https://islamansiklopedisi.org.tr/ahsen-i-takvim
“Ahsen-i takvîm” ifadesi, “Andolsun ki biz insanı en güzel şekilde yarattık” (et-Tîn 95/4) meâlindeki âyette geçmektedir. Yaratıkların en mükemmeli olan insandaki güzelliğin kaynağı, bazı âyet ve hadislerde dile getirildiği üzere, Allah’ın onu “tesviye etmesi”, “kendi eliyle” yaratıp ruhundan üflemesi (bk. Sâd 38/72), kendi sûreti üzere yaratması (bk. Buhârî, “Eẕân”, 11; Müslim, “Birr”, 32) ve onu yeryüzünde kendine halife kılmasıdır (bk. el-Bakara 2/30). İnsan, bazılarına göre hem ruh hem beden, bazılarına göre ise sadece ruh yönünden yaratılmışların en güzelidir. Birincilere göre ruh güzelliği daha önemli olmakla beraber, o vücut ve şekil itibariyle de yaratılmışların en güzelidir; tam mânasıyla mükemmel bir varlıktır. İkinci görüşü savunanlara göre illiyyînde ruh olarak en güzel şekilde yaratılan insan daha sonra beden kafesine konularak “esfeli sâfilîn” denilen madde âlemine indirilmiştir (bk. et-Tîn 95/5); tekrar ilk ve en güzel şeklini elde etmek için çabalamaktadır.
Abdülkerîm el-Cîlî’ye göre insanın kâmil ve en güzel oluşunun sebebi, “Hakk’ın nüshası” olmasıdır. İnsanın sahip olduğu fevkalâde güzelliği hem ilâhî, hem beşerî aşkın kaynağı olarak gören sûfîler bu güzelliğe duyulan mecazi aşkı hakiki aşkın vasıtası saymışlardır.
BİBLİYOGRAFYA
Buhârî, “Eẕân”, 11.
Müslim, “Birr”, 32.
Baklî, ʿAbherü’l-ʿâşıḳīn (nşr. Muhammed Muîn – H. Corbin), Tahran 1981, s. 33, 42.
Fahreddin er-Râzî, Mefâtîḥu’l-ġayb, İstanbul 1308, VII, 614.
İbnü’l-Arabî, el-Fütûḥât, I, 274.
Necmeddîn-i Dâye, Mirṣâdü’l-ʿibâd, Tahran 1353, s. 39.
Abdülkerîm el-Cîlî, el-İnsânü’l-kâmil, İstanbul 1300, II, 63.
Sarı Abdullah Efendi, Semerâtü’l-fuâd, İstanbul 1288, s. 26.