ÇİFTE KÜMBET - TDV İslâm Ansiklopedisi

ÇİFTE KÜMBET

Müellif:
ÇİFTE KÜMBET
Müellif: ARA ALTUN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1993
Erişim Tarihi: 24.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/cifte-kumbet
ARA ALTUN, "ÇİFTE KÜMBET", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/cifte-kumbet (24.04.2024).
Kopyalama metni

Şehrin Sivas çıkışının 3. kilometresinde bulunan ve biri ayakta, diğeri XX. yüzyıl başlarından beri tamamen yıkık durumda olan iki kümbete Çifte Kümbet veya Çifte Kümbetler adı verilmektedir.

Yakın geçmişte mühimmat deposu olarak kullanıldığı için hayli zarar görmüş olan ayaktaki kümbetin kapısında yer alan beş satırlık mermer kitâbeden, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad’ın eşi Melike Âdile (veya Âdiliye) için kızları tarafından 645’te (1247) yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Ustanın adının bulunduğu kabul edilen kitâbe ise okunamamaktadır. II. Gıyâseddin Keyhusrev, üvey annesi Melike Âdile’yi önce Ankara Kalesi’ne hapsettirip sonra boğdurmuş, kızları da anneleri için Kayseri’deki bu türbeyi yaptırmışlardır.

Alâeddin Keykubad’ın diğer eşi Mahperi Huand Hatun’a ait kümbetin sade bir benzeri olan türbe sekizgen planlı, iki katlı, kubbeli ve piramit biçimli külâhı yıkılmış kesme taştan bir yapıdır. Beşik tonozla örtülü cenazelik katı, kare bir platform şeklinde olan genişçe bir kaide halindedir. Bu kaidenin üstünde yer alan sekizgen gövdenin güneybatı yüzünde giriş bulunur. Gövdenin her köşesine keskin hatları yumuşatan zarif işlemeli sütunçeler konulmuş, ayrıca her yüzey sivri kemerli sathî nişler şeklinde düzenlenmiştir. Saçak altında dış tesirlerle biraz silinmiş durumda bir yazı şeridi vardır. Burada besmeleden sonra Bakara sûresinin ilk beş âyetiyle yine besmeleyi takiben Âyetü’l-kürsî bulunmaktadır. Girişin iki yan yüzü ile karşılarına rastlayan iki yüzde içe doğru genişleyen birer pencere bulunur. Bu sadeliğe karşılık giriş cephesi, geometrik süslemeli bordürlerle çerçeveli, mukarnas dolgulu klasik Anadolu Selçuklu kapıları şeklinde ele alınmıştır. İç mekânda sade taş yüzeyler ve kubbe dışında kıble yönündeki mihrap tek belirgin elemandır. Bir bakıma kapıyı küçük ölçüde tekrarlayan mihrap nişi yarım sekizgen biçimindedir.

Platformdan kapıya çıkan merdivenin orijinal izleri yakın zamana kadar durmaktaydı. Selçuklu kümbetlerinde gövdedeki kapıya ulaşan basamakların durumu daima tartışmalı olduğundan bu yapıda orijinal merdiven kalıntılarını görmek dikkat çekicidir. Bu merdiven duvara gömülü, altları mukarnas işlemeli altı basamaktan ibaret olup kapıya tek taraftan ulaşıyordu.


BİBLİYOGRAFYA

İbn Bîbî, Anadolu Selçukî Devleti Tarihi (trc. M. Nuri Gencosman), Ankara 1941, s. 192-193.

Halil Ethem [Eldem], Kayseriye Şehri, İstanbul 1334, s. 85-88.

A. Gabriel, Monuments Turcs d’Anatolie, Paris 1931, s. 70-77.

Celal Esat Arseven, Türk Sanatı Tarihi, İstanbul, ts., s. 142.

Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul 1973, II, 134.

Orhan Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri: Selçuklu Dönemi, Ankara 1986, s. 151-155.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1993 yılında İstanbul’da basılan 8. cildinde, 311 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER