https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmed-ubeyd
27 Haziran 1893’te Şam’da doğdu. Soyunun Enes b. Mâlik’e dayandığı belirtilir. Hıfzını sıbyan mektebinde tamamladı. Bu esnada babası vefat edince kendisiyle annesi ve ağabeyleri ilgilendi. Ardından Reyhâniye Medresesi’ne kaydoldu. Bu yıllarda şiire alâka duymaya başladı ve bir yarışmada ödül kazandı. Hocası Muhammed Hayr et-Tabbâ‘ın teşvikiyle klasik şiir kaynaklarını incelemeye koyuldu. Osmâniye Medresesi’ne girdikten sonra İslâm kültürüne ait eserleri inceleme arzusu daha da arttı. Şiire ilgisinin yanı sıra tarihî roman, tiyatro gibi alanlarla da meşgul oldu. Yurt içinden ve yurt dışından kitaplar getirtir, bunları inceler, fihristlerini çıkarır, bazı yerlerini ezberlerdi.
1908’de ağabeyi Selim’in isteği üzerine tıp öğrenimine hazırlık amacıyla Mektebü Anber ismiyle bilinen Sultâniyye Medresesi’ne girdi. Bu arada Zeynüddin İbnü’l-Verdî’nin kendi oğluna öğütlerini içeren yetmiş yedi beyitlik Lâmiyye kasidesinin yazma nüshasını görünce onu yayımlamak istedi ve kardeşi Saîd’in maddî desteğiyle kitap basıldı. Kardeşleri ona kitap satışı için küçük bir tezgâh kurdu. Daha sonra müstakil bir yer açtı ve okulu bırakarak kardeşleriyle birlikte kendisinin ve arkadaşlarının çalışmalarını yayımladığı, halen varlığını sürdüren el-Mektebetü’l-Arabiyye adlı yayınevini kurdu. Aynı yıl et-Takvîmü’l-Arabiyyü’l-Hâşimî adıyla Şam bölgesinin ilk Arapça takvimini (rûznâme) çıkardı. Hızla yayılan ve Şam’ın özel bir hâtırasını oluşturan bu takvim günümüze kadar geldi. 1913’te sadece dokuz sayısı yayımlanan Enfesü’n-nefâʾis adlı dergiyi çıkardı. 1927’den itibaren İslâm tarihinin canlandırılması projesi kapsamında önemli tarihî şahsiyetlerin biyografilerini yayımlamaya başladı. Ahmed Ubeyd, Ziriklî’nin el-Aʿlâm’ını neşrettiği gibi el-Aʿlâm’ın içeriğine otuz iki yıl bilfiil katkı sağladı. Ziriklî’ye eser üzerine yirmi yıldır düştüğü notları ihtiva eden şahsî nüshasını verdi. Bu notlardan bir kısmını el-Aʿlâm’ın el-Müstedrek adlı zeylinde Ahmed Ubeyd’e nisbet ederek kullanan Ziriklî kitabın ikinci baskısının mukaddimesinde kendisinden bahsetti, ondan yazma ve matbu kitapları en iyi bilen vefakâr bir dost olarak söz etti (el-Aʿlâm, I, 17).
Yazma eserler konusunda ciddi birikimi olan Ahmed Ubeyd aynı zamanda çok geniş bir kütüphaneye sahipti. Kütüphanesi şair, edip ve öğrencilerin uğrak yeriydi. Kitap temini konusunda herkese yardımcı olurdu. Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’yi elindeki yazma ve matbu eserlerle donatmayı altmış yıl sürdürdü, kütüphanenin muhafazasıyla bizzat ilgilendi. İslâm kültürüne ait eserlerin ve yazmaların Batı ülkelerine götürülmemesi için özel gayret sarfetti. 1919’da Şam’da kurulan Mecmau’l-lugati’l-Arabiyye’ye kuruluş hazırlıklarından itibaren vefatına kadar kendisinden talep edilen her türlü desteği verdi. Hiçbir siyasî ve edebî akıma katılmayan Ahmed Ubeyd bu kuruma üye seçilmesi teklifini de geri çevirdi.
