https://islamansiklopedisi.org.tr/budeyl-b-verka
Arap dâhilerinden olduğu söylenen Büdeyl’in (İbn Hazm, s. 239) Mekke fethinde müslüman olduğuna dair rivayetler bulunmakla beraber bütün Huzâalılar’ın Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra İslâmiyet’i kabul ettiği dikkate alınırsa, İbn Hacer’in de kaydettiği gibi, Büdeyl’in fetih yılından önce Müslümanlığı kabul ettiği anlaşılır. Hz. Peygamber müslüman olması için daha önce Büdeyl’e bir mektup göndermiş, Resûlullah’ın Hz. Ali’ye yazdırdığı bu mektup sonraki yıllarda bu ailenin iftihar vesilesi olmuştur.
Hicretin 6. yılında (628) Hz. Peygamber Kâbe’yi ziyaret etmek üzere ashâb-ı kirâmla Hudeybiye’ye vardığı zaman Büdeyl bazı Huzâalılar’la birlikte onların yanına geldi. Mekke’de bir evi bulunduğu için Kureyşliler’in müslümanlar aleyhindeki faaliyetlerini biliyordu. Hz. Peygamber’le görüştükten sonra Mekkeliler’in yanına giderek müslümanların Kâbe’yi ziyaret etmekten başka bir niyetleri olmadığını, hatta Kureyşliler’le anlaşma yapmayı bile düşündüklerini, ancak umre yapmaları engellendiği takdirde savaşı bile göze alacaklarını haber verdi.
Bu olaydan iki yıl sonra Huzâa kabilesinden birkaç kişiyle birlikte Medine’ye giden Büdeyl, Kureyşliler tarafından desteklenen Bekiroğulları’nın saldırısına uğradıklarını ve bu yüzden kabile mensuplarından birçoğunu kaybettiklerini Hz. Peygamber’e haber verdi. Müslümanların müttefiki olan Huzâalılar’a saldırmak Hudeybiye Antlaşması’nın açıkça ihlâli anlamını taşıdığı için Hz. Peygamber Mekke fethi hazırlıklarına başladı. Büdeyl’i Büsr b. Süfyân ile birlikte, Huzâa’nın bir kolu olan kendi kabileleri Kâ‘boğulları’nı Mekke fethine katılmak üzere ramazan ayında Medine’ye getirmekle görevlendirdi. Mekke fethedildiği gün Hz. Peygamber Mekkeliler’e eman verirken Büdeyl’in evine sığınanların da canlarını kurtarmış olacaklarını ilân etti. Daha sonra Büdeyl kabilesiyle birlikte Huneyn Savaşı’na katıldı. Bu savaşta elde edilen esirlerle ganimet mallarının Ci‘râne’ye götürülüp orada korunması görevini Hz. Peygamber Büdeyl’e verdi. Bu görevin başka sahâbîlere verildiği de rivayet edilmektedir. Tebük Savaşı’nda da bulunan Büdeyl’in vefat tarihi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Onun Sıffîn’de vefat ettiğine dair rivayet doğru değildir. Zira Sıffîn’de şehid düşen Büdeyl’in oğlu Abdullah’tır. Hz. Peygamber’den önce Vefat ettiğine dair olan rivayetler daha kuvvetlidir. Hz. Peygamber’in Büdeyl’e Vedâ haccı esnasında, Mina günleri diye de anılan kurban bayramının ilk günlerinde oruç tutulmayacağını söylemesi ve bugünlerin yeme içme günleri olduğunu müslümanlara duyurmasını emretmesinden, ayrıca Hz. Peygamber’den önce öldüğü rivayetinden hareketle onun 11’de (632) vefat ettiği sonucu çıkarılabilir. Bu sebeple Ebü’ş-Şeyh’in Büdeyl’i İsfahan fâtihlerinden biri olarak göstermesi de doğru değildir.
Büdeyl’den oğlu Selem ile Habîbe bint Şerîk hadis rivayet etmişlerdir.
BİBLİYOGRAFYA
Buhârî, “Şürûṭ”, 15, “Meġāzî”, 48.
Vâkıdî, el-Meġāzî, II, 593-594, 749-750, 783-784, 800, 814-815, 817; III, 923, 990.
İbn Hişâm, es-Sîre, III, 311-312; IV, 391, 395-396, 400, 402.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, II, 96; IV, 294; V, 459.
Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), II, 625-626; III, 4446, 50-52, 55.
Ebü’ş-Şeyh, Ṭabaḳātü’l-muḥaddis̱în bi-Eṣbehân (nşr. Abdülgafûr el-Belûşî), Beyrut 1407/1987, I, 259-265.
İbn Hazm, Cemhere, s. 239.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, I, 165-166.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, I, 203-204.
İbn Hacer, el-İṣâbe, I, 141.
a.mlf., Taʿcîlü’l-menfaʿa, Haydarâbâd 1324, s. 48-49.
Muhammed Hamîdullah, el-Ves̱âʾiḳu’s-siyâsiyye, Beyrut 1403/1983, s. 273-278.
H. Lammens, “Büdeyl”, İA, II, 829-830.
a.mlf., “Budayl b. Warḳāʾ”, EI2 (Fr.), I, 1322-1323.