et-TASRÎF - TDV İslâm Ansiklopedisi

et-TASRÎF

التصريف
Müellif: ESİN KAHYA
et-TASRÎF
Müellif: ESİN KAHYA
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2011
Erişim Tarihi: 22.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/et-tasrif--zehravi
ESİN KAHYA, "et-TASRÎF", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/et-tasrif--zehravi (22.12.2024).
Kopyalama metni

Tam adı Kitâbü’t-Taṣrîf li-men ʿaceze ʿani’t-teʾlîf (teʾâlîf) olup Endülüslü hekim ve cerrah Ebü’l-Kāsım ez-Zehrâvî’nin (Lat. Albucasis/Albulcasis) günümüze ulaşan tek eseridir. Müellif çalışmasına kaynaklara bakmayı gerektirmeyecek kadar geniş kapsamlı, kolay anlaşılır ve kullanışlı olmasından dolayı bu adı verdiğini söyler. Gerçek bir tıp ansiklopedisi niteliği taşıyan kitap elli yıllık birikim ve tecrübenin bir ürünüdür ve yazılışı 390 (1000) yılı dolaylarında sona ermiştir. Otuz bölümden (makale) oluşan eserin giriş niteliğindeki iki bölümünde geleneksel tıp teorisinin dayandığı ilkeler hakkında toplu bilgi verilir. İkinci ve en hacimli bölüm (yaklaşık 300 sayfa) genel patolojiye ayrılmış olup 325 hastalığın teşhis ve tedavisiyle ilgilidir. Üçüncü-yirmi dokuzuncu bölümlerde tıbbî diyet (eşribe, et‘ime, matbûhât, ağziye) dahil genel anlamda ilâçlar konusu işlenmekte, basit ve birleşik çok sayıda ilâç farmakolojik nitelikleri, etkileri, hazırlanış yöntemleri ve eş değerlileriyle birlikte ayrıntılı biçimde tanıtılmaktadır. Müellifin özellikle ilâçların hazırlanması hususunda yenilikçi yaklaşımını ortaya koyan madensel, bitkisel ve hayvansal içerikli ilâçlarla ilgili “Fî Iṣlâḥi’l-edviye” başlıklı yirmi sekizinci bölüm Batı dünyasının ilgisini çekmiş ve Liber servitoris adıyla müstakil kitap halinde Latince’ye tercüme edilmiştir. Zehrâvî’nin damıtma ve bazı yağ ekstrelerini elde etme gibi işlemlerde Ortaçağ kimyasının yöntemlerine aynı yaklaşımla başvurması dikkat çekicidir. İlâçlar konusuyla ilgili bir başka dikkate değer husus, on dokuzuncu bölümün ikinci kısmında kozmetik bakım ürünlerinin de bu çerçevede ele alınmış olmasıdır. Yirmi dokuzuncu bölümde ilâç isimleri, eczacılıkta kullanılan ölçü ve tartı birimleri ve tıp terminolojisi gibi konular üzerinde durulmaktadır.

“Fî ʿAmeli’l-yed” başlığını taşıyan otuzuncu bölüm cerrahî operasyonlarla ilgilidir ve bir bakıma eserin ikinci ana bölümünü oluşturmaktadır. Elle yapılan bu tür cerrahî uygulamalara artık rastlanmadığını söyleyen Zehrâvî bu bölümün kitabın teorik tıp bilgisine dair kısmını tamamlayacağını belirtmektedir. Gerek İslâm cerrahîsine olan özgün katkısı gerekse Ortaçağ Latin dünyasına yaptığı büyük etki sebebiyle eserin yaklaşık yirmide birini teşkil eden bu bölüm diğer kısımlardan daha çok ilgi çekmiştir; ayrıca tanımladığı ameliyat gereçlerinin resimlerini vermesi bakımından bu konuda tarihin ilkleri arasında yer almaktadır. Bölümün elli altı fasıldan oluşan ilk kısmında dağlama yöntemli tedavi usulleri anlatılır ve baştan ayağa doğru sırayla ele alınan organların hangi hastalıklarda ne şekilde ve hangi aletler kullanılarak dağlanması gerektiği, aletin özellikleri ve dağlamadan sonra uygulanacak ilâç tedavisi ayrıntılarıyla belirtilir. Kesme, delme, kan alma, hacamat ve yaralarla ilgili konuların işlendiği ikinci kısım doksan yedi fasıldan meydana gelmektedir. “Fi’l-Cebr ve’l-ḫalʿ” başlığını taşıyan üçüncü kısımda otuz beş fasıl halinde kırık çıkık tedavisi ele alınmıştır; bunlar arasında hassasiyet ve uzmanlık isteyen burun, çene ve omurga kırıkları da vardır. Resmi verilen 200’ü aşkın ameliyat gereci arasında dağlama koterleri, katarakt iğnesi, bademcik ameliyatında kullanılan makasa benzer alet, neşter, pense, diş taşı kazıyıcıları, sondalar, şırınga, jinekoloji aletleri, sırt omuru çıkıklarını yerleştirmek için germe bankı ve çeşitli testereler sayılabilir (geniş bilgi için bk. Sezgin, İslam’da Bilim ve Teknik, IV, 36-91; Hamarneh, sy. 228 [1961], s. 81-94).

et-Taṣrîf’in eksiksiz bir tercümesi veya tamamının ilmî neşri henüz yapılmamıştır (yazma nüshaları için bk. , III, 324-325); bilim dünyası, hâlâ Fuat Sezgin’in Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki (Hacı Beşir Ağa, nr. 502) bir nüshaya ait iki ciltlik tıpkıbasımına başvurmak zorundadır. Eserin Latin Avrupası’na tanıtılması, Cremonalı Gerard’ın XII. yüzyılda otuzuncu bölümün Chirurgia Albucasis (Tractatus de operatione manus) adıyla Toledo’da yaptığı tercümesi vasıtasıyla olmuştur. Bu tercümenin tıpkıbasımı Almanca açıklamalarla birlikte Eva Irblich tarafından yayımlanmıştır (Akademiche Druck- und Verlagsanstalt, I-II, Graz 1979). Chirurgia Albucasis’in daha sonraki dönemlerde birçok defa istinsah edildiği, Fransız cerrahîsinin kurucusu sayılan Guy de Chauliac’ın Chirurgia parva adını taşıyan ve Zehrâvî’nin etkisini Avrupa’ya yayan eseriyle birleştirilerek basıldığı (Venedik 1497, 1499, 1500, 1506, 1530, 1531) bilinmektedir. Tercümenin 1532’de Strasbourg’da Theodorus Priscianus’un Rerum Medicarum Libri Quatuor adlı eseriyle birlikte yeni baskısı yapılmış ve 1541’de Albucasis methodus medendi ... başlığını taşıyan ünlü Basil neşri gerçekleştirilmiştir. XVIII. yüzyılda Oxford hocalarından Johannis Channing’in kitabın cerrahî kısmını iki cilt halinde Arapça ve Latince olarak neşretmesi (Albucasis de Chirurgia, Arabice et Latine, Oxford 1778) esere duyulan akademik ilginin o yıllarda da sürdüğünü göstermektedir. Bunu XIX. yüzyılın ikinci yarısında tıp tarihçisi Lucien Leclerc’in La chirurgie d’Abulcasis başlıklı Fransızca çevirisi izlemiş (Paris 1861), Hindistan’da yapılan taş baskısından sonra da (Leknev 1329) M. S. Spink ve G. L. Lewis tarafından Albucasis: On Surgery and Instruments adıyla tenkitli neşri ve İngilizce tercümesi yayımlanmıştır (London 1973). Söz konusu cerrahî kısmın Ahmed Ârâm ve Mehdî Muhakkık’ın gerçekleştirdiği et-Taṣrîf li-men ʿaceze ʿani’t-teʾlîf: Baḫş-i Cerrâḥî ve İbzârhâ-yı Ân adlı bir de Farsça çevirisi bulunmaktadır (Tahran 1996).

Eserin kısmî İbrânîce tercümelerinin ilkini Marsilya’da 1261-1264 yılları arasında Şem-Tov ben Yitshak yapmış ve bu çalışma büyük bir ihtimalle daha sonra gerçekleştirilen Liber servitoris adlı kısmî Latince çevirinin de kaynak metnini oluşturmuştur. 1288’de kitabın ilk iki bölümü Meşulam ben Yona tarafından tekrar İbrânîce’ye çevrilmiş ve girişte kitabın tamamı hakkında bilgi verilmiştir. Yine ilk iki bölümün Latince tercümesini Sigismund Grimm ve Marc Wirsung yapmış, bu tercüme Liber theoricae necnon practicae Alsaharavii adıyla 1519 yılında Augsburg’da basılmıştır. Eserin kadın hastalıklarıyla ilgili bölümü Caspar Wolf’un hazırladığı Collections de gynaesis adlı derlemede yer almıştır (Basil 1555). et-Taṣrîf’in ilâçlarla ilgili yirmi sekizinci bölümü Avrupa’nın tıp çevrelerinde ilgiyle okunmuştur. Genovalı Simon ve Tortosalı Abraham Judeus’un XIII. yüzyılın sonunda Latince’ye çevirdiği bu bölüm XV. yüzyılda Liber servitoris sive liber XXVIII Bulchasin Benaberacerin adıyla basılmış (Venice 1471), modern neşri ve Almanca tercümesi, Der Liber servitoris des Abulkasis (936-1013): Übersetzung, Kommentar und Nachdruck der Textfassung von 1471 ismiyle Marianne Engeser tarafından yapılmıştır (Stuttgart 1986).

Sabuncuoğlu Şerefeddin, et-Taṣrîf’in otuzuncu bölümünü 870 (1465) yılında Fâtih Sultan Mehmed’e sunulmak üzere Cerrâhiyye-i İlhâniyye adıyla Türkçe’ye çevirmiştir. Ancak bu çalışmayı gerek Sabuncuoğlu’nun kendi görüş, müşahede ve tavsiyelerini içermesi gerekse et-Taṣrîf’te bulunmayan cerrahî aletlere yer vermesi sebebiyle bir tercümeden ziyade et-Taṣrîf’in Türkçe bir versiyonu olarak değerlendirmek gerekir. Kitabı neşreden İlter Uzel iki eseri karşılaştırmış ve Sabuncuoğlu’nun Zehrâvî’nin eserinde yer almayan 137 farklı müşahedede bulunduğunu tesbit etmiştir (Cerrâhiyyetü’l-Hâniyye, I, 26). Ayrıca Sabuncuoğlu’nun cerrahî müdahalelerde kullandığı aletlerin resimlerini vermesi yanında Zehrâvî’den farklı şekilde hekim ve hastayı ameliyat sırasında resmettiği de görülmektedir. et-Taṣrîf’in otuzuncu bölümünün diğer bir Türkçe çevirisi Manisa İl Halk Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (nr. 1845). Yazma nüshada ismi Kitâb-ı Zehrâvî (Zehrâvî ve İlm-i Cerrâh) şeklinde belirtilen bu çevirinin kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı konusunda bir kayıt yoksa da dil özelliklerinden hareketle söz konusu tercümenin XV. yüzyıla ait olabileceği tahmin edilmektedir (Uzel, LII/203 [1988], s. 445-459).


BİBLİYOGRAFYA

Zehrâvî, et-Taṣrîf li-men ʿaceze ʿani’t-teʾlîf (nşr. Fuat Sezgin), Frankfurt 1406/1986, I, 2; II, 461; ayrıca bk. tür.yer.

Sabuncuoğlu Şerefeddin, Cerrâhiyyetü’l-Hâniyye (haz. İlter Uzel), Ankara 1992, hazırlayanın girişi, I, 26, 71-96.

Sami K. Hamarneh – Glenn Sonnedecker, A Pharmaceutical View of Abulcasis al-Zahrāwī in Moorish Spain, Leiden 1963, s. 23-33.

, III, 323-325.

a.mlf., İslam’da Bilim ve Teknik (trc. Abdurrahman Aliy), Ankara 2007, IV, 3-5, 36-91.

Sami K. Hamarneh, “al-Zahrāwī, Abu’l-Qāsim Khalaf Ibn ʿAbbās”, , XIV, 584-585.

a.mlf., “Drawings and Pharmacy in al-Zahrāwī’s 10th Century Surgical Treatise”, United States National Museum Bulletin, sy. 228, Washington 1961, s. 81-94.

a.mlf., “al-Zahrāwī’s al-Taṣrīf, Commemorating its Millenary Appearance”, Hamdard Medicus, XXXIII/2, Karachi 1990, s. 19-40.

A. M. Mansour, “Surgery of Abul-Qasim al-Zahrawi”, Islamic Medicine, II, Kuwait 1982, s. 349-357.

Ismail A. Nabri, “al-Zahrāwī (936-1013 AC) the Father of Operative Surgery”, al-ʿIlm, VI, Durban-Westville 1986, s. 131-137.

İlter Uzel, “Yeni Bulunan Bir At’Tasrif Tercümesi: Zahrāwī ve ʿİlm-i Cerrāh”, , LII/203 (1988), s. 445-459.

Emilie Savage-Smith, “al-Zahrāwī”, , XI, 398-399.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2011 yılında İstanbul’da basılan 40. cildinde, 132-133 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER