https://islamansiklopedisi.org.tr/ezruh
Bugün Üzruh denilen bu yer, Ürdün’ün güneyindeki Maan ile eskiden Nabatîler’in başşehri olan Petra arasında bir Roma ordugâhı idi. Suriye topraklarından geçen iki önemli ticaret yolundan en eskisi Ezruh’a uğruyordu. Bu yolun milâdî 105 yılına kadar kullanıldığı bilinmektedir (Cevâd Ali, III, 58; VI, 595). Câhiliye döneminde Mekke-Suriye arasında gidip gelen Kureyş ticaret kervanları Ezruh’a uğrardı. Arabistan, Mısır ve Suriye’yi birbirine bağlayan yollarda rehberlik ve kervan muhafızlığı yapan Cüzâm kabilesi de bu yörede oturmaktaydı. Bizans nüfuzu altında yaşayan ve aslen yahudi olduğu söylenen Ezruh halkı Mûte Savaşı’nda İslâm ordusuna karşı savaşmıştı (Hamîdullah, İslâm Peygamberi, I, 328, 611). Tebük Seferi sırasında Ezruh temsilcisi Eyle piskoposu ile birlikte Hz. Peygamber’in huzuruna gelmiş ve yılda 100 dinar cizye karşılığında himaye edilmeyi kabul etmiştir. Resûl-i Ekrem de kendilerine bunu belirten bir ahidnâme vermiştir.
Hz. Ali ile Muâviye arasında cereyan eden Sıffîn Savaşı’ndan sonra seçilen hakemler önce Dûmetülcendel’de, ardından da Ezruh’ta toplanıp görüşmüşlerdir. Burası bir ara Hâricîler’in sığınağı olmuş, bir rivayete göre de Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hasan Muâviye’ye burada biat etmiştir.
Müslüman coğrafyacıların verdiği bilgilere göre Ezruh zamanla Belkā veya Şerât bölgesinin önemli şehri haline geldi. XI. yüzyıla kadar Hâşimî mevâlîsinin yerleşim yeri olan Ezruh Haçlılar’ın bölgeyi ele geçirmesinden sonra yaptıkları katliam, göçe zorlama gibi muameleler neticesinde önemini tamamen kaybetmiştir. Roma karargâhından kalma kale ve duvar kalıntılarının fotoğrafları Domaszewski tarafından yayımlanmıştır. Bugün Maan’ın ötesinde Ezruh (Üzruh-Adroa) adını taşıyan bir demiryolu istasyonu vardır.
Buhârî ve Müslim’de yer alan Hz. Peygamber’in cennetteki havuzuyla ilgili bir hadiste Ezruh Cerbâ ile birlikte zikredilir (Buhârî, “Riḳāḳ”, 53; Müslim, “Feżâʾil”, 34, 35; ayrıca bk. CERBÂ).
BİBLİYOGRAFYA
Buhârî, “Riḳāḳ”, 53.
Müslim, “Feżâʾil”, 34-35.
Vâkıdî, el-Meġāzî, III, 1031-1032.
İbn Hişâm, es-Sîre, II, 525.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 289-290.
Belâzürî, Fütûh (Fayda), s. 85, 99.
Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), III, 108; V, 57, 66, 324.
Hemdânî, Ṣıfatü Cezîreti’l-ʿArab (nşr. Muhammed b. Ali el-Ekva‘), Riyad 1397/1977, s. 272.
Ḥudûdü’l-ʿâlem (Sütûde), s. 173.
Makdisî, Aḥsenü’t-teḳāsîm, s. 54, 155.
Bekrî, Muʿcem, I, 130.
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, I, 129-130.
Rudolf E. Brünnow – A. V. Domaszewski, Die Provincia Arabia, Strassburg 1904-1905, I, 431, 443.
Cevâd Ali, el-Mufaṣṣal, III, 58; VI, 595.
Kehhâle, Muʿcemü ḳabâʾili’l-ʿArab, Beyrut 1402/1982, I, 174.
Hamîdullah, el-Ves̱âʾiḳu’s-siyâsiyye, Beyrut 1405/1985, s. 118-119.
a.mlf., İslâm Peygamberi (Tuğ), I, 328, 611.
Köksal, İslâm Tarihi (Medine), IX, 227-228.
Mustafa Fayda, Hz. Ömer Zamanında Gayr-ı Müslimler, İstanbul 1989, s. 119, 124.
H. Lammens, “Ezruh”, İA, IV, 443-444.
a.mlf. – L. Veccia Vaglieri, “Ad̲h̲ruḥ”, EI2 (İng.), I, 194.