-306.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, II, 471-473.
M. Th. Houtsma, “Abdurrahman”, İA, I, 47-48.