https://islamansiklopedisi.org.tr/es-semsiyye
Tam adı er-Risâletü’ş-Şemsiyye fi’l-ḳavâʿidi’l-manṭıḳıyye’dir. Müellif mukaddimede belirttiğine göre risâleyi İlhanlı Veziri Şemseddin Muhammed b. Bahâeddin Muhammed el-Cüveynî’nin isteğiyle yazmış ve eserine ona nisbetle bu adı vermiştir. Ayrıca kendisinden risâlede mantıkla ilgili bütün kuralların yer almasının talep edildiğini, risâlesini daha önceki mantık kitaplarının sistemine bağlı kalmadan yazdığını ve eserine önceki eserlerde bulunmayan bilgiler eklediğini belirtir. eş-Şemsiyye bir mukaddime, üç bölüm (makale) ve bir hâtimeden meydana gelmektedir. Mukaddimede bilginin tabiatından hareketle mantığın gerekliliği incelenir ve betimsel (resmî) tanımı yapılır; mantığın konusu, bilinmeyen bir kavram ve yargıya ulaştıran yöntem olarak belirlenir. Dört fasıldan oluşan birinci bölümde lafız-mâna ilişkisi, delâlet konuları, kaplam, içlem, beş tümel, tanımlar, tanım yanlışları, dilin kaynağı gibi konular özet halinde ele alınır. Önermelerin incelendiği ikinci bölüm bir mukaddime ile üç fasıldan meydana gelir. Mukaddimede önerme ve çeşitlerinin tanımı yapılır. Birinci fasılda yüklemli önermenin öğeleri, nitelik ve nicelikleri, olumsuzluk ekleminin özne ve yüklemin parçası olması durumları ve yüklemli önermelerin altısı basit, yedisi birleşik olan on üç kipi anlatılır. İkinci fasılda şartlı önermeler ve kipleri, üçüncü fasılda çelişki, düz ve ters döndürme, şartlı önermelerin eş değerliliği incelenir. Kıyasın ele alındığı üçüncü bölüm beş fasıldan meydana gelir. Birinci fasılda kıyasın tanımı ve çeşitleri (iktiranî-istisnaî) üzerinde durulur. İkinci fasılda kipli kıyaslar, üçüncü fasılda şartlı öncüllerden yapılan iktiranî kıyaslar kısaca anlatılır. Dördüncü fasılda istisnaî kıyas ve levâhiku’l-kıyâs, beşinci fasılda birleşik kıyaslar, ters kıyas, tümevarım ve temsil konuları yer alır. Risâlenin iki bahisten oluşan hâtimesinin birinci bahsinde “kıyasların maddeleri” başlığı altında önermelerin doğruluk değerleri, kesin önermeler ve kesinlik taşımayan önermeler diye iki kümede incelenir. Ayrıca bunların hangilerinden burhan, cedel, hatâbe, şiir ve mugalata yapıldığı açıklanır. İkinci bahiste bilginin öğeleri olan konuları, ilkeleri ve sorunları kısaca tanıtılır.
eş-Şemsiyye’nin sistemi ve aynı zamanda mantığın konusu kavramlar, önermeler ve kıyaslar şeklinde belirlenmiştir. Kazvînî konuların anlatımında İbn Sînâ mantığına dayanmakla birlikte eserin tertibi özgündür (Street, s. 289). Müellif bu risâlede on kategoriye hiç değinmez. Kipli yüklemli önermeleri daha sistematik biçimde inceler. Fârâbî ve İbn Sînâ’nın ele almadığı iktiranî kıyasın dördüncü şekline yer verir ve öncekilerin dördüncü şekli beş kısım halinde incelemelerine rağmen Kazvînî bu şeklin sekiz kısmından söz eder. İbn Sînâ’nın kıyastan önce ele aldığı önermelerin doğruluk değerini Kazvînî kıyastan sonraya bırakır. Burada İbn Sînâ’nın el-İşârât ve’t-tenbîhât’ındaki altıncı ve dokuzuncu bölüm birleştirilerek incelenmiş, beş sanat denilen burhan, cedel, mugalata, hatâbe ve şiire kısaca temas edilmiştir. Dolayısıyla eser İbn Sînâ’dan sonra mantığın sûrîleşmesini gösteren en iyi örneklerden biridir.
er-Risâletü’ş-Şemsiyye, sûrî mantığın muhtasar ve faydalı bir metni olduğundan bütün İslâm coğrafyasında üzerine şerh, hâşiye ve ta‘lik şeklinde pek çok çalışma yapılmıştır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1063-1064; Habeşî, II, 1116-1125). Klasik dönem çalışmalarının en meşhuru Kutbüddin er-Râzî’nin Taḥrîrü’l-ḳavâʿidi’l-manṭıḳıyye fî şerḥi’r-Risâleti’ş-Şemsiyye’sidir (İstanbul 1259, 1281, 1286, 1288, 1318; Kalküta 1815, 1842; Leknev 1283; Kahire 1293, 1307, 1325, 1367). Bu şerh üzerine Seyyid Şerîf el-Cürcânî, Sa‘deddin et-Teftâzânî, İsâmüddin el-İsferâyînî, Celâleddin ed-Devvânî, Muhammed b. Ahmed ed-Desûkī ve Dede Cöngî gibi âlimler hâşiye yazmış, Cürcânî’nin hâşiyesi için Molla Ali el-Acemî, Molla Fenârî, Kara Dâvud İzmitî ve Siyâlkûtî hâşiye kaleme almıştır. Siyâlkûtî’nin hâşiyesine Abdülhamîd b. Ömer el-Harpûtî ve Abdurrahman eş-Şirbînî hâşiye ve ta‘lik yazmıştır. Eser için ayrıca İbnü’l-Mutahhar el-Hillî (el-Ḳavâʿidü’l-celiyye, nşr. Fâris el-Hassûn, Kum 1412), Kādî Mîr Meybüdî (Şerḥu’ş-Şemsiyye, İstanbul 1289,1327), Muhammed b. Mûsâ el-Bosnevî, Musannifek, Eyyûbîzâde Mustafa ve diğer birçok âlim şerh ve hâşiye kaleme almıştır.
Kütüphanelerde pek çok nüshası bulunan eş-Şemsiyye’nin (Brockelmann, GAL, I, 612-613; Suppl., I, 845-847; Muʿcemü’l-maḫṭûṭât, II, 942-943) gerek müstakil (İstanbul 1263, 1279, 1296, 1308; Kalküta 1815; Taşkent 1894) gerekse şerh, hâşiye ve ta‘likleriyle birlikte birçok baskısı yapılmıştır. Ayrıca Kutbüddin er-Râzî şerhi ve Cürcânî, Siyâlkûtî, Devvânî, Desûkī, Şirbînî hâşiyeleriyle birlikte Şürûḥu’ş-Şemsiyye adıyla iki cilt halinde yayımlanmış (Kahire 1327-1328), eserin metni II. cildin sonunda verilmiştir (s. 287-309). er-Risâletü’ş-Şemsiyye ve şerhlerinin henüz ilmî neşirleri yapılmamış, Mehdî Fazlullah üç matbu nüshayı esas alarak yeni bir metin kurmaya çalışmıştır (Dârülbeyzâ 1998). Muhsin Bîdârfer, Kutbüddin er-Râzî’nin şerhini ve Cürcânî hâşiyesinin tashihli bir neşrini gerçekleştirmiştir (Kum 2004). Eser modern zamanlarda da araştırmacıların dikkatini çekmeye devam etmiş, Aloys Sprenger risâlenin metnini İngilizce’ye çevirmiştir (Calcutta 1854). Bu çevirinin kapağında eserin Arapça ismi verilmekle birlikte baskıda Arapça metin yoktur. Ancak Sprenger ve W. Nassau Lees’in nezaretinde neşredilen Tehânevî’nin Keşşâfü ıṣṭılâḥâti’l-fünûn’unun ilk baskısının (I-II, Kalküta 1862) sonunda eş-Şemsiyye’nin metni ve İngilizce tercümesi yer almaktadır. Nicholas Rescher Temporal Modalities in Arabic Logic adlı çalışmasında (Dordrecht 1987) iki temel kaynağa dayanır. Bunlardan biri Aloys Sprenger’in İngilizce çevirisi, diğeri İbn Sînâ’nın el-İşârât ve’t-tenbîhât’ının A. M. Goichon tarafından Livres des directives et remarques adıyla Fransızca’ya yapılan tercümesidir (Paris 1951). Yine Peter Adamson ve Richard C. Taylor’un editörlüğünü yaptığı The Cambridge Companion to Arabic Philosophy adlı eserin (Cambridge 2005; Türkçe tercümesi: İslâm Felsefesine Giriş, İstanbul 2007, s. 273-293) mantık bölümünü yazan Tony Street bu bölümü eş-Şemsiyye’yi esas alarak telif ettiğini belirtmektedir. Risâlenin Türkçe’ye tam bir çevirisi mevcut değildir. Safranbolulu Seyyid Muhammed Fevzi Efendi, Arapça’da olduğu gibi Türkçe’de de eser üzerine çalışmaları başlatmak için Tercümân-ı Şemsiyye adıyla mukaddimeyi ve birinci bölümü (tasavvurât kısmı) Türkçe’ye çevirmiştir (İstanbul 1307).
BİBLİYOGRAFYA
Ali b. Ömer el-Kâtibî, eş-Şemsiyye (nşr. Mehdî Fazlullah), Dârülbeyzâ 1998.
Kutbüddin er-Râzî, Taḥrîrü’l-ḳavâʿidi’l-manṭıḳıyye fî şerḥi’r-risâleti’ş-Şemsiyye (nşr. Muhsin Bîdârfer), Kum 2004.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1063-1064.
Serkîs, Muʿcem, II, 1538.
Brockelmann, GAL, I, 612-613; Suppl., I, 845-847.
Abdullah Muhammed el-Habeşî, Câmiʿu’ş-şürûḥ ve’l-ḥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, II, 1116-1125.
D. Gutas, İbn Sînâ’nın Mirası (der. ve trc. M. Cüneyt Kaya), İstanbul 2004, s. 149.
Muʿcemü’l-maḫṭûṭâti’l-mevcûde fî mektebâti İstânbûl ve Ânâṭûlî (haz. Ali Rızâ Karabulut), [baskı yeri ve tarihi yok], II, 942-943.
T. Street, “Mantık”, İslam Felsefesine Giriş (ed. P. Adamson – R. C. Taylor, trc. M. Cüneyt Kaya), İstanbul 2007, s. 273-292.
Mehmet Ali Ayni, “Türk Mantıkçıları”, DİFM, sy. 10 (1928), s. 49-64.
Hüseyin Çaldak, “Necmeddin Ali b. Ömer el-Kâtibî el-Kazvînî, Hayatı, Eserleri ve Şemsiyye’si”, Cumhuriyet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, III, Sivas 1999, s. 491-508.