https://islamansiklopedisi.org.tr/aksarayi-ahmed
Tarihî kaynaklarda hakkında bilgi bulunmayan Aksarâyî’nin şahsiyetine dair bilinenleri istinsah ettiği eserlere ve bunlardaki ferâğ kayıtlarına borçluyuz. Künyesinden, Niğde-Konya arasındaki Aksaray’dan Hacı Mahmud adında bir zatın oğlu olduğu anlaşılan sanatkârın bugün için bilinen eserleri, muasırı olup hemen hemen aynı muhitlerde yaşamış bulunan Ahmedî’nin (ö. 815/1413) bazı eserlerini ihtiva eden 835 (1432) tarihli bir mecmua (Konya Mevlânâ Müzesi, nr. 2540) ve yine aynı şairin divanının bu mecmuadan beş sene sonra istinsah edilmiş bir nüshası (Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 1080 m.) ile bu tarihte (yani 840’ta) istinsah ettiği Sirâceddin el-Urmevî’nin el-Ecvibe fî ʿulûmi’s-sitte adlı bir başka eserden meydana gelmektedir (Bursa Hüseyin Çelebi Ktp., nr. 116).
Aksarâyî’nin yazdığı eserlerin en önemlisi Ahmedî Divanı’dır. Sultan II. Murad’a (1421-1444 ve 1446-1451) takdim edilmiş olan bu eser, Selçuklular’dan sonra Osmanlı merhalesinin hazırlandığı bir safhada, Anadolu’nun muhtelif sanat ve kültür merkezlerinde büyük bir himaye gören şiir, tezhip ve hat sanatlarının müşterek mahsulüdür. Devrin en kudretli ve istikbal vaad eden devletinin hükümdarına, zamanın en büyük Anadolulu şairinin divanı takdim edilirken hattı ve tezhibi için Aksarâyî’nin seçilmesi herhalde tesadüfî değildi.
Bu eserler, kitap istinsahında reyhânî hattının yerini alan neshin bu safhada kazandığı zarafetle eriştiği seviyeyi temsil edebilecek örneklerdir. Bunların mavi rengin ve altının galip olduğu rûmî motiflerden teşekkül eden tezhibi ise Fâtih devri kitaplarında en mükemmel örneklerini bulduğumuz sade, zarif, teferruata boğulmayan müstatil başlıkların öncüleri sayılmalıdır.
Aksarâyî’nin adı geçen şairin diğer eserlerini de istinsah ettiği düşünülebilir. Kütüphanelerimiz lâyıkıyla tarandıkça onun başka eserlerinin de bulunabileceği tahmin edilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Nihad M. Çetin, “Ahmedî’nin Bilinmeyen Birkaç Eseri”, TD, II (1952), s. 104, 108.
a.mlf., “Ahmedî’nin Mirḳātü’l-Edeb’i Hakkında”, TM, XIV (1965), s. 219 ve buralarda gösterilen yerler.