https://islamansiklopedisi.org.tr/en-nihaye--ibnul-esir
Tam adı en-Nihâye fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ve’l-es̱er (Nihâyetü’n-naẓar fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ve’l-es̱er) olup garîbü’l-hadîs alanında daha önce telif edilen kitapların muhtevasını içerdiği için müellif ona en-Nihâye adını vermiştir. Eserin yazıldığı döneme kadar bu alanın en muteber çalışmaları olarak Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm ile Hattâbî’nin Ġarîbü’l-ḥadîs̱, Ahmed b. Muhammed el-Herevî’nin Kitâbü’l-Ġarîbeyn, Zemahşerî’nin el-Fâʾiḳ fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ve Ebû Mûsâ el-Medînî’nin Mecmûʿu’l-muġīs̱ fî ġarîbeyi’l-Ḳurʾân ve’l-ḥadîs̱ adlı kitapları kabul edilmekteydi. Bir kısmı hadisleri müsned tertibine göre sıralayan, bazıları hem Kur’an hem hadislerdeki garîb kelimeleri açıklayan bu eserlerin her birinde metot ve muhteva açısından kullanım zorlukları bulunmaktaydı. İbnü’l-Esîr, bu kitapların en kapsamlısı olan Ahmed b. Muhammed el-Herevî’nin çalışması ile onu tamamlamak için yazılan Ebû Mûsâ el-Medînî’nin eserini esas alarak sadece hadislerdeki garîb kelimeleri açıklamıştır. Eserine bunların yanında çeşitli kaynaklardan derlediği hadis ve eserlerdeki garîb kelimeleri ilâve etmiştir. Bu iki çalışmanın madde başlarını ve içindeki hadisleri bir araya getirdikten başka her iki eserdeki mükerrer lafızları ayıklamış ve diğer hadis kitaplarından tesbit ettiği başka garîb kelimeleri de eklemiştir. İbnü’l-Esîr, en-Nihâye’de Ahmed b. Muhammed el-Herevî’nin eserinden aldığı hadisler için “he”, Ebû Mûsâ’nın eserinden aldıkları için “sîn” rumuzunu kullanmış, kendi ilâveleri için herhangi bir işaret koymamıştır. Ancak kitabın nâşirlerinden Tâhir Ahmed ez-Zâvî ile Mahmûd Muhammed et-Tanâhî müellifin ilâvelerinin başına yıldız (*) işareti koymuştur.
Müellif en-Nihâye’nin mukaddimesinde garîbü’l-hadîs ilminin doğuşu, gelişmesi, bu alanda yazılan eserlerin metotları hakkında bilgi vermiş ve bunların eksik yönlerini kendi eserinde telâfi etmeye çalıştığını belirtmiştir. Eserini kelimelerin ilk üç harfine göre alfabetik olarak düzenlemiş, ilk iki harfe göre de bab başlıkları koymuştur. İbn Kuteybe, Hattâbî ve özellikle Zemahşerî’den sık sık iktibaslarda bulunmuş, çoğunlukla faydalandığı kaynakları zikretmekle birlikte kaynak göstermeden alıntı yaptığı da olmuş, bazan da kaynakları eleştirmiştir. İbnü’l-Esîr’in en-Nihâye’de modern alfabetik sıralama yöntemine yakın bir sistem geliştirmesi bazı muhaddislerin övgüsünü kazanmıştır (Sehâvî, III, 49; Süyûtî, Tedrîbü’r-râvî, II, 185).
İbnü’l-Esîr kitabında sözlük açıklamalarıyla yetinmeyip zaman zaman ilmî birikimini de göstermiş, ele aldığı kelimenin bulunduğu rivayetle ilgili bir meseleyi kısaca izah etmiş (I, 231), bazı fıkhî ihtilâflara dair görüşünü açıklayarak fukahanın kanaatlerini tartışmış (II, 337; III, 325), birbirine zıt gibi görünen hadisler arasındaki çelişkiyi gidermeye çalışmıştır (I, 106-107; IV, 148). Gramer tartışmalarına da geniş yer vermiş, zaman zaman nahivcilere muhalif kanaatlerini beyan etmiştir (I, 310; V, 118). Bu özellikleri yanında eserde az da olsa bazı sözlerin hadis diye nakledildiği ve bazı kelimelere yanlış anlam verildiği de olmuştur.