İlmî çalışma yapanlara özellikle tahkik konusunda yardımcı olan Ahmed Ubeyd tahkik sırasında gereksiz yerlere not düşmemeye özen gösterir ve mecbur kalmadıkça metne müdahale etmezdi. Bu hassasiyeti sebebiyle kaydettiği notlar eser için bir değer taşıyordu. Ahmed Ubeyd ayrıca Suriye’de tiyatro hareketinin kurucuları arasında yer aldı. Suriye, Lübnan ve Mısır’daki gazete ve dergilerde tiyatroya dair bazı makaleler yayımladı ve bu ülkelere uzun süreli yolculuklar yaptı. Şairlik yönü pek bilinmese de güzel şiirleri vardır. “Ebü’t-Tayyib” mahlasıyla yazdığı şiirler genelde sevgi, kardeşlik, dayanışma ve üstün ahlâkî meziyetlere sahip olma gibi temaları içermektedir. 14 Mart 1989 tarihinde Şam’da vefat eden Ahmed Ubeyd, Bâbüssagīr Kabristanı’na defnedildi.
Eserleri. Ahmed Ubeyd’in çalışmaları birkaçı dışında Dımaşk’ta basılmıştır.
Telif. 1. el-Mesâʾilü’n-nefîsetü’l-ḥisân fî meẕhebi Ebî Ḥanîfeti’n-Nuʿmân (1332).
2. el-Ems̱âlü’d-dârice. Arap halk atasözlerine dairdir (1333).
3. Ferâʾidü’l-fevâʾid fîmâ yecibü ʿale’t-tilmîẕi mine’l-ʿaḳāʾid (1333).
4. Meşâhîrü şuʿarâʾi’l-ʿaṣr fi’l-aḳṭâri’l-ʿArabiyyeti’s̱-s̱elâs̱e: Mıṣr ve Sûriyye ve’l-ʿIrâḳ (1341; Beyrut 1414/1994).
5. Ṭarâʾifü’l-ḥikme. Klasik ve modern döneme ait edebiyat ve hikmet yazıları antolojisidir (Kahire 1342-1346).
6. Ẕikra’ş-şâʿireyn: Şâʿiri’n-Nîl ve Emîri’ş-şuʿarâʾ. Hâfız İbrâhim ve Ahmed Şevkī hakkında bilgi verilerek şiirleri karşılaştırılmıştır (1351).
7. Neşrü me’nṭavâ. Müellifin divanıdır (1406).
8. Kelimâtü’l-Menfelûṭî. Mustafa Lutfî el-Menfelûtî’den yaptığı seçmeleri bir araya getirmiştir (Dımaşk 1343/1924; Kahire 1403/1983).
Ahmed Ubeyd’in Muʿcemü’l-ems̱âl ve’l-ḥikem ile Neḳūlü mûcezeten adlı eserleri henüz basılmamıştır.
Neşir: Abdurrahman b. Yahyâ el-Mellâh, el-ʿArfü’n-nedî fî taḫmîsi Lâmiyyeti İbni’l-Verdî (1327); Ebü’l-Hayr et-Tabbâ‘ (Ebü’l-Hasan Muhammed Hayr), Dîvânü Ebi’l-Ḥasen (1330); Selâme Hicâzî, er-Rivâyâtü’ş-şiʿriyye (1330); Abdülbâsıt b. Mûsâ el-Almevî, el-Muʿîd fî edebi’l-müfîd ve’l-müstefîd (el-ʿİḳdü’t-telîd fi’ḫtiṣâri’d-Dürri’n-nażîd) (Dımaşk 1340) (Bedreddin el-Gazzî’nin ed-Dürrü’n-nażîd fî âdâbi’l-müfîd ve’l-müstefîd’inin öğrencisi Almevî tarafından yapılmış özetidir); Ebû Muhammed Abdullah b. Abdülhakem el-Mısrî, Sîretü ʿÖmer b. ʿAbdilʿazîz ʿalâ mâ revâhü’l-İmâm Mâlik b. Enes ve aṣḥâbüh (Kahire 1346); İbn Kayyim el-Cevziyye, Ravżatü’l-muḥibbîn ve nüzhetü’l-müştâḳīn (1349); Bedreddin el-Gazzî, el-Merâḥ fi’l-müzâḥ (1349); Süyûtî, Nüzhetü’l-ʿumr fi’t-tafżîl beyne’l-bîż ve’s-sûd ve’s-sümr (1349); el-Erec fi’l-ferec (1350); el-Âyetü’l-kübrâ fî şerḥi ḳıṣṣati’l-İsrâʾ (1350); eş-Şihâbü’s̱-s̱âḳıb fî ẕemmi’l-Ḫalîl ve’ṣ-Ṣâḥib (1368); Abdülkādir Bedrân, Tehẕîbü Târîḫi Dımaşḳ li’bn ʿAsâkir (VI ve VII. ciltler, Dımaşk 1349, 1351); Ebü’l-Hüseyn İbn Ebû Ya‘lâ el-Ferrâ, Ṭabaḳātü’l-Ḥanâbile (Dımaşk 1350); Ebû Mansûr es-Seâlibî, Siḥrü’l-belâġa ve sırrü’l-berâʿa (1350); Zekeriyyâ el-Ensârî, el-İʿlâm ve’l-ihtimâm bi-cemʿi fetâvâ Şeyḫilislâm (1355); İbn Atâullah el-İskenderî, el-Ḥikemü’l-ʿAṭâʾiyye ʿalâ lisâni ehli’ṭ-ṭarîḳa (1384). Ahmed Ubeyd’in henüz yayımlanmamış, bir kısmı yarım kalan bazı tahkikleri de vardır (Ahmed el-Alâvine, I, 34; Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâlih, s. 35).
Ahmed Ubeyd’in oğlu Zâhir, babası için doksan beş yaşına ulaşması münasebetiyle Aḥmed ʿUbeyd: Emînü’t-türâs̱i’l-ʿArabî ve ḳarn min târîḫi’l-ʿArab adıyla bir monografi kaleme almış ve eserini babasının vefatından sonra İlâ vâlidî Aḥmed ʿUbeyd: Emîni’t-türâs̱i’l-ʿArabî adıyla yayımlamıştır (Dımaşk 1409/1989). Ahmed Ubeyd hakkında çeşitli dergilere makaleler yazılmıştır.
BİBLİYOGRAFYA
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), I, 17.
Abdülkādir Ayyâş, Muʿcemü’l-müʾellifîne’s-Sûriyyîn fi’l-ḳarni’l-ʿişrîn, Dımaşk 1405/1985, s. 338-339.
Süleyman Sa‘deddin, Min Aʿlâmi’l-fikri’l-ʿArabî ve’l-ʿâlemî fi’l-ḳarni’l-ʿişrîn, Dımaşk 1991, s. 19-20.
M. Mutî‘ el-Hâfız – Nizâr Abâza, Târîḫu ʿulemâʾi Dımaşḳ, Beyrut-Dımaşk 1412/1992, III, 538-544.
Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâlih, İtmâmü’l-Aʿlâm, Beyrut 1999, s. 34-35.
Îsâ Fettûh, Min Aʿlâmi’l-edebi’l-ʿArabiyyi’l-ḥadîs̱, Dımaşk 1994, s. 236-239.
Ahmed el-Alâvine, Ẕeylü’l-Aʿlâm, Cidde 1418/1998, I, 33-34.
a.mlf., et-Teẕyîl ve’l-istidrâk ʿalâ Muʿcemi’l-müʾellifîn, Cidde 1423/2002, s. 35-36.
M. Hayr Ramazan Yûsuf, Tetimmetü’l-Aʿlâm, Beyrut 1418/1998, I, 47-49.
İbrâhim b. Abdullah el-Hâzimî, Mevsûʿatü aʿlâmi’l-ḳarni’r-râbiʿ ʿaşer ve’l-ḫâmis ʿaşer el-hicrî fi’l-ʿâlemi’l-ʿArabî ve’l-İslâmî, Riyad 1419, s. 638-641.
Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, ʿİḳdü’l-cevher fî ʿulemâʾi’r-rubʿi’l-evvel mine’l-ḳarni’l-ḫâmis ʿaşer, Beyrut 1427/2006, II, 1737-1738.
Şâkir el-Fahhâm, “el-Üstâẕ Aḥmed ʿUbeyd el-Enṣârî el-Ḫazrecî (1310-1409/1893-1989)”, MMLADm., LXIV/3 (1409/1989), s. 355-360.