https://islamansiklopedisi.org.tr/belami-ebul-fazl
Doğum tarihi bilinmemektedir. Yine bir Sâmânî veziri olan oğlu Ebû Alî-yi Bel‘amî’den ayırt edilmesi için Bel‘amî-yi Büzürg diye de anılmaktadır. Temîm kabilesine mensup bir Arap veya aynı kabilenin İran asıllı bir mevlâsı olduğuna dair rivayetler vardır. Ebü’l-Fazl’ın dedeleri, Mesleme b. Abdülmelik’in Anadolu gazâlarına (738-741) katıldıkları ve bu sırada fethedilen Bel‘am’a yerleştikleri için Bel‘amî nisbesiyle meşhur olmuşlardır. Başka bir rivayete göre ise ailesi Kuteybe b. Müslim’in Türkistan seferine katıldığı ve o tarihten beri Merv’in Bel‘amân köyünde yaşadığı için bu nisbeyi almıştır. Daha sonra Bel‘amî ailesi Sâmânîler devrinde Buhara’ya yerleşmiştir.
İyi bir tahsil gördüğü anlaşılan Bel‘amî, Ebü’l-Müvecceh Muhammed b. Amr ve fakih Muhammed b. Nasr’dan hadis ve fıkıh okudu ve özellikle inşâda temayüz etti. Sâmânî Emîri İsmâil b. Ahmed’in (892-907) hizmetine girdiğine dair rivayetler İslâm tarihi kaynaklarınca teyit edilmemektedir. Bel‘amî büyük bir ihtimalle 309’da (921) Ebü’l-Fazl b. Ya‘kūb en-Nîsâbûrî’den sonra II. Nasr b. Ahmed’in veziri oldu. Aynı yıl Hasan b. Kāsım ed-Dâî-İlelhak adına Tûs yakınlarında isyan eden Leylî b. Nu‘mân’a, ertesi yıl Taberistan’da ayaklanan Deylemli Mâkân b. Kâkî’ye, 933’te Rey ve Cibâl hâkimi Merdâvic b. Ziyâr’a karşı girişilen askerî harekâtta önemli görevler üstlendi. Bu arada 929 ve 932 yıllarında Buhara’da meydana gelen ayaklanmaların bastırılmasında da büyük gayretler sarfetti. Diplomatik faaliyetleriyle de dikkati çeken Bel‘amî, Kirman hâkimi Ebû Ali Muhammed b. İlyâs ile Emîr Hüseyin b. Ali Mervezî’nin hapishaneden kurtarılmasını sağladı. On altı yılı aşkın bir süre vezirlik yaptıktan sonra 938’de bu görevi Ebû Ali Muhammed Ceyhânî’ye bıraktı. 10 Safer 329’da (14 Kasım 940) vefat etti.
Bel‘amî ilim adamlarını ve başta Rûdekî olmak üzere birçok şairi teşvik ve himaye etmiş, ayrıca Buhara ve Merv’de yaptırdığı eserler ve diğer imar faaliyetleriyle de tanınmıştır. Keykâvus (Ḳābūs-nāme, s. 127) Bel‘amî’den yetenekli bir devlet adamı olarak söz eder. Bel‘amî’nin yazdığı ve Sâmânî hükümdarlarının emir ve kararlarını ihtiva eden Tevḳīʿât-ı Belʿamî adıyla meşhur mecmua, o dönemlerde iyi bir kâtip olabilmek için mutlaka okunması gereken eserler arasında sayılmaktaydı.
Ayrıca Telḳīḥu’l-belâġa ve Kitâbü’l-Maḳālât adlı iki eserinden daha bahsedilmekteyse de bunlar günümüze kadar gelmemiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Esedî-yi Tûsî, Luġat-ı Fürs (nşr. Abbas İkbâl), Tahran 1319 hş., s. 90, 181.
Dihhudâ, Luġatnâme, I, 721.
Gerdîzî, Zeynü’l-aḫbâr (nşr. Muhammed Nâzım), Berlin 1928, s. 30, 32.
Keykâvus b. İskender, Ḳābūs-nāme (nşr. R. Levy), London 1951, s. 127.
Sem‘ânî, el-Ensâb (nşr. D. S. Margoliouth), Leiden 1912, II, 90.
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, I, 90.
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 125, 263, 278.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XV, 292.
Sübkî, Ṭabaḳāt, II, 170-171.
Nâsırüddin Münşî-i Kirmânî, Nesâʾimü’l-esḥâr (nşr. Celâleddin Hüseynî Urmevî), Tahran 1337 hş., s. 146-147.
Mirza Muhammed Kazvînî, Bîst Maḳāle (nşr. Abbas İkbâl), Tahran 1313 hş., II, 22-23.
W. Barthold, “Bel’amî”, İA, II, 465-466.
D. M. Dunlop, “Balʿamī”, EI2 (İng.), I, 984-985.
C. E. Bosworth, “Balʿamī Abu’l-Fażl Moḥammad”, EIr., III, 573-574.
DMF, I, 27.