en-Nihâye üzerinde ihtisar, zeyil ve manzum hale getirme türlerinde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Muhtasarları arasında Süyûtî’nin, eserdeki hadis metinlerini çıkarıp sadece garîb kelimelerle açıklamalara yer verdiği ed-Dürrü’n-nes̱îr telḫîṣu Nihâyeti İbni’l-Es̱îr adlı çalışması meşhurdur (Kahire 1322, en-Nihâye’nin kenarında). en-Nihâye’yi Îsâ b. Muhammed b. Ubeydullah es-Safevî’nin yarı yarıya ihtisar ettiği, Müttakī el-Hindî’nin de eser üzerinde bir muhtasarı bulunduğu kaydedilmektedir. Selâhaddin Hifnî de kitabı Muḫtaṣarü’n-Nihâye fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ve’l-es̱er adıyla kısaltmıştır (Küveyt 1406; Kahire 1411).
Zeyilleri arasında, Safiyyüddin Mahmûd b. Ebû Bekir Muhammed el-Urmevî’nin Ẕeylü’n-Nihâye’si ile Süyûtî’nin ed-Dürrü’n- nes̱îr’e yedi varak kadar ilâvede bulunarak et-Teẕyîl ve’t-teẕnîb ʿalâ Nihâyeti’l-ġarîb adını verdiği kitabı anılabilir (nşr. Abdullah el-Cübûrî, Riyad 1402/1982, 1403/1983). İbn Berdis, el-Kifâye fi’ḫtiṣâri (fî naẓmi)’n-Nihâye adlı iki ciltlik çalışmasında en-Nihâye’yi kısaltarak manzum hale getirmiştir (Brockelmann, GAL, I, 439). Günümüzde Ebû Abdullah Abdüsselâm b. Muhammed b. Ömer Allûş, el-ʿİnâye bi’n-Nihâye ve Fevâtü’n-Nihâye adlarıyla iki zeyil kaleme almış ve bunları eẕ-Ẕeyl ʿale’n-Nihâye fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ve’l-es̱er ismiyle tek cilt haline getirmiştir (Beyrut 1417/1997). Daha sonra en-Nihâye’yi esas alarak Ebû Ubeyd Kāsım b. Sellâm, İbn Kuteybe, Hattâbî ve Zemahşerî’nin garîbü’l-hadîse dair eserleriyle Ukberî’nin İʿrâbü’l-ḥadîs̱ʾinden faydalanarak el-Câmiʿ fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ adlı çalışmasını yayımlamıştır (I-V, Riyad 1422/2001).
en-Nihâye, Arap dili açısından önemli kaynaklardan biri sayıldığından İbn Manzûr Lisânü’l-ʿArab’ında ondan istifade etmiş, ayrıca Nevevî Tehẕîbü’l-esmâʾ ve’l-luġāt ile el-Minhâc fî şerḥi Ṣaḥîḥi Müslim b. el-Ḥaccâc’ında, Ahmed b. Muhammed el-Feyyûmî el-Miṣbâḥu’l-münîr fî ġarîbi’ş-Şerḥi’l-kebîr’inde ve Murtazâ ez-Zebîdî Tâcü’l-ʿarûs’unda en-Nihâye’ye sık sık başvurmuştur.
Eser önce tek cilt olarak (Tahran 1269, taş baskısı), ardından Abdülazîz b. İsmâil el-Ensârî et-Tahtâvî’nin tashihi ve Süyûtî’nin ed-Dürrü’n-nes̱îr’i ile birlikte dört cilt halinde (Kahire 1311) yayımlanmış, daha sonra Süyûtî’nin ed-Dürrü’n-nes̱îr’i ve Râgıb el-İsfahânî’nin el-Müfredât’ı ile beraber yine dört cilt olarak neşredilmiştir (Kahire 1318, 1322). Kitabın I. cildinin ilk sayfasında bu baskıda Ebû Ahmed Hasan b. Abdullah el-Askerî’nin Taṣḥîfâtü’l-muḥaddis̱în fî ġarîbi’l-ḥadîs̱’inin de yer alacağı kaydedilmişse de bu eser yayımlanmamıştır. en-Nihâye’nin el-Matbaatü’l-Osmâniyye baskısı (Kahire 1311) neşirlerin en güveniliri olmakla birlikte diğer baskılarda olduğu gibi onda da yanlış okumadan kaynaklanan hatalar mevcuttur. Kitabın en sağlıklı neşri, Tâhir Ahmed ez-Zâvî (eserin ilk üç cildinin neşrine katılmıştır) ve Mahmûd Muhammed et-Tanâhî’nin gerçekleştirdiği beş ciltlik baskısıdır (Kahire 1383-1385/1963-1965; Beyrut 1383/1963; Lahor 1390/1970).
