https://islamansiklopedisi.org.tr/battal-torbasi
Osmanlılar, ilgili yerlere yazılan ferman, hüküm vb. belgelerin emr-i âlî/emr-i şerif ve kalem buyruldularının suretlerini kalemlerde saklanan defterlere geçirdikten sonra battal adı verilen müsveddeyi o aya ait diğer evrakla birlikte torbalara koyup saklarlardı. Nitekim Dîvân-ı Hümâyun mühimme defterlerindeki bazı hükümlerin üzerinde bu hususu ifade eden notlar mevcuttur. Meselâ eski sadrazamlardan Mustafa Paşa’nın borçları ile ilgili bir hükmün üstünde görülen, “Mektûm olmağla sonradan kaydolunup battalı bu ayın tobrasında hıfzolunmuştur” (BA, MD, nr. 159, s. 132) şeklindeki kaydın yanı sıra, “İşbu emr-i şerifin battalı ve evrâk-ı atîka ve cedîde ve sâiresiyle beraber takımıyla mühimme tobrasına vazolunmuştur” (BA, MD, nr. 263, s. 1) gibi kayıtlara da rastlanmaktadır. Yenilendiği için eskisi hükümsüz kalan bir berat, arkasına “tecdîd olunmağla battalda hıfzolunmuşdur” şeklinde bir şerh konarak battalda saklanırdı (BA, Müzehheb Fermanlar, nr. 637/1).
Tapuların yenilenmesi halinde eski tapular da “battalda hıfz” olunurdu (8 Cemâziyelâhir 1275/13 Ocak 1859 tarihli Tapu Nizamnâmesi, 3. md.: Düstur, Birinci tertip, I, 200). Bunun gibi kaydı “terkin edilen” (kayıttan düşülen) bir berat veya bir hüküm de kalemine kayıt veya ilgili deftere şerh konarak battalda saklanırdı. Nitekim Napolyon’un Mısır’ı işgalinden önce tebaa değiştiren bazı gayri müslimler, işgalden sonra Osmanlı ülkesinde yaşayan Fransızlar’ın mallarına el konulunca, tercümanlık veya hizmetkârlık için aldıkları beratları geri verdiklerinde aynı usul takip edilmişti (BA, MD, nr. 208, s. 6/80). Boğazlar’dan geçecek gemilere verilen izn-i sefîneler ise sadece bir sefer için geçerli olduğundan geminin İstanbul’a dönüşünde geri alınarak kaydı terkin edilir, fakat belge atılmayarak battalda saklanırdı. Nitekim Başbakanlık Osmanlı Arşivi izn-i sefîne defterlerinde, “İşbu emr-i âlî gelüp/geri gelüp battalda hıfzolunmuştur” (BA, İzn-i Sefîne Defteri, nr. II, s. 245 vd.); “İşbu emr-i âlînin hükmü mensuh olmağla gelüp battalda hıfzolunmuştur” (a.y., nr. VI, s. 26 vd.) gibi pek çok kayda rastlanmaktadır. Yine aynı defterlerde Hububat nâzırının takririnin sureti üzerinde de, “Mûcebince evâmir-i merkūm battala vaz‘ ile kayıtları terkin oluna deyü fî 11 C sene 219 tarihiyle sâdır olan fermân-ı âlînin battala vaz‘ ve kaydı terkin olunmak [buyruldu]. Battalı reâyâ izn-i sefînesi torbasındadır” (a.y., nr. II, son sayfa) şeklinde bir kayıt bulunmaktadır.
Buyruldu defterlerinde de buyrulduların battallarının muhafaza edildikleri yerleri gösteren notlar mevcuttur. Nitekim Sardinya tarifesiyle ilgili olarak gümrük eminine yazılan bir buyruldu suretinin üzerinde, “battalı Sardinya tobrasında mahfuzdur” (BA, Buyruldu Defteri, nr. I, s. 78); divan çavuşlarının sayılarının azaltılmasıyla ilgili buyruldunun üzerinde, “asl-ı battalı ruûs zarfındadır” (a.y., nr. II, s. 36); Rus tüccarının getirdiği havyar ve morinaya Galata balık tuzlayıcılarının müdahale etmemesi hakkındaki buyruldunun üzerinde ise, “işbu buyruldu battalda hıfz ile ayniyle... tuğralı emr-i âlî yazılup...” (a.y., nr. II, s. 39) gibi çeşitli battal kayıtlarına rastlanmaktadır. II. Mahmud devrinde menzil hükümleri üzerine tekrar tekrar buyruldu ve sahh-ı âlî çekilmesi külfetinden kurtulunmak için hükümlerin biriktirilip zaman zaman “battalına pençe ve sahh-ı âlî keşîde olmak üzere” karar alınmıştı (Menzil Ahkâmına Dâir Lâyiha: BA, HH, nr. 24.036).
Ayrıca kabul edilmeyen bir masraf defteri de “kîse-i battal” da denilen battal torbasında saklanırdı (BA, HH, nr. 2219-N). Beyaz kalın bezden yapılmış ve üzerinde “battal” yazısı olan bu torbalar bugüne kadar içindeki evrakla birlikte muhafaza edilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
BA, MD, nr. 159, s. 132; nr. 208, s. 6/80; nr. 263, s. 1.
BA, HH, nr. 24.036, 2219-N.
BA, Müzehheb Fermanlar, nr. 637/1.
BA, Buyruldu Defteri, nr. I, s. 78; nr. II, s. 36, 39.
BA, İzn-i Sefîne Defteri, nr. II, s. 245 vd.; nr. VI, s. 26 vd.
Düstur, Birinci tertip, İstanbul 1298, I, 200.