https://islamansiklopedisi.org.tr/ahiska
Akıska, Ahısha olarak da bilinen ve günümüzde Akhaltsikhe adını taşıyan şehir Posof ırmağı üzerinde kurulmuş olup Türkiye sınırına 15 km. uzaklıktadır. XIX. yüzyılın sonlarında 30.000’e ulaşan nüfusu, 1968 sayımında 18.000 olarak tesbit edilmiştir.
Ahıska, Gürcüce “yeni kale” anlamına gelen ahal-tsihenin Türkçe ve Farsça şeklidir. Bölge ilk İslâm fetihleri sırasında Hz. Osman’ın hilâfeti döneminde Şam Valisi Muâviye’nin kumandanlarından Habîb b. Mesleme tarafından fethedildi (642). Selçuklular zamanında Alparslan tarafından ele geçirilen (1068) Ahıska, 1267-1268 yıllarında Moğollar’ın hâkimiyeti altına girdi. Daha sonra bölgedeki mahallî valiler yarı bağımsız olarak atabeg unvanını aldılar. Ahıska, Ardahan, Artvin kesimlerinin idarecileri olan atabegler, 1268-1578 tarihleri arasında bölgenin yönetimini ellerinde tuttular ve bu dönemde İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu devletlerine bağlı kaldılar. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran seferi sırasında dolaylı olarak yardımları görülen Ahıska atabegleri, Lala Mustafa Paşa’nın Çıldır Savaşı (1578) sonunda Osmanlı idaresine girdiler. Son atabeg Menûçihr bağlılığını bildirerek müslüman oldu ve Mustafa Paşa adını aldı. Bu tarihten sonra Ahıska yeni kurulan Çıldır eyaletinin merkezi haline getirildi. Ancak Çıldır’ın savaşlarda harap olması üzerine Ahıska eyalet oldu. Bir ara Safevîler’in eline geçen şehir, 1635’te Osmanlılar tarafından geri alındı. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan Edirne Antlaşması’yla Rusya’ya terkedildi. Ahıska’nın Rusya’nın eline geçmesi halk arasında büyük üzüntü yarattı ve pek çok ağıdın söylenmesine sebep oldu. 1853-1856 Osmanlı-Rus savaşlarında Osmanlı ordusuna yardımcı olan Ahıskalılar, savaş sonunda Rusya’nın baskısından kaçarak Erzurum’a sığındılar. 1918 Mondros Mütarekesi’ne göre Ahıska ve Ahılkelek sancakları, merkezi Kars olan yerli geçici hükümete (Millî Şûra Teşkilâtı) katıldılar. Millî Gürcistan hükümeti Haziran 1918’de Trabzon Antlaşması’yla bu iki sancağı resmen Türkiye’ye bıraktı. Fakat 13 Nisan 1919’da İngilizler’in Kars’ı işgali ve Millî Şûra’nın dağıtılması üzerine Ahıska Gürcistan tarafından işgal edildi ve 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması’yla Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Tiflis vilâyetine bağlandı. Bugün aynı adı taşıyan bölgenin idarî merkezidir. Batum, Ahılkelek ve Borcomi’ye kara ve demiryoluyla bağlıdır. 1940 yılında bulunan linyit madenleri Ahıska’nın önemini giderek arttırmış ve burada enerjiye dayalı endüstri tesisleri kurulmuştur.
Önemli bir stratejik mevkide bulunan Ahıska’da Evliya Çelebi’ye göre XVII. yüzyılda taş bir kale, kale içinde bin yüz kadar toprak ev, pek çok cami, hamam, medrese ve han bulunmaktaydı. Mimari eserler arasında Ahmediye Camii, Medrese ve Sebili bir külliye teşkil etmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Belâzürî, Fütûh (Fayda), s. 290.
Kâtib Çelebi, Cihannümâ, s. 408-409.
Evliya Çelebi, Seyahatnâme, II, 321-322.
Kāmûsü’l-a‘lâm, I, 46.
Bekir Kütükoğlu, Osmanlı-İran Siyâsî Münâsebetleri: 1578-1590, İstanbul 1962, s. 187.
M. Fahrettin Kırzıoğlu, Osmanlılar’ın Kafkas-Elleri’ni Fethi: 1451-1590, Ankara 1976.
a.mlf., “Ahıska Bölgesi ve Türklük”, TK, VIII/87 (1970), s. 203-206.
İsmail Kayabalı – Cemender Arslanoğlu, “Kuzey Doğu Anadolu Sınırlarının Tarihi”, TK, XI/126 (1973), s. 324-536.
W. Barthold, “Akıska”, İA, I, 240.
V. Minorsky, “Ak̲h̲isk̲h̲a”, EI2 (İng.), I, 325.
“Akhaltsikhe”, Great Soviet Encyclopedia, New York 1973, II, 71.