İbnü’l-Esîr’in en-Nihâye’den sonra kaleme aldığı Menâlü’ṭ-ṭâlib fî şerḥi Ṭıvâli’l-ġarâʾib adlı eseri büyük ölçüde en-Nihâye’yi tamamlayan bir çalışma olmakla birlikte burada daha çok uzun metinli rivayetlere yer verilmiş ve bunların hem kelimeleri hem metinleri şerhedilmiştir (nşr. Mahmûd Muhammed et-Tanâhî, Mekke-Kahire 1400-1403/1980-1983). Bağdatlı İsmâil Paşa, müellifin Nihâyetü’l-es̱îriyye fî luġāti’l-ḥadîs̱iyye adlı bir diğer eserine işaret etmekteyse de (Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 3) başka kaynaklarda onun böyle bir çalışmasından söz edilmemektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Mecdüddin İbnü’l-Esîr, en-Nihâye fî ġarîbi’l-ḥadîs̱ ve’l-es̱er (nşr. Mahmûd Muhammed et-Tanâhî), Kahire 1383-85/1963-65, I-V, bk. neşredenin girişi, I, 34-41.
a.mlf., el-Menâlü’ṭ-ṭâlib fî şerḥi ṭıvâli’l-ġarâʾib (nşr. Mahmûd Muhammed et-Tanâhî), Kahire, ts. (Matbaatü’l-Medenî), neşredenin girişi, s. 34-41.
İbn Manzûr, Lisânü’l-ʿArab, Beyrut, ts. (Dâru Sâdır), I, 8.
Sehâvî, Fetḥu’l-muġīs̱, Beyrut 1403/1983, III, 49.
Süyûtî, Tedrîbü’r-râvî (nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf), Beyrut 1399/1979, II, 185-186.
a.mlf., et-Teẕyîl ve’t-teẕnîb ʿalâ Nihâyeti’l-ġarîb (nşr. Abdullah el-Cübûrî), Riyad 1403/1983, neşredenin girişi, s. 8-13.
M. Murtazâ ez-Zebîdî, Tâcü’l-ʿarûs (nşr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc), Beyrut 1385/1965, Mukaddime, I, 6.
Şerefeddin [Yaltkaya], İbn Esîrler ve Meşâhîr-i Ulemâ, İstanbul 1322, s. 26-37.
Brockelmann, GAL, I, 438-439; Suppl., I, 605-607.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 3.
J. A. Haywood, Arabic Lexicography, Leiden 1960, s. 107-108.
Hüseyin Nassâr, el-Muʿcemü’l-ʿArabî: Neşʾetühû ve teṭavvürüh, Kahire 1968, I, 60-62.
Muhammed Abdullah el-Hamdân, Benü’l-Es̱îr: el-Fürsânü’s̱-s̱elâse, Tâif 1393/1974, s. 31-34.
Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-baḥs̱i’l-ʿilmî, Cidde 1403/1983, s. 259.
Hâris Süleyman ed-Dârî, “el-İmâm Mecdüddîn İbnü’l-Es̱îr ve cühûdühû fi’l-ḥadîs̱i’ş-şerîf”, Buḥûs̱ nedveti Ebnâʾi’l-Es̱îr, Musul 1983, s. 5-40.
Fâtıma Hamza er-Râzî, “Ḥareketü’t-teʾlîf fî luġati ġarîbi’l-ḥadîs̱”, el-Mevrid, IX, Bağdad 1981, s. 72.
Mahmûd Muhammed et-Tanâhî, “Mecdüddîn İbnü’l-Es̱îr ve cühûdühû fî ʿilmi ġarîbi’l-ḥadîs̱”, Mecelletü Külliyyeti’l-luġati’l-ʿArabiyye Câmiʿatü Ümmi’l-ḳurâ, I/1, Mekke 1401-1402/1980-81, s. 39-72.