https://islamansiklopedisi.org.tr/ayasofya-camii--sofya
Şehrin en büyük mâbedi olan kilisenin Bulgarca adı Sveti Sophia olduğu için camiye çevrildikten sonra Ayasofya adıyla anılmıştır. Evliya Çelebi’nin yazdığına göre bu kilise Kanûnî Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Eski Siyavuş Paşa tarafından camiye çevrilmiştir. Yine onun ifadesine göre üzeri kurşun örtülü, tek minareli, yüksek mevkide inşa edilmiş bir camidir. Osmanlı tarihinde Siyavuş Paşa’nın adı pek geçmemekle beraber bu kişi Bulgar halk hikâyelerinin birine konu olmuştur.
E. Hakkı Ayverdi, yine kiliseden çevrilme Gül Camii ile bu eserin aynı olması ihtimalini ileri sürer ki bizce bu yanlıştır. Gül Camii, şimdi restore edilmiş bulunan Sveti Georgi Kilisesi’dir. Sofya Bulgar idaresine geçtikten sonra Ayasofya Camii’nde bazı tamirler yapılmış ve minaresi yıktırılmıştır.
1965’ten itibaren büyük ölçüde tamir gören camiden bütün Türk devri izleri silinmiştir. Kuzeybatı köşesinin yıkık olarak görüldüğü eski bir fotoğrafında güneybatı köşesinde ince uzun bir minaresinin varlığı da tesbit edilmektedir. Bu büyük mâbed Latin haçı biçiminde transeptli bir bazilikadır. Transept ile orta sahnın kavuştukları bölümü bir kubbe örtmektedir. Türk devrinde üstü kurşun kaplı olan bu kubbe sonraları kiremit ile örtülmüştür. Cami olarak kullanıldığında kilisenin dışarı taşkın bir bölüm olan apsisi yıkılmış ve burası pencereli düz bir duvarla kapatılmıştı.
BİBLİYOGRAFYA
Evliya Çelebi, Seyahatnâme, III, 398.
B. Filov, Sophiskata cırkva Sv. Sophia, Sofia 1913.
Kratka historiana Bilgarskata arkhitektura (nşr. Bulgar Akademisi), Sofia 1965, s. 53-54.
Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri IV, s. 96, 98-99 (bazı kayıtlar ile), rs. 134 (eski fotoğrafı).