BEDERGÂH - TDV İslâm Ansiklopedisi

BEDERGÂH

بدرگاه
BEDERGÂH
Müellif: ABDÜLKADİR ÖZCAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1992
Erişim Tarihi: 19.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/bedergah
ABDÜLKADİR ÖZCAN, "BEDERGÂH", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/bedergah (19.12.2024).
Kopyalama metni

Farsça be edatı ile “kapı” anlamındaki dergâh kelimesinden oluşan bedergâh, çoğunlukla “kapıya çıkma” (kapuya çıkma) veya sadece “çıkma” şeklinde kullanılırdı. Süvari Ocağı çıkmalarına ise “bölüğe çıkma” denirdi. Yeniçeri ve öteki yaya Kapıkulu ocaklarına bedergâh yoluyla asker alımı genellikle İstanbul’daki ve Gelibolu’daki acemi ocaklarından yapılırsa da Bostancı Ocağı ile Galata ve İbrâhim Paşa saraylarında görevli neferlerden de asker temini yoluna gidilebilirdi. XVI. yüzyıl sonlarında kul oğullarından, ağa çıraklarından ve kul kardeşlerinden yapılan çıkmalar ocak nizamının bozulmasında önemli ölçüde rol oynamıştır.

Kapıya çıkmak için yedi sekiz yıl Acemi Ocağı’nda hizmet etmek gerekmekteydi. Ancak ihtiyaç halinde daha önce de bedergâh mümkün olabilirdi. Zira çıkmalar genellikle savaşlar sebebiyle baş gösteren boşlukları doldurmak için yapılırdı. Saltanat değişikliklerinden sonra yapılan çıkmalara “umum çıkması” veya “büyük çıkma” denirdi.

Bedergâh normal olarak yeniçeri ağasının Dîvân-ı Hümâyun’a arzı ile gerçekleşirdi. Ancak onun arzı olmadan da padişah emriyle Yeniçeri Ocağı’na adam alınabilirdi. Padişah emriyle olan çıkmalar için “kapu ferman olmak”, herhangi bir sebeple ocakla ilişkileri kesilen yeniçerilerin tekrar alınmaları için de “tashih bedergâh” terimleri kullanılırdı. Ağa, kapıya çıkacak acemilerin en kıdemlilerinin memhûr denilen mühürlü tezkiresini vezîriâzama sunar onun uygunu alındıktan sonra yeniçeri kâtibi bu neferleri maaş defterine kaydederdi. Daha sonra, kapıya çıkan neferlerin Ağa Divanı kâtibince kontrolleri yapılırdı.

Kapıya çıkan bir nefere önceleri günlük iki akçe verilirken XVII. yüzyıl başlarından itibaren bu miktar üç akçeye çıkarılmıştır. Bedergâh olan neferlere ayrıca bir defaya mahsus olmak üzere “düzen akçesi” adıyla ikişer altın verilirdi. Kapıya çıkan bostancı neferlerine ise 1000’er akçe “silâh bahâ” verilmesi kanun gereğiydi.


BİBLİYOGRAFYA

Eyyûbî Efendi Kānûnnâmesi, İÜ Ktp., TY, nr. 734, vr. 14a, 20a.

, s. 28, 71.

Mahmud Şevket Paşa, Osmanlı Askeri Teşkilatı ve Kıyafeti (nşr. N. Türsan – S. Türsan), Ankara 1983, s. 3.

, I, 61-65.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1992 yılında İstanbul’da basılan 5. cildinde, 302 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER