https://islamansiklopedisi.org.tr/fusulul-bedayi
Müellif, tam adı Fuṣûlü’l-bedâyiʿ fî uṣûli’ş-şerâyiʿ olan eserin giriş bölümünde şeriat ilmini öğrenmeye olan düşkünlüğünün ve onu her türlü tehlikelerden korumaya olan azminin kendisini bu kitabı yazmaya sevkettiğini söylemekle birlikte, ileriki sayfalarda eserini daha önceki Hanefî âlimlerinin görüşlerini açıklamak maksadıyla kaleme aldığını belirtmiştir. Fuṣûlü’l-bedâyiʿde Hanefî ve Şâfiî âlimlerince kabul edilmiş kuralları bir araya getirdiğini kaydeden Molla Fenârî eserin telifinde çeşitli tefsir, hadis, fıkıh, mantık, Arap dili ve edebiyatı kaynakları yanında Cessâs, Debûsî, Fahrülislâm el-Pezdevî, Şemsüleimme es-Serahsî, Alâeddin es-Semerkandî, Hâfızüddin Ebü’l-Berekât en-Nesefî, Sadrüşşerîa, Celâleddin el-Habbâzî, Ebû Hâmid el-Gazzâlî, Fahreddin er-Râzî, İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî, Beyzâvî, Cemâleddin İbnü’l-Hâcib, Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin fıkıh usulüne dair eserlerinden de faydalanmıştır (bu kaynakların bir listesi için bk. Aydın, s. 83-97). Molla Fenârî kaynak gösterirken bazan eserle birlikte müellifin, bazan da sadece eserin veya müellifin adını vermektedir. İsim benzerliği yüzünden eser ve müelliflerin bir kısmı hakkında doğru tesbitte bulunmak her zaman mümkün olmamaktadır. Ayrıca Fenârî söz konusu kaynaklardan sadece nakilde bulunmakla yetinmemiş, zikrettiği hemen her görüşü değerlendirmeye tâbi tutmuş, yalnızca diğer mezhep mensuplarını değil bazan kendi mezhebine bağlı müellifleri de tenkit etmekten çekinmemiştir (meselâ bk. I, 3, 24; II, 55-57, 132-137).
Müellif eserinin, Muzafferüddin İbnü’s-Sââtî’nin Bedîʿu’n-niẓâm’ı gibi muhtasar bir kitap olmamakla birlikte diğer bazı eserler gibi mufassal ve dağınık olmadığını da belirtmiş ve eserini bir girişle (fâtiha) bir “matlab”dan ibaret olarak kaleme almıştır. Girişte fıkıh usulü ve mahiyetinden bahsetmiş, matlabı da iki mukaddime ile iki maksada ayırmış, sonuna da bir hâtime eklemiştir. Birinci mukaddimede asıl ve tâli delillerden, ikinci mukaddimede lafızla ilgili konulardan, bunların mantıkî prensiplerle olan ilgisinden ve şer‘î hükümlerden bahsetmektedir. Birinci maksadda Kitap, sünnet, icmâ ve kıyas gibi aslî delillerden söz etmekte, bunların dışında kalan fer‘î delilleri de bu dört ana delile irca etmektedir. İkinci maksadda delillerin çatışması (teâruz) ve tercih konularına yer verdikten sonra hâtimede ictihad, taklid ve fetva konularını ele almaktadır. Molla Fenârî eserini, usul kitaplarında kullanılan Hanefî ve mütekellimîn metotlarını birleştirerek karma bir metotla yazmıştır.
Molla Fenârî, Fuṣûlü’l-bedâyiʿdeki bütün konuları ince bir tasnife ve mantıkî bir tahlile tâbi tutarak ele almıştır. Eserinde çeşitli meselelere yer vermesine rağmen bunları birbirine bağlı olarak sistemli ve metotlu bir şekilde inceleyip açıklamıştır. Ele aldığı konuya dair önce hazırlık mahiyetinde bir veya birkaç mukaddime yapmış, esas bahse ondan sonra girmiştir. Kaydettiği görüşlerin delillerini ayrı ayrı belirttikten sonra delili daha güçlü olanı tercih ederek her meselede en doğru olduğuna inandığı görüşü bulmaya çalışmış, aynı zamanda usulle ilgili bir kaidedeki ihtilâfın çeşitli mezheplerin doğmasına nasıl sebep olduğunu ortaya koymak istemiştir. Hanefî mezhebinin diğer mezhepler karşısında daha kuvvetli delillere sahip olduğunu savunurken mezhep taassubuna düşmemiş, diğer mezheplerin delillerini ve görüşlerini de belirtmiştir.
Müellif, oldukça veciz bir üslûpla kaleme aldığı eserinde hemen her meselede bütün mezheplerin görüşlerine yer vermeye çalışmış, konuları işlerken kendisinden önceki Hanefî âlimlerinin görüş ve sistematiğine bağlı kalmakla birlikte bir mukallit gibi davranmayıp mezhep içerisinde çeşitli tenkit ve tercihlerde de bulunmuştur (meselâ bk. I, 205-206, 286-287; II, 141, 181, 256-257, 288, 297, 311, 316, 399 vd.; ayrıca bk. Aydın, s. 125-126). Diğer mezhep mensuplarına ve onların fikirlerine karşı da insaflı davranmış, farklı görüşlerini delilleriyle beraber zikretmiş ve sert üslûp kullanmaktan kaçınmıştır (meselâ bk. II, 100-104, 417-422 vd.).
Çeşitli kütüphanelerde çok sayıda yazma nüshası bulunan Fuṣûlü’l-bedâyiʿ iki cilt halinde basılmıştır (İstanbul 1289).
Fuṣûlü’l-bedâyiʿ hâşiye ve ihtisar çalışmalarına da konu olmuştur. 1. Fenârîzâde Mehmed Şah, Telḫîṣü’l-Fuṣûl ve terṣîṣü’l-uṣûl. Molla Fenârî’nin oğlu tarafından yapılan bu ihtisarın çeşitli kütüphanelerde nüshaları mevcuttur (meselâ Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 691; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 571). 2. a.mlf., Ḥâşiye ʿalâ Fuṣûli’l-bedâyiʿ (Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 420, Lâleli, nr. 732, Yenicami, nr. 322; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 604). 3. Yûsuf b. İbrâhim el-Mağribî el-Hanefî (ö. 833/1430’dan sonra), Ġāyetü’t-taḥrîri’l-câmiʿ ve kifâyetü’n-nıḥrîri’l-mâniʿ el-muḫtaṣar min Fuṣûli’l-bedâyiʿ (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 291 [müellif hattı]). Bu eser daha sonra müellifi tarafından Keşfü’ş-şevârid ve’l-mevâniʿ adıyla şerhedilmiştir (Brockelmann, GAL, II, 303; Suppl., II, 328).
BİBLİYOGRAFYA
Molla Fenârî, Fuṣûlü’l-bedâyiʿ, I-II, İstanbul 1289.
İbn Haldûn, Mukaddime-i İbn Haldûn’un Fasl-ı Sâdis’inin Tercemesi (trc. Ahmed Cevdet Paşa), İstanbul 1277/1858, III, 56.
Taşköprizâde, eş-Şeḳāʾiḳ, s. 23.
a.mlf., Miftâḥu’s-saʿâde, II, 125, 192.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1267.
Şevkânî, el-Bedrü’ṭ-ṭâliʿ, II, 266-269.
Leknevî, el-Fevâʾidü’l-behiyye, s. 166, 167.
Seyyid Bey, Medhal, İstanbul 1333, s. 58.
Brockelmann, GAL, I, 351; II, 303; Suppl., II, 328.
Ziriklî, el-Aʿlâm, VI, 342; IX, 282.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, IX, 272.
Hacvî, el-Fikrü’s-sâmî, II, 185.
Abdülvehhâb Hallâf, İslâm Hukuk Felsefesi: İlmü usûli’l-fıkh (trc. Hüseyin Atay), Ankara 1985, tercüme edenin girişi, s. 168-170.
Hakkı Aydın, İslâm Hukuku ve Molla Fenarî, İstanbul 1991, s. 79-131.