https://islamansiklopedisi.org.tr/besir-b-akrebe
Ne zaman ve nerede doğduğu bilinmemektedir. Çocukluk yıllarında babası Akrebe ile birlikte Hz. Peygamber’i ziyarete gitti; Peygamber de onu yanına oturtup başını okşadı ve Bahîr olan adını Beşîr’e çevirdi. Dilindeki kekemelik de Hz. Peygamber’in duasıyla geçti. Yaşlandığı zaman saçları ağardığı halde Hz. Peygamber’in elinin değdiği kısımların siyah kaldığı rivayet edilir. Babası Uhud Savaşı’nda şehid düşünce Hz. Peygamber Beşîr’i ziyaret etti; onun ağlamakta olduğunu görünce, “Ağlama! Ben baban, Âişe de annen olsa istemez misin?” diyerek onu teselli etti.
Abdülmelik b. Mervân, Amr b. Saîd’i öldürdüğü gün Beşîr’den kalkıp bir şeyler söylemesini istedi. Beşîr de, “Ben Hz. Peygamber’in, sadece gösteriş ve riya için konuşmaya kalkışanı, Allah kıyamet günü riya ve gösteriş mevkiinde tutar, buyurduğunu işittim” (Müsned, III, 500) diyerek halifenin teklifini reddetme cesaretini gösterdi.
Daha sonra Filistin’e yerleşen Beşîr, el-Filistînî nisbesiyle de anılmaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
Müsned, III, 500.
Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, II, 78.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, I, 152.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, I, 233; IV, 62.
İbn Hacer, el-İṣâbe, I, 153.