https://islamansiklopedisi.org.tr/fehmi
İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmed Fehmi’dir. İlk tahsiline, babası Afyonkarahisarlı İbrâhim Hilmi Efendi’nin muallim olarak görevli bulunduğu Aksaray Vâlide Rüşdiyesi’nde başladı. Hıfzını tamamladıktan sonra Kur’an ilimlerini Kasapzâde Mehmed ve II. Abdülhamid’in başimamı Hâfız Râşid efendilerden öğrendi. Sülüs-nesih ve icâzet yazılarını devrin tanınmış hat üstadı Şevki Efendi’den meşkedip icâzet aldı ve hocasının en önde gelen talebelerinden oldu. İbnülemin Mahmud Kemal, Fehmî’nin hocasının adını yanlışlıkla Şefik Bey olarak kaydeder. Fehmî, Abdülhamid’in büyük kızı Zekiye Sultan’ın ramazan imamlığını yaptığı gibi Bâb-ı Meşîhat Tashîh-i Mesâhif Heyeti âzalığına da tayin edildi. Evi, eşyası, yazıları, Aksaray’daki fırın ve bakkal dükkânı yanınca maddî sıkıntı içine düşen Fehmî, Beyazıt’taki Kâğıtçılar Çarşısı’nda hattatlık yaparak hayatını kazanmaya çalıştı. 20 Rebîülevvel 1333’te (5 Şubat 1915) mesâne kanserinden öldü ve Maçka Kabristanı’na defnedildi.
Aynı zamanda ressam olduğu için istifli, özellikle müsennâ yazılarda çok başarılı olan Fehmî hat sanatındaki değeri nisbetinde tanınmamıştır. Gubârî denilen çok ince yazıları tezyînî motif gibi kullanarak yazdığı büyük boydaki hilye-i şerif levhaları büyük emek mahsulü olup kendisinden ne önce ne de sonra yazılabilmiştir. Böyle bir hilyesi Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir (Güzel Yazılar, nr. 1312). Celî sülüs yazılarında Hacı Nazif Bey üslûbunu benimseyen Fehmî aynı zamanda “İstanbul ağzı” Kur’an tilâvetinde de üstat bir hâfız olarak tanınmıştır.
BİBLİYOGRAFYA
İbnülemin, Son Hattatlar, s. 92-93.
İslâm Kültür Mirâsında Hat San’atı (haz. M. Uğur Derman), İstanbul 1992, s. 218.