https://islamansiklopedisi.org.tr/ayverdi-ilhan
24 Ekim 1926’da Manisa Akhisar’da doğdu. Babası Murat Bey’in ailesi Dağıstanlı’dır, annesi Pâkize Hanım’ın ailesi Serez eşrafından olup Doksanüç Harbi esnasında önce Bursa’ya, ardından Ödemiş’e yerleşmiştir. Millî Mücadele yıllarında bazı yararlıklar gösterdiğinden kendisine İstiklâl madalyası verilen Murat Bey’in 1934’te ölümü üzerine İlhan Ayverdi dört kardeşiyle birlikte yetim kaldı. İlk ve orta öğrenimini Akhisar’da tamamladıktan sonra İzmir Karataş Kız Lisesi’nden mezun oldu (1943). Aynı yıl girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirince (1949) sırasıyla Anarathigutyun Ermeni Ortaokulu, Galatasaray Lisesi, Zografyon Rum Lisesi, Saint-Joseph ve Saint Michel Fransız liselerinde Türkçe-edebiyat, 1960’ta Çapa Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Öğrencilerine Türkçe sevgisi yanında millî ve mânevî değerleri aşılamaya çalıştı. 1960’ta kendi isteğiyle mesleğinden ayrıldı.
Üniversitede talebe iken İstanbul Maarif Müdürlüğü’nde çalışmaya başlayan Ayverdi’nin burada Kenan Rifâî’nin talebelerinden Mehmet Örtenoğlu ile tanışması hayatında bir dönüm noktası teşkil etti ve onun tasavvuf sohbetlerini yıllarca dinleme imkânı buldu, Örtenoğlu vasıtasıyla Samiha Ayverdi ile de tanıştı. Kenan Rifâî’yi muhtemelen 1949 yılında tanıdı ve talebeleri arasına girdi. 1959’da Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi ile evlenince kendisini bir kültür dünyası içinde buldu. Samiha ve Ekrem Hakkı Ayverdi kardeşlerin cemiyet ve kültür çalışmalarına katıldı. Fatih semtindeki evleri çeşitli kültür faaliyetlerinin merkezi haline geldi. Ekrem Hakkı Bey 1966-1974 yılları arasında Osmanlı Mî‘mârîsinde Fâtih Devri adlı eserini ve 1976’da Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri’ni hazırlarken İlhan Hanım onunla birlikte Anadolu ve Rumeli’yi gezerek çalışmalarına fiilen katıldı. 1966-1982 arasında İstanbul Türk Kadınları Kültür Derneği başkanlığını yürüttü. 1971’de Kubbealtı Cemiyeti’nin kurulmasında ve ardından faaliyetlerinde başkan sıfatıyla aktif rol oynadı. 1978’de Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı adıyla yeni bir statü kazanan bu kurumda vefatına kadar başkanlık yaptı.
İlhan Ayverdi 1971’de, yeni bir Türkçe sözlük hazırlanmasının ihtiyaç haline geldiği düşüncesiyle Nihad Sâmi Banarlı ve Faruk Kadri Timurtaş ile birlikte teşebbüse geçti. Üniversiteden bazı hocaların katılımıyla yaklaşık dört yıl süren çalışmalar yapıldı, yüzlerce eser taranarak örnek için fişler hazırlandı. Ayverdi bu aşamada sözlüğün sadece idarî ve malî sorumluluklarını yüklenmişti. Ancak sözlüğü yazacak hocalarla verimli bir çalışma düzeni kurulamadığından iş aksadı. Toplanan malzemenin değerlendirilmesi ve lugatın yazılması için 1976 yılından itibaren İlhan Ayverdi yazım işini bizzat üzerine aldı. Başlarda bir süre Ayverdi’ye yardımcı olan hoca grubu zamanla dağıldı ve içlerinden yalnız Ahmet Topaloğlu sözlüğün bitimine kadar kendisine yardım etmeye devam etti. İlhan Hanım çalışmalarını büyük bir gayret ve azimle sürdürüyordu. 2004 yılında sağlığının iyice bozulması üzerine Topaloğlu çalışmayı sürdürerek eksik kalan bölümleri tamamladı ve sözlüğe son şeklini verdi. Böylece Ayverdi’nin yazımına otuz yıla yakın bir zaman verdiği Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ün telifi bitmiş oldu ve 2005 yılında yayımlandı. 6 Kasım 2009 tarihinde vefat eden İlhan Ayverdi, Merkez Efendi Camii avlusunda Kenan Rifâî ve Samiha Ayverdi’nin medfun olduğu hazîrede eşinin yanında toprağa verildi.
Misalli Büyük Türkçe Sözlük 60.000’den çok madde, yaklaşık 35.000 deyim ve 100.000 civarında misal ihtiva etmektedir. Hazırlanışında büyük bir dikkat ve itina gösterilen bu lugat Türkçe’nin sözlük bilimi kurallarına göre hazırlanmış ilk sözlüğüdür. Ayverdi eserin önsözünde, “Bu sözlük, sadece yaşayan Türkçemizi değil tarihî seyri içinde Türk dilinin kazanmış olduğu zenginlikleri de gözler önüne sermek, Türk çocuklarına geçmişleriyle bağ kurmalarına ve eski metinleri okuyup anlamalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır” demektedir. 1977-2005 yılları arasında çalışarak sözlüğün kontrol ve redaksiyon işlerini yürüten, gramer bilgileri veren, dil notları koyan, Türkçe ve Batı kaynaklı kelimelerin etimolojisini yapan, Arapça ve Farsça kelimelerin etimolojisini kontrol eden Ahmet Topaloğlu bu lugatın bir “masa başı sözlüğü” olmadığını, madde başlarının seçiminden örneklerine kadar her şeyin yeniden “inşâ edildiğini” ve eser için asıl büyük gayretin İlhan Ayverdi tarafından sarfedildiğini belirtmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
İlhan Ayverdi – Ahmet Topaloğlu, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul 2005, I, s. VII, IX.
Aysel Yüksel – Zeynep Uluant, İlhan Ayverdi: Bir Hayat Bir Lugat, İstanbul 2006, s. 11-35.
İsmet Binark, Bir İhlâs Âbidesi: İlhan Ayverdi, Doğumunun Sekseninci Yılı Münâsebetiyle, Ankara 2006, s. 3-10, 27-53, 109, 114.
Ahmet Topaloğlu, “Kubbealtı Lugatı ile İlgili Çalışmalar”, KAM, XXXV/1 (2006), s. 18-22.
Fahrünnisa Bilecik, “Kubbealtı Lugatı Bir Ömrün Hikâyesi”, a.e., s. 25.
Ö. Faruk Akün, “Kubbealtı Lugatı Hakkında Görüşler”, a.e., s. 27.
Selim İleri, “Kubbealtı Lugatı Hakkında Görüşler”, a.e., s. 31.
Hakkı Devrim, “Tekkeler Vardı, Bazı Günlerde veya Saatlerde Zikir ve Sohbet İçin Yapılmış”, Radikal Gazetesi, İstanbul 11.11.2009.