https://islamansiklopedisi.org.tr/beyazit-ii-koprusu--osmancik
Kızılırmak üstünde inşa edilmiş bu köprünün üzerinden geçen yol Koyun Baba ziyaretine (zâviye, türbe vb.) ulaştığından, buraya Koyun Baba Köprüsü de denilir. Kitâbesine göre Şâban 889’da (Eylül 1484) yapımına başlanarak 894’te (1488-89) tamamlanmış olduğu kabul edilir. Girift bir sülüsle yazılmış Arapça beş satır halindeki bu uzun kitâbe Eşref Ertekin, Halim Baki Kunter, Cevdet Çulpan ve Aydın Yüksel tarafından farklı şekillerde okunmuştur. Köprünün yapım tarihini verdiği kabul edilen “celîlün hayruhâ” ibaresi 889 olarak hesaplanmakta ise de bitiş tarihini belirttiği ileri sürülen ibarenin okunuşunda şüpheler vardır. Bu kitâbe, başka köprülerden değişik olarak ortadaki kitâbe köşkü üzerine değil köprünün dışında kalenin bulunduğu yalçın kayalığın eteğine yapılan sivri kemerli bir niş içine yerleştirilmiştir.
Evliya Çelebi 1050 (1640-41) yılına doğru üzerinden geçtiği bu köprüyü övmüş ve on dokuz gözlü olduğunu belirttikten sonra, “Anadolu diyarında misli yoktur” demek suretiyle hayranlığını ifade etmiştir. Fransız seyyahı Jean-Baptiste Tavernier de seyahatnâmesinde bu köprüden kısaca bahsederek göz adedini daha doğru bir şekilde on beş olarak verir. Sultan II. Mahmud’un İran şahına 1225 Ramazanında (Ekim 1810) elçi olarak gönderdiği Yâsincizâde Abdülvehhâb Efendi’nin kâtibi Bozoklu Osman Şâkir Efendi’nin Musavver İran Sefâretnâmesi’ndeki minyatürlerden birinde Osmancık kasabası önünde bu köprü de gösterilmiştir. Osman Şâkir Efendi de bu on beş gözlü köprüyü “...cihanda misli bulunmaz...” cümlesiyle tavsif ederek inşa tarihini 889 olarak verir. Köprü 1938’de tamir edilmiş, bu sırada yapıya zarar veren bent ve değirmenler kaldırılmıştır. 1967’de Karayolları tarafından yapılan tamirde ise tabliyesi de genişletilmiş, kitâbe ve kemeri temizlenmiştir.
Beyazıt Köprüsü muntazam işlenmiş kesme taşlardan yapılmış olup 250 m. uzunluğunda, 7,50 m. genişliğindedir. En geniş göz açıklığı 16,35 m., en dar göz açıklığı ise 9,20 metredir. İki yanında 0,60 m. yüksekliğinde taş korkuluklar vardır. Köprünün her iki başı da kaya zemine bağlanmış, kuzeyinde bulunan kaleden su alınabilmesi için bu taraftaki ayak yakınına bir gizli yol indirilmiştir. Çöküntüleri önlemek için köprü temellerinin altlarına ziftli kazıklar çakılmış olduğu da yapılan incelemede anlaşılmıştır. Ayrıca akarsuyun yatak kaydırmasını önlemek maksadıyla her iki yanda 250 m. kadar uzunlukta tahkim duvarları yapılmıştır.
Osmancık’taki Sultan II. Beyazıt Köprüsü, kuvvetli akan bir ırmak üzerinde Osmanlı devri Türk mimarisinin gerek mühendislik gerekse mimarlık bakımından meydana getirdiği muhteşem bir eser olarak 500 yıldır görevini sürdürmektedir. Bu köprünün yapılışı ile ilgili bazı halk söylentilerinin özetleri Gülgün Tunç’un kitabında yer almaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
Evliya Çelebi, Seyahatnâme, II, 182.
J.-B. Tavernier, Les six voyages en Turquie en Perse (nşr. Stéphane Yerasimos), Amsterdam 1678.
Bozoklu Osman Şâkir, Musavver İran Sefâretnâmesi, Millet Ktp., Ali Emîrî, Tarih, nr. 822, vr. 37-41.
Fâik Reşid Unat, Osmanlı Sefirleri ve Sefâretnâmeleri (nşr. Bekir Sıtkı Baykal), Ankara 1968, s. 206-210.
Özdemir Başaran, Tarihi ile Osmancık, Ankara 1974, s. 35-44.
Cevdet Çulpan, Türk Taş Köprüleri, Ankara 1975, s. 112-115, lv. LXXVII-LXXIX.
Gülgün Tunç, Taş Köprülerimiz, Ankara 1978, s. 124-127 (s. 127’de kitâbe kemerinin iki fotoğrafı vardır).
Yüksel, Osmanlı Mi‘mârîsi V, s. 358-359.
İsmet İlter, “Tarihî Köprülerimiz: Koyun Baba (Osmancık) Köprüsü”, Karayolları Bülteni, sy. 153, Ankara 1963, s. 33-35.