FÎRUZ AĞA MESCİDİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

FÎRUZ AĞA MESCİDİ

Müellif: SEMAVİ EYİCE
FÎRUZ AĞA MESCİDİ
Müellif: SEMAVİ EYİCE
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1996
Erişim Tarihi: 22.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/firuz-aga-mescidi--beyoglu
SEMAVİ EYİCE, "FÎRUZ AĞA MESCİDİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/firuz-aga-mescidi--beyoglu (22.12.2024).
Kopyalama metni

Fîruz Ağa Mescidi (Camii) Beyoğlu ilçesinde, Sıraselviler caddesiyle Defterdar Yokuşu’nun birleştiği yerde aynı adla anılan küçük meydanın bir köşesindedir. Yapım tarihi ve bânisi hakkında bilgi yoktur. Sultanahmet’te ve Bozdoğan Kemeri yanındaki aynı adı taşıyan cami ve mescidle bir ilgisi bulunmamaktadır. Ayvansarâyî Hadîkatü’l-cevâmi‘de bu mescid hakkında, “Bânisi saray ağası Fîruz Ağa’dır, merkadi bilinmiyor, minberini hayır sahiplerinden Emine Hatun koymuştur” demektedir. Ancak elde ettiği Hadîkatü’l-cevâmi‘in eski bir yazma nüshasını özetleyerek Almanca’ya çeviren J. von Hammer (eser daha sonra J. J. Hellert tarafından Fransızca’ya çevrilmiştir) burada basılı nüshada olmayan şu bilgiyi nakleder: “Kurucusu Sipahioğlu Mehmed Ağa’nın oğlu 1040’ta (1630-31) ölmüştür.”

17 Cemâziyelâhir 1238’de (1 Mart 1823) çıkan büyük Cihangir yangınında Fîruz Ağa Mescidi ve çevresi de harap olmuş, ancak bu felâketten az sonra kitâbesine göre 1239’da (1823-24) II. Mahmud tarafından bütünüyle yeni bir biçimde inşa ettirilmiştir.

Bugünkü bina “Tanzimat üslûbu” denilen mimari karakterdedir. Dikkate değer bir özelliğe sahip bulunmayan mescid, altında dükkânlar yer alan ve iki tarafından merdivenlerle çıkılan fevkanî bir yapıdır. İki yolun birleştiği yerde ve meydana bakan köşe pahlı olarak yapılmış, buradan, üstünde kitâbe olan kapıdan bir iç merdivenle son cemaat yerine bağlantı sağlanmıştır. İkinci merdiven ise dışta, minarenin bulunduğu tarafta yan cepheye bitişiktir.

Dikdörtgen planlı olan harim iki yanlarda üçer tane olmak üzere ahşap pâyelerle üç sahna ayrılmıştır. Mihrap ise yarım yuvarlak bir çıkıntı halindedir. Yuvarlak kemerli uzun pencerelerle aydınlanan mescidin üstü kiremit örtülüdür. Fîruz Ağa Mescidi’nin bugünkü görünümü onun önceki halinden iz taşımadığı gibi bir sanat değerine de işaret etmez.


BİBLİYOGRAFYA

, II, 69.

, XVIII, 77, nr. 672 (Hadîka’nın Fransızca özeti).

Mustafa Cezar, “Osmanlı Devrinde İstanbul Yapılarında Tahribat Yapan Yangınlar ve Tabii Afetler”, Türk San‘atı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri, İstanbul 1963, I, 359-360.

H. Eraktan – H. Göktürk, “Firûzağa Mescidi”, , XI, 5798-5799.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1996 yılında İstanbul’da basılan 13. cildinde, 137 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER