EHLÎ-i ŞÎRÂZÎ - TDV İslâm Ansiklopedisi

EHLÎ-i ŞÎRÂZÎ

أهلئ شيرازى
Müellif: A. NACİ TOKMAK
EHLÎ-i ŞÎRÂZÎ
Müellif: A. NACİ TOKMAK
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1994
Erişim Tarihi: 21.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ehli-i-sirazi
A. NACİ TOKMAK, "EHLÎ-i ŞÎRÂZÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ehli-i-sirazi (21.11.2024).
Kopyalama metni

858’de (1454) Şîraz’da doğdu. Gençliğinde iyi bir tahsil gördü ve devrin büyük âlimi Celâleddin ed-Devvânî’nin derslerine devam etti. Daha sonra Herat’a giderek bir süre Sultan Hüseyin Baykara’nın sarayında kaldı. Burada iken Ali Şîr Nevâî’yi metheden meşhur kasidesini nazmetti. Kısa bir müddet sonra Azerbaycan’a gidip Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Yâkub’a intisap etti ve bu hükümdarı öven birçok şiir yazdı. Şah İsmâil’in tahta çıkması üzerine onun hizmetine girdi. Şah İsmâil için de pek çok şiir söyleyen Ehlî-i Şîrâzî, Siḥr-i Ḥelâl mesnevisini onun adına kaleme aldı. Şah İsmâil’in ölümünden sonra (1524) Şîraz’a döndü ve hayatının sonuna kadar burada yaşadı. Vefatında Hâfız’ın kabrinin yanına defnedildi.

Nazmın her türünde oldukça başarılı olan ve intisap ettiği hükümdarlardan başka onların saray erkânı ve devlet adamları için de şiirler yazan Ehlî-i Şîrâzî, Enverî, Hâkānî ve Zahîr-i Fâryâbî gibi kaside üstatlarının, Sa‘dî ve Hâfız gibi gazel şairlerinin etkisi altında kalmış, aruz, kafiye, muamma, bedî‘ ve beyân sanatlarına olan vukufu ile de şöhret kazanmıştır.

Eserleri. Ehlî-i Şîrâzî’den bahseden kaynaklar, eserlerinin isim ve sayılarını değişik şekilde vermektedirler. Külliyyât’ında (Tahran 1343 hş./1964) bulunan ve ona ait olduğu kesin olan eserler şunlardır:

1. Dîvân. 11.405 beyitten ibaret olan bu eserde 1400 gazel, yetmiş beş kaside, altı terkip ve tercî, üç muhammes, bir müstezat, 121 kıta, elli adet de tarih beyti veya manzumesi bulunmaktadır.

2. Şemʿ u Pervâne. 1489’da Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Yâkub adına nazmedilmiş 995 beyitlik tasavvufî bir mesnevidir.

3. Siḥr-i Ḥelâl. Şah İsmâil adına kaleme alınan bu mesnevi 512 beyitten ibaret olup Şemseddin Kâtibî’nin Mecmaʿu’l-baḥreyn ve Tecnîsât adlı eserlerindeki bedî‘ sanatlarından zûl-bahreyn, zûl-kāfiyeteyn ve tecnîsi ihtiva eder. Mensur bir mukaddimesi de bulunan mesnevi çok ilgi görmüştür.

4. Mes̱nevî-yi Müteferriḳa der Vaṣf-ı Ḫayme. Otuz dört beyitlik küçük bir mesnevidir.

5. Rubâʿiyyât-ı Sâḳīnâme. Şairin mensur bir mukaddimesini de ihtiva eden eser sâkîye hitaben söylenen 101 rubâîden meydana gelir.

6. Rubâʿiyyât-ı Gencife. Oyun kâğıtlarındaki resimleri ve kâğıtların oyundaki rolünü anlatan bu eser 191 rubâîden ibaret olup mensur bir mukaddimeyi de ihtiva etmektedir.

7. Ḳaṣâʾid-i Maṣnûʿa. Üç kasideden meydana gelmiştir. Birinci kaside Ali Şîr Nevâî’yi övmek için yazılmış olup 149 beyitten ibarettir. Mensur bir dîbâcesi bulunan kasidenin anlaşılması oldukça güçtür. Akkoyunlu Hükümdarı Sultan Yâkub’un methi konusunda kaleme alınan ikinci kaside 154 beyitten ibaret olup mensur bir mukaddime ile başlar. Üçüncü kaside 160 beyittir ve Şah İsmâil’i övmek için söylenmiştir.

8. Rubâʿiyyât. 636 rubâîyi ihtiva etmektedir.

Ehlî-i Şîrâzî’nin ayrıca 100 beyitten ibaret olan muamma ve lugazları vardır. Sadece iki kaynakta adı geçen Risâle-i ʿArûż ile şairin Külliyyât’ında bulunmayan Risâle-i Muʿammâ’nın ona ait olup olmadığı hususunda kesin bir şey söylemek mümkün değildir.


BİBLİYOGRAFYA

Ehlî-i Şîrâzî, Külliyyât (nşr. Hâmid Rabbânî), Tahran 1343 hş./1964, neşredenin önsözü.

Lutf Ali Beg, Âteşkede, Bombay 1277/1860, s. 263-264.

Ali İbrâhim Han, Ṣuḥuf-i İbrâhîm, Berlin Staatsbibliothek, Hs. Berlin, Pertsch, nr. 663, vr. 79a-b (Şarkiyat Araştırma Merkezi’ndeki fotokopi nüshası).

Şüşterî, Mecâlisü’l-müʾminîn (nşr. Emîn Vâiz-i Tahrânî), Tebriz, ts., s. 513-514.

Emîn-i Ahmed-i Râzî, Heft İḳlîm, Tahran, ts., I, 223-227.

Sâm Mirza, Tuḥfe-i Sâmî (nşr. Vahîd-i Destgirdî), Tahran 1314 hş./1936, s. 103-104.

, IV, 606.

, IV, 447-453.

a.mlf., , III, 20.

, I, 316.

W. Thackston, “Ahlī”, , I, 637-638.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1994 yılında İstanbul’da basılan 10. cildinde, 533 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER