https://islamansiklopedisi.org.tr/ferve-b-amr
Şam topraklarında Maan ve çevresinde yaşayan Cüzâm kabilesine mensup Nüfâseoğulları’ndandır. İbn Amr diye de tanınır (İbn Hacer, III, 213). İslâm’ın zuhurundan önce ve İslâm’ın yayılış yıllarında Akabe körfeziyle Yenbu‘ arasında kalan Rum bölgesinde Gassânîler’in valisi idi.
Tebük Seferi öncesinde Hz. Peygamber komşu devlet başkanlarına İslâm’a davet mektupları gönderdiği sırada Ferve b. Amr kendi tebaasından Mes‘ûd b. Sa‘d’ı elçi olarak Medine’ye yolladı ve Hz. Peygamber’e beyaz bir katır, bir at, bir merkep, kıymetli elbiseler ve altın sırmalı atlas bir kaftandan oluşan hediyelerle müslüman olduğunu bildiren mektubunu takdim etti. Ferve mektubunda şöyle yazıyordu: “Bismillâhirrahmânirrahîm. Muhammed Resûlullah’a. Ben İslâmiyet’i kabul ederek onun hak ve gerçek olduğunu ikrar ve kalbimle tasdik ettim. Şehâdet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve resulüdür. O, Îsâ b. Meryem’in kendisinden sonra geleceğini müjdelediği peygamberdir. Selâm sana!” (Muhammed Hamîdullah, s. 125-126).
Hz. Peygamber Bilâl-i Habeşî’ye elçinin ağırlanmasını ve ona mukabil hediyeler verilmesini emretti. Aynı elçi ile de Ferve’ye şu cevabî mektubu gönderdi: “Muhammed Resûlullah’tan Ferve b. Amr’a. Selâm sana! Bil ki ben kendisinden başka ilâh olmayan Allah’a hamdederim. Elçin mektubunu, gönderdiğin bilgileri ve hediyelerini ulaştırdı. Bize müslüman olduğunu da bildirdi. Yüce Allah seni hidayete erdirmiştir. O halde sen de durumunu düzelt, Allah’ın ve resulünün emirlerine boyun eğ, namaz kıl, zekât ver. Selâm sana!” (İbn Sa‘d, I, 281; Muhammed Hamîdullah, s. 126).
Gassân meliki Hâris b. Ebû Şemir el-Gassânî, Ferve b. Amr’ın müslüman olduğunu haber alınca onu huzuruna getirtti. İslâmiyet’i bırakıp eski dinine dönmesi şartıyla kendisini valilikte bırakacağını söyledi. Ferve ise, “Muhammed’in dininden asla dönmem. Îsâ’nın kendisinden sonra geleceğini müjdelediği peygamberin Hz. Muhammed olduğunu sen de pekâlâ biliyorsun. Fakat hükümdarlığının elinden gideceğinden korkarak bunu açıklamıyorsun” dedi. Bunun üzerine Hâris, Ferve’yi hapsettirdi (İbnü’l-Cevzî, II, 740-741). Ferve b. Amr daha sonra öldürülmek üzere hapisten çıkarılıp götürülürken altı beyitlik bir şiir söylemiştir. Son beytinde, “Rabbim için varlığımdan ve makamımdan vazgeçip selâmete erdiğimi, müslüman olduğumu müminlerin en yücesine tebliğ et” (İbn Hişâm, IV, 591-592) diyen Ferve’nin Filistin’de İfrâ nehrinin (bk. Yâkūt, “ʿifrâ” md.) kıyısında boynu vuruldu (İbn Hudeyde, II, 279).
Ferve b. Amr 10 (631) yılında müslüman olmasına rağmen Hz. Peygamber’le görüşememiştir. Ölümü tahminen 12. yılda (633) vuku bulmuştur.
BİBLİYOGRAFYA
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, “ʿifrâ” md.
İbn Hişâm, es-Sîre2, IV, 591-592.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 281, 355.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, III, 199.
İbnü’l-Cevzî, el-Vefâ, II, 740-741.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, IV, 356-357.
İbn Kesîr, el-Bidâye, V, 86-87.
İbn Hudeyde el-Ensârî, el-Miṣbâḥu’l-muḍî fî küttâbi’n-nebiyyi’l-ümmî (nşr. Muhammed Azîmüddin), Beyrut 1405/1985, II, 278-279.
İbn Haldûn, el-ʿİber, II, 256-257.
İbn Hacer, el-İṣâbe, III, 213.
Âmirî, Behcetü’l-meḥâfil ve buġyetü’l-emâs̱il (nşr. M. Sultân en-Nemnekânî), Medine 1330-31, I, 77-78.
Şâmî, Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd (nşr. Mustafa Abdülvâhid v.dğr.), Kahire 1402/1982, VI, 601-602.
Ziriklî, el-Aʿlâm, V, 344-345.
Muhammed Hamîdullah, el-Ves̱âʾiḳu’s-siyâsiyye, Beyrut 1405/1985, s. 125-126.
Köksal, İslâm Tarihi (Medine), VI, 272-274.