AVL - TDV İslâm Ansiklopedisi

AVL

العول
Müellif: HAMDİ DÖNDÜREN
AVL
Müellif: HAMDİ DÖNDÜREN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1991
Erişim Tarihi: 21.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/avl
HAMDİ DÖNDÜREN, "AVL", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/avl (21.11.2024).
Kopyalama metni

Avl lugatta “haktan ayrılmak, zulmetmek; yükselmek ve çoğalmak” gibi mânalara gelir. İslâm hukukunda ise bir mirasın taksiminde, belirli hisse sahiplerinin terekeden alacakları pay miktarı hesaplanırken, payların toplamının ortak paydadan fazla çıkmasına bu yükselme sebebiyle avl, böyle bir durumun ortaya çıktığı miras meselesine de âile veya avliyye denir. Belirli pay sahiplerinin hisselerinde hiç değişiklik yapılmaksızın mirasın paylaştırılması halinde vârislerden bazılarının mirastan mahrum bırakılması veya hisselerinin azaltılması söz konusu olacaktır. Halbuki ashâbü’l-ferâizin hepsi mirasta belirli bir hisse sahibi oldukları için bazılarının mirastan mahrum bırakılması düşünülemeyeceği gibi, kimin ne ölçüde mahrum bırakılacağını tesbit etmek de mümkün değildir. Böyle bir durumda payların toplamından elde edilen sayı ortak payda kabul edilerek mirasçıların hisse miktarı tesbit edilir. Böylece mirasçıların hiçbiri mirastan mahrum bırakılmamış ve hisselerde orantılı bir azaltma yapılmış olur. Mirasta avl hali yalnız ortak paydanın altı, on iki veya yirmi dört olduğu durumlarda gerçekleşebilir; ortak paydanın iki, üç, dört veya sekiz olması hallerinde avl söz konusu olmaz.

Mirasta avl hali ilk defa Hz. Ömer zamanında ortaya çıkmış ve sahâbe ile yapılan istişare sonunda Abbas b. Abdülmuttalib’in teklifi üzerine bu usul benimsenmiştir. Hz. Ömer’in vefatından sonra İbn Abbas, sahâbenin ittifak ettiği bu görüşe karşı çıkarak ashâbü’l-ferâizden bazılarının diğerlerine tercih edilmesi gerektiği görüşünü savunmuştur. Ona göre avl durumunda kız, oğlun kızı, ana baba bir veya baba bir kız kardeş gibi asabelik durumunda, muayyen hisseleri gayri muayyen hale dönüşen mirasçıların payları azaltılır, diğerlerinin hisselerinde azaltma yapılmaz.

Dört Sünnî mezhep ile İbâzıyye ve Şîa’dan Zeydiyye, avl konusunda Hz. Ömer’in uygulamasını esas alırken İbn Hazm ve Şîa’dan Ca‘feriyye İbn Abbas’ın görüşünü benimsemiştir.


BİBLİYOGRAFYA

, XXIX, 160-165.

, II, 52.

Cürcânî, Şerḥu’l-Ferâʾiżi’s-Sirâciyye, İstanbul, ts.

, VI, 468.

M. Ebû Zehre, Aḥkâmü’t-terikât ve’l-mevârîs̱, Kahire, ts. (Dârü’l-fikri’l-Arabî), s. 176-180.

, V, 211.

Hayreddin Karaman, Mukayeseli İslâm Hukuku, İstanbul 1982, I, 414.

“İrs̱”, , IV, 336.

Th. W. Juynboll, “Avl”, , II, 23.

“ʿAwl”, , I, 764-765.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 4. cildinde, 117-118 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER