EBÛ SÜFYÂN el-HÂŞİMÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

EBÛ SÜFYÂN el-HÂŞİMÎ

أبو سفيان الهاشمي
EBÛ SÜFYÂN el-HÂŞİMÎ
Müellif: M. YAŞAR KANDEMİR
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1994
Erişim Tarihi: 21.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-sufyan-el-hasimi
M. YAŞAR KANDEMİR, "EBÛ SÜFYÂN el-HÂŞİMÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ebu-sufyan-el-hasimi (21.11.2024).
Kopyalama metni

Mekke’de doğdu. Bir rivayete göre adı Ebû Süfyân olup Mugīre onun kardeşidir. Resûl-i Ekrem’in süt kardeşi olup Halîme (veya Süveybe) tarafından emzirilmiş, yaşıt olmaları sebebiyle çocukluk ve gençlik yılları birlikte geçmiştir. Resûlullah peygamberliğini ilân edinceye kadar onu çok seven Ebû Süfyân, bu tarihten itibaren yirmi yıl süreyle Hz. Peygamber’e düşman olmuştur. Hem onun hem de müslümanların aleyhinde hicviyeler söyledi. Bu sebeple Hz. Peygamber tarafından görüldüğü yerde öldürülmeye mahkûm edildi. Mekke’nin fethinden kısa bir süre önce Resûlullah’ın halası Âtike’nin oğlu Abdullah b. Ebû Ümeyye ile birlikte Medine’ye doğru yola çıkarak Ebvâ’da Hz. Peygamber’le karşılaştılar ve müslüman olmak istediklerini bildirdiler. Yakın akrabası oldukları halde İslâmiyet’e ve müslümanlara karşı tavırları sebebiyle kendilerine kırgın olan Resûl-i Ekrem onlara yüz vermedi. Fakat hanımı Ümmü Seleme, kardeşi Abdullah b. Ebû Ümeyye ile Ebû Süfyân’ı huzuruna kabul etmesi için Resûlullah’a ricada bulundu. İyi bir şair olan Ebû Süfyân, yaptıklarına pişman olduğunu Hz. Peygamber’in merhametini celbedecek şekilde dile getirdi. Resûl-i Ekrem’in onları bağışlaması üzerine de müslüman oldular. Ebû Süfyân hayatının bundan sonraki döneminde bütün varlığıyla Hz. Peygamber’e bağlandı. Mekke’nin fethinden başka Huneyn Gazvesi ve Tâif Muhasarası’nda bulundu. Huneyn Gazvesi’nde Hz. Peygamber’in etrafında kimsenin kalmadığı bir sırada Ebû Süfyân Resûlullah’ın katırının yularına yapışarak yanından ayrılmadı. Hz. Peygamber bundan dolayı kendisine dua etti. Resûl-i Ekrem vefat ettiğinde Ebû Süfyân söylediği mersiyelerle üzüntüsünü dile getirdi.

Ebû Süfyân 20 (641) yılında Medine’de vefat etti. 15 (636) yılında öldüğü de rivayet edilmektedir. Cenaze namazını Hz. Ömer kıldırdı. Hac sırasında onu tıraş eden berberin başındaki bir siğili kesmesinin ölümüne yol açtığı söylenmektedir.

Akrabaları arasında Hz. Peygamber’e çok benzeyen beş kişiden biri olan ve namaz kılmaktan derin haz duyan Ebû Süfyân ölümünden üç gün önce kabrini kazıp hazırladı. Müslüman olduktan sonra hiçbir günaha bulaşmadığını söylediği ve öldüğü zaman kendisi için ağlanmamasını vasiyet ettiği rivayet edilir.


BİBLİYOGRAFYA

Buhârî, “Cihâd”, 52, 61, 97, 167.

Müslim, “Cihâd”, 76, 78-80.

, III, 51; IV, 400-401, 446.

, IV, 4954.

, I, 233, 247-250.

Merzübânî, Muʿcemü’ş-şuʿarâʾ (nşr. F. Krenkow), Kahire 1354, s. 317, 368.

, IV, 83-85.

, I, 519-521.

, VI, 144-147.

İbn Seyyidünnâs, Mineḥu’l-midaḥ (nşr. İffet Visâl Hamza), Dımaşk 1407/1987, s. 303-307.

, I, 202-205.

, VII, 179-181; ayrıca bk. IV, 13.

, II, 275.

, VII, 276.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1994 yılında İstanbul’da basılan 10. cildinde, 232 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER