https://islamansiklopedisi.org.tr/el-camius-sagir--suyuti
Süyûtî yetmiş bir hadis kitabını Cemʿu’l-Cevâmîʿ adıyla bir araya toplamaya başlamış, fakat buna ömrü yetmemiştir. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr, tamamlanamayan bu büyük eserin bir çeşit muhtasarıdır. Müellifin 28 Rebîülevvel 907’de (11 Ekim 1501) bitirdiği ve el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr min ḥadîs̱i’l-beşîri’n-neẕîr adını verdiği eser alfabetik olup hadisler genellikle kelimenin ilk iki harfine göre sıralanmış ve takip edilen metodun gereği olarak senedler alınmamıştır. Eserde kavlî hadisler bulunmakla beraber fiilî hadislere de küçük bir bölüm ayrılmıştır. Hz. Peygamber’in yasakladığı şeylere ayrılan bir bölümde ise “nehâ” fiiliyle başlayan hadisler nakledilmiştir. Umumiyetle bir veya birkaç cümlelik kısa hadislerden meydana gelen eser daha çok akaid, âdâb, tıp, tergīb ve terhîb, ilim, dua ve zikir, tövbe ve istiğfar, şemâil ve fezâil konularına dairdir. Ahkâm hadisleri yok denecek kadar azdır. Hadislerin kimler tarafından rivayet edildiği ve hangi kaynaklarda yer aldığı, hadislerin sonuna konan bazı rumuzlarla belirtilmiştir.
Eserin başlıca kaynakları şunlardır: Kütüb-i Sitte, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’i, oğlu Abdullah’ın el-Müsned üzerine Zevâʾid’i, Hâkim en-Nîsâbûrî’nin el-Müstedrek’i, Buhârî’nin el-Edebü’l-müfred ve et-Târîḫu’l-kebîr’i, İbn Hibbân’ın Ṣaḥîḥ’i, Taberânî’nin üç Muʿcem’i, Saîd b. Mansûr’un es-Sünen’i, İbn Ebû Şeybe ve Abdürrezzâk’ın el-Muṣannef adlı eserleri, Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’nin el-Müsnedü’l-kebîr’i, Dârekutnî’nin es-Sünen’i, Deylemî’nin Müsnedü’l-firdevs’i, Ebû Nuaym’ın Ḥilyetü’l-evliyâʾ adlı eseri, Ebû Bekir el-Beyhakī’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı ve Şuʿabü’l-îmân’ı, İbn Adî’nin el-Kâmil’i, Ukaylî’nin eḍ-Ḍuʿafâʾı, Hatîb el-Bağdâdî’nin Târîḫu Baġdâd’ı, Ahmed b. Ali el-Mevhibî’nin Kitâbü’l-ʿİlm’i, Ebû Mûsâ el-Medînî’nin Kitâbü’ẕ-Ẕeyl’i, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî’nin el-ʿİlelü’l-mütenâhiye’si, Karrâb’ın Kitâbü Fażli’r-remy’i, Müstağfirî’nin Kitâbü’ṭ-Ṭıbb’ı, İbn Abdülber en-Nemerî’nin Câmiʿu beyâni’l-ʿilm’i. Süyûtî kaynak verirken çok faydalandığı eserler için birer rumuz kullanmış, daha az faydalandığı eserlerin ise adını yazmıştır.
Süyûtî, hadis uydurmakla tanınmış veya yalancılıkla itham edilmiş râvilerden eserine hadis almadığını, hadislerin sağlamlık derecesini farklı bir usulle ortaya koyduğunu ifade etmektedir. Buna göre Buhârî, Müslim, İbn Hibbân, Hâkim ve Ziyâeddin el-Makdisî’den aldığı bütün hadisleri sahih kabul etmiştir. el-Müstedrek’ten nakledilen hadisler arasında tenkide uğrayanlar varsa bunları zikretmiştir. İmam Mâlik’in el-Muvaṭṭaʾından, İbn Huzeyme’nin Ṣaḥîḥ’inden, Ebû Avâne el-Vâsıtî’nin el-Müsnedü’l-muḫrec’inden ve İbnü’s-Seken’in Ṣaḥîḥ’i ile İbnü’l-Cârûd’un el-Münteḳā’sından naklettiği rivayetleri ve Ebû Dâvûd’un, hakkında herhangi bir tenkidde bulunmadan es-Sünen’ine aldığı hadisleri de sahih kabul etmiştir. Buna karşılık Tirmizî, İbn Mâce, Ebû Dâvûd et-Tayâlisî, Ahmed b. Hanbel, Abdürrezzâk, Saîd b. Mansûr, İbn Ebû Şeybe, Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’nin eserleri, Taberânî’nin el-Muʿcemü’l-kebîr ve el-Muʿcemü’l-evsaṭ’ı, Dârekutnî, Ebû Nuaym ve Beyhakī’nin kitaplarında sahihle birlikte hasen ve zayıf hadisler de bulunduğu için bunlardan naklettiği hadislerle ilgili hükümlere ayrıca işaret etmiştir. Ukaylî, İbn Adî, Hatîb el-Bağdâdî, İbn Asâkir, Hakîm et-Tirmizî’nin eserleri, Hâkim en-Nîsâbûrî’nin Târîḫu Nîsâbûr’u, İbnü’n-Neccâr el-Bağdâdî’nin Ẕeylü Târîḫi Baġdâd’ı ve Deylemî’nin Müsnedü’l-firdevs’inden aldığı hadisleri ise zayıf olarak nitelendirmiştir. Hadisleri sahih, hasen ve zayıf diye değerlendirirken (صح، ح، ض) rumuzlarını kullanmış olmakla beraber bu rumuzlar müstensihlerin veya nâşirlerin dikkatsizliği yüzünden bazan yanlış yazılmıştır. Bu sebeple Abdürraûf el-Münâvî’nin de belirttiği gibi sadece rumuzlara güvenmek doğru değildir. Ahmed b. Mekkî el-Hamevî el-Hasenî’nin bu eserde kullanılan rumuzları, 1056 (1646) yılında otuz altı beyit halinde topladığı “Ḍavʾü’l-ḳabesi’l-münîr li-rumûzi ricâli’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr” adlı manzumesi, Muhammed Bâkır Ulvân tarafından Mecelletü Maʿhedi’l-maḫṭûṭâti’l-ʿArabiyye’de (Kahire 1975, XXI, s. 142-147) yayımlanmıştır. Ulvân aynı dergide daha önce de “S̱elâs̱ü erâcîz fî rumûzi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr” adlı bir makale yayımlamıştı (1972, XVIII, s. 151-152).
el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’in ihtiva ettiği hadisler Süyûtî’ye göre genelde sahih ve hasen olmakla birlikte zayıfları da vardır. Bazı âlimlere göre ise eserde mevzû rivayetler de bulunmaktadır. Nâsırüddin el-Elbânî, el-Leʾâli’l-maṣnûʿa ve zeylinde bizzat Süyûtî tarafından mevzû olarak nitelendirilen bazı hadislerin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’de yer almasını müellifin onları değerlendirmeye fırsat bulamaması ile açıklamaktadır (Ṣaḥîḥu’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr, I, 28). Eserdeki hadislerin sayısı bazı kaynaklarda 10.031 ve 10.934 olarak gösterilmekle beraber Yûsuf b. İsmâil en-Nebhânî, yaptığı dikkatli bir sayım sonucunda doğru rakamın 10.010 olduğunu söylemektedir.
Süyûtî daha sonra 4440 hadis ilâve ederek eserine Ziyâdetü’l-Câmiʿ adıyla bir zeyil yazmış, bu hadisler Yûsuf en-Nebhânî tarafından alfabe sırasına göre ait oldukları yerlere konularak bu şekilde genişletilmiş olan eser el-Fetḥu’l-kebîr fî żammi’z-ziyâdeti ile’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr adıyla üç cilt halinde neşredilmiştir (Kahire 1351/1932). Müttakī el-Hindî de el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr ile Ziyâdetü’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr’deki hadisleri fıkıh bablarına göre tertip ederek meydana getirdiği esere Menhecü’l-ʿummâl fî süneni’l-aḳvâl adını vermiştir.
el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr ilk defa 1286’da Kahire’de basılmış, daha sonra baskısı birçok defa tekrarlanmıştır. Ayrıca Feyżü’l-ḳadîr ile birlikte yapılan Kahire baskısı da güvenilir bir neşirdir. Hadis metinlerinin kısa ve eserin alfabetik oluşu, kaynaklarının rumuzlarla kısaca zikredilmesi ve diğer bazı özellikleri eseri çok kullanışlı hale getirmiştir. Osmanlı âlimleri bu esere büyük önem vermişler, yaptıkları hadis derlemelerinde onu belli başlı kaynaklar arasına almışlardır. Nitekim Mehmed Ârif Bey 1001 Hadis adlı eserinin bir tanesi hariç bütün hadislerini el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’den seçmiştir. Mehmed Zihni Efendi de el-Ḥaḳāʾiḳ mimmâ fi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr ve’l-Meşâriḳ min ḥadîs̱i ḫayri’l-ḫalâʾiḳ adlı eserinde el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’de râvi olarak zikredilen sahâbîlerin hal tercümelerini yazmış (İstanbul 1311), fakat eserin ”ض“ harfinden sonrası neşredilmemiştir.
el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’de bulunan hadislerin sağlamlık derecesini tesbit etmek için müstakil eserler kaleme alınmıştır. Münâvî Feyżü’l-ḳadîr’de bu hadisleri şerhederken onların ne ölçüde güvenilir olduğunu da belirtmiştir. Bâ Sabreyn diye tanınan Ali b. Ahmed b. Saîd 1266 (1850) yılında tamamladığı İtḥâfü’n-nâḳıdi’l-baṣîr bi-ḫuṣûṣi ṣaḥîḥi (bi-ḳaviyyi eḥâdîs̱i)’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr adlı kitabında eserdeki sahih rivayetleri bir araya getirmiştir. Bu konuda son zamanlarda yapılan çalışmalardan biri de Nâsırüddin el-Elbânî’ye aittir. el-Fetḥu’l-kebîr’i esas alan Elbânî bu eserdeki 8202 rivayeti sahih ve hasen diye değerlendirerek Ṣaḥîḥu’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr ve ziyâdetühû adıyla iki cilt halinde (Beyrut 1406/1986), 6469 zayıf rivayeti de “zaîf”, “zaîf cidden” ve “mevzû” ifadeleriyle değerlendirerek Żaʿîfü’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr ve ziyâdetühû adıyla altı cilt halinde yayımlamıştır (Beyrut 1398/1978). Ebü’l-Feyz İbnü’s-Sıddîk el-Gumârî de el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’de bulunduğunu söylediği 453 mevzû hadisi el-Muġīr ʿale’l-eḥâdîs̱i’l-mevżûʿa fi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr adlı küçük hacimli kitapta toplamıştır (Beyrut 1402/1982).
el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’in belli başlı şerhleri şunlardır: 1. el-Kevkebü’l-münîr. Süyûtî’nin talebesi İbnü’l-Alkamî’ye ait olup Süleymaniye Kütüphanesi’nde nüshaları bulunmaktadır (Hamidiye, nr. 301-303; Şehid Ali Paşa, nr. 454-456). 2. el-İstidrâkü’n-naḍîr ʿale’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr. Ahmed b. Muhammed el-Metbûlî el-Ensârî tarafından yazılmıştır. Ebü’l-Vefâ el-Merâgī’nin araştırmasına göre eserin bir cildi Mektebetü’l-Ezher’de, bir cildi Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de (Mektebetü Tal‘at, nr. 597), bir başka cildi de el-Miṣbâḥu’l-bâriʿi’n-naḍîr ve’l-miftâḥ li’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr adıyla Bibliothèque Nationale’de bulunmaktadır (nr. 767). Diğer ciltlerin nerede olduğu bilinmemektedir. 3. Feyżü’l-ḳadîr şerḥu’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr. el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr şerhleri arasında en çok kabul gören Münâvî’nin bu eseri olmuştur. Müellif hadislerin kaynağını tesbit ederken bazan Süyûtî’nin görüşlerini nakletmekle yetinir, bazan da onun temas etmediği önemli kaynaklara atıflar yaparak faydalı bilgiler verir. Münâvî’nin bu eseri, sayfaların üst tarafında el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’in harekelenmiş ve numaralanmış metniyle birlikte altı cilt halinde basılmıştır (Kahire 1357). Müellif fazla geniş bulduğu bu şerhi daha sonra et-Teysîr bi-şerḥi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr adıyla ihtisar etmiş, bu eser de iki cilt halinde yayımlanmıştır (Kahire 1286). Münâvî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr’in zeyli üzerine de Miftâḥu’s-saʿâde bi-şerḥi’z-ziyâde adlı yarım kalmış bir şerhi bulunduğu kaydedilmektedir. 4. es-Sirâcü’l-münîr bi-şerḥi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr. Azîzî diye tanınan Ali el-Bûlâkī’nin bu üç ciltlik eseri birçok defa basılmıştır (Kahire 1286, 1292, 1304, 1305, 1312).
BİBLİYOGRAFYA
Süyûtî, el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr, Riyad 1988.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 560, 561.
Münâvî, Feyżü’l-ḳadîr (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Kahire, ts., neşredenin girişi.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 752.
Serkîs, Muʿcem, II, 1326, 1799.
Brockelmann, GAL, II, 186-187; Suppl., II, 183-184.
Ahmed eş-Şerkāvî İkbâl, Mektebetü’l-Celâl es-Süyûṭî, Ribat 1397/1977, s. 154-155.
Elbânî, Żaʿîfü’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr, Beyrut 1398/1978.
a.mlf., Ṣaḥîḥu’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr, Beyrut 1406/1986.
Ebü’l-Feyz İbnü’s-Sıddîk el-Gumârî, el-Muġīr ʿale’l-eḥâdîs̱i’l-mevżûʿa fi’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaġīr, Beyrut 1402/1982.
İsmail L. Çakan, Hadîs Edebiyâtı, İstanbul 1985, s. 116.
Ebü’l-Vefâ el-Merâgī, “el-İstidrâkü’n-nâdir”, ME, XXVI/7 (1374/1954), s. 366-369.