https://islamansiklopedisi.org.tr/celili
Ailenin ilk ferdi olarak bilinen Abdülcelil’in hıristiyan olduğu, Musul paşasının maiyetinde bulunduğu ve mezarının da bir kilise avlusunda olduğu hakkındaki bilgiler ancak bir rivayet olarak kalmıştır. Aile Abdülcelil’in oğlu İsmâil’den itibaren belirginlik kazanmaktadır. İyi bir tahsil görmüş olan İsmâil çeşitli devlet hizmetlerinde bulunduktan sonra Musul valisi olmuştur. İsmâil Paşa’nın oğulları Hacı Hüseyin ile Abdülfettah’ın da Musul valiliği yaptıkları bilinmektedir. Özellikle Hacı Hüseyin Paşa, sekiz defa Musul valiliği yapması ve İran’daki Kaçar hânedanının akınlarına karşı Musul’u başarı ile savunması sebebiyle ailenin en tanınmış ferdi olmuştur. 1730’dan vefatına kadar (1759) devlet hizmetinde çalışan Hüseyin Paşa Musul valiliği dışında Amasya, Bağdat, Basra, Erzurum, Sivas, Kars gibi yerlerde de mutasarrıflık ve valilik yapmıştır (Sicill-i Osmânî, II, 209-210).
1733’te Şah Tahmasb’ın kumandanlarından Nergis Han’ın idaresindeki bir ordu Musul’a bir baskında bulundu; ancak Hüseyin Paşa tarafından buna şiddetle karşı konularak baskında birçok elebaşı öldürüldü, diğerleri de geri çekilmek zorunda bırakıldı. 1743’te de Nâdir Şah büyük bir ordu ile Kerkük ve Erbil’den geçtikten sonra İran reîsülulemâsı imzasıyla Musul müftüsüne gönderdiği mektubunda kan dökülmeden şehrin teslimini istemişti. Bu durum karşısında Hüseyin Paşa halkı Kızılcami’ye toplayarak tehlikeyi anlatınca halk galeyana gelerek şehri İran saldırısına karşı korumaya karar verdi. Bu sırada Hacı Hüseyin Paşa, kardeşi Abdülfettah ve oğulları Murad ve Mehmed Emin beylerle Musul muhafızı Kazıkçı Hüseyin Paşa yoğun bir hazırlık içine girerek surları tamir ettirdiler ve hendekler kazdırdılar. Böylece Nâdir Şah’ın ordusu geri püskürtülmüş oldu. Bu başarılarından dolayı valiye ve Kazıkçı Hüseyin Paşa’ya I. Mahmud tarafından bir ferman gönderilmiş, ayrıca iki hil‘at, iki kılıç ve 7500’er sikke-i hasene ile taltif edilmişlerdir (Subhî, s. 235-236).
Hüseyin Paşa’dan sonra oğlu, torunları ve yeğenlerinden birçok kimse Musul’da ve başka eyaletlerde idarecilik yaptı; böylece aile Musul’daki diğer aileler arasında üstünlüğünü kabul ettirdi.
II. Mahmud’un merkezî idareyi güçlendirme teşebbüsleri ve ayrıca Musul’da başka ailelerin zamanla güç ve itibar kazanmaları neticesinde Celîlî ailesi giderek nüfuzunu kaybetti. Celîlîzâdeler’den son olarak Yahyâ Paşa 1833’te güçlükle Musul valiliğini elde ettiyse de bir yıl sonra o da görevinden uzaklaştırıldı. Bundan sonra aile nüfuz ve iktidarını tamamen kaybetti.
BİBLİYOGRAFYA
Subhî, Târih, s. 235-236.
Murâdî, Silkü’d-dürer, II, 51.
Vâsıf, Târih (İlgürel), s. 185-186.
Sicill-i Osmânî, II, 51, 209-210.
S. H. Longrigg, Four Centuries of Modern Iraq, Oxford 1925, s. 150, 158, 176-177, 210, 284, 347.
a.mlf., “D̲j̲alīlī”, EI2 (İng.), II, 402.
Besim Darkot, “Musul”, İA, VIII, 742.