https://islamansiklopedisi.org.tr/carmih
“Dört çivi” anlamında Farsça bir terkip olup (çehâr mîh) biri yatay, öteki dikey iki ağacın oluşturduğu haç şeklindeki darağacını ifade eder. Buna haç ve salib de denilmektedir.
Suçluyu ellerinden ve ayaklarından bağlamak veya çivilemek suretiyle idam etme şekli olan çarmıha germe olayı Romalılar’da yaygın olmakla birlikte daha önceleri Asurlular, Persler, Kartaca Fenikelileri, Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından da uygulanmış, böylece halkın ibret alacağı, adaletin gücünün gösterileceği düşünülmüştür. Bu iş için önceleri sadece bir kazık kullanılıyor, mahkûm buna bağlanıp ölüme terkediliyordu. Grekler ve Romalılar bunu değiştirerek suçlu köleleri, esirleri, yabancıları, aşağı sınıftan kimseleri ve ayrıca iğrenç suçlar işleyenleri cezalandırmak için çarmıhı yaptılar. Bu tür cezalandırmada infaz yerinde bulunan kazığa bir tahta eklenerek çarmıh tamamlanmış oluyordu; suçlu tahtaya bağlanıyor, bazan kolları iki yana açılarak çarmıhın iki kanadına çivileniyordu. Romalılar’da çarmıha germe olayı onur kırıcı bir idam şekli olarak kabul edildiği için devlete isyan edenlerin dışında Roma vatandaşlarına uygulanmıyordu. Bu idam şeklinde genellikle suçlu kırbaçlandıktan sonra idam yerine tahtasını taşımaya zorlanırdı. İşlediği suç bir levha üzerine yazılarak boynuna asılır veya başkası tarafından önünde taşınırdı. Daha sonra bu levha başkalarına ibret olması için çarmıha gerilenin önüne tesbit edilirdi. Çarmıhlar şehir surları dışında kurulmakla beraber (İbrânîler’e Mektup, 13/12) işlek yollara, sık sık gidilen yerlere yakın olmasına özen gösterilirdi (Matta, 27/39, 55; Markos, 15/29, 35, 40; Luka, 23/35, 48, 49; Yuhanna, 19/20).
Milâdî I. yüzyılda Romalılar yahudi esirleri çarmıha germekteydiler. Tarihçi Josephus bununla ilgili çok sayıda olaydan bahsetmektedir. O dönemde idamlar için biri “T” şeklinde (daha sonraları “St. Anthony haçı” denilmiştir), diğeri eşit olmayan kollardan meydana gelen (daha sonra “Latin haçı” adını almıştır) iki tip çarmıh kurulmaktaydı. Hıristiyan inancına göre Hz. Îsâ bu ikinci tip çarmıha gerilmiş ve başından çivilenmiştir (Markos, 15/26). Roma İmparatorluğu’nda uygulanan çarmıha germe İmparator Konstantin tarafından yasaklanmıştır.
Menşei Bâbil’e dayanan haça Mısır ve Suriye’de de eski zamanlardan beri tâzimde bulunulduğunu, hatta Budistler’in haça saygı gösterdiklerini ve milâdî tarihin başlangıcına doğru putperestlerin bazı âyinlerinde alınlarına haç işareti yaptıklarını belirterek aslında haçın Hıristiyanlık’la ilgisinin bulunmadığını ve bir putperest âdeti olduğunu ileri sürenler de vardır. Bunların iddiasına göre hıristiyan kutsal kitabında (Resullerin İşleri, 5/30, 10/39) Îsâ Mesîh’in bir ağaç üzerinde öldüğü bildirilmektedir. İlk olarak Yunanca yazılan Yeni Ahid’in yukarıda belirtilen yerlerinde “ağaç” anlamındaki Yunanca ksulon kelimesi kullanılmaktadır. Bu kelime ve bazı tercümelerde geçen stavros kelimesi haça delâlet etmemektedir. Meşhur Yunan şairi Homeros stavrosu “alelâde bir sırık, direk veya tek bir odun parçası” anlamında kullanır ve kelime haç şeklini alan iki ağaç parçasını ifade etmez. Dolayısıyla Îsâ Mesîh’in idamı düz bir direk üzerinde gerçekleşmiştir.
Hıristiyanlar çarmıhın şeklini tartışırken İslâmiyet çarmıha gerilenin Hz. Îsâ olmadığını belirtmektedir (en-Nisâ 4/157; ayrıca bk. ÎSÂ).
Hıristiyan sanatında Îsâ Mesîh’in çarmıha gerilmesinin tasvirleri V. yüzyılda başlamıştır. Tasvirlerin bu dönemden itibaren ortaya çıkmasında, o zamana kadar bu konuda çeşitli yorumların geliştirilmesi ve konsillerde bununla ilgili kararlar alınarak kilisenin tavrının belirlenmesi etkili olmuştur (ayrıca bk. HAÇ).
BİBLİYOGRAFYA
H. Marucchi, “Croix”, DB, II/1, s. 1127-1134.
IDB, I, 746-747.
S. G. F. Brandon, “Cross”, “Crucifixion”, DCR, s. 217.
Muhammad Din, “The Crucifixion in the Koran”, MW, XIV (1924), s. 23-29.
Goblet D’alviella Lewis Spence, “Cross”, ERE, IV, 324-330.
John Gamble, “Symbolism”, a.e., XII, 136.