https://islamansiklopedisi.org.tr/altiparmak-mehmed-efendi
Üsküp’te doğdu. Babası Mekke ve Medine kadılıklarında bulunmuş olan Mehmed Efendi’dir. Çıkrıkçızâde ve Altıparmak lakaplarıyla tanınmışsa da daha çok bunlardan ikincisiyle meşhurdur. İlk tahsilini Üsküp’te tamamladı ve Şeyh Câfer’e intisap ederek Bayramiyye tarikatına girdi. Daha sonra İstanbul’a giderek Fâtih Camii’nde hadis, tefsir, fıkıh dersleri okuttu ve vaazlar verdi. İstanbul’da uzun süre bu hizmetlerde bulunduktan sonra Kahire’ye gidip orada yerleşti. Ölümüne kadar kaldığı bu şehirde tasavvuf ile meşgul oldu ve zikir halkaları oluşturdu. Devrinin önde gelen âlimlerinden biri olan Altıparmak Kahire’de vefat etti ve orada adına inşa ettirdiği caminin (Mescidü Altıparmak) avlusuna defnedildi.
Eserleri. Altıparmak’ın tefsir, hadis ve fıkıhla ilgili eserler kaleme aldığı söyleniyorsa da bunlar günümüze kadar gelmediği gibi adları ve muhtevaları da bilinmemektedir. Biri tefsir (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 139 m.), diğeri İslâmiyet’in Hıristiyanlık’tan üstün olduğu hakkındaki (Süleymaniye Ktp., Pertevniyal, nr. 998) iki risâlesi zamanımıza intikal etmiştir. Farsça ve Arapça’dan tercüme ettiği bilinen eserleri şunlardır:
1. Meâricü’n-nübüvve Tercümesi (Altıparmak). Molla Miskîn’in (ö. 907/1501) peygamberler tarihi ve Hz. Muhammed’in hayatı hakkında yazdığı Meʿâricü’n-nübüvve fî medârici’l-fütüvve adlı Farsça eserin tercümesi olup ilk defa 1257’de İstanbul’da yayımlanmış, daha sonra da birçok baskıları yapılmıştır (Bulak 1271; İstanbul 1290, 1306, 1327-1328). Ayrıca A. Faruk Meyan tarafından sadeleştirilerek neşredilmiştir (İstanbul 1976). Eser müellifine nisbetle Altıparmak adıyla tanınmıştır. Aynı eserin daha önce Koca Nişancı Celâlzâde Mustafa Bey (ö. 975/1567-68) tarafından Delâil-i Nübüvvet-i Muhammedî ve Şemâil-i Fütüvvet-i Ahmedî adıyla yapılan tercümesi de yanlışlıkla Altıparmak’a nisbet edilmektedir (bk. Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 4289).
2. Nüzhet-i Cihân ve Nâdire-i Devrân (Zamân). Ahmed b. Muhammed-i Gaffârî-yi Kazvînî’nin (ö. 975/1567) İslâm tarihi ile ilgili Nigâristân adlı Farsça eserinin tercümesi olup çeşitli kütüphanelerde yazmaları bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Yenicami, nr. 907; Hüsrev Paşa, nr. 456). Nigâristân, Şeyhülislâm Yahyâ Efendi tarafından da tercüme edilmiştir.
3. Terceme-i Sittîn li-Câmii’l-besâtîn. Ebû Bekir Ahmed b. Muhammed b. Zeyd et-Tûsî’nin (bazı yazmalarda Tarsûsî) Yûsuf sûresinin tefsiri hakkındaki Câmiʿu leṭâʾifi’l-besâtîn adlı altmış bölümden meydana gelen eserinin tercümesi olup Yûsufnâme adıyla da tanınmaktadır. Eserin kütüphanelerde çeşitli nüshaları vardır (Köprülü Ktp., nr. 286, 357; TSMK, Revan Köşkü, nr. 1066; Süleymaniye Ktp., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 97; Yazma Bağışlar, nr. 639).
4. Kâşifü’l-ulûm ve fâtihu’l-fünûn. Kazvînî’nin (ö. 739/1338) Telḫîṣü’l-Miftâḥ’ına yapılmış şerhlerden birinin (muhtemelen Teftâzânî’ye ait el-Muṭavvel’in) tercümesi olup bir nüshası Terceme-i Telhîsü’l-Miftâh adıyla Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Fâtih, nr. 4534).
BİBLİYOGRAFYA
Muhibbî, Ḫulâṣatü’l-es̱er, IV, 174.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1723-1724, 1976.
Sicill-i Osmânî, IV, 148-149.
Osmanlı Müellifleri, I, 212-213.
Storey, Persian Literature, I, 29, 114-115, 187-188.
Brockelmann, GAL, II, 590; Suppl., II, 661.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 261.
Özege, Katalog, III, 985.
Suâd Mâhir Muhammed, Mesâcidü Mıṣr ve evliyâʾühe’ṣ-ṣâliḥûn, Kahire 1404/1983, s. 175-177.
Bursalı Mehmed Tâhir, “Altı Parmak Mehmed Efendi”, SR, sy. 19 (201), (26 Receb 1330), s. 361.
TA, II, 221.
M. Tayyib Gökbilgin, “Celâl-zâde”, İA, III, 62.
J. Schacht, “Altı Parmak”, EI2 (İng.), I, 423.
S. A. Bonebakker, “al-Ḳazwīnī”, a.e., IV, 863-864.